Siyaset - Politika 17.04.2019 21:10 Güncelleme: 17.04.2019 22:06

"Öyle bir çalışacağım ki beni daha çok seveceksiniz"

31 Mart yerel seçimlerinden zaferle çıkan İBB'nin yeni Başkanı Ekrem İmamoğlu, 17 günlük ''kaos süreci''nin ardından mazbatasına kavuştu.
"Öyle bir çalışacağım ki beni daha çok seveceksiniz"

Binlerce insan, mazbatasını almak için Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne akın etti. Yoğun izdiham altında adliye binasına ulaşan İmamoğlu'nun, İl Seçim Kurulu'na ulaşması, zorlukla gerçekleşebildi. Adliyenin özel güvenliklerinin neden olduğu arbedede bir kişi bacağından yaralandı. İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu da yaşanan arbedede zor anlar yaşadı. Daha sonra Saraçhane'deki İBB binası önüne gelen İmamoğlu'nu on binlerce İstanbullu, ellerinde Türk bayraklarıyla karşıladı. İmamoğlu'na mührü teslim eden Mevlüt Uysal, ''Artık bana müsaade'' diyerek, görevi yeni İBB Başkanı'na devretti.

Daha sonra seçim otobüsünün üzerine çıkıp on binlerce vatandaşa tarihi konuşmasını yapan İmamoğlu, ''Benden önce, bu şehre katkı sunmuş, emek vermiş, kendini adamış kim varsa, tüm belediye başkanlarına şükranlarımı sunuyorum. Hayatını kaybedenlere rahmet diliyorum. Buradan başka vazifelerimiz için ayrılacağım. İstanbul'a yeni bir başlangıç geldi. (''İstanbul seninle gurur duyuyor'' sloganı.) 14-15 yaşında bana yumruğunu sıkıp dedi ya, ''Ekrem Abi her şey çok güzel olacak''. O adam burada. Buraya gelsin o. Yardımcı olun ona. Sizlerle burada yine buluşacağız. Bu hafta sonu buluşacağız. Günü ve saatini size bildireceğim. Bütün İstanbul'a duyurun. Bu hafta sonu buluşmamıza, herkes bir komşusunu yanına alacak. Kadın, erkek, çoluk, çocuk hep beraber şarkılar söylemeye hazır mıyız. Herkes, herkesi davet edecek. Sözümde durdum mu? Bunlar işte bizim ümitlerimiz, geleceğimiz. ''Tanıdıkça çok sevecekler'' demiştim. Galiba sözümde durdum. Belediye başkanlığı yaparken, öyle bir çalışacağım ki beni daha çok seveceksiniz'' dedi. Seçim otobüsünün üzeri, vatandaşların yazılamalarıyla doldu.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 17 gündür yaşanan hukuksuzlukların ardından mazbatasına kavuştu. Saat 16.35'te İstanbul Adliyesi'ne ulaşan İmamoğlu'nu, binlerce İstanbullu karşıladı. İmamoğlu'na sevgi gösterilerinde bulunan vatandaşlar, ''Geliyor, geliyor İmamoğlu geliyor'', ''Hak, hukuk, adalet'', ''İstanbul'un umudu İmamoğlu' ve ''Ekrem Başkan'' şeklinde sloganlar attı. İmamoğlu ve beraberindeki heyet, yaşanan izdiham nedeniyle 16.45'te adliye binasına girebildi. Girişte İmamoğlu'na zorluk çıkarıp, uzak noktadaki kapıya yönlendiren özel güvenlikler, sert tutumlarını 1'nci kattaki İl Seçim Kurulu önünde de devam ettirdi. Bir vatandaş, yaşanan arbede nedeniyle kırılan camlardan dolayı bacağından yaralandı. İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu da yaşanan arbedede zor anlar yaşadı. Adliye avlusunu hınca hınç dolduran vatandaşlar, ''Mazbatayı ver, İmamoğlu'na mazbatayı ver'' şeklinde tezahürat yaptı. Mazbatasını alan İmamoğlu, adliye binasının otoparkından aracına binerek, 17.15'te Saraçhane'nin yolunu tuttu.

Uysal: ''Artık bana müsaade!''

17.51'de Saraçhane'ye ulaşan İmamoğlu'nu, burada çoğunluğunu kadınlar, gençler ve çocukların oluşturduğun on binlerce insan karşıladı. Kalabalık, her geçen saniye artarken, coşku da üst seviyeye çıktı. Vatandaşlar, İzmir Marşı'yla coşarken, ''Mustafa Kemal'in askerleriyiz'', ''Hak, hukuk, adalet'' ve ''İşte İstanbul, işte Başkan'' sloganlarını attı. İBB binasının balkonlarına çıkan yüzlerce kişi de İmamoğlu'na sevinç gösterilerinde bulundu. İmamoğlu'na CHP milletvekilleri ile ilçe belediyelerini kazanan başkanlar da eşlik etti. Yerli ve yabancı basın da İmamoğlu'nun ''resmi'' olarak İBB binasına gelmesine tanıklık etti. İlk olarak İBB Başkanlık makamında devir-teslim töreni gerçekleştirildi. Başkanlığı devreden Mevlüt Uysal ile devralan Ekrem İmamoğlu, birbirlerine çiçek verdi. Mührü de İmamoğlu'na devreden Uysal, ''Artık bana müsaade'' diyerek makamdan ayrıldı. Seçim günü yaptığı yayınla tüm Türkiye'nin ve İmamoğlu'nun tepkisini çeken AA'nın, devir-teslim törenini canlı vermesi dikkat çekti. İmamoğlu, İBB Başkanlığı'nı Mevlüt Uysal'dan ''resmen'' aldıktan sonra şu açıklamayı yaptı:

''Ben, bu mazbatayı 16 milyon insanımız adına devraldım''

- Bugün mazbatamızı, İstanbul İl Seçim Kurulu'ndan teslim aldık. Çok onur duyuyorum, mutluyum, gururluyum. Ben, bu mazbatayı 16 milyon insanımız adına devraldım. Hiç kimsenin birbirinden farkı olmaksızın, hiç kimsenin birbirinden üstünlüğü olmaksızın tüm hemşehrilerim adına devralmanın onurunu ve gururunu yaşıyorum. Asla vazgeçmediğimiz değerlerimiz var. Haktan, hukuktan ve adaletten asla vazgeçmedik. Asla vazgeçmedik. Toplumun demokrasiye olan inancından ve buna dönük mücadelesinden vazgeçmedik. Çok net ifade ediyorum. Bu şehirde yaşayan insanların sevgisiyle, saygısıyla oluşturduğu o birlik ve beraberlik duygusundan asla vazgeçmedik. Kimsenin hakkını yemedik. ''Bu şehirde yaşayan 16 milyon insanın hakkını yedirmeyiz'' dedik, vazgeçmedik. Günün sonunda İl Seçim Kurulu'nun birleştirme tutanağıyla beraber mazbatayı aldık. Sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Bu kentin ihtiyaçlarını biliyoruz. Bu şehirde yaşayan herkesin taleplerini biliyoruz ve hemen hizmet etmeye başlayacağız.

''Allah bizi mahcup etmesin''

- Devam eden itiraz süreçlerinin olduğunun farkındayız. İBB, tüm alanları şeffaf bir şekilde halkına, insanına bugün itibariyle açılmıştır, açılacaktır. Bu şehrin yönetimini yürüten bu güzel kentin belediyesinin koridorları, makamları, bu belediyede çalışan herkes, bir kişiye, bir gruba, bir partiye hizmete değil 16 milyon insanına hizmet etmeye bugün itibariyle başlamıştır. Hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bu an itibariyle devam eden süreçler var bunun farkındayız. Elbette ki şehrimizin yaşayan insanlarımızın huzuru ve mutluluğu için bir an önce süreçlerle ilgili net ifadelerini ilgili kurullardan elbette ki bekliyoruz. Bizim kafamız, zihnimiz, vicdanımız çok net. Bu sürecin netleşmesiyle, 17 gündür devam eden ve bugün sona eren belirsizliğin daha sonraki günlerde tartışma noktalarının bertaraf edilmesi adına, ilgili kurulları en hassas ve hızlı bir şekilde süreci tamamlamalarını diliyorum. Bu şehre dünden bugüne, bu şehirde belediyenin kurulduğu ilk tarihten bugüne, emeği geçen katkı sunan, bu şehre iyi şeyler yapan kim varsa her birisine minnet ve şükran duygularımızı belirtmek istiyorum. Sıra, bundan sonra bizde aynı titizlikle binlerce yıllık tarihe ve maneviyata şehrin doğasına saygısıyla bu kente özeni ana prensip elde ederek bütün evrensel doğrularla bu şehirde yaşayan insanların maneviyatını yaşam biçimini koruyarak yol yürüyeceğimizi duyuruyor ve söz veriyorum. Allah bizi mahcup etmesin.

''25 yıllık hasret bitiyor, İmamoğlu geliyor''

Bu sırada dışarıdaki kalabalık, çalınan müziklerle halay çekip, horona durdu. İmamoğlu, ''25 yıllık hasret bitiyor. İmamoğlu geliyor'' anonsuyla mikrofona davet edildi. İmamoğlu'nun anons edilmesiyle alandaki coşku doruğa çıktı. İzdiham nedeniyle zorlukla konuşma yapacağı platforma çıkabilen İmamoğlu, Saraçhane'deki İBB binası önünde konuşlandırılan seçim otobüsü üzerinden İstanbullular'a seslendi. İmamoğlu, ''Ekrem Başkan'' ve ''Mustafa Kemal'in askerleriyiz'' tezahüratı eşliğinde konuşmasına başladı. İmamoğlu'nun tarihi konuşmasının satır başları şunlar oldu:

''Hoş geldin İstanbul''

- Bu güzel şehrin çocukları, gençleri, bebekleri kadınları, yaşayanları… Hangi mezhepten, ırktan, inançtan olursa olsun… (Bu sırada, ''İstanbul seninle gurur duyuyor'' sloganı atıldı.) Az laf çok iş, ''Sen konuşma, biz konuşalım'' diyorsunuz. İyi ki varsınız. Bu şehre, bu güzel insanlara barış, sevgi, saygıyı getiriyoruz. Bu şehrin yaşayanlarını selamlıyorum. Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i selamlıyorum. Sünnilerini, Alevilerini, Hristiyanlarını, Yahudilerini selamlıyorum. Hoş geldin İstanbul. Asla vazgeçmedik haktan, hukuktan ve adaletten, asla vazgeçmedik. (''Hak, hukuk, adalet'' sloganları.) Bu şehri vicdanından, ahlak duygularından, adalet duygusundan asla vazgeçmedik. Demokrasiden vazgeçmedik. Güzel hemşehrilerim, bu şehrin ve ülkenin kurucu değerlerinden vazgeçmedik. Cumhuriyet'ten vazgeçmedik. Bu millete olan inancımızdan vazgeçmedik. Mustafa Kemal Atatürk'ten vazgeçmedik. (''Mustafa Kemal'in askerleriyiz'' sloganı.)

''Allah'ıma şükrediyorum''

- Bakın ben, Allah'ıma şükrediyorum. Bana dünyanın en güzel şehrini, insanlarıyla beraber yönetme hakkını tanıdı. Ben, kendimi bu şehrin bebeklerine, gençlerine, kadınlarına, insanlarına adayacağım. Sokaklarda, meydanlarda hep anlattık. Birbirimize gülümseyip, selam vereceğiz. Artık kıyıda köşede kalanı, kaymak tabakası, varoşu yok. Bu şehrin nimetlerini ganimet yapmak yok. Nimetleri, güzellikleri paylaşmak var. Bu şehrin mazlumu, ezilmişi olmayacak. Görevim süresince, kimsenin hakkını yemedim, kimsenin de hakkını yemeyeceğim.

''Esas olan bu millete ve dünyaya hizmet''

- Değerlerimiz, inancımız, ahlakımız, vicdanımız var. Bunlardan hiç ayrılmayacağım. Her şeyinizi bir kenara koyun. İyi düşünce, pozitif bir anlayışla, bu şehrin insanlarını kucaklayalım… Kimsenin aç kalmasına fırsat tanımayalım. Esas olan bu millete ve dünyaya hizmet. Biz, kişilere, gruplara hizmet etmeyi reddediyoruz. Ben, herkese hizmet edeceğim. Tüm insanlara, her partiye oy verenlere hizmet edeceğim. CHP'liye, İYİ Partili'ye, AK Partili'ye, MHP'liye, HDP'liye, Saadet Partili'ye hizmet edeceğim. Bu ülke ve şehir için herkes teminat olacak. Hiçbir insanımı, hemşehrimi birbirinden ayırt etmeyeceğim. Bu şehrin çocukları, benim çocuklarım. Çocuklarımın sadece birisi burada, ikisi gelemedi. Çocuklarımın huzurunda söz veriyorum. Bu şehrin çocukları benim çocuklarım. Bu şehrin gençleri benim gençlerim, ben onların Ekrem Ağabeyi, arkadaşı olmaya geliyorum. Bu şehrin kadınlarına, hepinizin huzurunda söz veriyorum. Bu şehir, kadın dostu bir şehir olacak. Emeğiyle, hayata katılmasıyla kadın dostu bir şehir olacak. Çok çalışacağımız günler başlıyor. Ben, bu şehrin her insanın yol arkadaşlığına talibim. Benim elim, sizin elinizde olacak her zaman.

"Çuvalların başında bekleyen demokrasi nöbetçilerine teşekkür ediyorum''

- Ben, bir gün olabilir, hata yapabilirim. Eksiğim olabilir, tabiri caizse ayağım tökezleyip düşebilirim. Benim elimden tutup, beni 16 milyon insan olarak ayağa kaldırmaya var mısınız? İşte ben sizin yol arkadaşınız olmaya geldim. Bu süreçte, 17 günde, özellikle sürecin sağduyulu bir şekilde teminat altında olması için çaba gösteren herkese teşekkür ediyorum. Özellikle o çuvalların başında bekleyen demokrasi nöbetçilerine teşekkür ediyorum. Genel Başkanvekillerime, milletvekillerime teşekkür ediyorum. Beni bu şekilde sizlerle buluşturan partime, CHP'ye teşekkür ediyorum. Yanımda sımsıkı duran Genel Başkanım Kemal Kılıçdaroğlu'na da çok teşekkür ediyorum. Bizden desteğini esirgemeyen, yanımda dimdik duran İYİ Parti'ye ve çok kıymetli Genel Başkanı Meral Akşener'e çok teşekkür ediyorum. CHP ve İYİ Parti'nin İstanbul İl Başkanları Canan Hanım ve Buğra Bey'e teşekkür ediyorum. İstanbul Gönüllüleri'ne ve adını sayamadığım tüm vatandaşlarıma teşekkür ediyorum.

''Çok işimiz var''

- Çok işimiz var. Bu şehrin akılla, bilimle, sanatla, üretimle buluşturacağız. Boş işlerle sizi uğraştırmayız. Herkesin birikimine, tecrübesine ihtiyacımız var. Size, dünyanın en demokrat belediye başkanlığını vadediyorum. Bugün görevi teslim aldık. Görev, 16 milyon insan tarafından verildi. Yine onlar tarafından alınır. Görevi layıkıyla teslim etmek isteriz layıkıyla. Benden önce, bu şehre katkı sunmuş, emek vermiş, kendini adamış kim varsa, tüm belediye başkanlarına şükranlarımı sunuyorum. Hayatını kaybedenlere rahmet diliyorum. Buradan başka vazifelerimiz için ayrılacağım. İstanbul'a yeni bir başlangıç geldi. (''İstanbul seninle gurur duyuyor'' sloganı.) 14-15 yaşında bana yumruğunu sıkıp dedi ya, ''Ekrem Abi her şey çok güzel olacak''. O adam burada. Buraya gelsin o. Yardımcı olun ona. Sizlerle burada yine buluşacağız. Bu hafta sonu buluşacağız. Günü ve saatini size bildireceğim. Bütün İstanbul'a duyurun. Bu hafta sonu buluşmamıza, herkes bir komşusunu alacak. Kadın, erkek, çoluk, çocuk hep beraber şarkılar söylemeye hazır mıyız. Herkes, herkesi davet edecek. Sözümde durdum mu? Bunlar işte bizim ümitlerimiz, geleceğimiz. ''Tanıdıkça çok sevecekler'' demiştim. Galiba sözümde durdum. Belediye başkanlığı yaparken, öyle bir çalışacağım ki beni daha çok seveceksiniz.

Konuşmasını bitiren İmamoğlu, seçim otobüsü üzerinden vatandaşları selamladı. Bazı vatandaşlar, seçim otobüsünün üzerini, duygularını anlatan yazılarla doldurdu.