Güncel - Yaşam 30.05.2019 08:32

Karakeçili Yörükleri yayla yolunda

Zorlu kış aylarını Denizli'nin Çal ilçesindeki ılıman bölgelerde geçiren Karakeçili Yörükleri, havaların ısınmasıyla daha serin ve verimli otlarla kaplı yaylalara ulaşmak için yola çıktı.
Karakeçili Yörükleri yayla yolunda

Bir haftada yaklaşık 120 kilometre katederek Uşak'ın serin ve verimli yaylalarına ulaşacak kadınlı erkekli Yörük çobanlar tüm güçlüklere rağmen zorlu yolculuklarını sürdürüyor. 

Ege'den Doğu Anadolu'ya uzanan coğrafyanın dağlık alanlarında hayvancılık yaparak geçimlerini sağlayan Karakeçili Yörükleri, her yıl ilkbahar ve sonbaharda sürülerini otlakların yeşerdiği bölgelere doğru sürüyor.

Kış aylarını Denizli'nin Çal ilçesi sınırlarındaki daha ılıman bölgelerde geçiren Yörük aileleri, Uşak'ın Bulkaz Dağı ile Murat Dağı eteklerindeki verimli otlarla kaplı serin yaylalara ulaşmak için yola çıktı.

Günde ortalama 20 kilometre yol alarak 120 kilometrelik göç yolunu bir haftada tamamlamayı hedefleyen Yörüklere eşlik edildi.

İrili ufaklı bin 100 keçi yola düştü

Denizli'nin Çal ilçesi Ortaköy Mahallesi Adıgüzeller Baraj Göleti yakınlarında zorlu kışı geçiren Yörükler, baharla birlikte dünyaya gelen 400'ü aşkın oğlağın uzun yolculuğa dayanması için güçlenmesinin ardından 1100 keçiden oluşan sürüyle yola düştü.

Gece gündüz demeden sırayla Denizli'nin Bekilli ilçeleriyle Uşak'ın Karahallı ve Sivaslı ilçelerindeki çok sayıda köyü geçecek olan Yörük çobanları, yaylalara ulaşmak için geniş ovalar, derin kanyonlar ve sık ormanlıkları aşacak.

Sürünün dağılmaması için önceden belirlenen lider keçilerin öncülüğünde ilerleyen Yörükler, zaman zaman köylerin içinden geçiyor.

Yürümekte zorlanan yavru keçileri kucaklarında taşıyorlar
Köylerde çocukların ilgisiyle karşılaşan Yörükler, yürümekte zorlanan yavru keçileri ise kucaklarında taşıyor. Belirlenen dinlenme noktalarında kısa molalarla soluklanan, daha sonra yolculuklarına devam eden Yörükler, buldukları su kaynaklarında hayvanlarının su ihtiyacını gideriyor.

Yüzyıllardır aynı rotanın kullanılması dolayısıyla barakaların oluşturulduğu konaklama bölgelerinde geceleyen çobanlar, keçilere yırtıcı hayvanlar zarar vermesin diye ellerindeki silahlarla kepeneklerde sabahlıyor.

"Dağlar bizim evimiz"
İlkokul eğitiminin ardından dedesi ve babasıyla hayatı dağlarda geçen 32 yaşındaki Ersan Çakal, her yıl sonbahar ile ilkbahar aylarında çıktıkları zorlu yolculuğun kendileri için bir şölen havasında geçtiğini belirtti.

20 yıldır dağlarda olduğunu ifade eden Ersan Çakal, "Dağlar bizim evimiz, kendimi bildim bileli dağlardayım. Bu yıl irili ufaklı 1100 keçimiz var. Yaz kış çadırda yaşıyoruz. Her yıl 120 kilometrelik yolu sonbaharda ve baharda yürüyerek iki kez aşıyoruz. Yörükler bu toprakların gerçek sahipleri. Her yer bizim evimiz." dedi.

Kardeşi Emin Çakal ile birlikte çalıştıklarını söyleyen Çakal, "Birlikten kuvvet doğar, hayvancılık yaparak geçimimizi sağlıyoruz. Kurban Bayramı'na kadar hayvanların bir kısmını satarız. Sonrasında yoğurt ve peynir satarak gelir elde ederiz." ifadelerini kullandı.