Röportaj 13.07.2020 15:00 Güncelleme: 14.07.2020 10:57

AİLE ANAYASASI ÖNEMLİ

Zade Vital Genel Müdürü Taha Büyükhelvacıgil: Yeni kuşakların bir arada uyumlu bir şekilde çalışması ve aile şirketlerinin kurumsallaşma süreçlerinin kuvvetli bir şekilde sağlanması için aile anayasasını hazırlanıp aksiyonların bu disipline alınmasını öneriyorum.
AİLE ANAYASASI ÖNEMLİ

Gülay YÜCEL

135 Yıllık Deneyim
Yıl 1888..
Bir ailenin başarılarla dolu ticari serüveninin başlangıç tarihi..
Konya’da doğan ve bugüne kadar “nesiller boyu sağlık” ilkesi ile çalışan Helvacızade Grubu..
Bugün; üç farklı iş koluyla, Türkiye’nin önde gelen, köklü ve kurumsallaşmış aile şirketleri arasında ilk sıralarda yer alan Helvacızade A.Ş çatısı altında; yemeklik bitkisel sıvı yağ ve distribütörlük hizmetleri alanında Zade A.Ş., sağlık alanında Zade Vital A.Ş. şirketleriyle hizmet veriyor. Uluslararası operasyonlarını ise 2018 yılında ABD Chicago’da kurulan Zade Global Inc. Şirketi ile yürütüyor.
“Daha sağlıklı yarınlar için” ilkesi ile hareket eden marka, Ar-Ge, inovasyon ve yüksek kalite standartlarına değer katıyor. İki Ar-Ge merkezi, Ar-Ge işbirlikleri ve üç üretim tesisiyle öncelikli olarak ülkenin zengin kaynaklarını yenilikçi ürünlere dönüştürmeyi amaçlıyor. Helvacızade, 7 tesis ve 430 çalışanı ile Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu arasında.

Günümüzde 5 kıtaya ve 85’den fazla ülkeye ihracat gerçekleştiren grup 17 kalite ve sistem sertifikasyon belgesi ile üretim yapan ilk ve tek kuruluş.
Neredeyse bir buçuk asrı geride bırakmış Helvacızade Grubu’nun 4. nesil üyeleri, aile şirketi olmayı, başarıyı ve iş yaşamlarını YeniBirlik okurları için paylaştı.

Taha Büyükhelvacıgil.. Bilkent Üniversitesi Bilgisayar Teknolojileri ve Bilişim Sistemleri Bölümü’nü bitirmesinin ardından, New York’ta Manhattan Ville College’de Uluslararası Yönetim ve Sosyoloji bölümlerinde çift ana dal yaparak yüksek lisansını tamamlamasının ardından başladığı aile şirketinde, Zade Vital Genel Müdürü olarak görevini sürdürüyor.

Kadir Büyükhelvacıgil.. Çocukluk yaşlardan itibaren iş hayatının içinde. Çevre Mühendisliği Bölümü’nden mezun olmasının ardından, Selçuk Üniversitesi İşletme Fakültesi Toplam Kalite Yönetimi Anabilim Dalı’ndan mezun oldu. İngiltere’de çeşitli sertifika programlarına katılmasının ardından, grup bünyesinde satış kadrosundan muhasebeye, satın alma-üretim ve satış müdürlüğüne kadar pek çok farklı kademede görev yaptı. Bugün Helvacızade Grubu Yönetim Kurulu Üyesi..

Birlikte büyüdüğünüz için şimdi aynı iş ortamında çalışmak size neler hissettiriyor?

Taha Büyükhelvacıgil: Küçük yaşlarımızdan itibaren Kadir Bey ile çalışmaya hayatında beraber yürüyoruz. Hatta hemen hemen aynı dönemlerde iş yaşamına birlikte atıldık. Aynı ortamda iç içe büyümenin bizlere pek çok avantaj getirdiğini düşünüyorum. Öncelikle kişilik olarak birbirimizi çok iyi tanıyoruz ve bu kuvvetli bağdan dolayı grubumuza karşı olan sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Kurum kültürümüzü benimseyerek attığımız her adımın dayanışmaya dayalı bir sistemi de beraberinde getirdiğine inanıyorum.

Kadir Büyükhelvacıgil: Dördüncü kuşak temsilcileri olarak şirketimizin gıda ve sağlık iş birimlerini beraber yürütüyoruz. Taha Bey’in de bahsettiği gibi aramızdaki kuvvetli bağ aslında farklı alanlardaki deneyimimizle zengin bir dayanışma platformu oluşturmamızı sağladı. “Biz olmak” anlayışını sürdürebilirlik felsefesine entegre etmeyi başararak aynı iş ortamında aile üyeleriyle çalışmak tam bir sinerji yaratıyor.

'GELECEK NESİLLERİMİZE DEĞER KATAN AİLE ANAYASAMIZ'

Bir aile şirketi olarak kurumsallaştığınızı düşünüyor musunuz? Aile şirketlerinde sürekliliği sağlamak için neler öneriyorsunuz?

Taha Büyükhelvacıgil: 130 yılı geride bırakmış kurumsallaşmış bir aile şirketi olarak 4.nesil üyeleriyle çalışmaktan memnuniyet duyuyorum. Bu süreçte grubumuzun CEO’su Mevlüt Büyükhelvacıgil’in kurumsallaşmak adına attığı adımların büyük bir önem taşıdığını gördüm.
Bunların başında yazar kimliğiyle gelecek nesillerimize değer katan Aile Anayasamızı hayata geçirdi. Ayrıca yeni kuşakların performansını artıracak, verimini olumlu yönde etkileyerek şirketin başarısını ve kurumsal devamlılığını sürdürmesine katkı sağlayacak Aile Şirketlerinde Kuşak Çatışmasını Önlemek İçin X, Y, Z Nesillerini Anlamak” isimli bir kitabı da bulunuyor. Bu kitaplar, organizasyonumuz içerisinde bulunan tüm aile üyelerimizin alacağı kararlar açısından da adeta bir rehber niteliğinde…

Kurumun büyümesi ve sürdürülebilirliği açısından kuşakların iyi analiz edilmesi gerektiğine inanıyorum. Özellikle aile arasındaki ilişkinin şirketin geleceği için kritik bir rol oynuyor. Burada sürdürebilirliği sağlayarak mantık ve duygunun karıştırılmaması da çok önemli… Yeni kuşakların bir arada uyumlu bir şekilde çalışması ve aile şirketlerinin kurumsallaşma süreçlerinin kuvvetli bir şekilde sağlanması için aile anayasasını hazırlanıp aksiyonların bu disipline alınmasını öneriyorum.

Kadir Büyükhelvacıgil: Aile şirketlerinin Türkiye ekonomisinin bel kemiği olduğunu söyleyebilirim. Dünyaya ve ülkemize baktığımızda kurumların yaklaşık yüzde 80’ini aile şirketleri oluşturuyor.

Aile ilişkilerinin profesyonel hayatın getirdiklerine uyumlu ve yeniliklere açık şeffaf bir şekilde ilerlemesi gerektiğine inanıyorum. Aile şirketinin devamlılığını üst seviyeye taşımak kuvvetli bir iletişim kurarak kurumsallaşma esasına dayanıyor. Kurumun belirlediği kurumsallaşma modelinin titizlikle uygulanması sürdürebilirlik için hayati bir önem taşıyor. Doğru bir şekile kurumsallaşmak için ayrıca aile üyeleri dışında profesyonellerle de çalışmak, kurumun gelişimine ve yaratıcılığına pozitif yönde katkı sağladığını düşünüyorum.

'TAKVİYE EDİCİ GIDA PAZARINDA BİR SIÇRAMA YAŞIYORUZ'

Yöneticisi olduğunuz markalarla ilgili son gelişmelerden bahseder misiniz? Kovid-19 salgını sizi ne yönde etkiledi?

Taha Büyükhelvacıgil: Yaşadığımız salgınla beraber sağlık ve özellikle korunma alanında destek sağlayan takviye edici gıdalar pazarında bir hareketlenme söz konusu… Bu sürece baktığımızda insanlar temel olarak bağışıklıklarını güçlendirmeye doğru yöneldiler diyebiliriz. Böylelikle içinde bulunduğumuz takviye edici gıda pazarında bir sıçrama yaşıyoruz.

Özellikle bağışıklığı dengelemeye ve güçlendirmeye destek olan ürünlerimizin satış hacmi 3 katı kadar arttı. Pazarda en çok tercih edilen ürünler arasında çörek otu yağı geliyor. Çörek otu yağının dışında, C vitamini ve çinko ile zenginleştirilen Sambucus Nigra (karamürver ekstresi), üst solunum yolu enfeksiyonlarında kullanılan ve virüs riskine karşı bariyer görevi gören doğal nazal sprey Nigefix için pazarda yüksek bir talep görüyor.

Kadir Büyükhelvacıgil: Sosyal hayatı durma noktasına getiren Kovid-19 salgınını pek çok sektörü beraberinde derinden etkiledi. Çalışanlarımız ve tedarikçilerimiz için bu süreçte aldığımız tedbirleri ve kararları, yeni normalde de hayatımıza sağlıklı bir şekilde entegre ediyoruz. Beklentimiz; geniş bir aile olarak öncelikle sağlık açısından herhangi bir kayıp yaşamadan bu dönemi atlatmak… Gıda tarafındaki sorumluluğumuz çok büyük... Yönetim olarak acil eylem planlaması modeline dönerek, güçlü altyapımızla da dijital dünyaya adapte olarak süreçlerimizi aksama olmadan yönetmeyi başardık.
Tedarik tarafında aldığımız aksiyonlar neticesinde üretimde ve dağıtım ağımızda herhangi bir olumsuz durumla karşı karşıya kalmadık. Tüm dünyada ekonomik anlamda ticaretin baştan aşağıya dönüşüm yaşadığı bu süreçte, hızlı geliştirdiğimiz çözümler sayesinde kurumumuz aktif satış ayağında büyümeye devam etti. Perakende sektörünün lokomotif markası Migros’a da ürünlerimizi listeleyerek tüm Türkiye’de perakende satış noktalarından ve online kanallarından da erişim imkanı sağladık.

Yılın ikinci çeyreğinde e-ticaret kanalımıza daha da ağırlık verdik. Doğrudan satış yaptığımız online satış platformumuz yagsepetim.com‘un yanı sıra farklı satış yöntemlerimiz sayesinde tüketicilerimize evden çıkmadan alışveriş imkanını sunuyoruz. Dijital ortamda omni-channel pazarlama iletişimi yaparak hedeflediğimiz projeleri tek tek hayata geçiriyoruz. Bu süreçte; bitkisel yağ kanadımızda denge sağlayarak büyümemize ivme kazandırdık.

ZADE VITAL
Zade Vital Doğal Besin Destekleri Serisi, tohumun doğduğu Anadolu topraklarından çıkan, Akdeniz ve Karadeniz’in sağlık fışkıran bitki ve meyvelerinden güç bulan Türkiye’nin ilk sağlıklı yaşam markası. Zade Vital, bugün Asya’dan Avrupa’ya, Afrika’dan Amerika’ya 5 kıtada, 15 ülkeye sağlık ve şifa taşıyor.

TÜM DÜNYA İLE
Bitki, meyve ve tohumları hiçbir ısıl işlem ve kimyasal işlem görmeden üreten Zade Vital, geniş ürün yelpazesi ile sadece belirli coğrafyalarda yetişen bitkileri, uluslararası GMP (Good Manufacturing Practices - İyi Üretim Uygulamaları) standartlarında üreterek, farmasötik formda tüm dünya ile buluşturmaktadır.

ALANINDA İLK
Ülkemizdeki 3150’yi aşkın endemik bitkinin çoğu tüm dünyada ilaç, doğal ilaç hammaddesi olarak kullanılabilecek tıbbi bitki özelliğini taşıyor. Zade Vital Ar-Ge çalışmalarıyla dünyaca ünlü vitaminleri ve etken maddeleri, Türk tohumlarıyla birleştirerek Isırgan Tohumu yağı içeren Biotin, çörek otu yağı içeren ve bağımlılık yapmayan nazal sprey gibi alanında bir ilk olarak yenilikçi ürünlere imza atıyor.