Vakıf Katılım web
Siyaset - Politika 16.01.2020 10:33

MİLLİ SAVUNMA BAKANI HULUSİ AKAR: "TACİZLER DEVAM EDERSE B-C PLANI' VAR"

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin "Burada bir terör koridoruna müsaade etmeyeceğiz dedik, buna müsaade etmeyeceğimizi bu operasyonla göstermiş olduk. Eğer bu tacizler, sıkıntılar devam ederse, eğer Rus dostlarımızla yaptığımız görüşme buna bir çare olmazsa, onunla ilgili de yine 'B-C planı' var" dedi.
MİLLİ SAVUNMA BAKANI HULUSİ AKAR:

NEŞE BERBER-ANKARA

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle Bakanlıkta bir araya geldi. Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Bakan Akar, Barış Pınarı Harekatı'nın başlangıcından beri ‘Türkiye Cumhuriyeti'nin terör koridoruna müsaade etmeyeceğini’ tekrar tekrar dile getirdiklerini anımsattı.

“YPG EŞİTTİR PKK”

ABD ile varılan mutabakatların araziye yansımadığının görüldüğünü belirten Akar, "49 gün beraber çalıştık onlarla fakat hala oradaki tahkimatın YPG'liler tarafından yapılmaya devam edildiğini, varlıklarının devam ettiğini, sözde paçavraların asılı olduğunu gördük, gösterdik. YPG eşittir PKK. Bunun aksini söylemek insanın aklına hakaret. Siz derseniz ki 'YPG ile biz çalışmak zorundayız.' Bunu anlıyoruz, bunun bir mantığı var ama siz 'YPG'liler PKK'lı değil.' derseniz, o zaman bize yutturamazsınız" dedi.

Barış Pınarı bölgesinin doğusu ve batısı konusunda Ruslarla yapılan mutabakat çerçevesinde, buradaki teröristlerin de boşaltılmasının söz konusu olduğunu hatırlatan Akar, “Her ne kadar oradaki teröristlerin varlığı, her ne kadar oradan Pınar Bölgesine yönelik hem doğudan hem batıdan tacizler azalmış olsa da onların orada bir varlığı olduğunu her seviyede Rus muhataplarımıza iletiyoruz, onların tedbir almasını istiyoruz. Onlar da bu konuda çeşitli çalışmalar yaptıklarını ifade ettiler, çalışıyorlar. Ve biz oradaki durumu yönetmeye çalışıyoruz. 'Şu anda Barış Pınarı'nda ne oluyor?' derseniz, normalleşme oluyor" diye konuştu.

“150 BİN SURİYELİ BARIŞ PINARI BÖLGESİNE DÖNDÜ”

Mehmetçik karşısında duramayanların ‘kimyasal silah’ iftirasında bulunduğunu belirten Akar, "Bizim tek mücadelemiz YPG/PKK ve diğer teröristlerledir. Kürtler bizim kardeşimizdir, et ve tırnak gibiyiz. En son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadelemiz devam edecek. Elimizdeki verilere göre, 150 bin civarında Suriyeli kardeşimiz gönüllü ve onurlu bir şekilde, güven içinde Barış Pınarı bölgesindeki köylerine döndüler. Bölge halkı, TSK ve Barış Pınarı harekatına destek veriyor" ifadelerini kullandı.

“B-C PLANI' VAR”

Akar, Barış Pınarı Harekat bölgesinde el yapımı patlayıcılar ve mayınların temizlenmesi konusunda da yoğun şekilde çalışmaların devam ettiğini belirterek, şunları söyledi:

"Bizim derdimiz orada bir barış koridorunun, güvenli bir bölgenin olması, Suriyeli kardeşlerimizin gönüllü, güvenli ve onurlu bir şekilde evlerine dönmeleri, oradaki hayatlarını sürdürebilmeleri. Bunun için de bize düşen neyse bu manada elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Burada bir terör koridoruna müsaade etmeyeceğiz dedik, buna müsaade etmeyeceğimizi bu operasyonla göstermiş olduk. Eğer bu tacizler, sıkıntılar devam ederse, eğer Rus dostlarımızla yaptığımız görüşme buna bir çare olmazsa, onunla ilgili de yine 'B-C planı' var."

“S-400 KURULUYOR”

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. ‘Rusya'dan jet alımı’na ilişkin Akar, şunları kaydetti:

"Biz, Patriot verin dedik, 82 milyonun uçaklara ve füzelere karşı savunulması söz konusu. Şu oldu, bu oldu, olmadı. 2011'e geldik, 10 sene geçti. 2011'e geldiğimizde bu Suriye'deki gelişmelerden sonra uçaklara ve füzeye karşı ülkemizin ve milletimizin savunulması aciliyet kesbetti. Bunun için bir hamle daha yaptık, bir daha yola çıktık. Bunu yaparken de pazar olmak istemediğimizi herkese söyledik, bunun bir usulü olsun, teknoloji transferi olsun, ortak üretim olsun, ihraç şekli olsun, geliştirilmesi olsun... Zaman içinde, ilkeler koyduk. Buna da 'hayır' dediniz. Patriot'a 'hayır' deyince ne yapacağız, S-400'e evet dedik ve aldık. Geldi, kuruluyor."

“ÜLKEYİ KORUMAK VE KOLLAMAK DURUMUNDAYIZ”

Bakan Akar, "Bizim tezimiz başlangıçtan beri şuydu; biz F-35 alıyoruz, F-35'in sırları herhangi bir şekilde başka ülkelerin eline geçerse biz rahatsız olmaz mıyız? Bizim de güvenlik problemimiz, biz de istemeyiz. O zaman gelin oturalım, NATO'da gelsin, bilenler gelsin bu işi çalışalım, etkiyi sıfırlayalım. En son Sayın Cumhurbaşkanımızın ziyaretleri sırasında Sayın Trump, 'tamam heyet gitsin, çalışsın' dediler. Hala heyet yok. Şimdi böyle olduğu zaman ortaya çıkan durum şu; siz bizi yok sayarsanız, bu tür çözüm odaklı girişimlerde bizimle beraber olmazsanız, bizim başka arayışlara girmek de tabii ki en doğal hakkımız. Bu nereye varır bilemem. Çünkü burada bizim bir savunma ve güvenlik meselemiz var. Devlet, millet meselesi. Bunun planlayıcıları olarak biz bu ülkeyi, milleti korumak ve kollamak durumundayız. Bunun için de silaha, araca, gerece, mühimmata ihtiyacımız var. Bunu açıkça konuşuyoruz. Suriye'de Ruslar'ın S-400'ü var, hemen yanı başında İsrail'in F-35'i uçuyor. O, onu görüyor, o da onu görüyor. Norveç'te, Baltık'ta var. Haydi buyurun çözelim. 'Hayır efendim S-400 alırsan bu iş olmaz.' diyorlar" diye konuştu.

“DANIŞMANLIKLA ALAKALI”

Bakan Akar, Güvenlik ve Askeri Eğitim İşbirliği Muhtırası'nın güvenlikle, askeri eğitimle, bilgi alışverişi ve danışmanlıkla alakalı olduğunu ifade ederek, "Bu muhtıra çerçevesinde bizim orada sayıları zamanla değişen personelimiz var. Bunlar eğitim veriyorlar, öğretimde bulunuyorlar, karşılıklı tecrübe aktarımı oluyor, danışmanlık yapıyorlar oradaki karar vericilere. Bu tamamen askeri eğitim ve iş birliği ki bununla alakalı toplam bizim şu ana kadar yaptığımız 77 ülke ile bu tür anlaşmalarımız, mutabakat muhtıralarımız var" dedi.

Akar, “Bu mutabakat muhtırasının içinde Savunma ve Güvenlik İşbirliği Ofisi'nin kurulması da var. Bu ofis marifetiyle orada Libyalı ve Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu askerler yan yana gelmek suretiyle oradaki askeri, eğitimle, çalışmayla ilgili ihtiyaçları neyse bu konuda karşılıklı bilgi alışverişi devam ediyor" diye konuştu.

“SAHADA BUNUN KARŞILIĞI YOK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile İstanbul'da yaptığı toplantı sonucunda hem Libya hem de İdlib'de ateşkes yapılması konusunun değerlendirildiğini anımsatan Akar, “Serrac tarafı imzaladı. Metinlerde bir tartışma yok. Orada herhangi bir şekilde Hafter tarafının zaman istediği konusu basına yansıdı. O nedenle de orada bir inkıta oldu. Dün akşam birtakım haberler çıktı. Hafter'e bağlı Meclis Başkanı'nın 'Ateşkes bitti' şeklinde açıklamaları oldu. Arazide, sahada, operasyonda bunun karşılığı yok. Biz burada ilkeli bir şekilde burada duruşumuzu sürdürüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın dün yaptığı açıklamaların noktasındayız. Sayın Putin'in ve onun ekibinin, bakanlarının çalışmalarının sonuçlanmasını, onların cevabını bekliyoruz. Çünkü bu konuda bize muhatap Ruslardır" ifadelerini kullandı.

Libya'daki Savunma ve Güvenlik İşbirliği Ofisi personelinin sayısının ihtiyaca göre sürekli değiştiğini belirten Akar, şunları söyledi:

"Bizim çabamız hem İdlib hem Libya'da siyasi bir çözümle barışın, huzurun gelmesi, akan kanın durması. Hudutlarımızda bekleyenlerin sayısı 600 bine dayandı. Onlara gerçekten biz yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bunu da görüşmeler sırasında ayrıntılı bir şekilde anlattık."

“HİÇBİR HAİNİN BU ŞANLI ÜNİFORMAYI GİYMESİNE MÜSAADE ETMEYECEĞİZ"

FETÖ ile mücadelenin kararlılıkla devam ettiğini vurgulayan Akar, "Bunların hepsini bu ordu yapıyor. Bu konudaki mücadelemizde hiçbir şekilde yavaşlama söz konusu değil. Yapmamız gereken neyse yeni bilgi, belge, veri çıktıkça gereken neyse ilk günkü şiddet ve ilk günkü tempoda FETÖ ile mücadelemiz devam etti, devam ediyor. Şu anda elimizdeki rakamlara göre geçici uzaklaştırma durumunda olan şu anda 1937 kişi var. Bunun dışında 15 Temmuz'dan bugüne kadar toplam işlem yapılan TSK personeli 23 bin 324. General, amiral, subay, astsubay ve sivil personel dahil. Bunlardan da adli çalışmalar çerçevesinde 416 kişi geri dönmüş. Türk Silahlı Kuvvetleri olarak idari, hukuki takibi yapmak suretiyle hiçbir hainin bu şanlı üniformayı giymesine biz müsaade etmeyeceğiz" dedi.

"NATO ÜLKELERİNİN BİZE KARŞI SORUMLULUKLARI VAR”

Türkiye'nin NATO ilişkilerine yönelik Akar, "NATO ülkelerinin de bize karşı sorumlulukları var, onları da yerine getirmeleri konusunu açık şekilde ortaya koyuyoruz. Herkesin anlaması gereken şu; Türkiye Cumhuriyeti devleti egemen, bağımsız bir devlet. Egemen ve bağımsız bir devlet olarak hak ve menfaatlerimiz çerçevesinde durumu değerlendirip buna göre yapmamız gerekenler neyse bunları yapan bir devlet. Herhangi bir şekilde hatır, gönül için asil milletimizin, vatanımızın, devletimizin hak ve menfaatlerini şu veya bu şekilde göz ardı etmek durumunda değiliz" değerlendirmesinde bulundu.