YUSUF AGAH EFENDİ VE BREXİT

Halil İbrahim İZGİ
Tüm Yazıları
Britanya, Avrupa Birliği'nden çıkıp çıkmamak için referanduma gidiyor. İş referanduma gittiyse ortada ciddi bir kırılma var demektir. Avrupa Birliği ülkeleri "gitme Britanya" diye ağlaşıyor.

Britanya, Avrupa Birliği’nden çıkıp çıkmamak için referanduma gidiyor. İş referanduma gittiyse ortada ciddi bir kırılma var demektir. Avrupa Birliği ülkeleri “gitme Britanya” diye ağlaşıyor. Britanya kendini ağırdan satıyor.  Gidelim AB’den diyenler kalalım buralarda diyen bir milletvekilini öldürdü. Bir de tabii Türkiye meselesi var. Türkiye Avrupa Birliği’ne girer ama biz çıkalım diyenler… Türkiye Avrupa Birliği’ne 3000 yılından önce giremez diyen sözde Türkiye dostları…

Ortalık karışık.

Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesi için 3000 yılını beklemesine gerek kalmayacak. Çünkü bu basiretsizlikle Avrupa Birliği kısa süre içinde kendini imha edecek. Yeni bir savaş mı dersiniz, yoksa büyük Avrupa devletlerinin küçükleri satın alması mı?… Hayal gücünüze kalmış. Şimdi onları kendi dertlerine bırakıp Yusuf Agah Efendi’ye dönelim. Yusuf Agah Efendi, Osmanlı Devleti’nin ilk Londra Büyükelçisi… Londra’da yapılmış tablosuna bakarsanız, heybetli bir bürokrat görürsünüz. Gerçi o zamanlar kravat filan yok ama cüsse yerinde… Osmanlı numunesi olarak gönderilmiş Londra’ya… Pek çok açıdan Osmanlı’nın bir Avrupa devleti olduğunu ispatlıyor. Yusuf Agah Efendi’nin İsveçli bir ressam tarafından yapılmış abidevi portresini görmek istiyorsanız sizi Pera Müzesi’ne davet edelim. Müzenin koleksiyonunda yer alıyor bu tablo.

Bir defa şu anda Yunanistan olarak isimlendirilen topraklarda dünyaya gelmiş. O zaman tabii ki Osmanlı toprağı. İngiltere’ye o vakitlerde henüz Türk Hava Yolları seferleri başlamadığı için Tuna’dan bir gemiyle yola çıkmış Londra’ya… Avrupa içlerine kadar Osmanlı topraklarından hareket ettikten sonra Viyana’da kara yoluyla devam etmiş Londra cihetine… Tuna ağzından, Rusçuk, Bükreş, Viyana…  Maiyetiyle birlikte tabii… 15 kişilik maiyetine bakalım: Mehmet Raif Efendi, Emanuel Persiani, Gregorio Valeria, Mehmet Derviş Efendi, Yanko Savrud…  Ekipte en az üç gayrimüslim var demektir. 3. Selim döneminden bahsediyoruz. Londra takımı bu kişilerden oluşuyormuş. Yusuf Agah Efendi İngilizce haricinde Rumca ve İtalyanca da biliyormuş. Bunu da bir yerde tutalım.

Avrupa hala Türkiye’nin Avrupa’da yeri var mıdır diyedursun. Türkiye 3000 yılından önce Avrupa Birliği’ne giremez diyedursunlar… Dünün ne olduğu ortada, yarın düne gebe olabilir. Yusuf Agah Efendi’nin Londra günlerini merak edenler kitaplardan tafsilatlı bilgiyi bulabilir. Yusuf Agah Efendi’nin yani ilk Londra büyükelçimizin görevi 1797 yılının Temmuz ayında bitmiş. Havadisname isminde bir raporla İngiltere’deki görev süresince karşılaştığı siyasi ve sosyal ayrıntıları kaydetmiş.  İngiltere o zaman da bugünkü gibi kıt bir idrak anlayışına mı sahipti bilmiyoruz. Ama elçiliğin açılmasının ardında Türkiye ve İngiltere birçok defa savaştı, birçok defa da müttefik oldu. İngiltere, Türkiye’yi işgal için yeltendi. Bir defa da başardı. Osmanlı veya Türkiye ise Manş Denizi’nin öte tarafına Kraliçe’nin açlığa mahkum ettiği İrlandalılara yardım etmek üzere gitti. Diyeceğim o ki, İngiltere korkacak bir şey arıyorsa bu Türkler değil kendi geçmişleridir.