Her alanda hızlı bir değişimin yaşandığı dünyamızda, insanın yaşam tarzı da giderek farklılaşıyor. Eğitim, bu hızlı dönüşümden etkilenen ama aynı zamanda değişimi yöneten alanların başında geliyor. Nitekim sosyal hayata en iyi şekilde uyumlanmaktan bireysel özelliklerin en verimli biçimde kullanılmasına, en basit görgü kuralından karmaşık bilgileri gerektiren teknik konulara kadar birçok bilgi ve beceri; toplumsal yaşam sürecinde, çeşitli biçimlerde uygulanan eğitim ile kazanılır. Böylece eğitim, toplumların gelişip ilerlemesinde ve ülkelerin kalkınmasında büyük rol oynar.
Öğrencilerin potansiyellerine ve yatkınlıklarına uygun yönlendirilmesi ve uygun meslek seçmeleri, ülkemizin eğitim alanındaki önemli konularındandır. Her yıl yüzbinlerce gencimiz üniversite kapısını zorlamakta ve bunların bir kısmı yükseköğretim programına yerleşebilmektedir.
Üniversitelerden mezun olan önemli sayıdaki
gencin pratik iş yaşamından uzak yetişmeleri nedeniyle iş bulmakta zorluk
çektiği, buna karşılık meslek erbabı yetişmiş iş gücüne olan ihtiyacın her
geçen gün arttığı da bir gerçektir. Danışmanlık yaptığımız kurumların personel ihtiyaçlarını
göz önüne aldığımızda; üniversite mezunu mühendislerden ziyade iş bilen meslek
erbabı ustaların arandığına şahit oluyoruz. Dolayısıyla günümüzde meslek seçimi
çok daha önemli bir hâl almış durumda.
MESLEKİ TATMİN
Günlük yaşamda birçok “karar verme” durumu ile
karşı karşıyayız. Sabah yataktan kalkma saatini belirlerken, elbise giyerken, alışveriş
yaparken, siyasi tercih yaparken ya da sosyal ilişkiler kurarken... Belki de
farkında olmadan alternatiflerden birini seçmiş oluyoruz. Karar; birden çok
alternatif arasından seçme, ona uygun hareket etme, sonuçlarına katlanmayı göze
alma biçiminde tanımlanabilir. Ve hayatımız; yakın ya da uzak geleceğimiz için
aldığımız kararlar, bunlara uyum çabaları ile sürüyor.
Etki süreleri daha sınırlı olan kararların
yanında hayat tarzımızı değiştiren meslek seçimi, okul seçimi ve eş seçimi gibi
önemli kararlarla da karşı karşıyayız. Meslek seçimiyle okul seçiminin iç içe
oluşu bu kararın önemini arttır. Meslek seçimi, kişinin bireysel özellikleri
doğrultusunda belirlediği bir çalışma alanıyken; okul seçimi, bu mesleğe
götüren ve mesleğin gerektirdiği bilgi ve becerileri kazandıran önemli bir
karardır. Yanlış tercih nedeniyle aldığı eğitimin dışında mesleğe yönelenler de
az değildir.
Meslek seçimi; bireyin zihinsel, duygusal ve
bedensel özellikleri ile anne-babanın meslekleri ve meslekler hakkındaki
tutumları, ailenin sosyo-ekonomik durumu, toplumun söz konusu meslek hakkındaki
yargısı, mesleğin sağladığı ekonomik ve sosyal olanaklar, mesleğe ulaştıran
okulların durumu gibi faktörlerden etkilenir. Meslek seçiminin gençlik
döneminde verilen bir karar olması, olayı daha karmaşık hâle getiriyor. Nitekim
gençlik dönemi; duygusal, sosyal ve bedensel değişimlerin yaşandığı, uyum
çabasıyla geçen fırtınalı bir dönemdir.
Meslek seçimi, “mesleğin gerektirdiği
özelliklerle kişinin sahip olduğu özellikler uyuştuğu oranda” sağlıklı yapılabilir.
Mesleklerin gerektirdiği bireysel özellikler, meslekten mesleğe değişmektedir.
Bireysel özellikler açısından kişiler arasında da farklılık olduğuna göre; amaç,
bireysel özelliklere uygun bir meslek seçimi yapmaktır.
“İLGİ” VE “YATKINLIK” ÖNEMLİ
Meslek
seçimi sırasında, okulların rehberlik uzmanlarından ve genci tanıyan
öğretmenlerden yararlanılmalıdır. Gencin yeteneklerinin belirlenmesinde ve yönlendirilmesinde,
öğretmenlerle rehberlik uzmanlarının önemli rolü olduğu unutulmamalıdır.
Anne-babalar, birçok konu gibi meslek seçiminde
de sağlıklı kararlar vermeleri için çocuklarına yardımcı olmalı, onları zorlamadan
yeni yaşam dönemine destek olmalıdır. Aile, çevreden de alacağı bilinçli
destekle bu kararı istişare etmeli; fikrini belirtmeli ve nihai tercihi gence bırakmalıdır.
Önemli olan; gencin kendisine, ailesine, topluma ve insanlığa karşı
sorumluluklarını yerine getirmesini sağlayacak bir mesleğe hazırlanmasıdır.
Anne-baba
çoğunlukla gencin seçeceği mesleğin toplumdaki saygınlığını, statüsünü ve
ekonomik avantajlarını düşünür. Bu yanlış değildir ancak gencin sahip olduğu
bilgi, beceri ve ilgiler ile mutluluk getireceği düşünülen meslek arasında
uçurum varsa; beklentilerin tam tersine bir durumla karşılaşılabilir. Sahip
olunan özelliklerle mesleğin gerektirdiği özellikler uyuşmadığında, mesleki
tatminsizlik oluşur. Dolayısıyla sınırlı imkânlar sağlasa da bireysel
özelliklere uygun meslek seçimi, alınacak meslek eğitimi ve yaşam başarısı
açısından önemlidir.
Amaç gencin potansiyeline uygun bir seçim
yapmasını sağlamak ve ona destek olmaktır. Sınavdan alınan puan ile hangi
bölümlerin tercih edilebileceği, mutlaka bir uzman eşliğinde değerlendirilmelidir.
Bu karar döneminde; ailenin birlikte düşünmesi, bir araştırma içinde olması ve farklı
görüşlere açık olması önemlidir. Zira bireyin seçtiği meslek; gelecekteki yaşam
standardını, yaşam tarzını, sosyal yaşantısını ve en önemlisi yaşam boyu
mutluluğunu etkileyebilecek önemli bir süreçtir.
Unutmayalım ki seçilecek bölüm önemlidir, seçilecek üniversite
önemlidir, seçilecek meslek önemlidir. Fakat hepsinden daha önemli olan ve
yaşamlarımızda belirleyici olan; kişinin başarı isteği, arzusu, çalışkanlığı,
ahlakı, öz kültürünü temsil etme düzeyi, toplum ve dünya için bir şeyler üretme
gayretidir. İnsan olmanın anlamına erişme arayışıdır insana hayat tatmini
verecek olan.
Bu vesileyle, üniversite tercihlerini yapacak
gençlerimize başarılar diliyorum.