Sema SEZEN
Söz ve müziği Tuğrul Cerrahoğlu’na, düzenlemesi Batu Çaldıran’a ait olan Barbaros’un “Kalbimin Ankarası” DMC etiketi ile piyasada. Şarkının klibi ve albüm fotoğrafları ise Okan Bayülgen’in imzasını taşıyor. Daha önce Sıla’nın hediye ettiği “İki Elim Kanda Olsa” ve Zeynep Talu imzalı “Borcun Var” şarkılarının da aralarında olduğu kayıtlarıyla müzikseverlerden tam not alan Barbaros ile yeni şarkısını ve müzik çalışmalarını konuştuk.
Yeni tekliniz Kalbimin Ankara’sı nihayet dinleyicilerle buluştu. Hazırlık sürecinden bahseder misiniz? Kimlerle çalıştınız, bu şarkıda kimlerin emeği var?
Teklinin hazırlık aşamasında şarkı ararken arkadaşım Merih Ermakastar dinleti. Merih, birçok besteciyle çalışıyor ve bestelerin doğru isimlere ulaştırılmasına yardımcı oluyor. Kalbimin Ankara’sının sözü müziği Tuğrul Cerrahoğlu’na, düzenlemesi Batu Çaldıran a ait. Şarkı, aşık olduğu insana “kalbimin başkentisin” diye hitap ediyor, bence eski zamanların naifliğini taşıyan bir şarkı.
Peki, şarkı için ilk tepkiler nasıl? Dinleyenlerden nasıl dönüşler alıyorsunuz?
Şu ana dek övgü harici hiçbir şey duymadım, gelen mesajlarda da “şarkı beni kalbimden vurdu” gibi şeyler okuyunca çok mutlu oluyorum.
Şarkının klibini Okan Bayülgen çekti. Birlikte çalışmak nasıldı?
Klibi, bir helikopter pistinde çektik. 40. katta çok soğuk ve rüzgârlı bir havada çalıştık. Fakat buna rağmen çok keyifliydi her şey. Okan müthiş bir adam, çok da pratik bir yönetmen. Daha çekimler başlamadan o kafasında her şeyi tasarlamıştı zaten. Dolayısıyla çok sorunsuz ve keyifli geçti. Sonuç da bizi çok mutlu etti. Umarım herkesin hoşuna gider.
Bir şarkıyı albüme alırken ya da single olarak yayınlarken, seçim aşamasında nelere dikkat ediyorsunuz? Sizin için öncelikli kriterler neler oluyor?
İçime sinmesine, duruşuma, sesime oturmasına dikkat ederim. Bir şarkı seçerken, “ben bu lafı söylemem ki” dediğim ve albüme almak istemediğim çok olmuştur.
Daha önce yayınladığınız albüm ve single’larda da aslında çok önemli isimlerin imzası var. Kendinizi şanslı hissediyor musunuz?
Doğrusu evet. Çünkü çok önemli besteci ve müzik insanlarıyla çalıştım, bugüne dek yaptıklarımdan gurur duyuyorum. Zeynep Talu, Şehrazat, Volga Tamöz, Aykut Gürel, Febyo Taşel, Fikret Şenes, Sıla gibi isimlerle çalışmak herkese nasip olmaz. Benim yazmış olduğum şarkılar da var, hepsinde de elbette uzun süren çalışma ve emek var.
‘Çok iyi opera dinleyicisiyim’
Çok belirgin ve güçlü bir ses renginiz var. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Opera Şan Bölümü mezunusunuz. Daha önce Dünya Müzikalleri gösterilerinde solist olarak yer aldınız. Ünlü İtalyan tenorlar Alessandro Safina, Patrizio Buanne ile aynı sahneyi paylaştınız. Operanın, müzikallerin gönlünüzde nasıl bir yeri var? Sahnede böyle eserler seslendirirken nasıl hissediyorsunuz?
Çok iyi bir opera dinleyicisiyim ve operayı çok seviyorum. Müzikaller ise benim en büyük mutluluğum ve hala en büyük hayalim. Gerek oynamak gerek söylemekten büyük zevk alıyorum. Hayalim dünya sahnelerinde de müzikallerde yer almak.
Sizi İstanbul’da takip eden çok kemik bir kitle var ama hayranlarınız bu kadarla sınırlı değil. Ekstralarınız ve sahne çalışmalarınız dolayısıyla Türkiye’nin birçok kentinde sizi seven, tanıyan geniş bir kitle edindiniz. İstanbul dışında yaptığınız seyahatlerde, performanslarda unutamadığınız anlar, anılar var mı?
Diyarbakır’da Leman Sam’ın sahnesindeyken, yüz binleri gördüğüm anı unutamıyorum. Adana’da Almanya eski Başbakanı Schröder’e Sinatra klasikleri söylediğimde, bana “Sinatra’dan daha iyi olabilirsin.” demişti, benim için müthiş bir andı. Bodrum, Bursa, İzmir Açık Hava sahnelerinde Ajda Pekkan sahnesine konuk solist olmak da unutulmazlarımdan…
Sizi nerelerde dinleyebileceğiz?
Dada Salon Kabarett, Zanzibar ve Moda Deniz Kulübü’ndeki sahnelerim düzenli olarak devam ediyor. 30 Mart’ta Moda Deniz Kulübü’nde, 22 ve 29 Mart’ta Dada Salon Kabarett’deyim. Eğlenmek, keyifli bir akşam geçirmek isteyen herkesi bekliyorum. Konserleri tarihleri yaklaştıkça sosyal medya hesaplarımdan paylaşıyorum. Oradan da takip edebilirler.
