Kültür Sanat 11.08.2020 16:09

Minyatür 2.0 Güncel Sanatta Minyatür 11 Ağustos 2020 – 17 Ocak 2021

Pera Müzesi'nin merakla beklenen yeni sergisi "Minyatür 2.0: Güncel Sanatta Minyatür" ziyarete açıldı.
Minyatür 2.0 Güncel Sanatta Minyatür  11 Ağustos 2020 – 17 Ocak 2021

 Minyatüre yeni bir bakış sunan eserleri bir araya getiren sergi, farklı coğrafyalardan sanatçıların heykelden videoya, tekstilden yerleştirmeye çeşitli formlarla günümüze ait yaşayan bir sanat biçimine dönüştürdükleri ‘güncel minyatür’ü ve onun dinamiklerini sorguluyor. Sömürgecilik, oryantalizm, ekonomik eşitsizlik, toplumsal cinsiyet, kimlik politikaları, ayrımcılık, toplumsal şiddet, zorunlu göç, temsiliyet gibi konuları sorunsallaştırarak yeniden ele alan “Minyatür 2.0” sergisi, 11 Ağustos 2020 – 17 Ocak 2021 tarihleri arasında Pera Müzesi’nde izlenebilir.

 Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, pandemi döneminde yeni bir sergiyi daha sanatseverlerle buluşturdu. Azra Tüzünoğlu ve Gülce Özkara’nın küratörlüğünde hazırlanan “Minyatür 2.0: Güncel Sanatta Minyatür” adlı sergi, Türkiye, İran, Pakistan, Hindistan, Suudi Arabistan, Azerbaycan gibi farklı coğrafyalardan 14 sanatçının 40’ı aşkın eserini bir araya getiriyor.

Serginin sanatçıları arasında; Hamra Abbas, Rashad Alakbarov, Halil Altındere, Dana Awartani, Fereydoun Ave, CANAN, Noor Ali Chagani, Cansu Çakar, Hayv Kahraman, Imran Qureshi, Nilima Sheikh, Shahpour Pouyan, Shahzia Sikander ve Saira Wasim gibi günümüz sanat dünyasında kendine yer edinmiş isimler yer alıyor.

 Heykelden videoya, tekstilden yerleştirmeye minyatür

Günümüzde minyatürün yeniden teorik bir potansiyel kazandığına dikkat çeken Azra Tüzünoğlu ve Gülce Özkara, serginin amacını, “minyatürü yalnızca tarihsel bir nesne olarak görmekten çıkarmak, eşsiz bir sanat formu olarak ele almak ve teorik potansiyelini vurgulamak” şeklinde özetliyor. Küratörler, serginin çerçevesine ilişkin ise şu bilgileri paylaşıyor: “Minyatürden yola çıkan eserleri yan yana getiren bu sergide, minyatüre farklı yaklaşımları ve ortaklaştıkları prensipleri açığa çıkarmayı hedefledik. Sergide yer alan sanatçıların ortak noktası, dünyaya minyatür aracılığıyla bakmaları. Heykelden videoya, fotoğraftan yerleştirmeye çeşitli yöntemler ile minyatürü yüzyıllar boyunca ikamet ettiği kitaplardan çıkarıp boyutlandıran sanatçılar, bu pratiğin günümüz dünyasında nasıl yaşayabileceğinin araştırmasını yapıyor. (…) Sergide yer alan eserler, minyatürü zamanda donduran ve kültürel bağlamından koparan nostaljinin karşısında harekete geçmeyi savunuyor. Bugün sahte bir geçmişe özlem duyan söylemler çoğalırken, daha iyi bir gelecek ve şimdi için belki de geçmişi sorunsallaştırmak gerekiyor. Küresel düzeyde etki eden bu yerel söylemler bugün kültürlerarası ve uluslararası düşünmenin aciliyetini ortaya koyuyor. Yaratıcı direniş biçimlerini dünyanın birçok yerinde gözlemlerken, dünyaya bakış açımızın güncellenmesi gerekiyor, tıpkı minyatürün güncellendiği gibi.”

 Değişime ayak uyduramayan bir geleneğin yeniden doğuşu

Minyatür, sadece Osmanlı İmparatorluğu’nda değil, İran ve Hint imparatorluklarında da bir saray sanatıydı. 18. yüzyıla gelindiğinde ekonominin zayıflaması, matbaanın keşfi ve imparatorların ilgisinin Batı sanatına kayması ile birlikte minyatür, saraydan ve hatta kitaplardan çıkarak yeni bir arayışa girer. Nakkaşlar yeni konulara yönelir ve yeni denemeler (murakkalar, duvar resimleri, tek sayfalık minyatürler vs.) yapar. Ancak minyatür, 18. yüzyılda bu değişimlerden geçmiş olsa da yaşadığı coğrafyalarda yoluna devam edemez ve yok olur.

 Pera Müzesi’nin yeni sergisi “Minyatür 2.0: Güncel Sanatta Minyatür”, modernitenin içinden yeniden doğarak farklı bir biçime bürünen, klasik tanımından uzaklaşmış, yaşayan, günümüze ait bir sanat formuna dönüşen ‘güncel minyatür’ü ve onun dinamiklerini sorguluyor. Sergi, minyatürden yola çıkan eserleri yan yana getirerek bu geleneksel sanat türü aracılığıyla yeniden biçimlenen güncel yaklaşımları açığa çıkarmayı hedefliyor.

 Direniş aracı olarak ‘güncel minyatür’

Sergi, güncel minyatüre bir toplumsal olgu ve direniş aracı olarak yaklaşıyor. Bilindik Doğu-Batı karşılaştırmalarının ötesine geçerek, sanat ve topluma ilişkin sorulara yanıt veren eserler, izleyiciye, başka yaşam ve düşünüş biçimlerinin mümkün olduğunu gösteriyor. Sömürgecilik, oryantalizm, ekonomik eşitsizlik, toplumsal cinsiyet, kimlik politikaları, ayrımcılık, toplumsal şiddet, zorunlu göç, temsiliyet gibi konuları sorunsallaştırarak yeniden ele alan “Minyatür 2.0” sergisi, toplumun değişen yapısını anlamamıza ve kültürel anlamları fark etmemize yarayan verimli bir zemin haline geliyor.

 Sergideki sanatçılar minyatürü güncel sorunlar, olaylar ya da eğilimler hakkında yorum yapmak için kullanırken; geçmiş-şimdi, geleneksel-çağdaş, yerel-küresel gibi karşıtlıkların ötesine geçmeye ve sınırları aşmaya çalıştıkları görülüyor.

 Sergi kataloğunda, Azra Tüzünoğlu ve Gülce Özkara’nın küratöryel metnine, minyatür sanatının tarihsel ve güncel uygulamalarına ilişkin yazıları ile küratör Hammad Nasar, akademisyen - minyatür sanatçısı Filiz Adıgüzel Toprak, akademisyen - kültür, politika ve kadın hakları uzmanı Vishakha N. Desai ve sanat tarihi profesörü Nada Shabout katkıda bulunuyor.