Halkbank web
Ekonomi 21.07.2021 11:05 Güncelleme: 21.07.2021 11:46

ÇATALHÖYÜK'TE İKİNCİ MAHALLE

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, "İlk ateşin kullanıldığı, ilk yemeğin pişirildiği yer Çatalhöyük, bu manada bizim için çok önemli kültür mirası. Büyükşehir Belediyesi olarak Çatalhöyük'ü tanıtmak adına bizde önemli yatırımlar yapıyoruz." dedi.
ÇATALHÖYÜK'TE İKİNCİ MAHALLE

Gülay YÜCEL/KONYA

Büyükşehir Belediyesinin davetlisi olarak geldiğimiz Konya'da, Başkan Uğur İbrahim Altay ile birlikte hem şehri gezdik, hem de devam eden ve tamamlanan projeleri birinci ağızdan yerinde görerek dinledik.

En önemli durağımız, Çumra ilçesi sınırlarında yer alan Çatalhöyük Neolitik Kenti. İnsanlığın gelişiminde önemli bir evre olan yerleşik toplumsal hayata geçişle birlikte, tarımın başlangıcı ve avcılık gibi önemli sosyal değişim ve gelişmelere tanıklık eden olağanüstü bir yer. UNESCO Dünya Miras Listesinde yer alan bir alan. Kazı Başkanı Anadolu Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ali Umut Türkcan, yeni kazdıkları alanda bir sokak olgusunu gördüklerini, hatta ikinci bir mahalleyi ortaya çıkardıklarını söyledi..

Yeni verilerle Çatalhöyük'te sokak olgusunu tartışmaya açacaklarını ifade eden Türkcan, bu kadar büyük bir yerleşmede sokaksız bir yaşam alanının bulunmasının zor olacağını aktardı.

Türkcan, bugüne kadar Çatalhöyük'ün sadece yüzde 6'sının kazıldığına işaret ederek, "Yeni kazdığımız alanda bir sokak olgusunu görüyoruz ve hatta ikinci bir mahalleyi ortaya çıkarıyoruz. Bize ne kadar imkan verilirse o kadarını çıkarabileceğiz." dedi.

Çatalhöyük'ün dünyanın göz bebeği olduğunu dile getiren Türkcan, şöyle konuştu:

"Çatalhöyük, Türkiye'nin de gösterdiği ilgiyle karşılığını verecek önemli bir yerleşme. 1960'lardan bu yana kentleşmenin tarihinde ilk kent olarak geçiyor. Son dönemlerde burayı sadece bir yerleşme gibi düşünmeye başlamıştık. Bunun yeniden vurgulanması lazım. Burası sadece büyüklüğüyle ve nüfusuyla değil özellikle varlıklarıyla ve kültürüyle bir kent kültürünü başlatan bir merkez olduğunu söylememiz mümkün. Bir kere daha kent kültürünün başlangıcı olarak değerlendirmemiz gerekiyor. Bunu sadece arkeologlarla değil bütün sosyal bilimcilerle yeniden tartışmamız gerekiyor ki zaten tartışılmaya başlandı."

Scientific American dergisinde "Çatalhöyük"

Türkcan, Scientific American  dergisinde Çatalhöyük ile ilgili makale yayımlandığını anımsatarak, "Yazar, Annalee Newitz, makalesinde Çatalhöyük'ü iki başlıkta sunmaya çalıştı. Bu başlıklardan birisi 'hane halkının kökeni' diğeri ise 'öncü şehir'. Bunları yeniden tartışmamız gerektiğini vurguladı. Şimdi biz yeni kazılarla bunu bir daha kamuoyuna sunmaya çalışacağız, bunu için de gözlerimizi Çatalhöyük'e çevirmeliyiz." diye konuştu.

Göbekli Tepe'yle Çatalhöyük arasında herhangi bir taşıyıcı olmamasına rağmen benzer izler gösterdiklerini belirten Türkcan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Taşıyıcı şey aralarındaki ilişki, bizim bunu tekrar düşünmemiz gerekiyor. Göbekli Tepe'yle Çatalhöyük arasında duvar resimlerindeki benzer sahneler, 'acaba nasıl bir bağları vardı' sorusunu gündeme getiriyor. Bunu resim sanatı üzerinden yeniden tartışmamız lazım. Bir yerde Çatalhöyük Konya'daki gastronomi zirvesinin başlangıcı ve aslında ikisinin de birbiriyle çakışmasının tesadüf olmayacağını söylememiz gerekiyor."

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ise Çatalhöyük'ün 2012 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi'ne dahil edildiğini anımsatarak, buranın Türkiye'nin en önemli kültür varlıklarından biri olduğunu vurguladı.

İnsanların burada birlikte yaşamayı, üretmeyi, savunmayı öğrendiklerine değinen Altay, şöyle devam etti:

"İlk ateşin kullanıldığı, ilk yemeğin pişirildiği yer Çatalhöyük, bu manada bizim için çok önemli kültür mirası. Büyükşehir Belediyesi olarak Çatalhöyük'ü tanıtmak adına biz de önemli yatırımlar yapıyoruz. Yakın zamanda geldiğinizde karşılama merkezimiz sizlere hizmet etmiş olacak. Çatalhöyük'ü önemsememizin bir nedeni de Konya, 10 bin yıldır şehri korumayı başarmış, bunu genetik olarak nesilden nesileaktarmış bir şehir. Konya'nın yemeklerinin ne kadar güzel olduğunu Çatalhöyük'ten itibaren birbirimize genetik olarak aktardığımızın bir tescilidir."

YARALI SOKAK HAYVANLARI "CANBULAN" İLE HAYAT BULUYOR

Konya Büyükşehir Belediyesi, yaralı veya yardıma muhtaç sokak hayvanlarına acil müdahale hizmetini "Canbulan" isimli hayvan ambulansları ile yapıyor.

Başkan Altay, gezimizde sokak hayvanlarıyla ilgili merhameti temel alan çalışmalar yürüttüklerine dikkat çekti.. 

Bu bağlamda daha önce Sahipsiz Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezini açtıklarını anımsatan Altay, "Bakımevimizde tam teşekküllü bir hayvan hastanemiz mevcut. Bir taraftan da 'Gönüllü Hayvan Dostları Projesi' kapsamında 5 binin üzerinde sokak hayvanını sahiplendirdik. Bunların denetimini de e-Pati sistemiyle düzenli olarak yapıyoruz." ifadelerini kullandı.

Altay, özellikle şehir hayatında trafik kazalarıyla karşılaşan sokak hayvanlarının bir yerden bir yere nakli ve bu süre zarfında müdahalesiyle ilgili sorun yaşandığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Hayvanlara göre dizayn edilmiş bir hayvan ambulansı ortaya çıkarıldı ve ismine de 'Canbulan' dedik. Canbulan ile arkadaşlarımın özellikle yaralanmalı kazalarda, acil durumlarda hayvanlara müdahalelerini gerçekleştiriyor. Ya Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesinde ya da bakım evimizde bulunan tam teşekküllü hastanemizde tedavilerini yürütüyoruz. Biz yaratılan her şeyi yaratandan ötürü seviyoruz ve merhamet odaklı olarak bu projelerimizi gerçekleştiriyoruz."

Canbulan'ın içinde defibrilatö r cihazı, oksijen vakum sistemi, mekanik ventilasyon ve aspiras yon cihazı, yoğun bakım kuvözü, hasta başı monitörü ve hayvana ilk müdahale yapılabilecek şekilde ilaçlar ve tıbbi malzemeler mevcut.

Öte yandan, Konya Büyükşehir Belediyesi ‘Gönüllü Hayvan Dostları Projesi’ kapsamında 5 binin üzerinde sokak hayvanını da sahiplendirdi. Belediye, sahiplendirdiği hayvanların denetimini ise e-pati sistemi ile yapıyor. 

SOBE - DÜNYAYA ÖRNEK OLAN PROJE

Konya'da kurulan Selçuklu Otizmli Bireyler Eğitim Merkezi'nde (SOBE), otistik bireylerin günlük yaşama adaptasyonlarını sağlamak amacıyla dünya standartlarında rehabilitasyon, eğitim, terapi ve aktiviteler gerçekleştiriliyor.

Otizmli bir ailenin “otizmli evladımı bırakacak yerim olmadığı için yıllardır ameliyatımı bile olamıyorum.” demesiyle başlatılan hareket ile otizmli bireyler için bütün ihtiyaçlara en iyi cevabı verecek bir merkez olarak tasarlanmış. Otizmli bireye sahip olan aileler, mimarlar, bu alanda hizmet veren dernek ve vakıflar, yurt içinde ve yurt dışında yapılan incelemeler doğrultusunda otizmli bireyler için en uygun ve ihtiyaçlara en iyi cevabı verebilecek bir merkez kurma kararı almışlar. 

Projenin sürdürebilir olması için, 2016 yılında merkezin bir vakıf tarafından yürütülmesine karar verilerek; dönemin Valisi, Büyükşehir Belediye Başkanı, Selçuklu Belediye Başkanı, rektör ve akademisyenlerden oluşan 31 kişilik mütevelli heyeti ile Selçuklu Otizmli Bireyler Eğitim (SOBE) Vakfı kurulmuş. 

21 bin metrekare alan üzerinde faaliyet gösteren  SOBE Vakfı, bugün; terapilerle desteklenen eğitimin etkisinin çok daha hızlı ve kalıcı olduğuna inanarak otizmli bireyler için binicilik, yüzme ve spor eğitimleri veriyor. Bunun yanında su altında yüzen, at üzerinde dörtnal giden, bisiklet süren, masa tenisi oynayan öğrenciler yetiştirerek ulusal ya da bölge şampiyonalarında derece almalarını sağlıyor.

SOBE Vakfı, eğitim ve terapi programları ile hizmet alan öğrencilerine vakıf tarafından burs vererek otizmli bireylerin eğitimlerini bireysel ve kişiye özel bir program, yöntem ve materyal ile sunuyor. Vakıfta öğrencilerin her birine özel yıllık eğitim programları hazırlanıyor. Merkezde eğitim gören öğrencilerin hepsinin farklı bir ders programı bulunuyor. Bazıları haftada iki gün bazıları ise haftada üç gün derse gelebiliyor. Tüm hafta boyunca eğitimlerine devam eden minik öğrenciler de mevcut.

Otizmli bireyler için sağladığı eğitim ve rehabiltasyonprogramlarının yanında otizmli bireylerin ailelerinin ve akrabalarının yaşadıkları sosyal eksikliği atölyeler, etkinlikler ve eğitimler ile gideriyor. 

Velilere yönelik talep edilen branşlarda kurslar açarak çocuklarını derse bıraktıktan sonra bekleyecekleri vakti, kendilerine ayırabildikleri verimli bir zamana dönüştürüyor. Kokulu taş, keçe ve şiş örgü gibi kurslarda anneler el emeği ile ürünler ortaya çıkartıyor.  Ailelere yönelik kaygı ve tükenmişlik düzeylerinin azaltılması ile eş ilişkilerinin geliştirilmesini amaçlanarak 8’er haftalık eğitimler veriliyor. SOBE’de ayrıca isti hdama yönelik projeler de bulunuyor.  

İNANÇ VE KÜLTÜR DEĞERLERİ

Konya’nın “İnanç ve Kültür Turizmi” konusunda sahip olduğu üstün potansiyelin, kentin dünya standartlarında bir destinasyon olmasında büyük değere sahip olduğu aşikâr. Hz. Mevlâna ve onun temel yaklaşımının sahip olduğu güçlü doktrin ve kültür, Konya’yı gelecekte dünyanın en önemli inanç turizm merkezlerinden biri yapacaktır. Hz. Mevlâna’nın yanı sıra Konya’daki diğer kültür ve inanç unsurlarının güçlü bir şekilde geçmişe dayalı olarak var olması, kentin turizm stratejisini olumlu yönde desteklemekte.

TROPİKAL KELEBEK BAHÇESİ

Konya'da 2015 yılında hizmete açılan bin 600 metrekarelik kelebek uçuş alanı ile Avrupa'nın en büyük, dünyanın ise sayılı kelebek uçuş alanlarından bir tanesi olan Tropikal Kelebek Bahçesi; dünyanın dört bir tarafından getirilen kelebekleri misafir ediyor. 

Tropikal ülkelerden gelen ve 45 farklı türdeki yaklaşık 10 bin kelebeğe doğal yaşam alanı sunan Konya Tropikal Kelebek Bahçesi’nde ayrıca farklı hayvan türleri ile birlikte 98 türe ait yaklaşık 20 bin adet bitki yer almakta.  

Bahçe’nin sıcaklık oranı 28 derecede, nem oranı ise yüzde 80 olarak sabit tutulmaktadır. 72 türde binlerce kelebek, farklı kıtalardan pupa aşamasında yani tırtıl aşamasından sonraki, kelebek aşamasından önceki aşamada, özel kutularda uçaklar ile geliyorlar.  Ömürleri 1 hafta ile 1 yıl arası değişen kelebeklerin beslenmesi için özel bir program uygulanıyor. Kelebekler tropikal çiçeklerin nektarları ile bazı kelebekler ise özel olarak hazırlanan meyvelerin çürümüş suları ile besleniyor.

KONYA BİLİM MERKEZİ

Türkiye’de TÜBİTAK desteği ile açılmış ilk bilim merkezi. Merkezde, Bilimin Sultanları, Vücudumuz, Dünyamız, Evrenimiz, Yeni Ufuklar, Temel Adımlar, Minia Selçuklu gibi yedi tane sergi bulunmaktadır.  Her yaştan ziyaretçiye yönelik atölye ve laboratuvar bulunmaktadır. Öğrenciler burada uzmanlar eşliğinde bilimsel çalışmalar yapmaktadır.  Bilim merkezinde belli dönemlerde geceleri gökyüzünü incelebileceğiniz gözlem evi bulunmatadır.  Planetoryumda üç boyutlu filmler izlenebilmektedir.