Vakıf Katılım web

YILIN EN PRESTİJLİ KONSER MARATONU HARBİYE AÇIKHAVA SAHNESİ PERDELERİNİ AÇTI

Berk MÜHÜRDAROĞLU
Tüm Yazıları
Harbiye Açıkhava Tiyatrosu bu yaz kapılarını "Bellona Açıkhava Konserleri" ile açtı. 

Türkiye’nin en ünlü sesleri bu yaz da Atlantis Yapım ve SM Production iş birliğiyle, birbirinden özel repertuvarları ile Bellona Açıkhava Konserleri’nde sahnede olacak.


"Bellona Harbiye Açıkhava Konserleri" bu yıl yaz gecelerinin en eğlenceli konserlerine ev sahipliği yapacak.

Unutulmaz şarkılar ve şovlar eşliğinde İstanbullular yine Harbiye’de anılarla dolu geceler yaşayacak. 

Yaz gecelerinin ilk konserleri, 20 Haziran’da MFÖ, 21 Haziran’da Teoman ile başladı. Yıldız Tilbe, Edis, Kenan Doğulu ve Nilüfer ile 28 Haziran’a kadar devam edecek.  

İşte "Bellona Açıkhava Konserleri" programı: 
24 Haziran Pazartesi Yıldız Tilbe
25 Haziran Salı Edis
27 Haziran Perşembe Kenan Doğulu
28 Haziran Cuma Nilüfer

MERT FIRAT TİYATRO SAHNESİNDE DEVLEŞİYOR

Kafka’nın ‘Dava’ romanından uyarlanan ‘Joseph K.’ İngiliz yazar Tom Basden’in kaleminden çıkan bir oyun. Basden, dünya edebiyatında bir klasik haline gelen ‘Kafka’yı kendi dönemine uyarlamakla hem onu daha anlaşılır kıldı hem de topluma, adalet adı altında giydirilmek istenen adaletsizlik gömleğini teşhir etti. 

‘Joseph K.’ bir süredir İstanbul Ataşehir’de bulunan DasDas Tiyatroda sahneleniyor. Ve hiç kuşku yok ki ‘adalet’ kavramının ve egemen sistem kalıplarının bu kadar sorgulandığı bir memlekette ‘Joseph K.’ ayrı bir özgünlük taşıyor. 

Mert Fırat, Onur Dilber, Didem Balçın ve Özgür Aydın’ın sahne performanslarıyla göz dolduruyor. Oyunun aylardır kapalı gişe oynamasında da şüphe yok ki bu başarının da etkisi var. Zira oyunda, karakterlerin adının yabancı olması dışında, her şey bizi ve bizim insanımızın sıkışıp kaldığı o çelişkiler ağını anlatıyor. Yerel uyarlamanın da bu açıdan başarısını teslim etmek gerek.

ÇIKMAZ SOKAKTAKİ ADALET

Joseph K. otuzuncu yaş gününü, evine sipariş ettiği pizzayla kutlamak ister. Ne ki pizzayı getiren adamlar ona tutuklu olduğunu beyan ederler. Joseph K. suçunu bilmemekle birlikte kendini temize çıkarmak zorundadır. Bu andan itibaren mantıksız bir sisteme mantıklı cevaplar arama ızdırabı başlar. Aslında bu, kapitalizmin baskısını yaşayan bütün insanların günlük hayatta karşılaştıkları ızdıraptır. Dolayısıyla Joseph K.’nın yaşadığı ızdırap hepimizindir.

Bilgi edinme hakkı, programlanmış bilgisayar kayıtlarının labirentine girmeden elde edilemez örneğin. Banka sıra numaraları arasında doldurulması zaruri saçma anket soruları da öyle. Bütün tezgah; merak ve hak edinme arayışına dair direncin kırılması üzerine kuruludur bu sistemde. Öyle ki hak arayışından geriye -en fazla bir teselli ikramiyesi olarak- yenmiş pizzaların dilim maliyeti kalacaktır. Ah zavallı Joseph K.! 

Sistem ağına bir ‘tutuklu’ takıldığında, onun yardımına koşacak hukuk da labirentin çıkmaz sokaklarındadır bu oyunda. Labirentteki hukuk, eski dil kalıplarıyla bezenmiş, vatandaşlar için anlaşılmaz terimler bütününden başka bir şey değildir artık. Suç ve ceza ikileminde gelip yer edinen kırbaç sesi ise, beyni sürekli kemirecek bir baskı aracıdır.  

ÖLÜLER KERVANI

Joseph K.’nın daha doğrusu Joseph K.’larımızın dünyasında iki tür ‘tutuklu’ yaşar: Sisteme ayak uydurup böcekleşenler, yalakalık ve tetikçilik yapanlar... Bir de çelişkilerin farkına varıp itiraz edenler. Oldukça dinamik bir zemin ve iç içe geçmiş üç çember üzerinde sergilenen oyun, bu iki ‘tutuklu’ tür arasındaki geçişi anlatır. Geçişi yaşayan kahraman Joseph K.’dır. Ve her uyanış anında, sonu kaçınılmaz olan o eylem başlar: İtiraz!

Tezgahın büyülü sihri, kurban itiraz etmeye başladığında tuzla buz olmuştur. Bu vakitten sonra oyun oynamanın da bir gereği kalmamıştır. Bir komedi rüzgarıyla esip gelen oyun, soğuk ve duygusuz bir infaz sahnesine hazırdır artık. Uzaktan geçip giden gemide ise Joseph K.’nın sevdiği ama her biri sistemin parçası olmuş ölüler kervanı vardır...  

Bitirirken şunu da ekleyelim: Oyundaki 4 oyuncudan sadece Mert Fırat bir karakteri canlandırmış. O da zaten ana kahraman Joesp K. ve Mert Fırat’ın hakkını teslim etmek gerek. Geriye kalan 3 oyuncunun, oyun boyunca 22 karakteri canlandırmaları ise farklı bir seyir keyfi, farklı bir boyut. Sözün özü: Emek yoğun ve kolektif bir tiyatro oyunu olan Joseph K. izlenesi...

YAZ DÖNEMİ GELDİYSE SİNEMA İZLENMEZ KAVRAMINI YIKACAK BİR FİLM SİYAH GİYEN ADAMLAR 

Siyah Giyen Adamlar: Global Tehdit, dünyayı kötülüklerden arındırmaya çalışan ekibin, bu güne kadar karşılarına çıkan en büyük tehdit olan köstebeği ortaya çıkarmak için kurdukları takımla birlikte verdikleri mücadeleyi konu ediyor. Siyah Giyen Adamlar ne kadar genişlemişlerse kötü adamlar da bir o kadar artmıştır. Evren, herhangi birinin şekline girebilen bir uzaylı istilası ile karşı karşıya kalınca, ödüllü ajan H ile kararlı çaylak M birlikte hareket etmeye karar verir. Güçlerini birleştiren ikili, dünyayı kurtarmak için zorlu bir mücadeleye girişir. Yönetmen koltuğunda Barry Sonnenfeld'in oturduğu, Tommy Lee Jones ve Will Smith'le özdeşleşmiş Men In Black'in spin-off olarak izleyeceğimiz filmin yapımcılığını Laurie MacDonald ve Walker Parkes üstleniyor. Filmin senaryosunu ise Matt Holloway ve Art Marcum kaleme alıyor.

İLKER AYRIK'IN MODA'DAKİ YENİ MEKANI RİTA MODA FARK YARATIYOR

Moda'da iyi yemek, iyi müzik felsefesi ve şehir gastronomisine yenilik getiren yemek konsepti ile Rita Moda; bir süre önce misafirlerine kapılarını açtı.

Moda Şair Nefi Sokak’ın yeni sakini Rita Moda, 3 katlı, tarihi bir köşkte hizmet veriyor. Günün farklı saatlerinde rahat ve keyifli bir ortam tercih edenler Rita’da; kahvaltıdan, öğle ve akşam yemeğine; gece iyi müzik, iyi kokteylden; uzun hafta sonu kahvaltısına kadar birçok lezzetli anın tadını çıkarabilir. 

Rita, güne Moda’da merhaba diyenler için; sabah saatlerinde güzel bir kahvaltının, gün içinde ofis dışında çalışanlar için rahat ve huzurlu bir ortamın, akşamları ise uzun ve keyifli bir yemeğin yeni adresi olmaya aday.  

Sanatçı İlker Ayrık ve eşi Sanem Bağcı Ayrık’ın; Moda’da herkesin gitmek istediği, farklı zevklere hitap eden bir mekanı, tüm İstanbul ile paylaşma hayalinden yola çıkarak hayata geçirdiği Rita Moda, bölgenin en hip restoranı olmaya aday.

Mutfak felsefesini, coğrafyaların yerel ve iyi malzemelerine saygıdan alan Rita Moda mutfağı ise şef Asude Akınlı ve ekibinin yönetiminde. Konsept danışmanlığı ve işletme yönetimi Sanem Bağcı Ayrık tarafından yapılan Rita, her mevsim yenilenen menüsü ile lezzet severlere Moda'ya uğramak için yeni bir heyecan verecek.

Rita’nın giriş ve birinci katı; kahvaltı, öğle ve akşam yemekleri için hizmet verirken, çatı katı ise özel günler ve iş toplantıları için ayrılmış durumda. Bahçenin ise yaz aylarında Moda severlerin vazgeçilmezi olacağına şüphe yok. 

Rita Moda, çarşamba, cuma ve cumartesi akşamları ise, iyi bir akşam yemeği sonrası canlı DJ performans ve Rita bar ekibinin hazırladığı, giriş ve bahçe katında bulunan barlarında servis edilen artisan kokteyller ile geceye devam etmek isteyenler için Anadolu yakasında iyi bir alternatif. 

GÜNÜN SÖZÜ: 

“İnsanlar, düşünmemek için konuşmayı icat etmişlerdir.”

Agatha Christie