Vakıf Katılım web
Türkiye - Gündem 13.08.2020 12:02 Güncelleme: 13.08.2020 12:09

"Doğu Akdeniz'de çözümün yolu, diyalog ve müzakeredir"

Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu.
"Doğu Akdeniz'de çözümün yolu, diyalog ve müzakeredir"

Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, "Şimdiye kadar ne yaptıysak, neyi başardıysak CHP'nin takoz ve gerilim siyasetine rağmen başardık." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu akşam Almanya Başbakanı Angela Merkel ve AB Konseyi Başkanı Charles Michel ile görüşeceğini bildirdi.

Erdoğan, "Birileri gibi derdimiz fotoğraf çektirmek, kameralar karşısında şov yapmak değil. Ezeli ve ebedi kardeşliğimizin gereği olarak Lübnan'dayız. Ülkemizin, Doğu Akdeniz'deki hak ve menfaatlerini garantiye almaya yönelik adımları, hem iç politikada hem dış politikada adeta bir turnusol kağıdına dönüşmüştür." ifadelerini kullandı.

Doğu Akdeniz'deki gerginlik
"Kimse kendini dev aynasında görmemeli. Açık, net konuşuyorum, şov peşinde de koşmamalı." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Akdeniz'de gerginliği artıran Türkiye değil, Türkiye'yi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini yok saymaya çalışan Rum-Yunan zihniyetidir. Bizim kimsenin hakkında gözümüz yok, ancak hiçbir ülkeye de hakkımızı yedirtmeyiz. Doğu Akdeniz'de çözümün yolu, diyalog ve müzakeredir. Sağduyu ve aklıselimle hareket edilirse herkesin hakkını koruyarak kazan-kazan temelli bir formül bulunabilir." şeklinde konuştu.

Erdoğan şunları söyledi:

"Soydaşlarıma, kardeşlerime saldıranlar da şunu bilmeli ki bunun uluslararası hukukla da diğer yöntemlerle de hesabını verirler. Yunanistan'ın Ege ve Akdeniz'de ortaya koyduğu tavır art niyetlidir. Türk kıyılarına 2, Yunan anakarasına ise 580 kilometre uzaklıktaki Meis Adası üzerinden deniz yetki alanı talep etmek akılla ve sağduyu ile izah edilemez. AB'yi de uyarıyorum. AB olarak üyeniz olan bir ülke, AB hukukuna göre, azınlıkların hukukunu koruma sorumluluğunu yerine getiriyor mu getirmiyor mu? Bunun hesabını AB'nin Yunanistan yönetimine sorması lazım. 10 kilometrekarelik bir alanın 40 bin kilometrekare deniz alanına sahip olduğu iddiası, uluslararası hukuk açısından hem komik hem de temelsizdir. Yunanistan'ı, Türkiye'nin hak ve hukukuna riayet etmeye tekrar davet ediyorum."