Dünya 24.05.2020 23:45 Güncelleme: 25.05.2020 13:38

"Gençlere bırakacağımız en önemli miras birlik içinde bir Afrika'dır"

Afrika'nın önde gelen kadın aktivistlerinden Dabo, "Afrika farklı toplulukların birlikte yaşamasıyla ön plana çıkıyor. Gençlere bırakacağımız en önemli miras, çatışmaların, açlığın, savaşların olmadığı birlik içinde bir Afrika'dır." dedi.
"Gençlere bırakacağımız en önemli miras birlik içinde bir Afrika'dır"

Her yıl Afrika Birliğinin (AfB) kuruluş yıl dönümüne denk gelen 25 Mayıs, Afrika halklarının yabancı hakimiyetinden ve sömürgesinden kurtulma kararlılığını anımsamak amacıyla 1963'ten bu yana Afrika Günü olarak kutlanıyor.

Afrika ülkeleri sömürge prangalarından kurtulalı 60 yıla yaklaşırken, kıtanın önde gelen kadın aktivistlerinden, Demokrasi Yanlısı Blog Yazarları ve Siber Aktivistler Birliği (AfricTivists) temsilcisi Aisha Dabo, Afrika Günü'yle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Afrika'nın ağırlıklı olarak Fransa, İngiltere ve Portekiz, Almanya tarafından sömürüldüğünü anımsatan Dabo, sömürge devletlerinin kıtada karmaşık düzeyde ilişkilerini sürdürdüğünü söyledi.

Eski sömürge devletlerinin Afrika'dan halen elini çekmediğine işaret eden Dabo, "Bugün Afrika'nın beklentisi ticarette olsun, sosyal ve çevre ilişkilerinde olsun karşılıklı kazanç ve saygıdır. Sadece tek tarafın kazanması adil değil." dedi.

Dabo, Afrika devletlerinin kendi kaynaklarını kullandığı, birliğini sağladığı ölçüde büyüyüp, gelişeceği değerlendirmesinde bulundu.

"Afrika'daki kaynakların tek taraflı tüketilme devri sona eriyor." diyen Dabo, kıtadaki birçok ülkenin yıllarca CFA frangına mahkum edilmesinin, sömürge devletlerinin parmağı olduğu iddia edilen Ruanda, Namibya, Kongo Demokratik Cumhuriyeti gibi ülkelerdeki soykırım ve katliamların "kaynakları tek taraflı kullanma isteğinden" doğduğunu savundu.

"Açlığın, çatışmaların olmadığı birlik içinde bir Afrika"
Aisha Dabo, Afrika Birliğinin bugünkü en önemli görevinin kıtanın gerçek anlamda birleşmesi ve refahını sağlamak olduğunu belirterek, "Gençlere bırakacağımız en önemli miras, çatışmaların, açlığın, savaşların olmadığı birlik içinde bir Afrika'dır." dedi.

Kıta ülkelerinin en büyük amacının "birlik" olması gerektiğini vurgulayan Dabo, Senegal'in bu anlamda demokrasisi, hoşgörüsü ve birliğiyle Afrika'da model bir ülke olduğunu ifade etti.

Aisha Dabo, "Afrika'da bağımsızlığını kazanan birçok ülke darbeye sahne olurken, Senegal'de bu yaşanmadı." ifadesini kullandı.

Kıtadaki birliğin ve barışın sağlanmasında her ülkenin üzerine düşen bir görevi olduğuna işaret eden Dabo, farklı ülkelerde yaşayan ancak aynı tarihi ve kültürü paylaşan, sırt sırta yaşayan Afrika halklarını birbirinden ayırmanın mümkün olmadığının altını çizdi.

Dabo, "Afrika, farklı toplulukların birlikte dayanışma içinde yaşamasıyla ön plana çıkıyor. Dolayısıyla kıtadaki kuruluşların bu noktada daha aktif politikalar geliştirmesi gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

"Afrika, bizim için bizler tarafından inşa edilmeli"
Kurumları oluşturan asıl yapının da halklar olduğunu hatırlatan Dabo, "Asıl birlik halk arasında sağlanandır. Bunu kadın, erkek herkesin yaşaması, hissetmesi gerekiyor. Afrika'nın çok farklı ve zengin, birbiriyle kaynaşan sıcak kültürleri bu düşünceye ters değil. Devlet yetkililerine düşen, bu harmoniyi doğru şekilde kanalize etmek ve yönetmektir." ifadelerini kullandı.

Aisha Dabo, kıtadaki kurumların her kademesinde kadınların da aktif rol oynadığına ve sömürge döneminden önce de Afrika kültüründe kadınların önemli bir yeri olduğuna dikkati çekti.

AfricTivists olarak, yarının Afrikasını bugün inşa etmek için yola çıktıklarını kaydeden Dabo, "Afrika, bizim için bizler tarafından inşa edilmeli. Bu da ancak sivil toplum, devlet ve halkın el ele vermesiyle sağlanabilir." dedi.

Dabo, sivil toplumla hareket etmenin vatandaşlık bilinç ve hassasiyetinin yayılmasında önemli olduğuna dikkati çekerek, devlet organlarının nasıl çalıştığını bilen, içinde bulunduğu toplumu tanıyan vatandaşların Afrika'nın inşasına daha etkili katkı sunacağını ifade etti.

Seçimle gelen yöneticilerle halk arasındaki kanalın açık kalması ve ilişkilerin işlevsel olması gerektiğine işaret eden Dabo, yerelden genele tüm devlet organlarının halka kanalize olması ve birbiriyle koordineli hareket etmesi gerektiğini söyledi.

Aktivist Dabo, "Afrika, sürekli geriye dönüp aynı şeyleri tekrar tekrar yaşamaktan kurtularak gelecek hedeflerine odaklanmalı. Kıtanın inşasında yasaların da daha gelişmiş ve entegre edilebilir olması gerekiyor." yorumunu yaptı.

Özellikle sivil toplumun etkinliğinin artırılması gerektiğine dikkati çeken Dabo, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında tüm Afrika'da yaratıcı girişimler olduğunu anımsatarak, şunları kaydetti:

"Afrika'da bir imkansızlıktan bahsedemeyiz aslında. Sadece sivil toplum kuruluşları ve halktaki üretkenliğin, çabanın, iradenin doğru kanalize edilmesi, yönetilmesi gerekiyor. Yöneticiler, gençlik hareketleri ile sivil toplumu yönetim karşıtı, muhalefet olarak değil de kalkınmanın gerçek ortakları olarak algılamalı, onlarla beraber bir kavrayış yakalamalı."