Ekonomi 17.02.2019 14:53

Mutfak Sektöründen Cari Açığın Çözümüne Çifte Katkı

Türkiye, bu yıl 71'incisi düzenlenen Uluslararası Mutfak Eşyaları, Ev Dekorasyonu, Züccaciye, Aksesuar ve Hediyelik Eşya Fuarı 'Ambiente 2019'da gövde gösterisi yaptı.
Mutfak Sektöründen Cari Açığın Çözümüne Çifte Katkı

Fuarda Türkiye'nin Çin, Hindistan ve İtalya’dan sonra 165 firma ile katılımcı sayısı olarak dördüncü sırada yer aldığını belirten İstanbul Demir ve Demir dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Başkanı Tahsin Öztiryaki, mutfak eşyalarında geçtiğimiz yıl 4,55 milyar dolar olan ihracatı 6 milyar doların üzerine çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. Mutfak sektörünün bir yandan ihracatını artırırken diğer taraftan ithal ürünleri Türkiye'de üreterek cari açık probleminin çözümüne çifte katkı sağladığının altını çizen Öztiryaki, kalite, fiyat ve ulaşım avantajları ile sektörünün önünün çok açık olduğunu vurguladı. 

 Türkiye bu yıl 71'incisi düzenlenen ve 140 bin ziyaretçi ile sektörün en önemli buluşma noktası olan Ambiente 2019' a 100 tanesi bireysel katılım, 65 tanesi de milli katılım olmak üzere toplamda 165 firma ile katıldı. Ambiente Fuarı'nı 'dünyanın arı kovanı' olarak niteleyen İDDMİB Başkanı Tahsin Öztiryaki, katılımcı sayısı olarak Türkiye'nin Çin, Hindistan ve İtalya'nın ardından dördüncü sırada bulunduğunu kaydetti. Fuarın 71 yıldır yapılmasına karşın Türkiye'nin son 24 yıldır katılım gösterdiğini belirten Öztiryaki, "50 yıl geriden gelip şu anda 200 milyar dolar olan dünya mutfak sektöründe sekizinci sıraya ulaştık. Aynı zamanda AB’nin de en önemli tedarikçilerinden birisiyiz." dedi. 

 Türkiye'nin mutfak ürünleri sektöründe geçtiğimiz yıl yüzde 9'luk artışla 4,55 milyar dolarlık bir ihracat yaptığını ifade eden Öztiryaki, ithalatın ise sadece 1,05 milyar olduğuna dikkat çekti. 

 Geçtiğimiz yıla göre ihracat birim fiyatlarını da kilogram başına 3,4 dolardan 3,6 dolara çıkardıklarını söyleyen Öztiryaki, "2018’de sektörümüz ülkemize 3,5 milyar dolar dış ticaret fazlası sağladı. Mutfak sektörü bir yandan ihracatını artırırken diğer taraftan ithal ürünleri Türkiye'de üreterek cari açık probleminin çözümüne çifte katkı sağlıyor. Daha önce ağırlıklı olarak ithal edilen küçük ev aletleri ve termos gibi ürünlerin ülkemizde üretimi giderek artıyor. 2018 yılında ithalat yüzde 18 geriledi. Üstelik bu sadece 2018’e özgü bir durum değil, son yıllarda giderek güçlenen bir trend.” diye konuştu. 

 ÇİN’İN ÖNÜNE GEÇTİK

Türkiye'nin kalitesini tamamen ispat ettiğini belirten Öztiryaki, bunun yanında fiyat avantajı ve lojistik olarak da önde olduğunu anlattı. Sektörün pratik ve hızlı çözüm sunabildiğini ifade eden Öztiryaki, Avrupa’ya yakınlığın ciddi bir rekabet üstünlüğü sağladığını kaydetti ve şöyle devam etti: 

 "Çin’den kısa sürede tedarik, esnek sipariş miktarı ve güvenilirlik açısından önde yer alıyoruz. Çin’den bir malı beş ayda alamazsınız, bizde ise maksimum bir ay sürüyor. Ayrıca plastikte Çin’den daha rekabetçi fiyatlar verebiliyoruz. Herkes şu anda ihracata inanmış durumda. Biz birlik olarak ihracatın Türkiye için en önemli iş olduğuna ve her firmanın ürettiğinin yüzde 50’sini ihraç etmesi gerektiğine inanıyoruz. Sektörün iki önemli derneği olan ZÜCDER ve EVSİD ile de ihracatı artırmak için işbirliği yapıyoruz. İkisiyle de birlikte hareket ediyoruz, hepsine yardımcı oluyoruz. İhracatı daha da ileriye taşımak için 'Mutfak sektör ailesi' oluşturduk." 

UR-GE’YE KATILANLARIN İHRACATI ARTIYOR

 Türkiye'nin 150 ülkeye ihracatı olduğunu ifade eden Öztiryaki, Ur-Ge çalışmalarının da bu seneki faaliyetleri arasında önemli bir yer tuttuğunu belirtti. Endüstriyel mutfak sektöründe ikinci Ur-Ge'yi açtıklarını, mutfak sektöründe de üçüncüye başlayacaklarını anlatan Öztiryaki, "Alüminyum, bakır, yapı, bağlantı elemanları ve mutfak sektörlerinde bu yıl toplamda 12 Ur-Ge projesi yapmış olacağız. Birliğimizce aktif olarak yürüttüğümüz 5 farklı URGE projesinde geçen yıl yaptığımız 9 heyette 121 Türk firmasını 369 yabancı firmayla buluşturduk ve 1323 görüşme gerçekleştirildi. Her sektörü birleştirerek ulaşamadıkları ülkelere ulaştırıyoruz. Şu anda ölçümleme de yapıyoruz. Ur-Ge’de olan firmalarının o ülkelere ihracatı yüzde 15 ila 20 arasında arttı." ifadelerini kullandı. 

 İhracatın yüzde 50'sini AB ülkelerine yaptıklarını ve bu ülkeler içerisinde de Almanya'nın bir numaralı pazar olduğuna işaret eden Öztiryaki, Avrupa ülkelerinin önümüzdeki dönemde de en önemli hedef olmaya devam edeceğini belirtti. Bunun yanında yeni pazarlara yöneldiklerini de belirten Öztiryaki, "Örneğin Mısır’da şu sıralar çok güçlüyüz. Ürdün ve Cezayir'le bazı problemleri çözmemiz gerekiyor. Cezayir bizden gümrük vergisi alıyor, AB ülkelerinden almıyor. Amerika'nın da önemli pazarlarımızdan birisi olmasını istiyoruz. Hindistan gelişen pazarlarımızdan birisi. Mutfak eşyasında yaptıkları ürünler bizim kalitede değil. Hindistan’da daha güçlü hale gelebiliriz. Afrika’da güvenilir bir ülke olduk. Latin Amerika ve Orta Afrika da bizim için önemli bir alan." dedi. 

Öztiryaki, bu sene ihracat hedeflerini 6 milyar doları aşmak olarak belirlediklerinin de altını çizdi. 

 TASARIMA ÖZEL ÖNEM

 İDDMİB olarak tasarıma çok önem veren bir birlik olduklarını vurgulayan Öztiryaki, 14 yıldır tasarım yarışması yaptıklarını ve kazanan gençleri Ticaret Bakanlığı’nın da desteği ile yurtdışındaki okullara yolladıklarını belirtti. Aynı zamanda Avrupa'da ve Türkiye'de tek olan bir endüstriyel tasarım meslek lisesi kurduklarını belirten Öztiryaki, sıfırdan bir sistem yarattıklarını ve okulun öğrenciler tarafından büyük ilgi gördüğünü söyledi. Öztiryaki, 5 yıl önce kurulan İMMİB Erkan Avcı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nden de çok umutlu olduklarını söyledi. 

 ŞANLIURFA’DA AVRUPA’NIN EN BÜYÜĞÜ OLDU

 Fuara katılan Türk firmalarından Termosan Çelik Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Dinçok, 2016 yılında Şanlıurfa'da termos üretmeye karar verdiklerini söyledi. Türkiye'nin yaklaşık 20 milyon adet termos ithal ettiğini ve kendilerinin de bu açığı kapamaya talip olduklarını belirten Dinçok, şu anda Avrupa'nın en büyük termos üreticisi olduklarını kaydetti. Dinçok, şöyle devam etti: 

"Ortaklarım 25 yıldır bu işin Uzak Doğu’dan ithalatını yapıyorlardı. Ülkemizde sektörde boşluk vardı. Taşın altına eli koymak bize nasip oldu. 3 ortağız ve hepimiz işin mutfağından yetiştik. 42 bin metrekare açık arazi üzerinde 15 bin metrekare kapalı arazide üretim yapıyoruz. İyi bir analiz yaptık ondan sonra bu sonuç çıktı. Şu anda iç pazarın yüzde 70’ini oluşturuyoruz. 15 milyon dolarlık yatırım gerçekleştirdik. İstediğimiz modeli dünyaya sunabilecek kapasitedeyiz."

 PELİSTER: TÜRK FİRMALARI İÇİN ÇOK ÖNEMLİ

Fuarı değerlendiren İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister de züccaciye ve ev aksesuarları alanında dünyanın en önemli uluslararası fuarı olan Ambiente 2019’a katılmanın Türk firmaları için önemine dikkat çekti. Bu yıl 24’üncü kez milli katılım organizasyonu düzenlenen fuara Türk firmalarımızın katılımının her geçen yıl arttığına işaret eden Pelister, "Küresel rekabetin arttığı günümüzde en yeni ürünler ve markalar tasarımlarıyla ön plana çıkıyor. Uluslararası fuarlar, Türk firmalarımızın da kendi markalarını tanıtabilmesi, yeni ürünleri, teknolojileri öğrenebilmesi açısından çok büyük bir fırsat sunuyor. İnanıyorum ki, katılımcı tüm firmalarımız bu fuardan önemli iş birlikleri yaparak dönecekler." dedi.