Haftalık basın toplantısında Beluç, Han’ın 9 Mayıs’ta tutuklanmasının ardından başlayan şiddetli protestolarda hükümetin eylemlerine yönelik insan hakları örgütlerinin eleştirilerine cevap verdi.
Beluç, gözaltına alınan veya yargılaması sürenlere karşı insan hakları ihlali yapıldığına dair suçlamaları reddederek “Pakistan’da tüm vatandaşların insan hakları güvence altına alındı.” dedi.
Pakistan’ın anayasa ve hukuk ilkeleriyle yönetildiğini belirten Beluç, ülkesinin tüm yerel yasalar ve uluslararası taahhütlere uyduğunu söyledi.
Beluç, Pakistan’ın insan haklarını ihlal ettiğine dair iddiaların temelsiz olduğuna işaret ederek 9 Mayıs’taki eylemlere karışan kişilerin hukuka uygun bir şekilde adalete teslim edildiğini vurguladı.
Pakistan ordusundan yapılan açıklamada da güvenlik güçlerine yönelik gözaltında işkence, insan hakları ihlalleri ve siyasi faaliyetlerin bastırılması gibi "asılsız iddialar" reddedilerek, bunların siyasi kazanım elde etmek için halkı yanlış yönlendirmeyi ve orduyu kötülemeyi amaçladığına işaret edildi.
Pakistan'da eski Başbakan Han'ın yolsuzlukla suçlandığı dava sebebiyle 9 Mayıs'ta tutuklanmasının ardından başlayan protestolarda en az 10 kişi hayatını kaybetmişti.
Gösterilerde çok sayıda özel ve kamu mülkü zarar görmüş, polis araçları ateşe verilmişti. Protestolarda Ravalpindi'deki Genelkurmay Başkanlığı dahil farklı şehirlerdeki askeri kurumlar da hedef alınmıştı.
Anayasa Mahkemesi 11 Mayıs'ta Han'ın tutuklanmasının yasa dışı olduğunu belirterek bir an önce tahliye edilmesine hükmetmiş, Han 12 Mayıs'ta kefaletle serbest bırakılmıştı.
Hayber Pahtunhva ve Pencap eyaletlerinde 66 kişi, askeri mahkemelerde yargılanmak üzere silahlı kuvvetlere teslim edilmişti.
Yaşanan gelişmelerin ardından aralarında genel başkan yardımcılarının da bulunduğu çok sayıda isim 9 Mayıs'taki gösterileri işaret ederek Pakistan Adalet Hareketi Partisinden (PTI) istifa etmişti. Han ise istifaların zorla gerçekleştiğini savunarak ordunun bunun arkasında olduğunu öne sürmüştü.
