Bazıları, onlara 'hostes' diyor.
Bazıları, onlara 'hostes' diyor.
Bazıları, onları 'modern hizmetçi' diye tanımlıyor.
Bazıları, onlara 'uçaktaki garson' gözüyle bakıyor.
Bazıları, onları 'süslü, püslü bebek' olarak nitelendiriyor.
Toplumun büyük bir bölümü;
Onların, hiç derdi yok sanıyor.
Onların, hep el-bebek, gül bebek yaşadığını düşünüyor.
Onların, hep gülen, hiç ağlamayan insanlar olduğunu algılıyor.
Oysa, hiç öyle değil. Hiç, ama hiç değil.
Öncelikle, onların bir adı var ve onlara 'Kabin Memuru' demek gerek. Onlar, işleri gereği yolculara hizmet ederler, fakat onlar hiç bir zaman 'hizmetçi' tabirini hak etmezler. Onlar, servis yaparlar, ama onlara 'garson' demek doğru olmaz.
Onlar, size ve işlerine olan saygılarından ötürü, her zaman temiz, şık, bakımlıdırlar.
Ve sözün özü; onlar da insandır. Onların da derdi vardır. Onlar, el bebek gül bebek yaşamaz, senin, benim gibi yaşarlar. Sizin karşınıza, hep gülen yüzleriyle çıkarlar, ama bu onların derdi, sorunu, hastalığı, para sıkıntısı olmadığı anlamına gelmez.
Onlar da evlattır, çocuktur, kardeştir, abladır, annedir eştir. Velhasılıkelam birer insandır.
Sabahın kör karanlığında, gece yarılarında, eksi bilmem kaç derece, ayazda, soğukta, yağmurda, çamurda çek-çekle, bavulla taksi, servis bekleyen, yoğun trafikte, uçuş kaçırmanın ağır ve dayanılmaz psikolojik baskı ve stresiyle, aracında trafik magandalarının tacizine maruz kalan yine onlardır.
Ve iyi bilinmelidir ki, onların tabii oldukları bir iş kanunu da yoktur. Riskli iş gurubuna giren bizim Basın-İş, denizcilerin de Deniz İş Kanunu vardır. Fakat, ömrünün yarısı gökyüzünde geçen kabin memurlarının hiç bir iş riski yokmuş gibi, yıllardır asırlık Borçlar Kanunu'na tabi çalışmak zorundadırlar. THY'de çalışanın (Hava İş) sendika güvencesi vardır, ama özel sektörde üç otuz paraya çalışanların iş güvencesi yoktur. Sözleşmesi bittiği anda kapıya konulmakta, hak hukuk konusunda çaresiz durumdadırlar. Bu arkadaşların hak ve hukukunu otorite diye tabir edilen SHGM dışında bir de 1965'te THY mensupları için kurulan ve daha sonra diğer şirketlerin çalışanlarına da kucak açan, kısa adı TASSA olan Havayolları Kabin Memurları Derneği vardır.
Bu mesleğe girebilmek için çok badireler atlatan genç hanımlar ve genç beylerin karşılaştığı üç kağıtçılıkları, dolandırıcılıkları anlatmaya zaman yetmez.
Boy, pos, kilo, öğretim, yabancı dil şartını çözen adayların sözlü mülakatlarda ne gibi sorulara muhatap olacağı da ayrı dert.
Türkiye'de en zorlu işlerden birini yapan bu arkadaşlar yeri geldiğinde uçakta doktor, ebe, teknisyen veya polis gibi görev yapar. 300 kişilik uçakta, afacan öğrenciler gibi her telden çalan, dur-sus nedir bilmeyen her meşrepten insanı sakinleştiren ve korkularını gideren birer sınıf öğretmeni gibidirler.
Hatırlayalım. Mali'nin başkenti Bamako'daki terör saldırısında 27 yabancı meslektaşlarını kaybeden THY kabin ekibi canlarını zor kurtarmıştı. Yeni Delhi-İstanbul uçuşunda 90 yaşındaki yolcuya altının bağlanması hizmetini de onlar vermişlerdi. Yılda en az 5-6 kez nefessiz kalan bebekleri baş aşağı tutup sırtına vurarak (Heimlich Manevrası) kurtaran onlardır. Gine-Konakri'den kalkan ve Burkina Faso'ya giden TK538 sefer sayılı uçakta 13 bin metrede doğum sancısı tutan kadının bebeğini dünyaya getirmesini sağlayan kabin THY memurlarıdır. Bu olay, 31 ülkede, 22 dilde, 180 televizyonda, 96 radyoda, 168 online mecrada tam 445 haber kez haber olmuş ve THY'ye puan kazandırmıştır.
Bu ve buna benzer olayları diğer havayolu şirketlerin de görürüz.
Sayıları THY'de 10 bine, özel sektörde de 5 bine yaklaşan ve ezici çoğunluğu kadın olan ve eğitim düzeyi ülke ortalamasının üstünde olan kabin memurları arasında değişik mesleklerden ve ülkelerden gelenleri görmek şaşırtıcı bir gerçektir. THY'den başka Sun Express, Pegasus, Onur Air, Atlas Global, Free Bird, Tailwind ve İz Air'de görevli olan tüm kabin görevlilerini yılda bir kez anıyoruz. Her yıl 31 Mayıs Dünya Kabin Memurları Günü olarak kutlanıyor. Yine öyle yapılacak, bir kaç resmi ve özel kuruluş mesajlar yayınlayacak, onları para kazanma aracı olarak gören ticari kuruluşlar sms'lerle sözde hatır sorup, gönül alacak.
Peki değişen ne olacak, koskoca bir hiç. Duraklar, seferler, trafik, borçlar, hastalıklar, aşk acıları bitecek mi? Asla, her şey eskisi gibi berdevam. Umut varlıktan iyidir diyelim ve aslında hiç bir işe yaramayacağını bile bile, başımız öne eğik, utanarak size, Kabin Memurları Gününüz kutlu, mutlu, sağlıklı, paralı ve aşk dolu olsun diyorum arkadaşlar. Gökyüzünde sonsuz sefer sayılı uçuşlarda ve uçaklarda görüşmek üzere. İyi uçuşlar olsun size.