Vakıf Katılım web
Siyaset - Politika 26.11.2021 11:48 Güncelleme: 26.11.2021 11:53

"Amacımız çok kısa sürede kur dalgalanmalarını frenlemek"

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, "Merkez Bankası yasasında verilen yetkiler bellidir. Bu yetkiler içerisinde Merkez Bankası yetkilerini bağımsız olarak kullanır. Amacımız, çok kısa sürede kur dalgalanmalarını frenlemek." dedi.
"Amacımız çok kısa sürede kur dalgalanmalarını frenlemek"

Kurtulmuş, Haber Global'deki ''Siyaset Özel'' programında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Küresel bir ekonomik savaş olduğunu ve zor bir dönemden geçildiğini vurgulayan Kurtulmuş, ''Yüzde 9-10 aralığında büyüyecek bir ekonomimiz var. Bu sürecin geçici dalgalanma olduğunu düşünüyorum'' diye konuştu.

Büyük güçler, ekonomik güçler arasında ekonomik olarak büyük bir savaş olduğunu aktaran Kurtulmuş, üstüne bir de pandeminin ortaya çıktığını, buna rağmen Türkiye'nin tedarik zincirlerini kırmadan yoluna devam ettiğini söyledi.

Kurtulmuş, şöyle devam etti:

''Dünya krizleri, dönemsel krizler bize bir şey öğretti, tezgah dağılırsa bir daha toparlaması çok zor. Yani üretimin, sanayicinin, KOBİ'lerin üretmeye devam etmesi lazım. Bunu söylerken her şey güllük gülistanlıktır anlamında söylemiyorum. Türkiye kendi göbeğini kendi kesti, İHA'larıyla, SİHA'larıyla milli savunma sanayisinde çok önemli bir yere geldi. Türkiye, pandeminin en ağır olduğu zamanlar Eskişehir'deki TAİ'nin fabrikasında yüzde yüz yerli imkanlarımızla helikopter motorunu yaptı. Biliyorlar ki eğer Türkiye bu istikamette giderse birkaç sene içerisinde kendi uçaklarının olabileceği bir ülke olacak. Türkiye, Allah'ın izniyle uçak motorunu da yapacak. Aslında Türkiye'nin sanayileşmesi tarihi aynı zamanda Türkiye'nin bir ihanet tarihidir. Türkiye'nin sanayileşmesine nasıl mani olunduğuna, rahmetli Nuri Demirağ'a bakın. Türkiye'nin kendi milli sanayisini kurması her yerde engellenmiştir."

Kurtulmuş, her alanda güçlü, büyük Türkiye için mücadelelerini sürdürdüklerini dile getirerek, "Sanayide, üretimde, ihracatta, istihdamda güçlü bir Türkiye için mücadele ediyoruz. Türkiye'nin yüzde 9-10 gelişmesi zaten halka doğrudan yansıyacak bir sonuç oluşturacaktır. Önümüzdeki mesele dövizin bu kadar yüksek olması, daha da önemlisi oynak bir şekilde seyretmesi. Ümit ediyorum ki kısa bir süre içerisinde belli bir seviyeye gelecek. Üreten önünü görecek, tüketen önünü görecek. Burada en önemli meselelerden birisi, vatandaşımızın yani bireysel tasarruflarını götürüp dövize dönmemesidir." dedi.

"Kurdaki aşırı oynaklık nedeniyle alım gücü olumsuz etkileniyor"

''Türkiye'de yatırım yapılmıyor'' demenin gerçeği yansıtmadığına dikkati çeken Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Kurdaki aşırı oynaklık nedeniyle alım gücü olumsuz etkileniyor. Asgari ücret herkesin 'tamam' dediği bir ölçüde olacak, hakkaniyetli olacak. Asgari ücretlinin alım gücünü geçen yıldan aşağı götürmeyecek bir rakam hesaplanmalı. Zor bir tablo olduğunun farkındayız. İyi niyetli söylenmiş eleştirileri takip ediyoruz. Amacımız, çok kısa sürede kur dalgalanmalarını frenlemek. Üretim, istihdam, ihracat ve yatırıma zarar vermeden kurdaki oynaklığı giderecek adımları atacağız. En kısa süre içinde bu zor tablonun yatışacağına, kurdaki oynaklığın aşağı doğru gideceğine inanıyorum. Türkiye'nin üretme mecburiyeti var. Türkiye'nin ihracatını, üretim tarafını güçlendirmesi mecburiyeti var. Bunun için de mümkün olduğu kadar üretim maliyetlerinin yükünü azaltmak ve dövizdeki gelişmelerden Türkiye ekonomisi lehine sonuçlar elde etmek mecburiyetindeyiz .Merkez Bankası, teknik imkanlarını sonuna kadar tahlil edecek. Nerede, hangi enstrümanı kullanabilir, elindeki imkanlar nelerdir, bunların detaylarını Merkez Bankası biliyor, bunları ortaya koyacak ve ona göre kararını kendisi verecektir. Hükümet bu tarafa giderken Merkez Bankası, 'Ben bağımsızım, ben bu tarafa gidiyorum', böyle bir şey zaten işin doğasına aykırıdır. Merkez Bankası yasasında verilen yetkiler bellidir. Bu yetkiler içerisinde Merkez Bankası yetkilerini bağımsız olarak kullanır."

Toplumda var olan talebi siyasetin göz ardı edemeyeceğini aktaran Kurtulmuş, sonuçta bir de imkan ve öncelik meselesi olduğunu belirterek, "İmkanlar, öncelikler, talepler bir araya getirilir, ona göre üçünün kesiştiği noktada karar alınır. Asgari ücret vergi dışı kalmalıdır ama nihayetinde bütçe imkanı çerçevesinde konuşulması lazım" dedi.

"Türkiye her zaman Suriye'nin toprak bütünlüğünden yana oldu"

Birleşik Arap Emirlikleri ile yapılan anlaşmalara değinen Kurtulmuş, "Yeniden dostluğu, kardeşliği sağlamak zorundayız. Eğer biz bunu çözemezsek, elin oğlu gelip ensemizde boza pişirir. Bütün bölgemizdeki ülkelerle iyi ilişkilerimizin gelişmesini önemsiyoruz ve bizi iyi bir yere götüreceğini biliyoruz. Türkiye, her zaman Suriye'nin toprak bütünlüğünden yana oldu. Suriye'de her etnik kökendeki halkın barış içinde yaşamasını istiyoruz. Bunu için de Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması lazım" şeklinde konuştu.

Kurtulmuş, tevazu ve empatinin önemine işaret ederek, ''İktidar partisi mensubu arkadaşlar hassas bir dönemden geçilirken söylediklerinde kılı kırk yarmalı. Vatandaş zor bir dönemden geçiyor. İktidar partisindeki arkadaşlarımız çok hassas olmalı. Ancak sosyal medyada manipülasyon ile bu durumu çığırından çıkarmak isteyenler var. Sokakları karıştırmaya yönelik sorumsuz sözlerin sosyal medyada paylaşıldığını görüyorum. Çok titiz ve dikkatli olmamız lazım, bunun yolu tevazu ve empati yapmaktan geçiyor'' ifadelerini kullandı.

"2023'te yüzde 50+1 sıkıntısının olduğunu düşünmüyorum"

Gündemlerinde 50+1 konusunun bulunmadığını, siyasette keşke diye bir şeye yer olmadığını aktaran Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"CHP'nin mitinglerinden mutlu oluruz. Ben bu uyarıyı bir vatansever olarak yapmak ihtiyacını hissediyorum. Bu zamanlamanın da son derece manidar olduğunun altını çizmek istiyorum. Hükümetin görüşlerini vatandaşa anlatması ne kadar haklıysa, muhalefetin de her türlü imkanı kullanarak bunun içinde mitingler de var, vatandaşla buluşması doğaldır. Demokrasinin bir gereğidir. Buna saygı duyarız ama sokakları karıştırmak isteyenlere fırsat verilmemesi açısından çok dikkatli olmalarını da tavsiye ederiz. Muhalefetin mitinglere başlayacak olmasına açıkçası sevindim. Kusura bakmasınlar, biz yıllardır Cumhurbaşkanımız her hafta bir yerlerde açılış yapıyor, miting yapıyor. Her birimiz bir yerdeyiz. Biz bütün imkanlarımızla seçim çalışmasına çoktan başladık ama seçim vaktinde yapılacaktır. Biz seçimden seçime milletin önüne giden bir parti değiliz. Bizim adayımız belli. Cumhurbaşkanımız tekrar 2023'te aday olacak ve halkın teveccühüyle yeniden cumhurbaşkanı seçilecek. Muhalefete samimi uyarım, mitinglerin kışkırtmaya dönmesine müsaade etmesinler. Bütün anketlerin birinci partisi AK Parti'dir. Kimse çarşıdaki ete soğan doğramasın, 2023'te yüzde 50+1 sıkıntısının olduğunu düşünmüyorum. 19 yıldır iktidarda olan bir parti olarak AK Parti, üstüne koyarak yoluna devam ediyor. CHP ile HDP'nin toplamı yüzde 35'i bulmuyor.''

"Samimi bir helalleşmeye gidecekse çok cesur olmalı"

Kurtulmuş, bir soru üzerine, CHP'den Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı adayı olması gibi bir istekleri olmadığını belirterek, "Bu bizi ilgilendirmez" dedi.

CHP'nin helalleşme çağırısı samimi ise Türkiye'nin işine yarayacağını vurgulayan Kurtulmuş, "Samimi bir helalleşmeye gidecekse çok cesur olmalı. Helalleşme olacaksa özür dileme olacak. Cesur olunacaksa bu Türkiye'nin ve CHP'nin hayrına olur. Millet samimi olarak özürlere başlanmasını istiyor." diye konuştu.

Numan Kurtulmuş, yeni anayasa çalışmalarında bütün siyasi partilerin görüşünü ortaya koymasını istediklerini aktardı.

Kurtulmuş, Osman Kavala davasına ilişkin soruya da "Mahkemenin eldeki deliller çerçevesinde adil bir karar vereceğini düşünüyorum. Yargı buna karar verecek. Türk yargısı bağımsız bir yargı olarak karar verecek. Bu mahkemenin işidir, kendimizi yargıç yerine koyamayız. Türkiye mahkemelerini yönlendirmek kimsenin hakkı ve haddi değildir. Türkiye'de bağımsız bir yargı var" yanıtını verdi.