​YÜZ YÜZE ILETIŞIMIN SICAKLIĞINI ÖZLEDIK! (1)

Fehmi KETENCİ 17 Ara 2017

Fehmi KETENCİ
Tüm Yazıları
Hızla gelişen ve bir çok şeye dert olacağı inancıyla özlemle beklediğimiz, adına "İletişim Çağı" dediğimiz bu yüzyılın neredeyse çeyreğine yaklaşıyoruz ama o özlemle beklediğimiz iletişimin nimetlerinde hala yararlanamadık.

     Hızla gelişen ve bir çok şeye dert olacağı inancıyla özlemle beklediğimiz, adına “İletişim Çağı” dediğimiz bu yüzyılın neredeyse çeyreğine yaklaşıyoruz ama o özlemle beklediğimiz iletişimin nimetlerinde hala yararlanamadık.

       En etkin iletişim araçlarından televizyon olabildiğince yaygınlaştı. En etkin iletişim araçlarımızdan biri derken, yüzyılın başından beri hızla yayılmaya ve de en etkin iletişim aracı olmaya soyunan bir başka şey dertlerle dopdolu bu dünyamıza serseri mayın gibi düşüverdi. Etkisi, 7’den 77’ye kadar, kadın erkek demeden herkesi sardı, sarmaladı. İletişim araçlarıyla iyice küçülen dünyamızda bu küçülme o kadar abartıldı ki, en yakınımızdakini bile, ellerimizdeki o elektronik araçlar sayesinde uzaklaştırmaya başladık.. Öyle ki; evimizde, odalar arasında bile aile bireylerimizle telefonlarla iletişim kurabiliyoruz.

      Aynı evin, ayni işyerinin içinde en yakınlarımıza bile yabancı olduk, gittik.

      Hızla gelişen iletişim ve bilgi teknolojilerinin hızına ayak uydurabilme telaşı, kitle iletişimini sağlayanlar, özellikle yazılı ve görüntülü medyada bir çok hataya neden olmaya başladı ve sosyal yaşamımızda oldukça sıkıntılar yaşatıyor. Teknolojinin hızından yararlanma, özellikle medyadaki masa başı haberciliği iyice öne çıkardı, acımasızca sürdürülen haksız rekabetin, kaynağına ulaşmadan oluşturulan haberlerin, yalan haberlerin ve en önemlisi, yanlı haberlerin, haber tetikçiliğine ortam yaratmasının oluşturduğu olumsuzluklar tam anlamıyla bir iletişim kirliliğine dönüşüverdi.

      Özellikle son on yıl içinde, günden güne, teknolojik yenilikleri ile toplumun tercih ve beğenileri üzerinde etkili olan telefonlarla iletişim kurma, hele bu telefonların giderek yaygınlaşanlarından olan akıllı telefonlar, sosyal yaşamımızı olduğu gibi bütçemize de zarar vermeye başladı.

      Medyada çıkan haberlere göre, bu akıllı telefonlar meselesi artık çığırından çıktı. Yaptıkları ile yaşam biçimimizi değiştirdiler. Bazı telefon markalarının alışkanlık haline gelen pazarları ve fiyatları iyice kontrolden çıktı. Hepimiz biliyoruz, görebiliyoruz akıllı telefondaki Iphone çılgınlığını. Ülkemizde bu çılgınlık tam anlamıyla bir hastalığa dönüştü.    

      Sokakta rastladığınız genç-yaşlı hemen hemen herkesin elinde bu akıllı telefonlardan var ve hayalet gibi yürüyen, ellerinde telefonlu insanlar sokaklarda, toplu taşıma araçlarında ve en tehlikelisi ise, okullardaki gençlerin, derslerde ayrılmaz ikililer gibiler.

      Üniversitelerde yıllardır öğretim görevlisi olarak derslere giriyorum ve neredeyse imtihanlarda ellerinde telefonla imtihana giden öğrencilere rastlamak mümkün.

      Bu dönem iletişim çağının en etkin araçlarından olan televizyonlar, yerini internete ve internetin içinden üreyen, üretilen ve çığ gibi büyüyen sosyal medyaya bıraktı. İletişim dünyamızda sosyal medya hastalığı, bulaşıcı bir salgın hastalık gibi yayılmaya başladı. Öyle yayıldı ki; siyasetçilerimiz, devleti yönetenlerimiz bile, toplumla iletişim kurma ve bilgilendirme için bu sosyal medya iletişimini kullanmaya başladılar.

      Yeni yüzyılda, 2000’li yıllara, namı değer milenyum yüzyılına girerken, hızla gelişen iletişim teknolojilerinden beklediğimiz bu muydu, tabii ki değildi. Ben o yılları yaşayan biriyim ve teknoloji ve iletişimi, kontrolsüzce, amaçları dışında ve en önemlisi; teknoloji üreticileri ve pazarlayıcılarının; bağımlılığa neden olan bir virüs üretebilecekleri konusunda şeytanın avukatlığını yapanlardan biriydim. 

      Hep düşündüğüm şeylerdendi. Sosyal yaşamımızı tam anlamıyla kontrolü altına alan ve hızla yaygınlaşan bu teknoloji çılgınlığın nerelere varabileceği konusunda hep endişe duymuşumdur. 

      Teknolojiyi sıkıca takip eden biri değilim ama tüm sektörlerin yanı sıra, yaptığım iş gereği, bilgisayar ve bilişim teknolojilerindeki, teknolojik gelişmelerin takibi konusuna da özen gösteririm.

      Hızla süregelen bu teknolojik çılgınlığın yarattığı ortamda, eski sosyal yaşamımızdaki bir çok şeyi özlediğimizi söyleyebilirim.

      Bu hızlı gidişat, başka şeyleri de olumsuz etkilemeye başladı çoktan.

      Konu çok önemli, yarın devam edeceğiz.