Vakıf Katılım web
Röportaj 14.10.2018 02:29 Güncelleme: 14.10.2018 10:36

'Kuşçu Ali sahnesinde Boğazım Düğümleniyor'

Türkiye'de daha önce çok denenmemiş ve çekmeye cesaret isteyen fantastik ve bilimkurgu türlerine öncülük edecek olan Keşif filminin yönetmeni Volkan Kocatürk, film hakkında "Sanal alemde yaşanan, sanal gerçeklikleri tarihsel gerçekle yaşatmak istedik." yorumunda bulundu.
'Kuşçu Ali sahnesinde Boğazım Düğümleniyor'

SEMA SEZEN

Bilgisayar oyunlarının başından kalkmayan günümüz gençleri, 100 yıl öncesine gidip Çanakkale Savaşı'nın canlı tanığı olurlarsa bu onlara ne katar? Bu soruyu zaman zaman hepimiz sormuşuzdur. Acaba Çanakkale ruhunu sadece gençler değil, bizler de hala taşıyor muyuz? Açlık, sefalet, ulaşım sıkıntısı ve mühimmat imkansızlıkları içinde güçlü düşmana karşı galip gelip, destan yazan bir milletin çocuklarıyız. Ancak zaman zaman günlük dertlerin içinde kaybolup, bu vatanın nasıl kazanıldığını aklımızdan çıkardığımız oluyor sık sık.

Bu konuya farklı bir bakış açısı getiren TFT Yapımın "Keşif" adlı filmi Türk sinemasında daha önce çok denenmemiş, cesaret isteyen bir türün öncülüğünü yapacak. Toplumsal bir sorun halini almış olan bilgisayar oyunlarının yanı sıra zamanımızdaki gençlerin sorunlarına değinen fantastik- bilimkurgu filminde Çanakkale Savaşı'nın zorlu koşulları da işleniyor.

Yönetmenliğini Volkan Kocatürk'ün üstlendiği, yapımcılığını Ayfer Özgürel'in yaptığı ve senaryosunu Irmak Atabek'in yazdığı filmde, 3 gencin mistik bir bilgisayar oyunu vasıtasıyla "1915 Çanakkalesi"ne gittiğinde karşılarına çıkan şaşırtıcı olaylarla kendilerini nasıl keşfettiklerine tanık oluyoruz.
Farklı şehirlerde, sosyal çevrelerde ve aile ortamlarında yaşayan Berk (Burak Can), Esma (Sude Zulal Güler) ve Hasan’ın (İbrahim Yıldız) ortak yanı, bilgisayara duydukları ilgi ve farkına varmadan aynı dijital oyunu takıntı haline getirmiş olmalarıdır. Gençler oyunun ilerleyen aşamalarında karşılarına çıkan gizemli sorulara cevap vererek bir zaman tünelinin kapılarını açıyor. Kendilerini Çanakkale Savaşı’nda bulan üç genç, neler olduğunu anlamaya çalışırken bugüne, yani 2018’e geri dönmenin tek yolunun oyunun kendilerine verdiği görevleri yerine getirmekten geçtiğinin farkına varıyor. Gençler savaşın ortasında evlerine dönmeye çalışırken bir yandan da kendilerini keşfediyor.
Filmin oyuncu kadrosunda Yurdaer Okur, Pelin Akil, Rüzgar Aksoy gibi isimler de yer alıyor. Yönetmen Volkan Kocatürk, 19 Ekim'de vizyona girecek olan film hakkında merak edilenleri YeniBirlik gazetesine anlattı.

-Bir asker çocuğu ve bir asker kardeşi olarak Keşif filmine nasıl baktınız?

Aslında bu bakış açısını daha eski geçmişimden aldığımı söyleyebilirim. Bizim ailenin askerlik geçmişi dedemden başlamış, babam ve abim ile devam etmiş. Dedem "Meka" lakabı ile anılırdı. Soyadı kanunu ile iriliği nedeniyle "Kocatürk" soy adını vermişler. Dedem, Balkan harbinden, cumhuriyete kadar milli mücadelenin içinde bizzat uzun yıllar savaşmış. Filmin içindeki Bekir Çavuş karakterine çok benziyor. Bir çoğumuzun dedesi gibi..
Bu film sayesinde, dedemi anlamaya ve izlemeye çalışırken, onu hissettiğimi söyleyebilirim. Bu bile başlı başına benim için eşsiz bir deneyim oldu.

-Yönetmen olarak filmi nasıl değerlendirirsiniz?

KEŞİF filminde, sanal alemde yaşanan sanal gerçeklikleri tarihsel gerçekle yaşatmak ve bunu bizzat kendi tarihimizle verirken, nasıl tezat oluşturduğunu göstermek istedik. Aynı zamanda ölmenin veya öldürmenin basite indirgendiği, tekrar başlanabilir oyunlar ile gerçek hayat içinde ölmek ve öldürmenin farkını hissettirmek amacında olduk.
KEŞİF filmini, günümüzün sorunlarıyla mücadele eden gençlerle o zamanın gençleri arasında bir köprü kurarken, dönemin gençlerinin içinde bulundukları durumu anlayıp, aynı zamanda kendilerini keşfetme yolculuğunu amaç edinen bir film olarak tanımlayabilirim. Diğer taraftan da insan ne için savaşır sorusuna cevap arıyor.

"REDDEDİLMEKTEN KORKAN ÇOCUKLAR OYUNA YÖNELİYOR"

-Aslında günümüzde çocuklar ve gençler oyunun başından kalkmıyor. Bu konuda Keşif nasıl bir mesaj veriyor?

Burada gençlerin sorunlarını anlamak ve onlara ulaşabilmek için önce oyun dünyasını anlamak gerektiğini düşünüyorum. Bu sebeple bir süre oyun oynadığımı da söyleyebilirim. Evet oyundan kalkmamakta haklılar çünkü çok cazip. Ancak daha başka gerekçelerin de olduğunu söylemek gerekir. Hayatta reddedilen veya reddedilmekten korkan çocuklar, gerçek hayatta başaramadıkları üstünlüğü, bilgisayar oyunlarında sağlamaya çalışıyorlar. Böylece kendi problemlerinden soyutlanma şansını elde ediyorlar. Fakat bu diğer taraftan kendinden kaçmalarına sebep oluyor.
KEŞİF filminin seçilen anlatım biçimi ile hem ilgi çekici bu tarihsel sürece tanıklık etmek isterken karakterlerinin dönüşümlerine odaklanmaya çalışan bir film olduğunu söyleyebilirim.

-Filmden beklentileriniz neler? Sizce şimdiki gençlik Çanakkale ruhunu gerçekten taşıyor mu?

Filmin, didaktik olmayan bir dille, günümüz gençliğinin hiç de azımsanmayacak şimdiki problemlerini aşmakta yardımcı olmasını; gençlerin problemlerini aşmak için 100 yıl öncesi gençlerinin Çanakkale ruhundan örnek almalarını sağlamasını isterim. Şimdiki gençlerde Çanakkale ruhu var mı? Var elbet. Bu genetik bir şey. İhtiyaç halinde çıkar. Bunun örneğine yakın tarihimizde tanık olduk.

-Çekim sırasında duygulandığınız sahneler olmuştur..

Evet. Özellikle final sekansındaki Kuşçu Ali sahnesi. Hem çekerken hem montajlarken çok defa izlememe rağmen beni her defasında duygulandırır. Boğazım düğümlenir. Çanakkale ruhunun kişiye indirgenmiş hali olduğunu düşünmemden olabilir.

-Devam filmi gelir mi?

Bunu seyirci takdir edecek.. Ancak bu tür filmlerin, denemeden çıkıp bir tür olarak Türk film sektörüne yerleşmesi için iyi olacağını düşüyorum. KEŞİF filminin bu açıdan birçok filmin önünü açacağını ümit ederim. Bu nedenle devam filminin gelmesini çok isterim.

"BU TÜR FİLMLER İÇİN GEÇ KALDIK"

-Türkiye'de beyaz perdede zamanda yolculuk teması çok az. Bu konuda Keşif ilk örneklerden sayılır ve bilimkurgu filmi çekmek bir yönetmen için cesaret ister. Tereddüt ettiğiniz zamanlar oldu mu?

Hayır olmadı. Fikri duyar duymaz etkilendim. Genel olarak yenilikçi ve denemeleri seven bir anlayışa sahip olduğumu söyleyebilirim. Bu tür filmler için çok geç kaldığımızı söylemek yanlış olmaz sanırım. Bu anlamda KEŞİF filmi, içinde yer almaktan zevk aldığım bir film oldu. Ancak kolay geçtiğini de söyleyemem. Ama bu tür filmlere öncülük edecek bir başlangıcın içinde yer almak, ayrı bir keyif oldu benim için.