Sağlık 21.09.2021 14:23 Güncelleme: 21.09.2021 14:32

"Alzheimer'i yok saymaya meyilliyiz"

Alzheimer son yıllarda gittikçe yaygınlaşan nörolojik bir rahatsızlık. Alzheimer ve diğer demanslar üzerine çlışan ve son yıllarda çalışmalarını Washington ABD'den sürdüren nöroloji uzmanı Dr. Sevda Sarıkaya, "Yaşlanınca unutmanın normal olduğunu sanan bir milletiz" diyerek henüz tehlikenin farkında olmadığımızı söylüyor. Dr. Sarıkaya 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü vesilesiyle yeni projesi Alzheimer Melekleri'ni anlattı.  
"Alzheimer'i yok saymaya meyilliyiz"

Nöroloji kariyerim boyunca sadece bu hastalık üzerine çalıştım. Türkiye’de bu alanda açık ara en fazla hasta görmüş (gönüllü huzurevi aktivitelerim dahil) ve sosyal medya üzerindeki en büyük ağa sahip hekimim. 2015'den beri pandemiye kadar her yıl devam eden Ulusal Alzheimer farkındalık ve hasta yakınlarına destek sempozyumu ve binlerce öğrenci yetiştirip halen online devam ettiğim Alzheimer okulu projelerinden sonra Alzheimer Melekleri adında bir proje başlattım ve hiç ummadığım kadar büyük bir ilgi gördü. Bu, çok uzun süredir aklımda olan birkaç projeden biriydi fakat nasıl yapacağımı bilemiyordum. Dört yıldır devam eden Alzheimer Okulu nedeniyle elimde çok büyük bir hasta datası var. Ve bu insanların en büyük problemlerinden birisi de hastalarının yalnız kalması, sosyalleşememesi. Sosyal izolasyon yani yalnız kalmak Alzheimer hastalığını çok hızlı ilerletir. Bu konuda çok çalışma var. Diğer bir sorun da hastalarına 7/24 bakmak zorunda olan hasta yakınları zaruri işleri için bile evden beş dakikalığına çıkamıyorlar. Bırakın evden çıkmayı tuvalete zor gidiyorlar. Bu insanların içinde hastalıkları olanlar, tedavi görenler var. Düşünün hastaya bakım veren evladı da kanser hastası ama kendi tedavisi için hastaneye gidemiyor.

 Alzheimer Melekleri projesinde amaç her ilden gönüllüler topluluğu oluşturmak. Herkes kendi çevresinden bir hastanın meleği olacak ve haftanın belli zamanları onunla vakit geçirecek, aktiviteler yaptıracak. Yüzlerce başvuru oldu. Çoğu da gerontolog, psikolog, yaşlı bakım teknikeri ve öğrencileri. Düşünebiliyor musunuz hepsi de zaten hasta yakınlarının en çok ihtiyacı olan alanlarda yetkinler. Bu kadar kalifiye insanı bir araya toplayabilmek muhteşem bir şey. Planım belli kurallar çerçevesinde ve online süpervizörlük vererek bu ziyaretleri en mükemmel haliyle devam ettirebilmek. Ama dediğim gibi iş çok büyüdü. Mutlaka yardıma ihtiyacım var. Devletten başka güvendiğim bir kurum da yok. Bu alanda bir destek bekliyorum. 

 ALZHEİMER

Toplum olarak bu hastalığı yok saymaya meyilliyiz. Hasta yakınları çok iyi bilirler, anneniz ya da babanız hastalandıktan sonra sizi arayan-soran akrabalarınız artık aramaz olurlar. En yakınınızdakiler böyle yaparken hiç hastası olmayandan ne bekleyebiliriz ki? Çünkü kimse kendisine bunu yakıştırmak istemiyor. Hâlâ yaşlanınca unutmanın normal olduğunu sanan bir milletiz. Böyle düşünmek işimize geliyor. Normal olduğunu düşünürsek kendi geleceğimiz için endişelenmeyiz. Etrafımızda bir hasta olunca yaklaşmama sebebimiz de bununla ilişkili. Kafamızda bunun ‘normal’ olduğu imajının yıkılma olasılığı. Gerçekleri gördüğümüzde gelecekte bizim de başımıza gelme olasılığı belirebilir aklımızda. O yüzden yok saymak istiyoruz. 

En zorlandıkları konu yalnız bırakılmak, anlaşılamamak. Örneğin heyet raporu alması gerekiyor. Hastayı yürüyebiliyor diye hastaneye istiyorlar. Bu hastaların temel sorununun yürümekle ilgisi olmadığını göz önüne almıyorlar. Rutini uyguluyorlar. Alzheimer ve diğer tür demans hastalarını en sıkıntıya sokan şey hastane gibi ortamlara girmektir. Sonra hastayı toparlamanız çok zor olur. Bu gibi hastaların sağlık işleri evden yürütülmeli. Heyet raporu için hastanelere götürülmemeleri gerekiyor. Diğer büyük sorun ise hasta yakınlarının hastalarını kısa süreliğine bile emanet edecek merkezlerin olmaması ya da evden çıkamayacak hastaları için kimsenin destek olmayışı. En azından hasta yakınları kendi hastane işlerini hallederken hastanın yanında duracak birileri olmalı. Onun dışında da hastaların sosyalleşmesi gerek. Alzheimer Melekleri projesi ile bunu amaçlıyoruz zaten. Bu işler gönüllülerle bile yürütülebilir inanın. Yeter ki güvenilir bir organizasyon olsun.