Türkiye - Gündem 23.03.2016 16:33

'Önce kadın ve çocukların hakları gasbediliyor'

Başbakan Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu, "Dünyanın her yerinde savaş, terör, istismar, taciz ve şiddet önce kadını ve çocukları vuruyor, önce onların haklarını gasbediyor." dedi. YENİBİRLİK - Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu,…
'Önce kadın ve çocukların hakları gasbediliyor'

Başbakan Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu, "Dünyanın her yerinde savaş, terör, istismar, taciz ve şiddet önce kadını ve çocukları vuruyor, önce onların haklarını gasbediyor." dedi.

YENİBİRLİK - Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu, dünyanın her yerinde savaş, terör, istismar, taciz ve şiddetin önce kadın ve çocukları vurduğunu, haklarını gasbettiğini belirterek "Oysa annesinin kucağında ölen çocuklar, açlığa teslim olan küçük bedenler, sahile vuran evlatlarımız, insanlığın geleceğiydi." dedi.
TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunun 7. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Mecliste düzenlenen toplantıda konuşan Davutoğlu, komisyonun çalışmalarında başarılar diledi. Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunun 4'üncü yılı etkinliklerinde, en fazla kadın üst düzey yönetici oranına sahip bakanlıkların ödüllendirildiğini anımsatan Davutoğlu, komisyonun bugünkü ödül töreninin de geçmişte yaptığı çalışmalar gibi farkındalığı arttırıcı ve bilgilendirici bir içeriğe sahip olduğunu söyledi.
Davutoğlu, bugün bilim, eğitim, girişimcilik ve sosyal sorumluluk alanlarında rol model olarak ödül almaya hak kazanan kadınlarla bir arada olduklarına işaret ederek aynı zamanda bugün Türkiye'de yayınlanan ilk kadın dergilerinde yer alan kadınlara ilişkin karikatür ve fotoğrafları içeren serginin de kamuoyuna sunulduğunu aktardı.

"Dünya dengelerindeki bu çarpıklık, maalesef en çok kadınları etkiliyor" Tüm bu etkinliklerin, Türkiye'de Siyasi Liderlik ve Siyasi Katılımda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesi'ni de destekleyeceğine inancını dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti

"20'nci yüzyıl, hem iki dünya savaşına hem de bilim ve teknolojiden sanata, siyasetten sosyal yaşama kadar bütün alanlarda çok hızlı değişimlere tanık oldu. 20'nci yüzyılın sonlarına doğru ise bir yanda Berlin Duvarı yıkılırken, diğer yanda pek çok coğrafyada insanlar arasında görünmez duvarlar var olmaya devam etti. Yeni dönemde soğuk savaş, yerini yeni çatışmalara, savaşlara, işgallere bıraktı. Demokrasi, insan hakları, eşitlik, hukuk ve refah çok konuşuldu ancak bu kavramların getirdiği kazanımlar dünyamıza eşit ve adil şekilde dağıtılamadı. Bugün de bu dramatik şartların çok uzağında değiliz. Dünya dengelerindeki bu çarpıklık, maalesef en çok kadınları etkiliyor. Dünyanın her yerinde savaş, terör, istismar, taciz ve şiddet önce kadını ve çocukları vuruyor, önce onların haklarını gasbediyor. Oysa annesinin kucağında ölen çocuklar, açlığa teslim olan küçük bedenler, sahile vuran evlatlarımız, insanlığın geleceğiydi. Türkiye, bu karamsar tablonun göbeğinde, bu değişim rüzgarlarının ortasında değerlerini kaybetmeden gelişmeye ve ilerlemeye çabalıyor. Bütün dünyaya, kendi değerlerinden, insani değerlerden vazgeçmeden değişmenin mümkün olduğunu gösteriyor. Bugün Türkiye her alanda gelişirken, tarihinden, köklerinden, kadim medeniyetinden ilham alarak yükseliyor."