Röportaj 23.07.2018 03:00

'Aşşağılık Türkücü Diye Bir Tarz Var'

İnsanların kötü bakışlarıdan utandığı yılllardan artık ne söylerse söylesin hep sevilen bir sanatçıya dönüştüğünü söylüyor Berdan Mardini. Diyorki: Aileden başkası yalanmış. İçki, sigara içerdim, sabahlara kadar dolaşırdım, artık tövbe ettim. Ne varsa ailem için.
'Aşşağılık Türkücü Diye Bir Tarz Var'

Şafak GÜVEN

Şekerci şarkısı ile yaza hızlı giren Berdan Mardini, evinin kapılarını açtı bizlere. Zaman zaman sohbet aralarında çocuklarıyla çimlerde yuvarlanan bir baba, zaman zaman bahçesinin bir köşesinde patlıcan ve biberleriyle ilgilenen bir çiftçi, zaman zaman da yıllarca çektiği zorlukları ve geldiği meşakkatli yolu anlatan hırçın bir müzik sevdalısı… İnsanların kötü bakışlarından utandığı yıllardan, artık ne söylerse söylesin hep sevilen bir sanatçıya dönüştüğünü söylüyor.

Öncelikle hayırlı olsun. Şekerci ile hayranlarınızla buluştunuz…

Evet Şekerci, şeker gibi klip. Şekerci zaten bizim çok sevdiğimiz çok eski bir şarkıydı. Ozan Doğulu ile çalıştık bu sefer. Tepkiler harika! Şu an zaten kulüplerde çalmaya başladı.

Daha önce katıldığınız programlarda hassas olduğunuz bir konu vardı

Evet, insanlarda; ay türkücü mü, hani aşağılık türkücü der gibi, yukarının, sosyetenin, bu işi yapan popçuların aşağılama gibi konuşma tarzı var. Her deri mont giyen, her gözlük takan, her botu giyen popçuyum diyor. Aslında ben bununla ilgili bir film yazmıştım, hatta duruyor bende. Oradan yola çıkmıştım, yani ben hep evrensel düşündüm.

‘Ben popüler kültüre hizmet ettim’

Yani işin aslı şu: Aslında ben pop bir şarkı falan yapmadım, ben popüler kültüre hizmet ettim, tamam mı? Popüler kültür; o an, o dönemde popüler olan müzik tarzı, senaryo tarzı neyse onu vermeye çalışıyor insanlar. Biz de şu anda kulüplerde ‘dımtıs dımtıs’... İnsanlar seviyor bizim de hoşumuza gidiyor.

Bu yüzden albümler bitmedi mi?

İnsanın tabii ki de morale ihtiyacı oluyor, ama tükendi bazı şeyler, ben ona katılıyorum. Şimdi biz albümleri yaparken niye single’lara döndük?. Çünkü albümlerin zaten fiziki gideri yok. 

Bundan sonra albümünüz olmayacak mı?

Olsa da 4 şarkı olur. Ben albüm yapmayı planlamıyorum. En fazla 4 şarkı. Bir de ben Kürtçe-Türkçe yapıyorum. O yüzden bir Türkçe bir Kürtçe piyasaya sürüyorum.

‘Bende koku manyaklığı var’

Müzik kısmına tekrar döneriz. Yeni bir projeniz var galiba? Gül yağı fabrikası…

Evet doğru. Biz gül ektik Mardin’de. Gül olur mu olmaz mı diye başladık. Amcamla birlikte ‘köyde istihdam’ için köyde ne yapabilirizi düşündük. Aklımıza bu geldi. Çünkü bende koku manyaklığı var, koku seviyorum. Parfüm seviyorum hoşuma gidiyor. Parfüm olmadıysa da gül yağı zaten.

Gül yağı pahalıymış bildiğim kadarıyla?

Tabii, gül yağının kilosu 11 bin 500 Euro. 3-4 ton gülden 1 kilo çıkar o da 10 bin- 11 bin 500 Euro’ ya falan satarsın bunu. Biz de istihdam olsun diye 3-4 milyonluk bir yatırım yapacağız Mardin’e. Biz niye yapıyoruz bu yatırımı? Memleketimiz için…

‘Mardini’ parfümleri dünya markası olacak’

Özel bir zevk mi yani?

Roberto Cavalli, Giorgio Armani , Berdan Mardini tamam mı? (Kahkaha atıyor) İsim de zaten İtalyan. Biz dünya markası Berdan Mardini parfümü yaratacağız.

Bu ticari fikir nereden çıktı?

Amcam tekstil işi yapıyordu sonra iflas etti. İflas edince bir süre işsiz kaldı. O da benim gibi kokuya, meraklıydı. Sonra dedi ki; “Isparta’ya gittim, güller falan ne güzeldi aslında köyde eksek ne güzel olur”. Dedim “Vallahi süper olur”. “Yapalım mı böyle bir şey?“yapalım ağabey dedim.

Filmlerle, dizilerle aranız nasıl şu ara?
Ben sadece kendim film, dizi yapmak istiyorum. Ben dizi izlediğimde gerçek gelmiyor bana.

Oyunculuğa tekrar sıcak bakıyor musunuz, yoksa sadece yazdığınız senaryoyu mu oynarsınız?

Ben oyunculuğu zaten ‘Kurşun Yarası’ ile yaptım. Avşar film, Şükrü Avşar, Tomris Giritlioğlu ve oradaki tiyatrocular yüzünden bıraktım, bir iki tane tiyatrocu vardı. Onlar biraz beni sıktılar ben de o ara istemedim.

Nejat İşler ile bir olay yaşamıştınız, karşılaştınız mı hiç?

Yok canım ben niye bir araya geleyim öyle insanlarla. Öyle insanlar sadece şunu bilsinler; hepsi ölecek, hepimiz öleceğiz. Ayrıca işe dönersek bunların hepsi entel dantel geçinen, temizlik nedir bilmeyen, aslında dışarda o kadar kültüre de sahip olmayan, kültürlüymüş gibi görünen tipler.

‘Oyuncu olmak için okumaya gerek yok’

Tiyatroculardan mı bahsediyorsunuz?

Tiyatrocuların hepsi değil. Bu tarz olan insanlar yani. Yoksa ne güzel tiyatrocular var. Yeşilçam’ın artistleri mesela... Onlar tiyatrocu muydu hocam? Hayır ama onlar düzgün insanlardı, yanına gelen küçük arkadaşlarını destekleyebilen ve sahiplenebilen insanlardı. O zamanlar oyun oynadığımızda tiyatrocu birkaç arkadaş, biz şarkıcıyız nasıl başrol olmuşuz gibi egolara kapıldıkları için ben de sıkıldım ve bıraktım.
Bu iş için hiç okul okumaya gerek yok. Bu iş için yetenekli olmak lazım bir de egolu olmamak lazım. Hani mankenden oyuncu olur mu, şarkıcıdan oyuncu olur mu modu vardı ya? Yetenek istiyor yani.

‘Örümcek beyinleri algılamıyor’

Mesela Kenan İmirzalıoğlu var örneğin?

Hepsi var. Kıvanç var, Kenan var. Mankenken şarkıcı olan Demet var değil mi? Şarkıcıdan oyuncu olan Özcan var, Mahsun var. Var da var ama bunların o örümcek beyinleri var ya küçücük beyinleri bunu algılamaya yetmiyor. O işler bitti o devirler.

Başta söylediğiniz vardı ya hani türkücü türkücü diyorlar. Baktığınız zaman bir şeylere imza atmış insanlar aslında hep halk müziğinin içinden gelen insanlar.

Hep ezgin ve özgün insanlar imza atıyor zaten. Biz pop şarkı ya da bilmem ne şarkı yapma derdinde değiliz. Benim hayattaki hedeflerim 1- Filmi çekmek, 2 - Kaliteli Türkçe ve Kürtçe şarkılarla insanların gönlünde taht kurmak. Milli birlik ve beraberlik için insanların Kürtçeyi de dinleyebilmesi için.
Kürtçe ve Türkçeyi birbirinden ayırmayacağız.

Şimdi bunu aşmak için sürekli diyorum ki piyasada ben Kürtçe okuyorum Türkçe de okuyorum diyorum. Bu ikisini birbirinden ayırt edemezsiniz diyorum. Biz kültür ve sanatla kardeşliği yakalayabiliriz. Ülkemizdeki ekonomik güç, siyasi güç, askeri güç kadar kültür sanatın gücünün önemini hükümetimize devlet büyüklerimize ancak bu şekilde gösterebiliyoruz.

Halk seni niye sevdi?

Belki de dürüst olduğum için. Doğal buldukları için beni sevdiler.

Dönüm noktanız neresi?

Aman Aman… Sonuçta Aman Aman’ın beni bu kadar şöhret edeceğini bilir miydim? Bir anda her şey değişti tabi. 

Modayla aranız nasıl, takip eder misin?

Şu modadır diye giymem ben. Oradan seçerim şu bana uyar, bu bana uyar diye. Bunun ayakkabısı, bunun gömleği, bunun tişörtü bana uyar. Böyle kombin yapıp giyerim.

Çok para harcar mısınız?

Harcarım. Bunu kesin harcıyorum söylüyorum.

Bir takıntınız var mı harcama konusunda?

Hayır yok. Ben kot, tişörtü de gider alırım 10-20 tane ama giderim ayakkabıyı da alırım 5-10 tane. Böyle bir alışveriş keyfim var ama şunu söylüyorum biz kazanıyoruz Allah’a şükür çalışıyoruz, çalışıp kazandığımızı da etrafımızla paylaşmayı da seviyoruz. Bunun dışında da kendimize harcıyoruz parayı yani.

Eşiniz sıkılıyor mu bu durumdan?

O diyor zaten sen mi kadınsın ben mi kadınım diye... (Gülüyor)

Eşiniz yapıyor mu bu kadar alışveriş?

O da yapıyor da benden görünmüyor. Benden belki fırsat olmuyordur ona.

Kaç tane var ayakkabınız?

100 tane var valla.

Şehir merkezinden uzakta yaşamayı sevdiniz mi?

Tabi ki kafan ne kadar boşsa o kadar işlere konsantre olup işin en iyisini yapabiliyorsun. Beni çok görmezsin kulüplerde, gezmelerde, magazinde.

‘En iyisine sahip olmak için çok çalışıyorum’

Pahalı bir arabayla haberleriniz çıkıyor arada?

O yeni aldığım araba değil. Ama sanki onlar almış gibi davranıyorlar.Bu da üzüyor… Ben hiçbir zaman öyle bir adam olmadım. Biz it gibi çalışıyoruz.
Ben Sabancı değilim, Koç da değilim, holding sahibi de… Kendime göre paramı kazanıyorsam kaliteli yaşamak da isterim ama arabamla bir yere gidip de sadece arabamın markasını ve fiyatını yazan gazeteciler hoşuma gitmiyor. 

‘İçkiye, sigaraya tövbe ettim’

Aile?

Evet, mesela çok içki içerdim ben, çok sigara içerdim. Gece sabahlara kadar dolaşırdım. Eve gelmezdim. Beş sene oldu bırakalı…

Hiç mi yok yani?

Hiç yok. Sıfır, tövbe ettim. Ama anladım ki insanların hayatındaki en doğru yol buymuş. Yancılar gelsin seni kullansın. Senden nemalansın. Orada para harca, burada para harca bilmem kendinde olmama.

Bahçede domates biber görüyorum

Evet, domates biber ekiyorum. Tırşık yapıyorum. Bizim yemeğimizdir adı Tırşık. Burada doğal bir hayat istiyorum. 

Köy hayatını yaşamaya çalışıyorsunuz?

Seviyorum, ne yapayım içimde var yani. Sanki herkes Hollywood’da doğmuş, anadan babadan hepsi Fransızdırlar. Öyle bir tavır içerisindeler. Ben de diyorum ki her şey yerine göre güzeldir ama hep öyle davranmak doğru değil yani.

‘Herkes kendini Michael Jackson sanıyor’

Ünlü olmanın da kötü yanları yok mu?

Vallahi bence yok. Herkes kendini Michael Jackson zannediyor. Yani birisi bir bankta oturursa sanki bütün insanlar ona saldıracakmış gibi… En fazla birkaç kişi resim çekilecek. O da zaten olması gerekiyor. 

Siz yaşadınız mı ilginç şeyler?

Bazen çok nadir olmuştur yaşadığım. Eskiden insanların bakışları rahatsız ediyordu Kürt olduğum için. Ama şimdi daha rahatım. İnsanlar beni anladılar, algıladılar.

‘Bir olacağız, birlikte olacağız’

Peki sizin pop, türkü diye bir takıntınız var mı?

Her insanda bir arabesk ruhunun olduğuna inanıyorum. Yani pop okuyan elittir, türkü okuyan aşağılıktır gibi tarzdan vazgeçecek artık insanlar. Yani halay iyy krodur ama dans çok elittir modundan çıkalım biraz. O elit geçinen tiplere uyuz oluyorum. 

Artık insanlar sizi böyle sevmiş ve benimsemiş.

Allah’a şükür. Ben şuna inanıyorum bir cenazeye gittiğimizde hep oturuyoruz diyoruz ki ölüm var ölüm, vallahi ölüm var. Yani insanların birbirini kırmasına bu kadar bela olmasına değmiyor. Şurada oturuyor, arabama biniyorsam rahat olmak için yapıyorum. 

Hepimiz onun için çalışmıyor muyuz zaten?

Kibirliliğim, üstten baktığım, insanları bilmem ne ettiğim yok. Valla benim bütün arkadaşlarım fakir. Benim zengin arkadaşım yok biliyor musun?

Neden, özellikle mi seçiyorsunuz? (gülüyoruz)

Malesef hayatta bize mutlu olmayı değil de mutlu etmeyi öğretmişler. Ben hiç mutlu olamadım. Fakat iş adamı ve piyasadaki camiaya baktığımda insanlarda kibir ve ego çok, kuruş harcamazlar. Ellerini cebine atmazlar.

Kazanıyorlar ama harcamıyorlar mı diyorsunuz?

Bence harcamıyorlar. Hala anasından harçlık alanlar var.

Türkiye yeni bir döneme girdi. Ne düşünüyorsunuz, neler olacak?

Bence güzel şeyler olacak. İnsanlar kabul etse de etmese de artık bir Recep Tayyip Erdoğan gerçeği var bu ülkede. Türkiye eskiden lele dedik diye, lori dediler diye yargılanan bir sistemdeyken, şimdi Türkiye’de devletin kürtçe kanalı var. Bunlar zaten ülkenin nerden geldiğinin nereye gideceğinin kanıtıdır.