Sağlık 26.03.2019 03:00

'Başka Ülkelerde Yatırım Planımız Kurulduğumuz Günden Bu Yana Vardı'

"1996 yılında İstanbul Levent'te bulunan ilk hastanemizin kuruluşu ile birlikte "branş hastaneciliği" konusunda Türkiye'de yeni bir dönemi başlatmış olduk.
'Başka Ülkelerde Yatırım Planımız Kurulduğumuz Günden Bu Yana Vardı'

 Esra KAZANCIBAŞI

Yurtdışından gelen yoğun hasta potansiyelimize bakarak özellikle Avrupa’ya da hizmetimizi götürme kararı aldık. Ön teşhis merkezi olan ilk kliniğimizi de 2004 yılında Amsterdam’da hizmete açtık. Burada beklediğimizin ötesinde bir ilgiyle karşılaştık ve Avrupa’da bulunduğumuz süre içinde yaptığımız bölgesel araştırmalar bize burada göz sağlığı alanında ciddi bir yatırım eksiği olduğunu gösterdi. Böylece yurt dışına gerek hekim kadrosu, gerek teknoloji bakımından tam donanımlı bir alt yapı ile göz sağlığı hizmetlerimizi taşıma kararı aldık. Köln ve Londra’da bulunan ön muayene ve teşhis merkezlerimizden sonra Almanya’nın Frankfurt kentinde hizmete açtığımız hastane yatırımımız ile Avrupa’nın daha geniş bir nüfusuna hizmet vermeye başladık. 

Almanya’da Köln ve Frankfurt’ta, Gürcistan’ın Tiflis şehrinde olmak üzere üç ayrı noktada hizmet vermeye devam ediyoruz. 2017 Ocak ayı itibariyle de Hollanda Amsterdam’da ve Azerbaycan Bakü’de akıllı binalarıyla, tam kapasiteyle ve gözün tüm branşlarında hizmet veren hastane yatırımlarımızı hayata geçirdik. 

“DÜNYAGÖZ VE WORLDEYE MARKALARINI KULLANIYORUZ”

Bölgenin dinamiğine ve ülkemize coğrafi yakınlığına bağlı olarak Dünyagöz ve Worldeye markalarını kullanıyoruz. Örneğin Azerbaycan’daki yatırımımızda Dünyagöz markamızı kullanırken; Frankfurt’taki hastanemizde Worldeye’ı kullandığımız gibi. Yurt dışına yatırım yapma planımız sağlık sektörüne adım attığımız ilk günden beri vardı. Hastanemizin adını “Dünya” koymamızın nedeni de en başından itibaren bu vizyonla yola çıkmış olmamızdır. Yurt dışı yatırımlarımızda ana stratejimiz; önce bölgeyle ilgili ihtiyacı doğru belirlemek. Gerçek bir potansiyel bir ihtiyaç tespit ediyorsak o bölgede hemen çalışmaları başlatıyoruz. Yurt dışı merkezlerimizde özellikle lazer, katarakt, retina hastalıkları ve göz estetiği alanlarında hasta yoğunluğumuz var. 

“TÜRKİYE’DEKİ HASTANELERİMİZE 147 ÜLKEDEN YILDA 80 BİN YABANCI HASTA BAŞVURUYOR”

Türkiye’deki hastanelerimizde 147 ayrı ülkeden yılda ortalama 80 bin yabancı hastayı ağırlıyoruz. Almanya, Hollanda, Azerbaycan gibi ülkelerde açtığımız göz hastanelerimizle, bulunduğu ülkelerin kamu ve özel sigorta şirketleri ile anlaşma yaparak, söz konusu ülkelerin ve  komşu ülkelerin vatandaşlarına göz sağlığı hizmeti vererek dünyada büyüyoruz. 2018’de Kırgızistan Bişkek’te ve Kosova Priştine’de ön tanı merkezleri açtık. 2019 yeni sağlık yatırımlarımız için hedef pazarlarımızı Katar, Dubai, Erbil, Romanya, Bulgaristan, Kırgızistan, Kazakistan, Rusya, Tacikistan, Özbekistan, Norveç, Danimarka, İsveç ve Ukrayna olarak belirledik.” 

Dünyaya nükleer tıp hizmeti sunuyor!

Onkoloji ve nükleer tıp ağırlıklı hizmet veren Bozlu Holding; ilaç, tıbbi hammadde ve cihaz alanında yurt dışında yatırımlar yapıyor.

Bünyesindeki firmalardan biri olan MNT; ekipman, sağlık personeli ve radyofarmasötik (Hastalara enjeksiyon veya ağız yoluyla verilen, çok düşük miktar radyoaktivite ve buna bağlanan kimyasal ilaçlardan oluşan maddeler) sağlayarak “nükleer tıp bölümü” ve “radyasyon onkolojisi bölümü” işletmeciliği çözümleri sunuyor. Amerika merkezli Capintec ise, radyasyon ölçüm, izleme ve korunma cihazlarının üretimini, satış ve pazarlamasını yapıyor. Eczacıbaşı - Monrol Nükleer Ürünler Sanayi ve Ticaret A.Ş. ise; tanı ve tedavide kullanılan nükleer tıp yöntemleri için radyofarmasötik ilaç üretimi gerçekleştiriyor. Grubun Türkiye’de ve yurt dışında kanser tanı ve tedavisine yönelik hizmet veren merkezleri de var.

Bozlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Şükrü Bozluolcay, grubun yurt dışındaki sağlık yatırımlarıyla ilgili şu bilgileri verdi:

“Yurt dışındaki merkezlerimizde radyoloji, nükleer tıp, radyoterapi ve medikal onkoloji alanlarında hizmet veriyoruz. Romanya ve Moldova’daki merkezlerimizde nükleer tıp, radyoterapi gibi alanlarda hasta kabul etmekteyiz. Romanya’da Neolife markasıyla iki tıp merkezimiz bulunuyor. Her iki lokasyonumuz da onkoloji odaklı ayaktan teşhis ve tedavi merkezlerdir. Moldova’da ise, özel bir hastanenin radyoloj bölümünü işletiyoruz. 2018 yılında Bulgaristan’da Acıbadem Grubu Hastaneleri’nde (doğrusu Hastaneleri’nin olacak) nükleer tıp ve radyasyon onkolojisi bölümlerinde de hizmet vermeye başladık. 

“YURT DIŞI YATIRIMLARIMIZI SÜRDÜRECEĞİZ”

Eczacıbaşı-Monrol isimli ortak şirketimiz; Romanya, Bulgaristan, Dubai ve Mısır’da nükleer tıpta kullanılan radyoaktif ilaç üretiyor. Ülkemizdeki üretim tesislerinden de yurt dışına ürünler yollanıyor. Ayrıca, Amerika Birleşik Devletleri’nde tıbbi cihaz üretim tesisimiz var. Bu tesiste üretilen ürünleri dünyanın birçok ülkesine gönderiyoruz.

Ülkemizdeki sağlık kuruluşlarının dünyanın çeşitli yerlerinde faaliyet göstermesi Türk sağlık sektörünün ulaştığı nokta açısından son derece önemli. Uluslararası arenada kabul görülmemiz; kalite ve deneyim standartlarımızın iyi olduğunu gösteriyor. Tabii ki, yatırım yapılan her ülkenin kendine has birçok farklılıkları ve zorlukları var. Elde ettiğimiz deneyim ve başarılar, geçirilen süreçler itibarıyla  Türkiye’ye benzeyen ülkelerde başarıyı tekrarlayabilme imkanı tanıdı. Ayrıca, ülkemizdeki yoğun rekabet ve genişleme alanlarının daralması da yurt dışında yatırım yapılmasının nedenleri arasında yer alıyor. Biz de bu nedenlerden ötürü; imkanlar elverdiği müddetçe, yurt dışı yatırımlarımızı sürdürmek istiyoruz. Yurt dışındaki sağlık yatırımlarıyla ilgili hedefimizde birçok ülke var. Ancak yatırım yapmayı düşündüğümüz ülkelere giriş yaparken uzun süren bir inceleme ve planlama dönemi geçiriyoruz. Şartların oluştuğuna inandığımız zaman projemizi realize ediyoruz.

‘Yurt dışında ilk tüp bebek merkezimizi 10 yıl önce kurduk’

“Ortadoğu ve Balkanlar’da sağlık sektörü Türkiye’ye nazaran çok zayıf durumda. Hem doktor, hem de hastane kaliteleri Türkiye ile kıyaslanamayacak kadar kötü. Oraya gittiğimizde gerek halk, gerek diğer doktor arkadaşlar büyük bir saygı, sevgi gösteriyorlar ve yaptığımız tedavileri de çok beğeniyorlar. Bizde Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’in çalışkan doktorları olarak ülkemizin adına başarılı çalışmalar yapıyoruz.

Bakü ve Basra’daki merkezlerimizde yaklaşık 10 yıldır hizmet vermekteyiz. Erbil’deki merkezimizi maalesef iki yıl önce, Bosna’daki merkezimi de kısa süre önce kapatmak zorunda kaldık. Yurt dışında açtığımız merkezler; aynı zamanda medikal turizme de ciddi olarak hizmet ediyor. Çünkü orada görülen pek çok hastayı İstanbul’a getirerek kendi hastanelerimizde tedavi ediyoruz. Bu aynı zamanda ülkemizin de çok güzel bir tanıtımı oluyor. Türkiye, Ortadoğu ve Balkanların sağlık alanında lideri konumunda. Yurt dışındaki tüp bebek merkezlerimizin her birinde biri Türk, diğeri yabancı olmak üzere iki doktor, iki hemşire ve bir embriyolog görev yapıyor. 

“İNGİLTERE’DE CİDDİ BİR TÜP BEBEK SORUNU VAR”

İngiltere’de de bir irtibat merkezi açtık. İngiltere, bir çok ırktan insanın yaşadığı kozmopolit bir ülke. Tüp bebek konusunda devlet sistemleri çok yavaş işliyor. Özel sektörde ise ortalama kliniklerin sunduğu servisler Türkiye’deki tüp bebek kliniklere oranla çok yetersiz. İngiltere’nin dünyaca meşhur iyi kliniklerinde ise tüp bebek tedavisi fiyatları cok yüksek. Bu sebeple İngiltere’de ciddi bir tüp bebek sorunu var. Bu yüzden oradaki irtibat ofisimiz aracılığıyla pek cok çift ülkemize gelerek merkezlerimizde tedavi olmaktadır. Balkan ülkelerinde teknolojik alt yapı yetersizliği ve doktor eksikliği söz konusuyken; İngiltere ve ABD’de ise tamamen tersi durumlar geçerli. Her iki durumda da tüp bebek tedavisi için ülkemizin ve doktorlarımızın tercih edilmesi son derece gurur verici.”