Bu yıl 2024 Paris Olimpiyat Oyunları'nda Türk sporcuların getirmiş olduğu sonuçlar pek de sevindirici olmadı. Altın madalya getiremediler. Oysa üç tarafı denizlerle kaplı ülkemizde su sporlarında çok ama çok başarılı olmalıydık.
Erkek çocuklarımız futbol oynamaya çok küçük yaşta başlar. Güreş ve okçuluk zaten ata sporumuz. Halterde de mutlaka bir altınımız olurdu. Fakat ne yazık ki Paris Olimpiyat Oyunları’nda beklediğimiz başarıyı elde edemedi sporcularımız. Altın madalya hayallerimiz ilk kez bu yıl suya düştü. İnsan bu kadar şeye sahip olup başarılı olamayınca üzülüyor ve sorgulamaya başlıyor. Neden acaba?
Ben spor eleştirmeni değilim. Sadece işin psikolojik açıdan değerlendirmesini yaparım. Daha çok sporcumuz olmalı, daha çok çalışmalıyız diye düşünüyorum. Aileler çocuklarını spora teşvik etmeli. Spor, yalnızca fiziksel sağlık değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal gelişim açısından da çocuklar üzerinde önemli etkiler bırakıyor. Düzenli fiziksel aktivite, çocukların stresle başa çıkma yeteneklerini geliştirir ve kendilerini daha iyi hissetmelerine yardımcı olur. Spor yapmak, endorfin salgılar, bu da çocukların genel ruh halini iyileştirir ve anksiyete ile depresyon riskini azaltır. Ayrıca, sporla uğraşan çocuklar, hedef belirleme, öz disiplin ve zaman yönetimi gibi önemli yaşam becerilerini öğrenirler.
Aile çocuğun sosyalleşmesini sağlayan ilk birimdir. Ailenin çocuğun sosyalleşmesi üzerindeki en önemli etkilerinden biri, çocuğu spora yönlendirme ve bu konuda onları desteklemektir. Yalnız bir şartla: “Benim çocuğum ata biniyor, kayak yapıyor, yüzüyor, vb..” hava atma cümlelerinden uzak kalarak! Spor statü belirlemez. Sevgili anneler ve babalar, Çocuğunuzun yeteneği ve ilgisi varsa onu destekleyin. Bırakın tenisçi olsun, iyi bir kayakçı olsun, yüzücü olsun, jimnastikçi olsun… Okul dersleri düşecek diye çocuğu spordan uzaklaştırıp zorla avukat, mühendis doktor yapmayın.
Anadolu liselerine ve kolejlere hazırladığınız titizliği ve azmi herhangi bir spor dalında gösterseniz başaramayacağımız hiçbir spor dalı kalmayacak. Oysa şu unutulmamalıdır: Çocuğunuzu ilgi duyduğu alanlara yönlendirmeniz onu çok daha mutlu edecektir. Onun mutluluğu mu daha önemli yoksa sizin mutluğunuz mu? Bunu dürüstçe bir sorun kendinize. Şu bir gerçek ki spor yapan çocuklar sosyal yaşamda ve okul hayatında daha başarılı oluyor. Spor yapmak için annesinden destek alan çocuğun annesi ile ilişkisi pozitif yönde gelişiyor.
Çocuğunuzun spor yapması, sadece profesyonel olmak için değil hayatı boyunca programlı yaşayıp hem hayatın keyfini hem sorumluluklarını yerine getiren bir birey olmak için çok önemli bir faktör. Spor yapan çocuk paylaşmayı ve sorumluluk almayı öğreniyor. Spor çocuğun kendini daha iyi tanımasını, güçlü, zayıf yönlerinin farkına varmasını sağlamaktadır. Böylelikle çocuğun özsaygısı artacak, kendine daha fazla değer verecektir ki bu iyi bir ruh sağlığının ana unsurudur. Sporun sunduğu faydaları anlamak ve bu alandaki fırsatları değerlendirmek, çocukların gelecekteki başarıları için önemli bir temel oluşturur.
Bu yüzden, aileler çocuklarını spora teşvik etmeli ve sporun sadece başarı değil, aynı zamanda kişisel gelişim ve sağlıklı yaşam için de önemli bir araç olduğunu vurgulamalıdır. Hayaller şimdi 2028 Los Angeles Olimpiyatları’na ertelendi. Başarabiliriz…