Türkiye - Gündem 24.03.2019 09:09 Güncelleme: 24.03.2019 18:22

"Bize Yegane Rehber Öz Değerlerimiz ve Objektif Bilimsel Çalışmalar"

KADEM Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, "Hakikatin arayışı hepimizin görevi. Bu arayışta ise bize yegane rehber kendi öz değerlerimiz ve gerçek anlamda objektif bilimsel çalışmalar." dedi.
"Bize Yegane Rehber Öz Değerlerimiz ve Objektif Bilimsel Çalışmalar"

Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Genel Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, Doğal Sağlık Derneği tarafından Bağlarbaşı Kültür Merkezinde düzenlenen "Aidin Salih Ekolü" konulu konferansın açılışında yaptığı konuşmada, ortaokul yıllarında tanıştığı Aidin Salih'in bilinen doktorlara benzemediğini söyledi. 

Salih'in ilaçları, kimyasalları, hazır gıdaları, bazı teknolojik aletleri, gündelik hayatta çok normalleşmiş, yoklukları tahayyül edilemeyen birçok şeyi büyük ölçüde reddettiğini aktaran Bayraktar, "Can boğazdan gelir prensibiyle yaşanan bir zamanda, hastalıklardan kurtulmak için açlığı tavsiye ediyordu. Hastalıklara çare bulmak için yanına gittiğinizde, yaşam ve beslenme alışkanlıklarınızı sorarken, ibadetlerinizi de soruyordu. Devasa cihazları yoktu; tırnak, göz, ağız gibi uzuvlara sadece bakarak teşhisini önemli ölçüde koyabiliyordu. Bize öğrettiği bu alışılması hiç de kolay olmayan fikirleri kısım kısım denemeye, uygulamaya başladık. Annem en hızlı şekilde adapte olan oldu ve çok uzun yıllar muzdarip olduğu bel fıtığından açlık tedavileri ve sağlık kürleriyle şifa buldu." diye konuştu.

Bayraktar, Salih'ten ve benzer ekollerden öğrendikleri neticesinde bedenine ve hayatına bakış açısını değiştirdiğini ve yeni temel prensipler uygulamaya başladığını ifade etti.

Sağlığın proaktif şekilde korunması gereken bir olgu olduğunu belirten Bayraktar, bedene acımasızca yüklenip, sadece hastalanınca şifa aramanın eksik ve hatalı bir anlayış olduğunu vurguladı.

Yemek yemenin sadece vücudu doyuran, besleyen bir faaliyet olarak görülmemesi gerektiğinin altını çizen Bayraktar, yemeğin niteliği ve niceliği fıtrata uygun olmadığı zaman problemler baş gösterdiğini, hatta yemek yemenin hastalıklara sebep olan bir aktiviteye dönüştüğünü anlattı.

"Hakikati anlamanın ve anlatmanın derdinde oldu"
Sümeyye Erdoğan Bayraktar, Aidin Salih'e sağlığı ve hayata bakış açısını bu kadar güçlü şekilde silkeleyip olması gerekene yaklaştırdığı için minnet borçlu olduğunu vurguladı.

Salih'in gerek eğitimi, gerek araştırmaları ile hep gerçeğin peşinde olduğunu ifade eden Bayraktar, "Katı köşeli, dogmatik bir bakış yerine esnek, gelişen, değişen şartlar ile birlikte bilgisini güncelleyen bir yaklaşımı benimserdi. Alışageldiklerimize, dogmalara takılıp kalmayıp yeniliklere açık olabilmek, hakikati görüp uygulayabilmek başta berrak ve son derece ferasetli bir zihin, kulluk aczinin bilincinde mütevazı ve yumuşak bir kalp ve bununla beraber çelik gibi bir irade gerektirir. Aidin Salih bu yüzden farklı, bu yüzden kıymetli." diye konuştu.

Hakikatin peşinde olmak kadar yakalanmış bir hikmetin cesaretli bir duruşla savunucusu olabilmenin de önemli olduğunun altını çizen Bayraktar, açlık kürlerini savunan Aidin Salih'in eleştirilmesine karşın, otofaji araştırmasıyla Nobel ödülü alan Japon Bilim insanına atıfta bulundu.

Bu durumdan ders alınması gerektiğinin altını çizen Bayraktar, şunları kaydetti:

"Batı'nın, modern kapitalist dünyanın dogmalarından beynimizi ve kalbimizi özgürleştirmek o kadar da zor değil. Bu özgürleşme ile birlikte o dogmaların yerine ne koyacağımıza karar vermeliyiz. Ezcümle, hakikatin arayışı hepimizin görevi. Bu arayışta ise bize yegane rehber kendi öz değerlerimiz ve gerçek anlamda objektif bilimsel çalışmalar. Aidin Hanım'ı gördüğümde alışageldiğimiz doktorlara benzemiyordu. İşte o Anadolu'da veya İslam coğrafyasının herhangi bir sokağında karşılaşabileceğiniz sıradan görünümde bir insanın hikmeti bizim için ne zaman Batılı otorite figürleri kadar saygın olursa değerlerimize o zaman sahip çıkabileceğiz. Hakikate o zaman yaklaşabileceğiz. Ve ancak o zaman yeniden bir medeniyet inşa etmekten bahsedebileceğiz."

"Yitik şifanın izini sürdü"
Doğal Sağlık Derneği Başkanı Dr. Ahmet Saçu da Aidin Salih'in 73 yıllık hayatının kendi deyimiyle yitik şifanın izini sürerek geçtiğini söyledi.

İslam ile 40 yaşından sonra tanışan Salih'in giderek olgunlaşan tıp ilmi ve tecrübesi ile onbinlerce insanın şifa bulmasına vesile olduğunu belirten Saçu, hastalıklar karşısında bireysel sorumluluk almayı teşvik ettiğini, hataları fark edip, irade göstererek adım adım, ancak sabır ile sağlığa ulaşmanın mümkün olduğunu insanlara anlattığını kaydetti.

Saçu, Aidin Salih'in Türkiye'de ve dünyada tıp ve sağlık anlayışının tutucu, farklı görüşlere kapalı, sağlık sisteminin her anlamda düğümlendiği 95'li yıllarda insanları daha önce hiç duymadıkları, fakat esasında İslam ve tıp bilgisinde yıllardır var olan hakikatler ile yeniden buluşturduğunun altını çizdi.

Aidin Salih'in unutulmuş şifa vesilelerini tekrar gün yüzüne çıkardığını vurgulayan Saçu, "Az yemek, beslenme prensiplerine riayet etmek, karışık yememek, oruç, perhiz ve bitkilerle tedavi olmak, kupa ve sülük terapisi gibi uygulamalarla şifayı aramak Aidin Salih'in çağımıza bıraktığı şifa izleridir." şeklinde konuştu.

Konuşmalarının ardından Dernek Başkanı Saçu tarafından Sümeyye Erdoğan Bayraktar'a hediye takdim edildi.

Gün boyu sürecek konferansta, "Gerçek Tıp ve Osmanlı Tıbbı Karşılaştırmaları", "Karaciğer Temizleme Diyetinin Kan Yağları ve Aminotransferaz Düzeylerine Etkisi", "Tamamlayıcı Tıp Yöntemi Olarak Hacamat ve Sülük", "Aidin Salih’in Eğitim Modeli ve Eğitime Yaklaşımı", "Gerçek Tıp Yaklaşımıyla İnfertilite Vaka Örnekleri", "Karaciğer Temizliği İle İlgili Vaka Örnekleri", "Aidin Salih Yaklaşımıyla Diyabet", "Aidin Salih’in Diş Hekimliği Tedavilerine Yaklaşımı", "Nobel Ödüllü Açlık Araştırması: Otofaji", "Gerçek Tıpta Karaciğer ve Bağırsak Tedavisinde Kullanılan Bitkiler" başlıkları ele alınacak.