Röportaj 26.10.2020 11:50

'Doğanın güzelliklerini geleceğe aktarmak isteyen bir DNA'mız var'

Hero Baby Pazarlama Direktörü Şirin Işık ile YeniBirlik'in bebek sahibi okurları için konuştuk.
'Doğanın güzelliklerini geleceğe aktarmak isteyen bir DNA'mız var'

Gülay YÜCEL

Hero Baby Pazarlama Direktörü Şirin Işık ile YeniBirlik’in bebek sahibi okurları için konuştuk.

130 yılı geride bırakan bir kuruluş olan Hero Baby’i anlatır mısınız? Sizce bu başarı tesadüf mü?

135 yıla yaklaşan köklü bir geçmişe sahip olan doğal tarımı ve doğayı odağına almış İsviçreli Hero Baby olarak, önceliğimiz; besleyici, sağlıklı ve güvenilir bebek mamalarımızı, beslenmede uygun kalitedeki meyve ve sebzeler üretmekten başlıyor. Türkiye’nin tek ve lider kavanoz ve tahıllı kaşık maması üreticisi olmanın verdiği sorumluluk ve Ar-Ge’deki uzmanlığımızla bebeklerin sağlıklı gelişimine hiç durmadan yatırım yapıyoruz. Hasat öncesi ve hasat sonrası olmak üzere mamalarımızın içeriğinde bulunan meyve, sebze ve tahıllarımızı 500’den fazla analizden geçiriyoruz. Tüm ürünlerimizde sadece doğal tarım ile yetiştirilmiş, içerisinde herhangi bir kalıntı olmayan ve en önemlisi de bebeklerimizin beslenmesine uygun sebze, meyve ve tahılları kullanmaya özen gösteriyoruz.

134 yılı geride bırakan Hero Baby’nin başarısının altında annelere ve bebeklere verdiği değerin, teknolojideki üstünlüğünün, tarım ve çiftçileri destelemesinin yanı sıra gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projelerine göstermiş olduğu büyük bir emek ve çalışma azmi yatıyor. Tüm bu bilinçler bir araya geldiğinde, Türkiye’nin en çok tercih edilen kaşık ve kavanoz maması markası olabiliyorsunuz.

Kovid-19 ile değişen tüketici alışkanlıklarını nasıl görüyorsunuz? Anneler bu anlamda ürün alımında nasıl tepki veriyor?

Pandemi dönemi hijyen ve kalite hassasiyetinin artışını ve dijital satın alma alışkanlıklarının pekiştiği bir dönem yaşatmaya başladı bize. Normal dönemde manavdan, marketten alınan sebze ve meyvelere olan güven, yerini soru işaretlerine bırakmış durumda. Pandemi öncesi dönemde annelerin bir kısmı markalı ürünler yerine, evde kendi hazırladıkları mamalarla bebeklerini beslerken; pandemi dönemi bu alışkanlığı hijyeninden ve kalitesinden emin olunan markaların satın alınmasına döndürmüş durumda. Artık hijyen, bebeklerin hassas bünyeleri için daha da önemli bir hale geldi.

Bunun yanı sıra dijital satışlarda da artış görüyoruz. Tüm dünyada olduğu gibi, e-ticaret kanallarının beklentilerini daha ilk çeyrekten tamamladığı yeni bir dünya söz konusu oldu. Anneler de bu tüketici davranış değişikliğinin gözlemlendiği alışverişçilerden. Hero Baby olarak dijital kanaldaki satışlarımız kategori bazında iki kata yakın artış göstermiş durumda. Bu davranış değişikliğinin, pratiklik, hız ve dijital satış kanallarına olan güvenin artışıyla birlikte ilerleyen dönemlerde de devam edeceğini düşünüyorum.

“DÜNYADA DA KALİTESİ
KANITLANMIŞ OLDU”

Uluslararası Tat Enstitüsünden Üstün Lezzet Ödülüne layık görüldünüz? Süreç nasıl işledi?

Üstün Lezzet Ödülü, Uluslararası Tat Enstitüsü tarafından 2005 yılından bu yana verilen ve uluslararası geçerliliği olan prestijli bir ödül. Alanında uzman şef ve sömeliyeler tarafından gerçekleştirilen kör tadım testleri ile tamamen objektif kriterler ışığında ürünün tadının oylandığı bir süreç.

Hero Baby Sütlü Meyveli 8 Tahıllı kaşık maması ürünümüz, Türkiye’nin en çok satan ürünü aynı zamanda. Açık ara pazar liderliğimizi perçinleyen ürünümüzü bebekler çok seviyor ve anneler de bebeklerini böylesine mutlu bir şekilde yerken gördüklerinde onlar da mutlu oluyor. Bunu çok iyi bildiğimiz ve ürünümüze güvendiğimiz için 2020 yılında gerçekleştirilen tadım testlerinde yer aldık. 200’den fazla şefin onayından geçerek, güvendiğimiz ürünümüz artık yalnızca Türkiye değil, artık dünyada da tadını ve kalitesini kanıtlamış oldu. Ürünümüzün Türkiye sınırlarını aşarak bu şekilde ödüllendirilmesinden dolayı haklı bir gururu yaşıyoruz ve annelerin güvenini sürdürebilmek için içimizde daha da büyük bir çalışma azmini hissediyoruz.

Dijital mecraların yükselişe geçtiği bir dönem içerisindeyiz. Hero Baby bu sürece nasıl ayak uyduruyor?

Kovid-19 salgınıyla tüm normallerimizin değiştiği bu süreçte her iletişim kanalından kurulacak olan ilişki çok kritik ve değerli. Özellikle bebeklerimizin ve ailelerinin her an yanında olduğumuzu daha çok hissettirmeye özen gösteriyoruz. Süreç içerisinde sosyal medya kanallarımız ile annelere ihtiyaç duydukları konularda yardımcı olmaya çalışıyoruz.  Tüketicimizle daha fazla karşılıklı ilişki kurmak ve onların bu dönemdeki ihtiyaçlarına yanıt verebilmek adına sosyal medya kanallarımızdan annelerin bebekleriyle olan ilişkilerini kuvvetlendirmeye yönelik aktiviteler gerçekleştiriyoruz. Bu aktiviteleri fikir önderleriyle beraber canlı yayın serisi şeklinde #bebeğimlevdeyim etiketiyle gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Salgın süresince evde bulunan annelerin bebekleriyle daha kaliteli vakit geçirmelerini sağlayacak yoga etkinlikleri, pratik tarif paylaşımları, uyku, müzik eğitimi gibi etkinliklerle onların yanında olmaya özen gösteriyoruz.

Bu Bahçede Arı Var yakından takip ettiğimiz bir sosyal sorumluluk felsefesi barındırıyor. Bu yıl projenin sonunda ne gibi veriler elde ettiniz?

Doğanın bahşettiği güzelliklere önem veren ve bu güzellikleri gelecek nesillere aktarmak isteyen bir marka DNA’mız var. 2014 yılından beri Türkiye’de üniversitelerle iş birliği ile sürdürdüğümüz “Bu Bahçede Arı Var!” projesinde, bugüne kadar olumlu ilerlemeler kaydettik. Almanya, İspanya, Fransa ve Hollanda gibi Avrupa ülkelerinde sürdürdüğümüz projenin Türkiye ayağında ise çok ilgi çekici sonuçlar aldık. Hacettepe Üniversitesi Arı ve Arı Ürünleri Uygulama Araştırma Merkezi ile sürdürdüğümüz bu özel proje kapsamında arıların meyve bahçelerinde harikalar yarattığına şahit olduk ve doğaya olan hayretimiz ve inanıcımız daha da katlandı.  Yapılan saha çalışmaları sonucunda arıların meyve çiçeklerinin polen alışverişini hızlandırarak, elmalarda yüzde 11.2, şeftalilerde yüzde 54, kayısılarda ise yüzde 100 verimlilik sağladığını gözlemledik.

Ayrıca ülkemizde bebek beslenmesine uygun yüksek kalitede meyve üretimi için yetiştiricilik alanlarının, çiçeklenme dönemleri boyunca yerleştirilen bal arısı kolonilerinin meyve verim ve kalitesine etkilerinin araştırılması ve arıların sürdürülebilir yaşam döngülerinin korunması amaçlayarak çiftçilerimizi arılı tarıma teşvik ediyoruz. Böylelikle gelecek nesillerimiz için sağlıklı gelişim odaklı çalışmalarımızı tarladan, bahçeden itibaren sürdürülebilir kılıyoruz.