Başbakan Barzani Irak'ın farklı şehirlerinden gelen Kürtlerin sorunlara işaret eden sorularını yanıtlarken sıklıkla ihanetlere, yanlışlara, eksiklere ve verilen emeklere/bedellere de atıfta bulunuyordu…

IKBY Başbakanı Masrour Barzani “devrimci” duruşuyla bir televizyon programında vatandaşlarına seslendi…

Başbakan Barzani Irak’ın farklı şehirlerinden gelen Kürtlerin sorunlara işaret eden sorularını yanıtlarken sıklıkla ihanetlere, yanlışlara, eksiklere ve verilen emeklere/bedellere de atıfta bulunuyordu…

IKBY Başbakanı Masrour Barzani’yi göreve geldiği ilk günden bu yana analiz ettiğim tüm yazılarımın arkasındayım halâ. Dede Barzani ve Baba Mesud Barzani’nin devrettiği görev bayrağını “kendisine has yol haritası” eşliğinde teslim alan Başbakan Masrour, çözümlenmesi zor bir lider çünkü karakteri çok güçlü kalıplara sahip. Bu güç bazen duygularının hakimiyetiyle kendisine sorunlar yaratsa da “asla doğru bildiği yoldan” geri adım atmıyor…

Başbakan olduğu ilk günden itibaren “IKBY’nin kurumsal bir yapı kazanmasını, eğitimin ve gençlerin önemini, üretim ve istihdamın arttırılmasını, yolsuzlukların önlenmesini, aşiretlerin baskı altına alarak çürüttüğü bürokrasinin temizlenmesini ve daha nicesini” işleyişine alan Başbakan Barzani oldukça zor olan bu yolunda halktan büyük destek gördü.

Zira onca bereketli toprağa sahip IKBY nüfusu başta gençler olmak üzere ciddi anlamda dışarıya göç veriyordu ve tüm üretim-ticaret dışarıdan gelenlerin elindeydi. Erbil Yönetimi sınırları dahilinde ticaret ve üretim faaliyetlerinde bulunan yabancıların son yıllarda giderek azalmasını buna bağlıyorum.

”Pazar benimse üretim tesisleri de benim olsun isterim çünkü ben halkıma istihdam sağlamalıyım halkım da tembelliği bırakıp çalışmayı öğrenmeli ki kurumsal devlet işleyişine bir an evvel kavuşalım” özetini Başbakan Barzani’nin gözlerine her baktığımda okuyorum. Bu özet sadece gözlerde kalmıyor elbette. Son yıllarda gençlere yönelik önemli vizyon ve kariyer eğitimleri veriliyor. Bununla birlikte üreten gençleri destekleme çalışmaları hız kazanmış durumda. Bu konuda farklı bir örnek vermek istiyorum.5-6 yıl öncesine kadar IKBY sınırları dahilinde yer alan hizmet sektörü (havalimanı, sokakların bakımı ve temizliği, çocuk-yaşlı-hasta bakıcıları, ev temizliği işleri) Uzak Doğu ülkelerinden gelenlerin çalıştığı bir sektördü. Fakat son yıllarda bu sektörde IKBY gençliğini görüyorum. Bu çok değerli bir gelişme.

Başbakan Barzani’nin televizyon programında verdiği mesajlara dönersek, IKBY’de çok hızlı bir revizyon sürecine şahit olacağız diyorum. Bürokrasiyi teknoloji, aktif, genç, zinde ve şeffaf yönetim anlayışıyla kurumsal bir işleyişe kavuşturan sonrasında da aşiretlerin himayesindeki silahlı grupları “resmî ordu” statüsüne kavuşturan Başbakan Barzani şimdi de yıl sonu gerçekleşecek seçimlere hazırlanıyor… Programda değindiği başlıklardan bana göre en önemlisi Kerkük’tü. “Kerkük Kürtlerindir ve öyle kalacaktır” diyen Barzani Kerkük’te; artan Arap nüfusuna ve bu nüfusun uyguladığı sindirme/kaçırma uygulamalarına, Bağdat Yönetiminin çözümsüz kaldığına, silahlı grupların kendi başına hareket ettiğine, kontrolsüzlüğe ve kuralsızlığa değiniyordu.

Kerkük başlığı önümüzdeki sürecin kilit ittifaklarının da habercisi bana göre. Kerkük’te kasıtlı bir şekilde taşıma yöntemlerle hızla arttırılan Arap nüfusu Kürtlerle birlikte Türkmenlerin de ortak sıkıntısı.

Kerkük sadece Kürtlerin, Arapların ve Türkmenlerin önemsediği bir yer değil elbette. Kerkük yeraltı kaynakları sebebiyle tüm dünyanın egemen olmaya çalıştığı bir nokta.

Ve neredeyse sonuna gelen Irak’ın bölünme haritasında en fazla çekişmenin yaşandığı nokta Kerkük.

O halde şimdi “kim kiminle nasıl bir ittifak kuracak Kerkük’te” demenin vaktidir Türkiye açısından da. Tarihi ve güncel tecrübelerimiz “Türklerin ve Kürtlerin” birbirini tamamlayan en uygun genlere sahip olduğunu gösteriyor bu sebepten Kerkük’te Türkmenlerden yana bir tercih hakkı varsa kesinlikle Kürtlerden yana olmalıdır. Topraklarını terk ederek Türkmen nüfusunu ve etkisini iyice azaltan Iraklı Türkmenler; Türkiye’de, ABD’de, Avrupa’da oturdukları yerden “Türkmeneli bizimdir” demelerinin bir etkisi kalmadığını da görmelidir artık. Irak’taki bunca hengamede Iraklı Türkmenler için en mantıklı ittifak Kürtlerle olandır diyorum.

“Türkiye Yüzyılı”nın bir versiyonunu da “Kürdistan Yüzyılı” olarak IKBY’de göreceğiz yazın bir yere zira bunca revizyon hamlesi mutlaka ve mutlaka yeni bir işleyiş kapısından geçişi gerektirecektir.