Türkiye - Gündem 20.06.2021 16:50

Şahika Ercümen evi olarak gördüğü denizleri müsilajdan 'hemen' temizlemek istiyor

Dünya Serbest Dalış Rekortmeni Şahika Ercümen, "Suyun altı benim yaşam alanım, evim ve ofisim çoğunuzdan farklı olarak. Hemen temizlemek, eski haline getirmek istiyorum." dedi.
Şahika Ercümen evi olarak gördüğü denizleri müsilajdan 'hemen' temizlemek istiyor

Dünya Serbest Dalış Rekortmeni Şahika Ercümen, "Suyun altı benim yaşam alanım, evim ve ofisim çoğunuzdan farklı olarak. Siz bir gün eve geldiğinizde, salonunuzun, yatak odanızın, mutfağınızın müsilajla kaplı olduğunu görseniz ne hissederseniz açıkçası ben de onu hissediyorum. Hemen temizlemek, eski haline getirmek istiyorum." dedi.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Sudaki Yaşam Savunucusu olarak, denizlerdeki atık sorunu ve iklim değişikliği ile de mücadele veren Ercümen, soruları yanıtladı.

Marmara Denizi'nde etkili olan müsilaj (deniz salyası) sorunu için, "şoka uğradığımı söyleyemem" diyen Ercümen, birçoğunun su yüzeyinde gördüğü atıkların denizel atıkların küçük bir bölümü olduğuna ve deniz çöplerinin yüzde 70'inin deniz tabanında bulunduğuna dikkati çekti.

Ercümen, "Suyun altı benim yaşam alanım, evim ve ofisim çoğunuzdan farklı olarak. Siz bir gün eve geldiğinizde, salonunuzun, yatak odanızın, mutfağınızın müsilajla kaplı olduğunu görseniz ne hissederseniz açıkçası ben de onu hissediyorum. Hemen temizlemek, eski haline getirmek istiyorum." diye konuştu.

Son yıllarda her dalışında daha çok plastik, daha çok çöple karşılaştığını belirten Ercümen, "Son dönemde Mısır'da antrenmanlarımı sürdürüp, yarışlara katıldım. Dolayısıyla Marmara Denizi'nde bir dalışım olmadı. Açıkçası yıllar önce yaptığımız hataların etkilerini şimdi görüyoruz. 4,5 milyar yıllık gezegenimizde hızlı değişimler bekleyemeyiz fakat buna rağmen her geçen gün su altında atıkların arttığını gözlemliyorum." ifadelerini kullandı.

8 Haziran 2020’de UNDP Türkiye Sudaki Yaşam Savunucusu ilan edildiğini hatırlatan Ercümen, bu alanda yaptığı çalışmaları şöyle anlattı:

"Pandemi ortamında birlikte yaptığımız ilk dalış İstanbul Boğazı'nda Kovid-19 döneminde denizlerde artan kirliliğe dikkat çekmek amacıyla yaptığımız dalıştı. Ardından Kaş'ta istilacı yabancı türlerin denizlerimize ve ekosistemimize verdiği zarara dikkat çekmek için aslan balığı dalışı gerçekleştirdik. Suriyelilerin yoğun olarak yaşadığı Kilis ve Şanlıurfa'da belediyelerin nüfus artışıyla orantılı olarak artan yükünü, atık yönetiminin önemini ve UNDP'nin 'Sıfır Atık' uygulamalarını vurgulamak için Halfeti'de sıfır atık dalışı yaptık."

Ercümen, UNDP Türkiye Sudaki Yaşam Savunucusu olarak 5 Haziran Çevre Günü dolayısıyla da sosyal medya üzerinden seslendirdiği bir videoda herkesi çevre konusunda acilen harekete geçmeye çağırdığını ifade etti.

"Gezegeni eski haline getirmek için hızlı, cesur adımlar atmalıyız"
Son günlerde yaşanan müsilaj sorununun iklim değişikliği, atık sorunu ve çevrenin önemini gözler önüne serdiğine dikkati çeken Ercümen, şunları kaydetti:

"Şu anda Marmara Bölgesi'nde rahat rahat balık yiyebilen, yaz sıcağında denizde ferahlamaya cesaret edebilen, çocukları deniz kenarında oynarken endişelenmeyen var mı? Bu gezegen bizim ve İnsan Çağı’nda iyisiyle kötüsüyle gezegeni biz şekillendiriyoruz. Ekosistemleri korumalı, sürdürülebilir bir şekilde yönetmeli ve eski haline getirmek için hızla cesur adımlarla harekete geçmeliyiz."

Bireylerin de çevre konusunda harekete geçerek hayatında yarattığı değişiklikleri çevresindekilere anlatabileceğini belirten Ercümen, "Plastik kullanımınızı azaltın, tekrar kullanılabilir pipetlere geçin, matara kullanın, plaj temizliklerine katılın, ikinci el kıyafet satın alın. En önemlisi bu. Hükümetler ve iş çevreleri ise iklim değişikliğiyle ilgili önlemlerini yıllık politikalarına, stratejilerine ve planlara entegre etmeliler. Ulusal boyutta farkındalık yaratmak için herkes üzerine düşeni yapmalı." dedi.

"Bilinçsiz tüketimler gezegenin sonunu getirecek"
Tüketim toplumu olarak da bilinçli tüketim yapılmasının önemine vurgu yapan Ercümen, "Bilinçli tüketimler yapmazsak gezegenimizin sonunu hazırlamış olacağız." uyarısı yaptı.

Gördüğü su altı canlılarıyla tasarımlara ilham verip geri dönüşüm projelerine katkı sağlıyor
Daha iyi bir gezegen ve gelecek için markalarla da geri dönüşüm projeleri üzerinde çalıştığını ve bir marka ile yüzde 100 geri dönüşümden üretilmiş havlu ve peştamallar yaptıklarını anlatan Ercümen, "Her bir havluda, denizden çıkartılan 10 adet plastik şişe kullanıldı. Markaların geri dönüşüme, doğaya suya saygı göstermeleri çok önemli." diye konuştu.

Bir giyim mağazası ile de geri dönüşümden üretilmiş suya saygı koleksiyonu çıkarttıklarını ifade eden Ercümen, "Benim suyun altında gördüğüm canlılar tasarımlara ilham verdi. Proje ile 90 bin adet pet şişenin geri dönüşümü, 28 milyon litre su tasarrufu sağlandı." dedi.

Yeni dünya rekorunu denizlerle ilgili projelere ithaf edecek
Ercümen, yeni rekor denemeleri ve yaz boyunca yarışmalarının devam edeceğini de dile getirerek "(Yeni) Dünya rekorunu kırarsak bunu yine denizlerimizle ilgili projelere ithaf edeceğim." ifadelerini kullandı.