Kültür Sanat 07.05.2019 13:57

'Görmezden Gelmeyelim' Sergisi Dördüncü Kez İstanbullularla Buluşuyor

Türkiye'de bir ilk olan ve şizofreni konusunda toplumsal bilinç oluşturmayı hedefleyen 'Görmezden Gelmeyelim - Tarih Öncesinden Günümüze Şizofreni Serüveni' sergisi 24 Mayıs Dünya Şizofreni Günü kapsamında bir yıllık aranın ardından İstanbullu sanatseverlerle yeniden buluştu.
'Görmezden Gelmeyelim' Sergisi Dördüncü Kez İstanbullularla Buluşuyor

 Ön yargılara ve damgalamalara hayır diyerek şizofreni konusunda farkındalık yaratmayı amaçlayan ve büyük ilgi gören ‘Görmezden Gelmeyelim - Tarih Öncesinden Günümüze Şizofreni Serüveni’ sergisi 8-24 Mayıs tarihleri arasında DenizGaleri’de görülebilecek.

Şizofreni konusunda toplumsal bilinç oluşturmak amacıyla hazırlanan ‘Görmezden Gelmeyelim - Tarih Öncesinden Günümüze Şizofreni Serüveni’ sergisi bir yıllık aranın ardından yeniden İstanbullularla buluşuyor.

24 Mayıs Dünya Şizofreni Günü kapsamında ilk çağlardan günümüze ruhsal hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılan yöntemlerin, toplumların konuya yaklaşımlarını, bilim insanları ve hekimlerin yüzlerce yıla yayılan uğraşılarını, ilginç görsel ve canlandırmalarla anlatan “Görmezden Gelmeyelim” sergisi, 8-24 Mayıs tarihleri arasında saat 10.00’dan 17.00’e DenizGaleri’de görülebilecek.

 Abdi İbrahim Otsuka’nın katkılarıyla hazırlanan, 4 yıldır Türkiye’nin pek çok noktasında izleyiciyle buluşan sergi, bugüne kadar 2 milyondan fazla kişi tarafından gezildi. Sergi, konunun uzmanları tarafından hazırlanan zengin içeriği, üç boyutlu kutularda görsel ve işitsel efektlerle ve canlandırmalarla hazırlanan yaratıcı sergileme biçimleriyle dikkat çekiyor.

 Şizofreni Hastalarının Neler Yaşadığını Deneyimleme İmkanı

Türkiye’de şizofreni konusunda ilk olma özelliğini taşıyan olan sergiyi ziyaret edenler bir şizofreni hastasının, hastalığın en yoğun döneminde neler hissettiğini 'Empati Kabini'ninde deneyimleme imkanı buluyor. Tamamen gürültüden yalıtılmış ve karanlık olan bu kabinde, şizofreni hastalarında sıkça görülen görsel ve işitsel halüsinasyonların canlandırmaları yapılarak, onların neler yaşadıklarının ve hissettiklerinin daha iyi anlaşılabilmesi ve hastalarla empati yapılabilmesi amaçlanıyor.

 Her 100 Kişiden Birinde Görülüyor

Sergide bulunan ‘Dönen Yatak’ ve aynalar da ziyaretçilerin oldukça ilgisini çekiyor. Dönen yatak, bilimsel kanıtların bulunmadığı ve hekimlerin ellerindeki tedavi yöntemlerinin kısıtlı olduğu dönemde, şizofreni hastalarının tedavi amacıyla nelere maruz kaldığını gösteren iyi bir örnek. 1850’lerde şizofreni tedavisinde kullanılmış olan bu yöntemde, hasta ortadaki dönen bir mekanizmaya bağlı bir yatağa yatırılıyor ve bağlanıyordu. Daha sonra yatağın hızla döndürülmesiyle oluşan merkezkaç kuvvetiyle beyindeki kan basıncının artması ve hastanın dengesinin tekrar sağlanabilmesi amaçlanıyordu. Hastada bu sırada bulantı, boğulma hissi, korku ve bilinç kaybı gibi etkiler görülebiliyordu. Sergide, ziyaretçilerin bu deneyimi yaşayabilmeleri için daha yavaş dönen temsili bir mekanizma oluşturuldu.

Sergide, ayrıca dağınık olarak yerleştirilen insan formunda kesilmiş aynalarla, ziyaretçilere şizofreninin cinsiyet, ırk, kültür, eğitim, sosyal ve ekonomik sınıftan bağımsız olarak, herkesin hayatında bir olasılık olarak bulunduğu, toplumda yaklaşık her 100 kişiden birinde görülebildiği gözler önüne seriliyor.