Siyaset - Politika 10.08.2020 16:06

HDP'li Beştaş: CHP Kürt halkına karşı yürütülen baskı politikaları karşısında her zaman ikircikli olmuştur

HDP Grup Başkanvekili Beştaş, "CHP, Kürt halkına karşı yürütülen baskı politikaları karşısında hiç bir zaman net bir tavır almamıştır. Her zaman ikircikli olmuş, geri durmuştur." dedi.
HDP'li Beştaş: CHP Kürt halkına karşı yürütülen baskı politikaları karşısında her zaman ikircikli olmuştur

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, "CHP, Kürt halkına karşı yürütülen baskı politikaları karşısında hiç bir zaman net bir tavır almamıştır. Her zaman ikircikli olmuş, geri durmuştur." dedi.

Beştaş, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesinin, geçen hafta açıkladığı Türkiye raporunda, vahim değerlendirmelerin yer aldığını öne sürdü.

Raporda, pandemi koşullarının cezaevlerinde ne kadar ağır seyrettiğinin gözler önüne serildiğini savunan Beştaş, TBMM'nin, bu rapora duyarsız kalamayacağını söyledi.

Beştaş, pandemi sürecinin, cezaevlerindeki görüşü engellemek için bir fırsat olarak kullanıldığını iddia etti. Beştaş, AVM'lerin açık, sahillerin tıklım tıklım dolu olduğu bir dönemde, "Biz tutukluları düşünüyoruz" diyerek görüş yaptırılmamasının iki yüzlülük olduğunu öne sürdü.

Beştaş, İstanbul Sözleşmesi'nin, HDP'nin gündeminde kalacağını vurgulayarak, "Biz kadınlar İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmeye izin vermeyeceğiz. Kadının adını silmeye ve sadece aile olarak tanımlamaya dönük bir politika var. Sözleşmenin, dine ve kültürümüze aykırı olduğu söyleniyor. Bu büyük bir yalan. Çünkü sözleşmede dine dair doğrudan hiçbir madde yok. 'Sözleşme, boşanmayı artırıyor' deniliyor. Bu da başka bir yalan, sözleşmede, evlenme ya da boşanmayı teşvik edici hiçbir madde yok." diye konuştu.

"Yeterli bir duruş göstermekten kaçınmıştır"

Beştaş, CHP'nin Kürt sorunu üzerine bir rapor hazırladığını, bu raporun daha önce hazırlanan raporların güncellenmiş hali olarak karşılarına çıktığını belirterek, şunları kaydetti:

"CHP, Kürt halkına karşı yürütülen baskı politikaları karşısında hiç bir zaman net bir tavır almamıştır. Her zaman ikircikli olmuş, geri durmuştur. Partimize yönelik yapılan siyasi soykırım operasyonlarında bile yeterli bir duruş göstermekten kaçınmıştır ama yine de bu girişimi anlamlı buluyoruz. Bu ülkede demokrasinin yeşerebilmesinin tek koşulu demokratik yollarla çözülebilmesidir. Sadece Diyarbakır'a giderek, güzel laflar söyleyerek Kürt meselesi çözülmez. İki gün önce Ahmet Davutoğlu da Diyarbakır'a gitmiş, bir kaç güzel cümle sarf ederek Kürtlerin oyunu alabileceğini savunuyor. Ama Kürt halkının karnı tok. Davutoğlu'na çağrımız; önce o güvenlik gözlüğünü bir çıkartsın. Bu işe hak, hukuk ve tarihsel bir arka planla bakmayı öğrensin."