Adana'da internetten sahte ilanlar vererek kapora aldığı 18 kişiyi dolandırdığı iddiasıyla 54 yıl hapis cezasına çarptırılan sanık hakkındaki gerekçeli kararda, dolandırıcılık yönteminin nasıl uygulandığı ve müştekilerin yaşadıklarına dair ilginç bilgiler yer aldı.
Adana'da 2014'te tutuklanan ve yargılandığı 2. Ağır Ceza Mahkemesinde "bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık" suçundan her bir müşteki yönünden 3'er yıl olmak üzere toplam 54 yıl hapis cezasına çarptırılan Bülent Cinoğlu hakkındaki gerekçeli karar açıklandı.
Kararda, sanığın internetten sahte isimlerle satılık veya kiralık ev ve araç ilanı verip müşterilerden kapora olarak istediği parayı hesabına yatırmalarını sağlamak suretiyle dolandırıcılık yaptığı belirtildi.
Gerekçeli kararda, sanık savunması ve müşteki beyanları, delil değerlendirmesi, bilirkişi raporları, hüküm gibi kısım ve ayrıntılara da yer verildi.
Sanık eylemleri ve müşteki beyanlarının detaylı şekilde anlatıldığı 25 sayfalık kararda, sanığın dolandırıcılık yöntemi de anlatıldı.
Kararda, Cinoğlu'nun internetten yayımladığı ilanlarında "Bülent Samet", "Bülent Can", "Ecevit" ve "Emre Yetkin" gibi sahte isimlerle villa ve araç ilanı vererek dolandırmaya çalıştığı kişilerle bağlantı kurduğu ve anlaşmaya vardığı müşterilerden kapora yatırmalarını sağlayıp ardından iletişimi kestiği vurgulandı.
Sanığın dolandırıcılık suçlarından mahkumiyetlerinin olduğu, farklı mahkemelerde görülen benzer birçok davasının bulunduğu belirtilen kararda, son yargılama konusu olayla ilgili 18 müştekiden toplamda 7 bin 425 lira haksız kazanç elde ettiği bilgisine yer verildi.
Müştekiler yaşadıklarını anlattı
Gerekçeli kararda ifadesi yer alan müşteki C.Y, yazlık villa kiralamak istediğini ve bu sebeple internet sitelerinde araştırma yaptığını kaydetti.
Baktığı internet sitelerinde sanığın farklı isimle verdiği ilanı gördüğünü ve kendisiyle irtibata geçtiğini anlatan C.Y, şu bilgileri paylaştı:
"Bu kişi bana 360 lira kapora yatırmamı söyledi. Ben de verdiği hesap numarasına parayı yatırdım. Mail yoluyla bana sözleşmeye benzer bir evrak gönderdi. Kalan parayı kiraladığım yazlığa gittiğimde verecektim. Zamanı gelince Kalkan'a gittiğimde kendisini aradım ancak telefonu aradığımda 'Böyle bir numara kullanılmamaktır.' deniyordu. Kiraladığımı düşündüğüm yazlığa gittiğimde bu villanın başkasına ait olduğunu, sahiplerinin de içinde oturduğunu gördük. Böylece dolandırıldığımı anladım.''
Müşteki G.E. ise internette uygun fiyatlı bir araç ilanı gördüğünü ve aradığını bildirdi. Zanlı ile arabanın satımına ilişkin anlaştıklarını belirten G.E, "Bir miktar kapora göndermemi istedi. Ben de 300 lira civarında kapora gönderdim. Biz arabayı almak için Çanakkale'ye gittiğimizde bizi yanlış bir yere, Çanakkale'ye 3 saat uzaklıkta bir ilçeye yönlendirdi. Bir daha da kendisini ne kadar aradıysak da ulaşamadık.'' ifadelerini kullandı.
Müşteki Ö.D. ise internette Antalya'nın Kaş ilçesinde kiralık havuzlu villa ilanını gördüğünü ve ilanda yazılı telefonu aradığını kaydetti.
Sanığın verdiği hesap numarasına 500 lira kapora yatırdığını ifade eden Ö.D, yaşadıklarını hakkında şunları paylaştı:
"Paranın kalan kısmını gittiğimde verecektim. O şekilde anlaşmıştık. Tarihi gelince ailemle Kaş'a tatile gittik. Kaş'a varınca şahsı defalarca aradım ancak telefonu kapalıydı. Böylece dolandırıldığımı anladım ve oraya gitmiş bulunduğumdan dolayı bir otelde olması gerektiğinden yüksek rakamlara tatil yapmak zorunda kaldım. Bu yüzden çok mağdur oldum."
