Eşi ve çocuklarını 39 yıl önce otobüs kazasında kaybeden, o zamandan bu yana yalnız yaşayan ve bir süredir beyin tümörüyle mücadele eden Hüseyin Korkmazoğlu, Bursa'daki bir sosyal izolasyon kuruluşuna yerleştirilerek ihtiyaçları karşılandı.
Osmangazi ilçesinde, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünce sosyal izolasyon kuruluşu olarak dizayn edilen öğrenci yurdunda kalan 66 yaşındaki Korkmazoğlu'nun bakımı görevliler tarafından yapılıyor.
Beyninde tümör çıkmadan önce asgari ücretle çalıştığı şirkette temizlik işleri yapan Korkmazoğlu, geçirdiği iki ameliyatın ardından çalışamaz hale geldi. Bir eli tutmayan ve güçlükle yürüyen Korkmazoğlu, salgın döneminde güvenli bir ortamda ve ev sıcaklığında yaşıyor.
Korkmazoğlu, yaptığı açıklamada, yıllardır Bursa'da çalıştığını, 39 yıldır yalnız yaşadığını söyledi. Beyin tümörü tanısının 10 ay önce konulduğunu belirten Korkmazoğlu, "Nisan ayının 24'üne kadar raporum vardı. Sokağa çıkma yasağı olunca doktora gidemedim. Beni hastaneye götürdüler. Hastaneden çıkınca da buraya yerleştirdiler." dedi.
Hüseyin Korkmazoğlu, yurtta verilen hizmetlerden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Yetkililere ve görevlilere teşekkür eden Korkmazoğlu, şöyle devam etti:
"Burası temizlik, yemek, hizmet konusunda çok güzel. Şehir Hastanesinde nasıl hizmet gördüysem burada da aynısını görüyorum. Gece saat 02.00'de bile gelip 'Ağrın sancın var mı?' diye soruyorlar. 'Varsa söyle, hemen hastaneye götürelim.' diyorlar. Allah razı olsun. 10 aydan beri rapor parasıyla geçiniyordum. Başka bir geçim kaynağım, gelirim yok."
"Allah devletimize zeval vermesin"
Tek başına yaşamanın zorluklarına değinen Korkmazoğlu, "Kaç sefer hastaneye gitmek için evden çıkarken düştüm. Bir kere çay demlerken yandım. Hastaneye giderken yolda rüzgar düşürdü beni. Parmağımda hasar kaldı." dedi.
Korkmazoğlu, eşini ve çocuklarını 1981'de bir otobüs kazasında kaybettiğini aktardı. O dönem İstanbul'da hava yolları firmasında kargoda çalıştığı bilgisini veren Korkmazoğlu, şunları kaydetti:
"Bayrama 15 gün vardı. Ben çalışıyordum. Ailemi otobüsle memlekete gönderdim. Haberlerde duyduk, 28 kişi ölmüş. Bu olaydan sonra İstanbul'u terk ettim, Bursa'ya geldim. Allah'tan başka kimsem yok. Allah devletimize zeval vermesin; yemeğimizi, çamaşırımızı veriyor, banyomuzu yaptırıyor. Daha ne olsun?"
