tag:gazetebirlik.com,2015:cid-87 YeniBirlik Gazetesi YeniBirlik Gazetesi 2024-03-02T19:40:11+03:00 Pantene ve Pİ Kadın Kanserleri Derneği Türkiye'nin En Büyük Peruk Bağışı Projesine Devam Ediyor! https://gazetebirlik.com/haber/pantene-ve-pi-kadin-kanserleri-dernegi-turkiyenin-en-buyuk-peruk-bagisi-projesine-devam-ediyor-67/

Kanserle mücadele eden kadınlara destek olmak amacıyla 2020 yılında Pembe İzler Kadın Kanserleri Derneği ile bir yola çıkan Pantene, 2023 yılında Türkiye’de Pantene tarafından gerçekleştirilen en büyük peruk bağışının deprem bölgesindeki kanser hastalarına öncelik verilerek yapılacağını duyurmuştu. 2020 yılından bu yana kadın kanserlerine ve erken tanının önemine dikkat çekmek amacıyla kemoterapi tedavisi sürecinde saçlarını kaybetmiş binlerce kadına peruk yardımında bulunulan proje, projenin destekçisi CarrefourSA ve bu yıl hikayesiyle binlerce kadına umut olmuş şimdilerde ise kariyerindeki başarısıyla hepimizi büyüleyen sevgili Sema Ergenekon’un kıymetli hikayesi ile bir kez daha “Birlikte Daha Güçlüyüz” diyor.

Pantene, Peruk Bağışı Projesi ile Binlerce Kadının Hayatına Dokunmaya Devam Ediyor!

Bugüne kadar binlerce kadının hayatına dokunan projenin son gelişmelerini duyurmak amacıyla Ayşe Arman’ın moderasyonunda gerçekleşen etkinlikte P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Kurumsal İletişim Direktörü Nesli Kılıçal, Pİ Kadın Kanserleri Derneği Başkanı Arzu Karataş, projenin destekçisi CarrefourSA ve hikayesiyle binlerce kadına umut olan Sema Ergenekon ve konuşmacı olarak yer aldı.

P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Kurumsal İletişim Direktörü Nesli Kılıçal, Türkiye’de şimdiye kadar tek seferde gerçekleştirilen en büyük peruk bağışı projesi ile ilgili düşüncelerini şu şekilde açıkladı; 

“Bütün kadınların harika saç günleri yaşaması ve kendilerini mutlu hissetmelerini misyon edinen bir kadın saç bakım markası olarak saçın sadece güzellik demek olmadığını, her kadın için çok daha derin anlamlar taşıdığını biliyoruz. 2023 yılında kampanyamızı bir üst noktaya taşıyarak Türkiye’de şimdiye kadar tek seferde gerçekleştirilen en büyük peruk bağışı projesini duyurmuştuk. Kampanyamızın başlangıcında ülkece hepimizi derinden yaralayan deprem felaketinden etkilenmiş ve kanser ile mücadele etmekte olan depremzede kadınlarımıza, peruk bağışlarında da öncelik vermiştik. Bugün ise Pİ Kadın Kanserleri Derneği’nin partnerliği ve CarrefourSA’nın desteği ile sürdürdüğümüz peruk bağışı ile binlerce kadının hayatına dokunmuş durumdayız.”

Pİ Kadın Kanserleri Derneği Başkanı Arzu Karataş, Hatay’da yakın zamanda açılması planlanan “Pİ Kız Kardeşim Köyü” ve Pantene sürdürdükleri iş birliği ile alakalı düşüncelerini şu şekilde açıkladı;

“2020 yılında Pantene ile “Birlikte Güçlüyüz” diyerek çıktığımız yolda gerçek anlamda güçlerimizi birleştirdik ve 2023 yılında deprem bölgesindeki kadın kanser hastalarını önceliklendirerek Türkiye’de şimdiye kadar tek seferde gerçekleştirilen en büyük peruk bağışı projesini duyurduk. İş birliğimizin etki alanını ve çapını genişletmek, Türkiye’de bir ilke imza atmak ve binlerce kanser hastasının hayatına dokunmak bizler için çok değerliydi. Aynı zamanda bu yıl Hatay Samandağ’da ‘Pİ Kız Kardeşim Köyü’ kuruyoruz. Yakın zamanda açılması planlanan köyümüzde tedavisi devam eden kadınlar için bir yaşam alanı yaratıyoruz. Burada sevgili partnerimiz Pantene bir konteyner ile yerini aldı ve P&G köyün 1 yıllık hijyen masraflarını karşıladı.”

Projenin ilk günden beri destekçisi olan ve bu yıl etkinlik partneri olarak yer alan CarrefourSA da 59 ilde 1000’den fazla mağazasıyla Pantene ve Pi Kadın Kanserleri Derneği’nin yanında olarak daha fazla kadının hayatına dokunmayı ve bu anlamlı iş birliğini sürdürülebilir kılmayı arzu ettiklerini ifade etti.  

Sema Ergenekon da Hikayesini Paylaştı

Son olarak söz alan isim ise hikayesiyle binlerce kadına umut olmuş şimdilerde ise kariyerindeki başarısıyla adından söz ettiren senarist ve yazar Sema Ergenekon oldu. Ergenekon, ümit verici hikayesini katılımcılarla paylaşırken peruk bağışı projesi ile ilgili yorumlarını da paylaştı;

“Bugün burada kendi hikayemi anlatmak için bulunuyorum, bana bu fırsatı veren ve gerçekleştirdikleri çalışmalar ile kemoterapi sürecinde saçlarını kaybeden kadınlara destek olan Pantene ve Pİ Kadın Kanserleri Derneği’ne teşekkürlerimi sunmak ve erken tanının, düzenli muayenenin önemini bir kez daha hatırlatmak istiyorum.”

 

Türkiye’de Pantene ve Pİ Kadın Kanserleri Derneği iş birliği ile başlayan peruk bağışı ile kemoterapi sürecinde saçlarını kaybetmiş binlerce kadın kendi saçlarına tekrar kavuşana kadar peruk desteği almaya devam edecek. 


]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Head&Shoulders, "Zorbalığı Kafandan At" Projesiyle Yüz Binlerce Gence Özgüven Sağlıyor https://gazetebirlik.com/haber/headshoulders-zorbaligi-kafandan-at-projesiyle-yuz-binlerce-gence-ozguven-sagliyor-9697/

Dünyanın bir numaralı kepek şampuanı* Head&Shoulders, Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) ve Prof. Dr. Selçuk Şirin ile iş birliği yaparak hayata geçirdiği ‘#zorbalığıkafandanat’ sosyal sorumluluk projesiyle, akran zorbalığı konusunda farkındalık sağlamaya devam ediyor. Head&Shoulders, Feriye’de gerçekleştirdiği etkinlik kapsamında Münhan Çınar, Melek Hayta, Sezen Ketenci ve Duygu Batum gibi isimleri ağırlarken influencer anneler, uzmanlar ve basın mensuplarıyla bir araya geldi. P&G Türkiye, Kafkaslar ve Orta Asya Saç Bakım Kategorisi Marka ve İletişim Müdürü Baturay Şahin ve Toplum Gönüllüler Vakfı (TOG) Projeler Yöneticisi Çiğdem Güler ‘Zorbalığı Kafandan At’ projesi ile ilgili gelişmeleri aktarırken Pedagog Tansu Oskay akran zorbalığına dair önemli bilgiler paylaştı.

Saadet Algan’ın moderatörlüğünü üstlendiği toplantıda günümüz dünyasında çocukların maruz kaldığı en büyük problemlerden biri olan akran zorbalığının ne olduğu, çocuklarımızın bugününü ve geleceğini nasıl etkilediği, zorbalığın nasıl geliştiği, ebeveynlerin ve yetkililerin zorbalığa nasıl müdahale etmesi gerektiği gibi konular konuşuldu.

P&G Türkiye, Kafkaslar ve Orta Asya Saç Bakım Kategorisi Marka ve İletişim Müdürü Baturay Şahin #zorbalığıkafandan at projesi ile ilgili şunları söyledi;

“Çocuklarımız ve gençlerimizin gerek okulda gerekse sosyal hayatlarında belli kalıplardan etiketlenerek maruz kaldıkları akran zorbalığına karşı başlatılan Zorbalığı Kafandan At projesi ile zorbalığa ‘Dur!’ demek artık hepimizin görevi. Projemizle; çocuklarımızın ve gençlerimizin, bugününü ve geleceğini derinden etkileyen bu problem hakkında farkındalık yaratmaya ve soruna çözüm üretmeyi misyon edindik.”

Toplum Gönüllüleri Vakfı Projeler Yöneticisi Çiğdem Güler: “Uyguladığımız atölyelerle öğrencilerin yalnız olmadıklarını fark etmelerini sağlamayı amaçladık.”

“Toplum Gönüllüleri Vakfı Projeler Yöneticisi Çiğdem Güler konuşmasında “Akran zorbalığı ile mücadelede; öğretmenlerin, okul yetkililerinin, okul çalışanlarının, ebeveynlerin ve öğrencilerin mutlaka birlikte hareket etmesi gerektiğini gördük. Bu şiddet türüne karşı hep birlikte harekete geçmemiz gerekiyor. 

Uyguladığımız atölyelerden sonra öğrencilerin yalnız olmadıklarını fark etmelerini sağlamayı amaçladık. Bu şiddet türüne karşı hep birlikte mücadele edersek, barışçıl bir sınıf ve okul ortamı yaratabileceğimizi anlattık. Gençlerle birlikte eğitimin son aşamasında hazırlanan ’Zorbalığa Karşı Ortak Kurallar Belgesi’, öğrenciler tarafından büyük bir ilgiyle sahiplendi ve Toplum Gönüllüsü gençler okullardan ayrıldıktan sonra da okullarda devam edecek bir hareket başlatıldı” dedi.

 

Toplum Gönüllüleri Vakfı okul eğitimleri şubat ayında başladı

Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) #zorbalığıkafandanat sosyal sorumluluk projesi kapsamında İstanbul’da belirlenen okullarda eğitimlere başladı. Projenin devamında Ankara ve İzmir’de de eğitim verecek Toplum Gönüllüsü gençler, proje ile çocuk ve gençlerin yaşamlarını derinden etkileyen akran zorbalığı problemine çözüm üreten projenin saha eğitimlerini üstleniyor. Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG), Head&Shoulders’la hayata geçirdiği ‘#zorbalığıkafandanat’ sosyal sorumluluk projesiyle, akran zorbalığı konusunda farkındalık sağlıyor.

Pedagog Tansu Oskay, çocukların zorbalığa uğradığını nasıl anlayabileceğimizi şu şekilde açıkladı;

“Gençler akran zorbalığı yaşadığı yere gitmek istemez. Bu okula gitmek, arkadaşlarıyla buluşmak, antrenmana gitmek istememesi durumlarının ileri düzeyde artması şeklinde kendini gösterebilir. Zorbalık yaşayan çocuk odasına kapanabilir, sohbet etmeye çalıştığınızda kendi kabuğuna çekilebilir. Eğer bu durum sosyal medyada veya mesajlaşmalarla yaşıyorsa elektronik cihazlarını ebeveynlerinden uzak tutmak isteyebilir. Bu gibi ip uçları çocukların anlatmak istemediği bir şeyler olduğunu akla getirmelidir. 

Böyle bir durumda çocukların ve gençlerin açılmalarını sağlamak için dikkatli olmak gerekir. Ebeveynlerinin özelini paylaşabileceği sırdaşları olduğunu hissetmeli. Bu rahatlık çocuğun sevebileceği aktiviteleri birlikte yaparak sağlanabilir, çocuğun ebeveynlere açılma şansını artırır. Zorbalık durumu konuşulduktan sonra bu sır çocuğun izni dışında kimseyle paylaşılmamalı ve kurulan güven bağı sarsılmamalı. Çocukla profesyonel yardım alma konusu onu rahatsız etmeyecek bir şekilde tekrar tekrar konuşulmalı.”


]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Sosyal medya estetik müdahalelere ilgiyi arttırdı https://gazetebirlik.com/haber/sosyal-medya-estetik-mudahalelere-ilgiyi-arttirdi-9913/

Son yıllarda estetik müdahalelere olan ilgi önemli bir artış gösterdi. Bu artış beraberinde abartılı müdahaleleri de getirdi. Özellikle abartılı dudak dolgularının sıkça görülmesinin birkaç nedeni olabileceğini ifade eden Medikal Estetik Hekimi Dr. Yasemin Savaş, önde gelen nedenlerden biri olarak sosyal medyayı işaret etti. “Sosyal medyada estetik müdahalelerin sonuçları sıkça paylaşılıyor ve insanlar bu görünümü istiyor” diyen Savaş, aynı zamanda hızlı sonuç beklentisinin de aşırıya kaçan dudak dolgusu gibi işlemlerle sonuçlanabileceğine dikkat çekiyor. Genç kadınlar ve erkekler arasında yüz ve vücudundan memnun olmamanın giderek arttığına dikkat çeken Medikal Estetik Hekimi Dr. Yasemin Savaş, özellikle abartılı dudak dolgularının sıkça görülmesinin birkaç nedeni olabileceğini ifade etti.

Sosyal medya paylaşımları özendirici olabiliyor

Önde gelen nedenlerden birinin sosyal medya ve ünlülerin etkisi olduğunu dile getiren Dr. Yasemin Savaş, “Sosyal medya platformlarında estetik müdahalelerin sonuçları sıkça paylaşılıyor ve herkes tarafından görülüyor. İnsanlar bu görünümü istiyor. Aynı zamanda dudak dolgusu gibi hızlı sonuç veren işlemler dikkat çekiyor. Sosyal medya etkisi ve hızlı sonuç beklentisi aşırıya kaçan dudak dolgusu işlemleriyle sonuçlanabiliyor” dedi.

Filtre uygulamalarındaki artışa da dikkat çeken Savaş, ‘ulaşılamaz güzellik standartları’ oluştuğunu ve hem kadınlar hem de erkekler arasında medikal estetik uygulamalarının yaygınlaştığını söyledi.

Dikkat çekmek için estetik müdahalelere başvuruluyor

Estetik müdahale yaptıran bazı insanların sonuçları belirgin bir şekilde görmek istediklerine dikkat çeken Dr. Yasemin Savaş, “Bazıları gerçekten rahatsızlık veren bir durumu düzeltmek için estetik operasyona başvuruyor. Bazıları da estetik işlemlerin görünür olmanın, dikkat çekmenin bir yolu olduğunu düşünüyor. Bu düşünce ‘para verdim, estetik yaptırdığım belli olsun’ tutumuyla da ilişkilendirilebilir. Estetik yaptıracak kişi böyle bir düşüncedeyse, sonuç olarak doğal olmayan kalkık burunlar, fazla dolgun elmacık kemikleri ve harmonisine uymayan dudaklar ile karşılaşmak sürpriz olmuyor.” şeklinde konuştu.

Öncelik, hastanın sağlığı ve güvenliği

“Hekimler, hastaların taleplerini dikkatle dinlemeli, aynı zamanda sağlıklı ve doğal sonuçlar hakkında bilgilendirme yapmalı” diyen Dr. Yasemin Savaş, hekimlerin abartılı medikal estetik talepleriyle karşılaştıklarında nasıl davranmaları gerektiğine de değindi. Savaş, “Hekimler doğal ve gerçekçi olmayan medikal estetik talepleriyle karşılaştıklarında dikkatli ve etik bir yaklaşım sergilemeli. Öncelik hastanın sağlığı ve güvenliği olmalı. Hastanın talepleri değerlendirilmeli, doğru bilgilendirme yapılmalı ve belli sınırlar çerçevesinde müdahale önerilmeli” sözleriyle hekimlerinin önerilerinin dikkate alınmasının önemine dikkat çekti. 

Bazı istekler hayati risk oluşturuyor

Aşırı isteklerin hastanın sağlığını tehlikeye atabileceğine vurgu yapan Savaş, “Hasta ne kadar isterse istesin, talep ettiği işlem sağlığını tehlikeye atıyorsa, hekimlerin bu tür istekleri yerine getirmesinin etik olmadığını söyleyebiliriz. Ancak özellikle belirtmek istediğim bir nokta da var. Abartılı ve sağlıklı olmayan istekleri nedeniyle hekimlerin reddettiği bazı hastalar, kafalarına koydukları işlemler için merdiven altı olarak tabir edilen yetkili olmayan kişilerce ruhsatsız kaçak ürünlerle işlem yapılan kuruluşlarda işlem yaptırabiliyor. Rastladığımız ve ‘aşırı’ olarak tabir ettiğimiz işlemlerin genellikle bu tür yerlerde yapıldığını biliyoruz. Bunun neticesinde varılmak istenen o güzelliğin aksine, geri döndürülemez hasarlar hatta hayati riskler ortaya çıkabiliyor. İşlem yaptırmak isteyenlerin bu durumu göz önünde bulundurarak mutlaka bir hekime başvurmaları ve yönlendirmelerini dikkate almalarını öneriyoruz.” şeklinde konuştu.

Aşırı taleplerin altında psikolojik nedenler olabiliyor Dr. Yasemin Savaş, “Abartılı estetik müdahaleleri Avrupa ülkelerinin sevmediği söylenebilir. Sosyal medyanın etkisi dünya genelinde aynı ve bu nedenle benzer talepler her yerde görülebilir.” ifadelerini kullandı.

Kendilerine de gerçekçi olmayan taleplerle gelenler olduğuna değinen Savaş, sözlerini şöyle tamamladı: “Kliniğimizde biz de zaman zaman karşılaşıyoruz. 1 ay önce başka bir klinikte dolgu yaptırmış, daha fazlasını istemiş fakat hekim kararında bırakmış, bize geliyor tekrar yaptırmak istiyor. Eğer gerçekten müdahale gerektiren bir durum varsa belirli bir çerçevede müdahale ediyoruz. Ancak her şey yolunda görünüyorsa müdahale etmiyoruz. Ama biliyoruz ki müdahale edecek birini bulana kadar klinikleri dolaşacak. Aslında bu tür talepler kişinin bazı psikolojik sorunları olduğuna da işaret edebiliyor. Bu anlamda doyumsuzluk yaşayanları hekimler olarak psikolojik desteğe yönlendirmeliyiz.”

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Türkiye'nin ilk Değer Odaklı Hisse Senedi Fonu Ak Portföy'den: VAY https://gazetebirlik.com/haber/turkiyenin-ilk-deger-odakli-hisse-senedi-fonu-ak-portfoyden-vay-7321/

Her koleksiyonunda ilhamını güçlü kadınlardan alan Katerina Ekşioğlu, geçtiğimiz hafta 17-19 Kasım tarihleri arasında düzenlenen Bakü Moda Haftası’nda SS2024 koleksiyonunu modaseverlere tanıttı. 

 

19 Kasım Pazar günü Türkiye ve Azerbaycan iş dünyasından önemli isimlerin katılımıyla gerçekleşen defilede, toplamda 25 parçadan oluşan SS2024 koleksiyonu moda meraklılarıyla buluştu. Katerina Ekşioğlu’nun yeni koleksiyonunda FW 2024 koleksiyonundan esintiler de yer alırken kadınların hem günlük hem de gece hayatında giyebilecekleri tasarımların yanı sıra özel günler için tercih edebilecekleri abiye tasarımlar da modaseverlerin beğenisine sunuldu. 

 

Her bir parçasında yine duygusallık ve sofistike görünümün yer aldığı yeni koleksiyon, her sezonda olduğu gibi doğal kumaşlar ve parıltılı aksesuarlarla tasarlandı. Birçok renkte gabardin ile saten kumaşların yanı sıra dantel kumaşının da kullanıldığı SS2024 koleksiyonunun aksesuarlarında ise kasnak tasarımlar dikkat çeken detaylar arasındaydı.

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
L'Oréal Paris ve Pınar Deniz'den sokak tacizine karşı hep birlikte durma çağrısı https://gazetebirlik.com/haber/loreal-paris-ve-pinar-denizden-sokak-tacizine-karsi-hep-birlikte-durma-cagrisi-2912/

Sokak tacizine karşı durmak için Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi ile birlikte “StandUp Sokak Tacizine Karşı Dur” programını uygulayan L’Oréal Paris, herkese 5D eğitimini alma çağrısında bulunuyor. Marka, gerçekleştirdiği farkındalık çalışmalarının yeni ayağında soruna dikkat çeken yeni bir kampanya hayata geçirdi. L’Oréal Paris güzellik elçisi Pınar Deniz’in tüm bireylere seslendiği film, izleyenlere 10 dakikalarını ayırarak StandUp eğitim programını tamamlayabileceklerini hatırlatıyor.

Pınar Deniz: “Birlikte, daha güvenli bir toplum için adım atabiliriz.” 

StandUp eğitim programıyla ilgili görüşlerini paylaşan Pınar Deniz, “Sokak tacizi, toplumumuzda ciddi bir sorun ve bu konuda farkındalık yaratmak önemli bir adım. L’Oréal Paris’in yürüttüğü StandUp eğitim programı, bu konuda kadın erkek fark etmeksizin tüm bireyleri bilinçlendirmeyi ve soruna güvenli bir şekilde müdahale etmeyi amaçlıyor. Beraber hayata geçirdiğimiz yeni kampanya ile herkesin StandUp 5D eğitimini alarak sokak tacizine karşı durmasını teşvik etmek istiyoruz. Birlikte, daha güvenli bir toplum için adım atabiliriz. Çünkü biz buna değeriz.” dedi.

L’Oréal Paris; cinsiyet, yaş, eğitim ayırt etmeksizin herkese çağrıda bulunuyor 

L’Oréal Paris, “StandUp Sokak Tacizine Karşı Dur” eğitim programını uluslararası partneri “Right To Be” ve Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi ile birlikte uyguluyor. Eğitim programı, kadın ya da erkek, herkesin karşılaşabileceği sokak tacizi olaylarına tanıkların güvenle müdahale edebilmeleri için özel olarak geliştirilmiş 5D metoduyla kişileri eğitmeyi hedefliyor. Programla kültürel bir değişime katkıda bulunmayı da amaçlayan marka; cinsiyet, yaş, eğitim ayırt etmeksizin herkese bu eğitimi alması için çağrıda bulunuyor.


]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Sağlıklı ve güzel gülüşleri hastalarıyla buluşturuyor https://gazetebirlik.com/haber/saglikli-ve-guzel-gulusleri-hastalariyla-bulusturuyor-9612/

Son teknolojiyle donatılmış Optima Dent kliniğinde, hastalarına gülüşlerini yeniden keşfetme fırsatı veren Kermen, lamina kaplama yöntemi ile müşterilerine inci gibi dişlere sahip olma imkanı sunuyor.

Lamina kaplama, dişlerin estetik görünümünü iyileştirmek için kullanılan ince, porselen kaplamalardır. Dişlerin ön yüzeyine uygulanan bu kaplamalar, doğal diş görünümünü korurken, istenmeyen renk bozuklukları, çapraşıklıklar veya diğer estetik sorunları gidermeye yardımcı olur. 

Diş Hekimi Selahattin Kermen, uzman ekibiyle birlikte, her hasta için kişiselleştirilmiş tedavi planları oluşturarak, müşterilerinin ihtiyaçlarına en uygun çözümleri sunmayı amaçlıyor.

Kliniğinde hijyen ve hasta konforunu ön planda tutan Kermen, hastalarına sıcak bir karşılama ve profesyonel bir hizmet sunuyor.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Divarese ile Aşka Adım At! https://gazetebirlik.com/haber/divarese-ile-aska-adim-at-2710/

Şıklık ve konfor denilince akla ilk gelen marka olan Divarese’nin koleksiyonunda yer alan her bir parça, aşkın en güzel tonlarıyla tasarlandı. Sevgilinizin stiline uygun romantik dokunuşlarla dolu bu koleksiyon, ona olan sevginizi en özel şekilde ifade etmenizi ve birlikte aşk dolu adımlar atmanızı sağlayacak.

Divarese’nin ayakkabı ve bot seçenekleri ile adımlarınızla aşkın izlerini bırakabilirsiniz. Rahatlığı ve şıklığı bir arada sunan ayakkabılar ve botlar her zaman olduğu gibi stil dolu bir hediye alternatifi olarak Sevgililer Günü'nde de yanınızda! Taba, bordo ve siyahın en güzel hallerini tasarımlarıyla yansıtan Divarese’nin deri ve süet modelleriyle en şık çift siz olacaksınız.

 

Kış aylarının vazgeçilmezi çizmeleri de sevgilinize stil dolu ve şık bir hediye olarak düşünebilirsiniz. Sezonun favorileri arasında yer alan kalın topuklu ya da sivri burunlu, dokulu modellere hayran kalacaksınız.

 

Sevgilinizin stiline uygun seçebileceğiniz çanta ve cüzdanları da pratik ve şık hediye seçenekleri arasında düşünebilirsiniz. Desenli bir cüzdan ya da özel günlerinizi taçlandıracak bir çanta, ilk akla gelenler! Sevgililer Günü’nüzü Divarese ile renklendirirken hem kendinizi hem de sevdiğinizi şıklık ve konfor ile şımartabilirsiniz.

 

Soğuk günlerde sıcacık bir dokunuş için Divarese tam size göre!  Yumuşak dokulu şallar ve bereler, toka detayları ve dikiş işçiliği kusursuz tasarlanan deri eldivenlerle sevgilinize sıcacık hediyeler sunabilirsiniz.

 

Divarese, birbirinden keyifli aksesuarları ve alternatif hediye seçenekleri ile tüm beklentileri karşılamak ve aşk dolu gününüzü unutulmaz kılmak için hazır! Sevgililer Günü için kusursuz birer hediye alternatifi olacak ayakkabı, çanta ve aksesuar seçeneklerini incelemek için Divarese mağazaları ve divarese.com.tr ‘ye davetlisiniz.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Sevgililer Günü'nün favori hediyesi parfüm https://gazetebirlik.com/haber/sevgililer-gununun-favori-hediyesi-parfum--8771/

14 Şubat Sevgililer Günü yaklaşırken Cimri; çiftlerin almayı planladığı hediyeleri açıkladı. Sevgililer parfümden, robot ve şarjlı süpürgeye, spor ayakkabıdan, akıllı saate kadar birçok hediye alternatifinin fiyatlarını Cimri’de kıyasladı.

 

Cimri’de en çok kıyaslanan beş hediye önerisi

Sevgililer Günü’nde hediye almak için kolları sıvayan kullanıcıların bu çabası Cimri’nin aramalarına da yansıdı. Ocak ayına göre şubat ayında kadın ve erkek parfümleri yüzde 31 oranında daha çok kıyaslandı. Robot süpürgelerde yüzde 21, şarjlı süpürgelerde ise yüzde 18’lik fiyat karşılaştırma artışı görülüyor. Spor ayakkabılarda yüzde 16, akıllı saatlerde fiyat karşılaştırmalarında yüzde 7 oranında yükseliş görüldü.


]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
L'Oréal Türkiye'ye Communitas Awards'dan iki ödül https://gazetebirlik.com/haber/loreal-turkiyeye-communitas-awardsdan-iki-odul-8129/

Türkiye’nin lider tekno-güzellik şirketi L’Oréal Türkiye, geçtiğimiz yıl yaşanan deprem felaketinin ardından “Dünyayı Harekete Geçiren Güzelliği Yaratmak” varoluş amacı ve güzelliğin hayatları iyileştirme gücüne olan inancı ve 400’ün üzerinde gönüllü L’Oréal Türkiye çalışanıyla inşa ettiği Mobil Güzellik Servisleri Tırı’nı deprem bölgesindeki binlerce kadın ve çocukla buluşturmuş, güzellikle nefes olmuştu. L’Oréal Türkiye bu projesiyle sosyal sorumluluk dünyasının en saygın programlarından biri olarak kabul edilen Communitas Awards tarafından “Topluma Hizmet” kategorisi “Fark Yaratmak” ve “Şirket Sponsorluğunda Gönüllülük Projesi” dallarında ödüle layık görüldü.

L’Oréal Türkiye, sektöründe fark yaratan başarılı sosyal sorumluluk çalışmalarıyla uluslararası çapta ödüller kazanmaya devam ediyor. Deprem bölgesine güzellikle nefes olmak için İhtiyaç Haritası ve Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM) iş birliğiyle belirlenen ihtiyaç doğrultusunda ve The Captain Agency koordinasyonu ile hayata geçirilen Mobil Güzellik Servisleri Tırı projesi sosyal sorumluluk alanında en prestijli uluslararası programlardan biri olan Communitas Awards tarafından iki ayrı ödüle layık görüldü. 

“Hem yetişkinler hem de çocuklar için güzellikle nefes olduk”           

Projeye değinen L'Oréal Türkiye Ülke Müdürü Sinem Sandıkçı Gökçen,“Güzelliğin hayatları iyileştirme gücüne olan inancımız ve bölgeye güzellikle nefes olma hedefimizle Mobil Güzellik Servisleri Tırı’nı inşa ettik. Deprem bölgesine gönderdiğimiz tırımız hem yetişkinler hem de çocuklar için bir umut, bir nefes oldu. Bu girişimimiz için dört ana iş birimimizle deprem mağduru binlerce vatandaşımızın hayatına dokunmak adına tek yürek olarak çalıştık. Bu ödülde emeği geçen tüm L'Oréal Türkiye ailesine gösterdikleri özveri ve İhtiyaç Haritası, UCİM, The Captain Agency ve tüm iş ortaklarımıza da bu projede yanımızda oldukları için çok teşekkür ediyoruz. Sosyal sorumluluk dünyasının en saygın ödüllerinden Communitas Awards tarafından ödüle layık görüldüğümüz için gururluyuz” ifadelerini kullandı.

Binlerce kadına saç, cilt bakım ve makyaj servisi sağlandı

Mobil Güzellik Servisleri Tırı, bölgeye güzellikle nefes olmak için Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman’daki 6 farklı çadır kentte kadınlar ve çocuklarla buluştu. 1 ay boyunca servis veren tır ile 7 bin ücretsiz saç, cilt bakımı ve makyaj servisi verildi. Ayrıca inşa edilen çocuk parkı ve çocuk filmi gösterimi ile 3 bin çocuğa ulaşıldı. 

Güzellik Servisleri Tırı’na, Mobil çocuk parkı da eşlik etti

#GüzellikleNefesOluyoruz Güzellik Servisleri Tırı’na, mobil çocuk parkı da eşlik etti. Tır ile bölgeyi dolaşan mobil parkta, çocuklar keyifli vakit geçirme fırsatı yakaladılar. Akşamüstleri tırın dışında bulunan LED ekran ile çocuk filmi yayını yapıldı ve çocuklara patlamış mısır servis edildi. L’Oréal Türkiye, oyun parkıyla deprem bölgesindeki çocukların gülümsemesini sağlamak için çalıştı.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Divarese ile Aşka Adım At! https://gazetebirlik.com/haber/divarese-ile-aska-adim-at-9410/

Şıklık ve konfor denilince akla ilk gelen marka olan Divarese’nin koleksiyonunda yer alan her bir parça, aşkın en güzel tonlarıyla tasarlandı. Sevgilinizin stiline uygun romantik dokunuşlarla dolu bu koleksiyon, ona olan sevginizi en özel şekilde ifade etmenizi ve birlikte aşk dolu adımlar atmanızı sağlayacak.

Divarese’nin ayakkabı ve bot seçenekleri ile adımlarınızla aşkın izlerini bırakabilirsiniz. Rahatlığı ve şıklığı bir arada sunan ayakkabılar ve botlar her zaman olduğu gibi stil dolu bir hediye alternatifi olarak Sevgililer Günü'nde de yanınızda! Taba, bordo ve siyahın en güzel hallerini tasarımlarıyla yansıtan Divarese’nin deri ve süet modelleriyle en şık çift siz olacaksınız.

 

Kış aylarının vazgeçilmezi çizmeleri de sevgilinize stil dolu ve şık bir hediye olarak düşünebilirsiniz. Sezonun favorileri arasında yer alan kalın topuklu ya da sivri burunlu, dokulu modellere hayran kalacaksınız.

 

Sevgilinizin stiline uygun seçebileceğiniz çanta ve cüzdanları da pratik ve şık hediye seçenekleri arasında düşünebilirsiniz. Desenli bir cüzdan ya da özel günlerinizi taçlandıracak bir çanta, ilk akla gelenler! Sevgililer Günü’nüzü Divarese ile renklendirirken hem kendinizi hem de sevdiğinizi şıklık ve konfor ile şımartabilirsiniz.

 

Soğuk günlerde sıcacık bir dokunuş için Divarese tam size göre!  Yumuşak dokulu şallar ve bereler, toka detayları ve dikiş işçiliği kusursuz tasarlanan deri eldivenlerle sevgilinize sıcacık hediyeler sunabilirsiniz.

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Armani Privé İlkbahar / Yaz 2024 - Defile Backstage Güzellik Görünümleri https://gazetebirlik.com/haber/armani-prive-ilkbahar-yaz-2024-defile-backstage-guzellik-gorunumleri-8609/

Armani Global Makyaj Artisti Hiromi Ueda, "Bu couture koleksiyonu o kadar ilham verici ki, koleksiyon sayesinde daha lüks bir makyaj görünümü oluşturulabiliyor. Göz makyajında ressam tekniği kullanarak koleksiyondaki renkleri 1920'lerden esinlenilerek işleniyor. Makyajın ciltte doğal durması, giysilerin neşeli havasını yansıtıyor. Podyumdaki ışık ve gölge efektleri için farklı dokuların kombinasyonu kullanılıyor" şeklinde bir açıklama yapıyor.

 

YÜZ

 

CREMA NERA SUPREME REVIVING LIGHT CREAM ile cildi hazırlayın. Doğal bir cilt görünümü için LUMINOUS SILK FOUNDATION kullanın. Yüz hatlarını belirginleştirmek için cilt tonundan dört ila beş ton daha koyu bir renkte LUMINOUS SILK CONCEALER kullanarak yüzü kontürleyin. Yüz hatlarını aydınlatmak için cilt tonundan bir ile iki ton daha açık bir renkte LUMINOUS SILK CONCEALER kullanın. Ekstra boyut eklemek için FLUID SHEER renk #2 ile elmacık kemiklerini daha belirgin bir hale getirin.

 

GÖZLER

 

EYE TINT renk #50'yi göz çukuru çizgisi boyunca ve dış köşelerde uygulayın. Göz pınarlarını ve kaş kemiğini aydınlatmak için EYE TINT renk #12'yi kullanın. Daha koyu ten tonları için göz kapağının ortasına, EYE TINT #56 ile #8 renklerinin karışımını kullanın. Gösterinin temasına uygun olarak göz pınarlarına, sarı pigmentler kullanıldı.

 

DUDAKLAR

 

LIP MAESTRO renk #201'yi uygulayın ve daha fazla dolgunluk için üstüne LIP POWER renk #403 ekleyin.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
4D yüz gençleştirme cilde sağlık ve ışıltı veriyor https://gazetebirlik.com/haber/4d-yuz-genclestirme-cilde-saglik-ve-isilti-veriyor-3333/

Lazer teknolojileri tıbbın birçok alanında kullanılıyor ve estetik uygulamalar bu alanların başında geliyor. Cilt gençleştirme, sıkılaştırma, leke, yara izi, doğum çatlakları, kılcal damar tedavileri, çeşitli cilt hastalıkları ve epilasyon uygulamalarında lazer tedavi yöntemleri yıllardır güvenle kullanılıyor. Son dönemlerde lazer teknolojileri özellikle cilt gençleştirme ve sıkılaştırma gibi kozmetik uygulamalarda daha ön plana çıkıyor.

Cildi alt ve üst katmanlarına etki ederek sıkılaştırıyor

Bu lazer kombinasyonu birbirini tamamlayan iki dalga boyunu birleştirmekte ve etkili tedaviler sunmaktadır.Erbium-YAG ve Nd-YAG lazer sistemleri cildin üst ve alt tabakalarına etki ederek birbirini tamamlayan bir tedavi sağlamaktadır.Cerrahi müdahale gerektirmeyen, ağrısız ve ayaktan tedavidir, kişi tedavi sonrası gündelik hayatına rahatlıkla dönebilmektedir. Anti-aging lazer tedavileri dolgu ve botoks gibi enjeksiyon uygulamaları tercih etmeyen hastalar için de uygundur. Bu tedavinin amacı ciltte kırışıklık ve doku azalmalarını gidererek dolgunluk ve sıkılaşma sağlamaktır. Tedavi sonrası yüz ve boyun yeniden şekillenir, sıkılaşır, parlak, pürüzsüz ve canlı görünür.

Cildiniz 4 adımda gençliğine kavuşuyor

4 boyutlu cilt gençleştirme, güçlü bir lifting etkisi olan cerrahi işlem gerektirmeyen (non-invaziv) bir tedavidir. Bu tedavide yüz ve boyun aynı anda yenilenmektedir. Alın, yanaklar, ağız çevresi, dudaklar, burun, kulak önü, çene, göz çevresi ve kapakları, gıdı, boyun ve dekolte bölgesine uygulanabilmektedir.

4D yüz gençleştirme aşamalı bir tedavidir. Her adımı cildi gençleştirir ve cilde daha sıkı, daha hacimli ve daha genç bir görünüm kazandırır.

1.Erbium-YAG Smoothlifting:

Smoothlifting aşaması yüz bölgesinde derinin üst tabakasını, ağız içinden de dudak diş etleri ve yanak mukozasını ısıtır. Isınan dokuda kolajen yapımı tetiklenir, belirli ısıya erişince kas iplikleri kasılır ve gerilme sağlanır. Tüm yüz bölgesi, göz kapakları dahil ve ağız içi bölgesine uygulama yapılmaktadır.

2. FFAC3 Nd-YAG rejuvenasyon:

2. aşamada orta deri hedeflenir derin ısınma ile non-ablatif kolajen uyarımı tetiklenir.

3. PIANO Nd-YAG sıkılaşma ve sıcak lipoliz:

Piano modu ile alt deri tabakası ve cilt altı yağ dokusunun ısıtılması hedeflenir. Özellikle göz altı yağ torbaları, gıdı sarkmaları, boyun bölgesi, iç kol ve iç bacak cildinin sıkılaşmasında etkilidir.

4. Erbium-YAG yüzeyel peeling:

Son aşamada cilde ufak delikler açarak yüzeysel bir soyma yapılır. Hafif lekelerin giderilmesi ince kırışıklıkların açılması sağlanır ve cildin nem yağ dengesi kontrol altına alınır.

Ağız içinden yapılan uygulama tedavinin etkisini artırıyor

4 boyutlu yüz gençleştirmede cilde sadece dışarıdan değil, ağzın içinden de uygulama yapılır. Yüz bölgesine hem içerden hem dışardan yapılan bu tedavi cildin en derinine nüfuz eder ve sıradan lazer veya non-invaziv cihazların nüfuz edemediği derinin daha derin katmanlarında da kolajen oluşumunu uyarır. 4D yüz gençleştirme vücudun doğal kolajen üretimini uyarır, bu da artan elastikiyet ile daha sıkı bir cilt ile sonuçlanır. Cilt daha parlak, pürüzsüz hale gelir. Her seans yaklaşık 45 – 60 dakika sürer ve rahatsızlığı azaltmak için işlem öncesinde lokal anestezi uygulanır. Ortalama 3-4 haftada bir tekrarlanan 4-6 seansın sonunda cilt sıkılaşarak genç bir görünüme kavuşur. Tedavi bittikten sonra hatırlatma seansları uygulanması etkinin daha uzun süreler sürmesini sağlayabilmektedir.

Herhangi bir kesiye gerek olmayan bu uygulama; iple gerdirme, dolgu, botoks veya cerrahi tercih etmeyen kişiler için konforlu ve uygun bir seçimdir. Hastalar tedaviyi takiben günlük aktivitelerine devam edebilirler.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
​SUODERM İLE CİLDİNİZ IŞILTISINI KAYBETMESİN https://gazetebirlik.com/haber/suoderm-ile-cildiniz-isiltisini-kaybetmesin-3348/

Cildinizden ilham alan Suoderm, cildinizin yapısını en iyi şekilde analiz edip, çıkan sonuca göre bileşen ve içerikler kullanılarak hazırlanan doğal güzellik iksiriniz olacak. Felsefesi cildinizi korumak olan Suoderm, farklı cilt ihtiyaçlarına yönelik ürünler geliştirerek dermo kozmetik sektörüne yeni bir soluk getirmeye hazırlanıyor.

Suoderm’in cilt bakım ürünleri, alerjik testlerden geçirilerek, dermatolojik olarak test edilmiş, paraben içermemektedir.

Herkes sağlıkla ışıldayan bir cilde sahip olmak ister. Aydınlık bir görünüm ile makyaj yapmaya gerek dahi duymadan bebeksi bir cilt, leke ya da izlerden arındırılmış ten elbette ki herkes için önemlidir. Yaş alsanız da cildiniz yıllara meydan okuyacak, Suoderm ürünleri ile zamanı yavaşlatacaksınız. Suedorm ürünleri ile cildinize mükemmel deneyimi yaşatın. Suoderm ürünleri ile yapacağınız bakım için kendinize ayıracağınız birkaç dakika ile parlak, genç ve ışıl ışıl bir cilde sahip olmak sizin de hakkınız.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
​Ameliyatsız da Gençleşmek Mümkün https://gazetebirlik.com/haber/ameliyatsiz-da-genclesmek-mumkun-751/

Uzman Dr. Dermatolog Özge Yöntem, bıçak altına yatmadan da gençleşmenin mümkün olduğunu ve yöntemlerini açıkladı.

Ameliyatsız cilt gençleştirme yöntemleri son dönemlerde hastalarımız tarafından en çok tercih edilen uygulamalar oldu.

Ameliyattan korkan, ameliyat sonrası iyileşme dönemini yaşamadan günlük hayatına hızlı bir şeklide dönmek isteyen çok sayıda hastamız var.

Ameliyatsız cilt gençleştirme yöntemleri; ağrısız yada minimal ağrılı bir işlem sürecinin olduğu, tek yada 2-3 seans gerektirebilen, işlem sonrası (eğer iğneli bir işlem ise) hafif morlukların ve ödemin görülebildiği, hastaya günlük hayatına hızlıca dönebilme konforunu sağlayan (kimi uygulamalarda işlemden hemen sonra günlük hayata dönülebilir) , kişinin yüzünün şeklini değiştirmeden doğal bir anti aging imkanı sunan, yaşımın iyisi olmak istiyorum diyen hastalarımız için en ideal tedavi yöntemleridir.

Peki bu sihirli tedavi yöntemleri nelerdir? Uzm. Dr. Dermatolog Özge Yöntem açıkladı;

En başta pek çoğunuzun aşina olduğu Botulinum toksin uygulamaları yani botoks geliyor, ardından    Dolgu enjeksiyonları

                                                                    Biostimulan dolgular ile sıvı yüz germe uygulamaları

                                                                    Altın iğne radyofrekans

                                                                    Lazer işlemleri

                                                                     Fokus ultrason (HIFU) 

Bu tedavi yöntemleri hastalarımızın yüzlerinin ihtiyacına göre değişebiliyor ve farklı tedavi kombinasyonları kullanılabiliyor.

Örneğin kırışıklık ön planda ise: botulinum toksin, biostimulan dolgular,yarı çapraz bağlı hyalüronik asit içeren gençlik aşısı olarak tabir edilen mezoterapi ürünleri, lazer işlemleri (benim en çok memnun kaldığım bb lazer (broad band light laser), altın iğne radyofrekans, fokus ultrason (HIFU) işlemlerini tercih ediyoruz.

Eğer ki yüzde sarkma ön planda ise; yine altın iğne radyofrekans, Bb lazer ve HIFU işlemini (tek başına yada biostimulan dolgularla kombine bir şekilde) uygulanabilir diyen Dermatolog Özge Yöntem;

“HIFU işlemi ameliyatsız yüz germe olarak da sıklıkla duyabileceğiniz, odaklanmış ultrason dalgalarının derinin hedeflenen tabakalarına gönderilmesi ile ciltteki kırışıklıkları, sarkmaları, göz kapağı düşüklüklerini tedavi eden, cildin alt tabakalarından üst tabakalarına kadar her katmanında çalışan, ağrısız acısız bir cilt gençleştirme yöntemidir.Tek seanslık bir işlem olup etki süresi 2 yıla kadar uzayabilmektedir.İşlem süresi ortalama 45 dk dır ve hastalarımız hemen işlem sonrasında günlük hayatlarına dönebilirler. Ağrı, kızarıklık, ödem gibi yan etkilerle karşılaşılmaz” diyor.

Altın iğne radyofrekans: uçlarındaki nano iğneler vasıtasıyla radyofrekans enerjisini cilt altına gönderen bu sayede kolajen uyarımı yapan, cildi sıkılaştıran, ince kırışıklıkları gideren, akne izlerini, vücut çatlaklarını tedavi eden bir uygulamadır. 1 ay ara ile 3-6 seans yapılır. İşlem süresi 30 dk dır.Tek dezavantajı, diğer uygulamalara nazaran bir miktar ağrılı olmasıdır. Bu ağrı kullanılan lokal anesteziklerle oldukça aza indirgenir. Hekiminizin kullandığı radyofrekans cihazının teknolojisi de ağrı konusunda belirleyici bir faktördür.

Bb lazer işlemi, geniş bant lazer teknolojisi sayesinde düşük enerji ile cilt altına etki edebilen ve farklı nanometrik filtreleri sayesinde çok çeşitli cilt problemlerinde etkin bir şekilde kullanılan bir lazer işlemidir.Cilt kırışıklıkları, yüzdeki sarkmalar, boyun ve dekolte yaşlanması, el üzerindeki leke ve kırışıklıklar, yüzdeki lekeler, kızarıklıklar,aknelerin tedavisinde kullanılır. Ortalama 3-4 seans ,15 gün-1 ay aralıklarla yapılır.

Peki hangi cilt gençleştirme uygulamaları yaz-kış yapılmaya uygundur derseniz: botulinum toksin uygulamaları, dolgu enjeksiyonları, biostimulan dolgular ile sıvı yüz germe uygulamaları, gençlik aşısı, altın iğne radyofrekans işlemi ve HIFU uygulamaları yaz –kış güvenle uygulayabildiğimiz ,yıllardır etkinliğini ve yetkinliğini ispat etmiş uygulamalardır.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
​ESTETİK SEKTÖRÜ SİNEMA DÜNYASINDA https://gazetebirlik.com/haber/estetik-sektoru-sinema-dunyasinda-8056/

Vita estetiğin sahibi Murat Kaynak, sinema sektörüne yapacağı büyük yatırımlar için Vita Film Pictures’i kurdu. Yapımcılığını yapacağı ilk sinema filminin hazırlıklarına başlayan Murat Kaynak, tecrübeli bir ekip kurmak için çalışmalarını sürdürüyor. Yönetmen Mehmet Ali Tugay ile anlaşan Murat Kaynak senaryosu yine başarılı isim Mehmet Ali Tugay imzası taşıyan “Soldaki Ev” isimli gerilim tarzındaki film ile işlere start veriyor. 20 Eylülde çekimleri İstanbul da başlanacak olan “Soldaki Ev”  isimli sinema filminin teknik ekip ve önemli oyuncuları Oğuz Yağcı, Ali Oğuz Şenol ve Mert Aydoğdu ile yemekte buluşan Murat Kaynak "İşin teknik ve oyunculuk kısmına çok önem veriyoruz ilk filmimizi uluslararası platforma taşıma arzusundayız. Anlaşma imzaladığımız oyuncularla aramızda yemekler tertip edip set gününe kadar diyaloglarımızı sıcak tutmak istiyoruz" dedi. Yapacakları her işte dünya film sektöründe yer almak için yola çıkacakları vurgusunu dile getiren Murat Kaynak, Vita ismi varsa bilin ki emek, yatırım ve yüksek kalite vardır iddiasında bulundu. “Soldaki Ev”  isimli sinema filmi Türkiye ile aynı tarihte Azerbaycan’da vizyonda olması içinde şimdiden anlaşmalar yapıldı.

SOLDAKİ EV KISA SİNOPSİS

Babasının yüzünü yaktığı adam bu sebepten uzun süredir birlikte olduğu sevgilisinden ayrılır ve psikolojik bunalıma girer… İnsanlardan artık nefret eden adam farklı düşüncelere girer ve ilk olarak babasını öldürür ve yaşadığı evin bahçesine gömer. Artık tek başına yaşadığı evde tuzaklar kurarak evinin bahçesine çekebildiği kişilerle ölümcül oyunlar oynamaya başlar.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
​Uzm. Dr. Dermatolog Özge Yöntem Uyarıyor: Sahte Botoks Piyasası Çığ Gibi Büyüyor https://gazetebirlik.com/haber/uzm-dr-dermatolog-ozge-yontem-uyariyor-sahte-botoks-piyasasi-cig-gibi-buyuyor-6239/

''Estetik ve güzellik denince tüm dünyada ilk sıraya oturan botoks ve dolgu uygulamaları büyük talep görürken, tüm dünyada olduğu gibi maalesef ülkemizde de uzman olmayan kişiler tarafından uygulanmaya başlandı'' diyen Uzm. Dr. Dermatolog Özge YÖNTEM; ''Botoks, Clostridium Botulinum denilen bir bakterinin ürettiği toksindir. Sanıldığının aksine yılan zehiri değildir. Botoks, uygulandığı kas dokusunda sinirleri bloke ederek kasın kasılmasını engeller ve uygulanan yerdeki çizgi ve kırışıklıkları yumuşatır. Sinir uçlarından Nörotransmitterin salınımını engeller. Son derece basit gibi görünen bu iğneli işlem kesinlikle uzman doktorlar tarafından uygulanmalıdır'' diyerek uyarıyor.

2012 yılından beri estetik ve kozmetik dermatolojide sıklıkla kullanılan botoks, Time dergisinin kapakfotoğrafında İsviçre çakısına benzetilerek tıbbın sadece estetik uygulamalarında değil, farklı sağlık problemlerinde de kullanılabildiği vurgulanmıştır.

2030 yılında 10.6 milyar dolarlık market değerine ulaşacağı düşünülen botoks uygulamalarının,artan piyasa değeri ile birlikte, tıp doktoru olmayan kişilerce de yapıldığını, Türkiyede Sağlık Bakanlığınca onaylı 3 adet botoks markası olmasına karşın çok sayıda uzak ve yakın doğudan getirilen sahte botoksların, hastane ve klinik dışı yerlerde yapıldığını gözlemliyoruz. Botulinum toksinin internet üzerinden satış yapan pek çok sitelerden temin edilebilmesi, uzman olmayan kişilerin de online satın alıp merdiven altı diye tabir ettiğimiz yerlerde bu işlemleri yapabilmesi çok büyük bir sorundur. botoks işleminin hekim olmayan kişilerce de uygulanabilme riskinin önünü açmaktadır.

SAHTE BOTOKSA DİKKAT EDİN

Uzm. Dr. Dermatolog Özge Yöntem sahte botoksa dikkat çekerek; ''Uzman doktor barındırmayan kuaförler, güzellik salonları, spa ve spor salonları, sağlıklı yaşam merkezi adı altında iğneli işlem yapan merkezler,hiç bir geçerliliği olmayan güzellik uzmanlığı belgesiyle son derece önemli olan botoks ve dolgu işlemlerini yasak olmasına rağmen uygulayabiliyorlar. bu son derece tehlikeli bir durum. Sanılanın aksine sahte ve yanlış uygulanan dolgu ve botokslar yüzde kalıcı olabilecek en tehlikeli sonuçları doğururlar. Son zamanlarda sahte botoks uygulamaları sonucunda; Alerjik reaksiyonlar, Yutma ve nefes almada güçlük ve botulismus dediğimiz hayati risk oluşturan tablonun vaka bildirimlerinin arttığını gözlemlemekteyiz. Sahte botoksların üretiminde standardizasyon olmadığından ve içeriğinde jelatin , sükroz gibi yardımcı maddeler barındırabildiğinden yan etki riski artmaktadır.

Sahte botoks konusunda hastalarımıza tavsiyem;

-Botoks işlemini hastaneler, özel muayenehaneler, tıp merkezi ve polklinikler dışındaki yerlerde kesinlikle yaptırmamaları

-Yapan kişi hekim olduğunu söylese dahi güzellik merkezi, eczane gibi yerlerde kesinlikle botoks işlemi yaptırılmamalı

-Güncel ortalama botoks fiyatlarının çok altında fiyat politikası uygulayan yerlere şüpheyle bakılmalı ve uzak durulmalı ; Ve hekim arkadaşlarımızın çok iyi bildiği ‘primum non nocere’ yani ‘önce zarar verme’ ilkesi bir düsdur olarak beyinlerimize nakşedilmeli.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
​Estetik amaçlı saç ekimi özgüveni artırıyor https://gazetebirlik.com/haber/estetik-amacli-sac-ekimi-ozguveni-artiriyor-9850/

Sosyal medyanın hayatımızı daha fazla etkilemesiyle dış görünüş ve estetik daha önemli hale geldi. İnsanlar ideal görüntüye daha hızlı ve kalıcı bir şekilde ulaşmak istiyor. Bu doğrultuda saç ekimi de estetik kaygılar için yapılıyor. Saç ekimi sayesinde doğal saçlara sahip olan bireylerin özgüvenleri yükseliyor ve kendisiyle barışan, aynaya bakmaktan yeniden mutluluk duymaya başlayan bireylerin sosyal yaşamlarında iyileşme gözlemleniyor.

Saç dökülmesine yol açan genetik faktörün altında DHT hormonu yatıyor. Bu hormon 15-20 yaş aralığında aktifleşerek saç diplerine zarar vermeye başlıyor. Bu süreçle birlikte saç dökülmesi gerçekleşiyor. Saç ekimi işlemi, günümüzde dünyanın birçok yerinde uygulanarak saç dökülmesi sorunu yaşayan kişilere çözüm oluyor.

“Saç dökülmesinin kişinin sağlığına direk etkisi yok”

İnsanların ideal görüntüye daha hızlı ve kalıcı şekilde ulaşmak istediklerini belirten Smile Hair Clinic kurucusu Dr. Mehmet Erdoğan, şunları söyledi: “Saç dökülmesinin kişinin sağlığına direk etkisi yok fakat çoğu kişinin özgüvenini zedeleyerek psikolojik rahatsızlık verir. Dolayısıyla saç ekimi estetik kaygılar için yapılır. Saç ekimi yaptırdıktan sonra çeşitli aktivitelere zaman ayırmaya başlayarak hayattan daha fazla zevk aldığını bildiren çok sayıda hastamız bulunuyor. Bu noktada saç ekimi, kişinin özgüvenini önemli ölçüde artırıyor.”

“Sıkça başvurulan estetik operasyonların başında saç ekimi geliyor”

Saç ekimi operasyonunun tümüyle hastanın beklentisi doğrultusunda karar verilen bir süreç olduğunu söyleyen Smile Hair Clinic kurucusu Dr. Gökay Bilgin, “Son yıllarda sadece saç ekimi değil, birçok estetik operasyon son derece hızlı bir gelişim gösterdi. Artık içinde sosyal medyanın da olduğu görsel bir çağda yaşıyoruz. İnsanların dış görünüşüne, özgüvenine önem verdikleri, bunu sosyal mecralarda paylaştıkları dönemdeyiz. Ayrıca estetiğin kolay erişilebilirliği ve etkilerinin hızla alınabilmesiyle insanlar günümüzde estetiğe daha fazla başvuruyor. Bu anlamda sıkça başvurulan estetik operasyonların başında saç ekimi geliyor ve Türkiye saç ekimi konusunda dünyanın başkenti konumunu her geçen gün güçlendiriyor.”

Estetik işlemlerin zamanın şartlarına göre değiştiğini aktaran Smile Hair Clinic kurucusu Dr. Mehmet Erdoğan, saç ekim konusuna moda gözüyle bakıldığında birçok dönüşüm yaşandığına dikkat çekti. Önceki modellerin geçmişe kıyasla farklılaştığını söyleyen Erdoğan, saç ekiminde birçok değişken bulunduğunu, hastaların yüz tiplerine, saç yapılarına ve istediği modellere göre operasyonun doğru planlanması gerektiğini sözlerine ekledi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
​SiHİRLİ PARMAKLARDAN GELEN GÜZELLİK https://gazetebirlik.com/haber/sihirli-parmaklardan-gelen-guzellik-138/

Güzellik ve bakım sektöründe hizmet veren güzellik merkezi sahibi Leyla Tonya, yaptığı uygulamalarla şubelerinde adından çokça söz ettiriyor. Son yıllarda başarılı işlerle adını duyuran Leyla Tonya, en kaliteli hizmeti sunmak için çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.

Leyla Tonya, güzellik ve bakım sektöründe faaliyet göstermektedir. Kendi güzellik merkezini kurarak sektördeki deneyimlerini ve birikimlerini müşterileriyle paylaşmaya devam eden Leyla Tonya, müşteri ziyaretini her zaman ön planda tutmaktadır.

Her cilt bakımı ayrıdır, ‘Standart Cilt Yoktur.’ Diyen Leyla Tonya mesleğini aldığı eğitimler ve deneyimler ile taçlandırmıştır.

2001 yılında TURUCO / ITALY DE ilk make-up eğitimimi alan Leyla Tonya; MAC ACADEMY de gördüğüm eğitimden sonra bu alan benim profesyonel mesleğim oldu diyor.

“2006 yılı Cannes Film Festivali Backstage de benim için mesleğimin dönüm noktalarından biri, 2010 AOF Academy of free-lance Newyork da 6 aylık eğitim semineri bana New York Moda Haftası Backstage I deneyimleme fırsatı oluşturdu. Gelişen ve değişen teknolojiler bize yeni kapılar açarken 2013 yılında kalıcı make-up’la tanıştım. Bugün ağırlıklı olarak şubelerimizde hizmet verdiğimiz alanların içinde en ilgi gören kalıcı makyaj tekniği uygulamalarıdır.” diyerek bizzat kendisi şubelerinde işlem esnasında yer alıyor.

Güzellik merkezi sahibi Leyla Tonya, sektördeki 10 yıllık deneyim ve özverili çalışmasıyla başarılarına her gün bir yenisini eklemeye devam ediyor.

Leyla Tonya, beklentilerin memnuniyeti için sürekli kendini yenileyerek, son trendleri takip ediyor ve en kaliteli ürünleri kullanıyor. Bu nedenle, güzellik merkezi müşterileri arasında sadık bir müşteri kitlesi oluştu. Güzellik merkezinde uygulanan hizmetler arasında makyaj, kaş laminasyonu, kirpik laminasyonu, manikür, pedikür, dudak renklendirme, protez tırnak, saç simülasyon gibi birçok seçenek bulunuyor. Tüm hizmetler, yapılandırmalara göre özelleştiriliyor ve profesyonel bir şekilde sunuluyor.

Leyla Tonya'nın güzellik merkezi, hijyen konusunda da son derece titiz bir yaklaşım sergiliyor. Tüm cihazlar en yüksek hijyen kurallarına uygun şekilde sterilize ediliyor ve güvenlik altında olması her zaman en öncelikli konu olarak ele alınıyor.

“Hedefim yeniliklerle günümüz güçlü kadınlarına yaşamları kadar çok yönlü, sorunsuz bir şekilde düzenlenmiş seçenekler yelpazesi sunmaktır.” Diyen Leyla Tonya herkesi salonlarına davet ediyor.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Estetikte "merdiven altı" uyarısı https://gazetebirlik.com/haber/estetikte-merdiven-alti-uyarisi-3267/

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eksal Kargı, AA muhabirine, gerek iş hayatı, gerek aile hayatında kişinin özgüvenli olmasının çevresini de olumlu etkileyerek sağlıklı bir hayat sürmesini sağlayabildiğini anlatarak, en önemli konunun da hastanın mutluluğu ve iyi hissetmesi olduğunu belirtti.

Estetik ameliyatlar sonrası ağrı hissedilmesinin her ameliyat için söz konusu olmadığını, birçok estetik ameliyat sonrasında ağrı hissedilmediğini ifade eden Kargı, "Hafif ağrı olursa bu 1-2 günde geçer ve bu sürede de kolaylıkla ağrı kesici ilaçlarla kontrol altına alınabilir. Kasların da dahil olduğu ameliyatlarda, örneğin meme protezi ameliyatlarında ağrı ve gerginlik hissi biraz daha uzun sürebilir." değerlendirmesini yaptı.

Her ameliyat sonrası iz kaldığını dile getiren Kargı, estetik cerrahların da bu izleri belirsiz hale getirmeye çalıştığını anlattı.

 "Ucuz diye sağlıksız seçimler yapmayın"
Kargı, silikonun tıpta çok kullanılan bir malzeme olduğunu ve meme protezinin kansere neden olduğuna ilişkin bir bilgi bulunmadığını ifade ederek, şöyle konuştu:

"Kanser bütün dünyada artıyor. Estetik amaçlı meme protezi koydurmuş bir kadın da her kadın gibi kansere yakalanma riskine sahiptir. Silikon, başka düzeltici ameliyatlarda da güvenle kullandığımız bir materyal olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca meme büyütme ameliyatı sonrası karşılaşılan riskler ender rastlanan bir durumdur. Kişinin sağlığını hiçbir şekilde tehlikeye sokmaz. Kullanılan silikonun vücuda yerleştirilmesi sonrası belli ömrü yoktur. Silikon ile ilgili bir problem yaşanmadığı sürece hayat boyu kullanılır. Piyasada Çin malı silikonlar mevcuttur. Bunlar kanserojen özellikler taşıyabilir. Ucuz diye sağlıksız seçimler yapmayın. Silikon patlaması sık rastlanan durum değildir, ama yine de patlarsa patlak silikon çıkarılır, yerine sağlam silikon takılır. Ameliyattan sonra (silikon) ile süt verebilir miyim? diye sorarlar. Net olarak söyleriz ki; ameliyattan sonra çok rahat süt verebilirsiniz."

Estetik ameliyatların sağlık durumu ve yaş uygunsa isteyen herkese yapılabileceğini belirten Kargı, "Birtakım estetik operasyonlar için belirli yaş sıralaması ve ameliyatın yapılabilmesi için gerekli olan ideal bir yaş ortalaması vardır. Bu koşulları yerine getiren ruh ve beden olarak sağlıklı olan herkes estetik ameliyat olabilir. Örneğin kepçe kulak ameliyatı 5-6 yaşında, meme büyütme estetiği ve burun estetiği 18 yaş civarında ve yüz germe ameliyatları 40 yaş üzerindekilere yapılmalıdır." diye konuştu.

Kargı, operasyonların risklerinin diğer cerrahi girişimlerin tümünde olduğu gibi kişinin genel sağlık sorunlarından kaynaklanabilecek riskler bulunduğunu kaydederek, "Bunun dışında estetik ameliyatların kendilerinden kaynaklanan tehlikeler yoktur. Estetik ameliyat hayati organ ve dokularla ilgili bir girişim olmadığından hastaların sağlığının ya da yaşamının riske edilmesi söz konusu değildir." ifadelerini kullandı.

"Estetik düşünen kişi, ameliyat olacağı uzmanı ve yeri çok iyi araştırmalı"
Estetik ameliyatların başlıca risklerinden birinin doku ölümü olduğuna işaret eden Kargı, şöyle konuştu:

"Doku ölümünün sebebi ise operasyon yapılan bölgedeki derinin yeterli miktarda oksijen alamamasıdır. Yeterli miktarda oksijen olmaması kısa sürede doku ölümlerine neden olur. Plastik cerrahi müdahalenin diğerlerine oranla daha fazla risk taşıdığı hasta grubunun başında sigara tiryakileri ve diyabet hastaları gelmektedir. Sigara kullanan veya diyabetli kişilerde doku ölümü ile karşılaşma olasılığı olabilir. Ancak kozmetik estetik yoluna başvuranlarda bu duruma daha da nadir rastlanır."

Kargı, estetik-plastik cerrahinin amacının, insanların bedenlerinde var olan fiziksel kusurlarını düzelterek onların ruhsal yapıları üzerine olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak olduğunu vurgulayarak, bu işlemleri da yalnızca estetik-plastik cerrahlarının yaptığını anlattı.

Estetik kaygıyla ameliyat yaptırmayı düşünen insanların çok seçici olmaları gerektiğini vurgulayan Kargı, şöyle devam etti:

"Doktor olmadığı halde, estetik-plastik cerrahı olmadığı halde estetik cerrahi müdahaleleri yapan ne yazık ki 'merdiven altı' denilen yerler tüm dünyada var. Burada sorumluluk ameliyatı yaptıran kişiye düşmektedir. Estetik düşünen kişi ameliyat olacağı uzmanı ve yeri çok iyi araştırıp ondan sonra karar vermelidir. Hayati organ ameliyatları gibi riskli olmasalar da estetik ameliyatlar da tüm diğer cerrahi girişimlerde olduğu gibi alınması gereken birtakım önlemler vardır. Bu önlemler ancak tam teşekküllü hastanelerin teknik donanımı ile sağlanabilir. Her ameliyatta olduğu gibi plastik cerrahide de komplikasyonlar nadir olarak görülür. Fakat doktorunuzu ve ameliyatınızın yapılacağı yeri yeterince araştırılmadıysa, basit bir operasyon bile çok riskli hale gelebilir."

Erkeklerin en çok talep ettiği işlem saç ekimi
Kargı, estetik ameliyatların erkekler arasında da yaygınlaştığını belirterek, "Özellikle rinoplasti, yani burun estetiği ve jinekomasti, yani meme dokusu bozukluğu ameliyatları her geçen gün daha fazla talep görüyor. Ayrıca son yıllarda erkeklerin liposuction, mide botoksu, cilt dolgusu gibi işlemlere de ilgisi artıyor. Tabii tüm dünyada erkeklerin en çok talep ettiği estetik işlem, saç ekimi." dedi.

Estetik işlemlerin ölçülü olduğunda çok güzel sonuçlar oluşturduğunu aktaran Kargı, şunları söyledi:

"Her konu ve alanda olduğu gibi estetik alanında da doyumsuz olmak ne yazık ki işleri çıkmaza sokabilir. Bu durumda biz hekimlere, hastalarımızın beden ve ruh sağlığını olumsuz etkileyecek 'estetik çılgınlığı' dediğimiz, sonu olmayan estetik işlemlerden koruma konusunda büyük sorumluluk düşüyor. Estetik işlemler küçük kozmetik işlemlerden ibaret değildir, genel anestezi altında yapılan büyük hayati riskleri olan ameliyatlar olup, hastalar bu konuda bilgilendirmelidir, riskler ve kar zarar oranları göz önünde bulundurularak karar verilmelidir."

Operasyonlarla ilgili "merdiven altı" ikazı yapan Kargı, "Profesyonelce yapılmayan estetik işlemlerin ardından olumsuz tablolara çok sık rastlıyoruz. Uzmanlar harici enjeksiyon yaptıranlar; göğüs, popo, dudak ve yanak bölgesine sanayi silikonundan tutun yemekte kullanılan yağa kadar birçok madde vücutlarına yerleştirilebilir. Bu kişiler yıkıcı sonuçlarla karşılaşıyorlar. Bu uygulamalara maruz kalan vücutların birçoğunda ne yazık ki geri dönüş mümkün olmuyor. Bu kişilerin eski yüzlerine kavuşması da imkansız bir hal alıyor." diye konuştu.

Kargı, yüz ve vücuda yapılacak en küçük işlemin bile uzman cerrah tarafından yapılmasının hayati önem taşıdığına vurgu yaparak, şunları kaydetti:

"Yüze madde enjekte eden kişinin mutlaka plastik rekonstrüktif ve estetik cerrahi uzmanı olması gerekiyor. Çünkü bu işlem tıbbi bir branştır. Ne yazık ki rant amacı ve maddi sebeplerle hiç bu konuda yetkisi olmayan kişiler estetik işlem uygulamaya kalkıyorlar. Her doktor da bu işlemi yapamaz, yapmaması gerekir. Her branşın yapması gereken ameliyat statüsü bellidir. Kaldı ki doktor bile olmadığı halde bu operasyonları yapanlar var. Çeşitli yerlerde, uygunsuz ortam ve koşullarda estetik işlemi yaparak insanların hayatını karartan kötü niyetli kişiler var. Estetik operasyon düşünen kişilerin mutlaka bu alanın uzmanına ulaşması gerekiyor. Uzman görüşünün ardından ihtiyaç varsa bilimsel doğruluğu kanıtlanmış yöntemlerle estetik müdahalelerin yapılması gerekir."

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
KOZMETİKTE 'YEŞİL MUTABAKAT' https://gazetebirlik.com/haber/kozmetikte-yesil-mutabakat-4907/

Kozmetik sektörü son yıllarda dünyada en çok gelişen ve güçlenen sektörlerin başında yer alıyor. Günümüzde kadınlar kadar erkeklerden de rağbet görmeye başlayan kozmetik ürünlerinin artık işlevleri kadar içerikleri ve geri dönüşüme uygunlukları da insanlar için önem arz ediyor. Bu yıl Kozmetik Üreticileri ve Araştırmacıları Derneği (KÜAD) tarafından 6.sı düzenlenecek olan Uluslararası Kozmetik Kongresi, Türkiye’de bir ilk olan ‘Tarım Mirası Sergisi’ ve Upcycle Proje Yarışması’yla doğa dostu kozmetik uygulamalarına ve geri dönüşüme dikkat çekecek.

Sürdürülebilirliğe ulaşma sürecinin bir yol haritası olarak değerlendirilen kongre 1-3 Aralık 2022 tarihleri arasında Antalya Susesi Luxury Resort Belek’te gerçekleşecek. Ana teması  ‘Yeşil Mutabakat’ olan kongrenin temel amacı, dünyanın gelecekteki atmosferini şekillendirebilmek maksadıyla doğa dostu bir bilinç oluşturmak.

GELENEKSEL BİRİKİM KOZMETİKLE BİRLEŞİYOR

Kongrede kozmetiğin tarihsel süreçleri, gelişimi ve tarımsal ürünlerin bu süreçteki rolünün vurgulanacağı Tarım Mirası Sergisi katılımcılarla buluşacak. Sergi, geleneksel kozmetik uygulamaları ile günümüzde üretilen doğa ve sağlık dostu kozmetik uygulamaları arasında bağ kuracak. Sergide tohumlar, tarım aletleri, kaplar, bitki ve hayvanlardan üretilen ürünler ile ipek ve lif bitkilerden üretilen takılar yer alacak. 

KOZMETİK ATIKLAR GERİDÖNÜŞÜME KAZANDIRILIYOR

Kozmetik firmaları son zamanlarda çevresel bir bilinç ile atıklarını çevreye bırakmayarak karbon ayak izini azaltmak adına harekete geçti. Bu bilincin bir yansıması olarak geri dönüşüm, kozmetik sektörünün bir parçası halini almaya başladı. 6. Uluslararası Kozmetik Kongresi, düzenledikleri Upcycle Proje Yarışması’yla bu bilince dikkat çekecek ve kozmetik sektörü atıklarından geri dönüştürülen ürünlerin değerlendirmesini yapacak.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kapalı yüz germeyle 15 yıl boyunca gençlik https://gazetebirlik.com/haber/kapali-yuz-germeyle-15-yil-boyunca-genclik-4652/

40'lı yaşlardan sonra elastikiyetini kayberek sarkan cilt, lokal anesteziyle bile yapılabilen kapalı yüz germe operasyonuyla yukarı kaldırılabiliyor. Bu keşfiyle en az 15 yıl genç görünüm sağlayan Plastik Estetik cerrah Op.Dr. İbrahim Oskui, kişinin 4-5 gün sonra sosyalleşebileceğini söyledi.

Geliştirdiği "Kapalı Yüz Germe" tekniğiyle acısız ve sorunsuz yüz sarkma ve kırışıklarına çare olan Plastik Estetik cerrah Op.Dr. İbrahim Oskui, geçmişten günümüze kadar gerçekleştirdiği operasyonlarla estetik sektörünün gururu oldu. Oskui, kapalı yüz germe tekniği hakkında şunları söyledi: "Kulak önünden yaklaşık yarım santimlik bir kesi yapıyoruz. O kesiden yüzün derisini yukarıya doğru kaldırıyoruz. Yüzün çeşitli yerlerinden, kulak önünden bütün yanağı alıp, kulağın önünde topluyoruz. Yarım santimlik kesinin üzerini dikiyoruz. Üzerindeki deri toplanmış olan deri yüze yapıştıktan sonra kolay kolay sarkmıyor."


"1 AY SONRA MİNİ KESİ İZİNİ BULAMAZSINIZ"


Op.Dr. Oskui, basit olan bu küçük operasyon sonrasında kişinin 4-5 gün sonra sosyal hayatına dönebildiğini anlattı: "Yaklaşık 1 ay sonra yarım santimlik kesinin izini de bulamazsınız. En az 15 yıllık dayanıklılığı olduğunu öngörüyoruz.
 Bugüne kadar kimse tarafından yapılmayan, benim özel geliştirdiğim bir ameliyattır. Ancak bu yöntem çok fazla sarkıklığı olmayan genellikle 40 yaşına kadar olanlarda ve 40 yaş üzerinde çok fazla sarkık yoksa o gruba önerilir. Genel anesteziyle yapıyorum kapalı yüz germe yöntemini ama lokal anesteziyle de yapılabilir. Basit ameliyatlardır.
Yaklaşık iki hafta kadardır. Kişi sosyal hayatına 4-5 gün sonra dönebilir. Yüzünde biraz şişlik ve nadiren ufak tefek morluk olabilir."

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Estetikte 6D gençlik dönemi  https://gazetebirlik.com/haber/estetikte-6d-genclik-donemi-1535/

Yıllar geçtikçe sarkan yüzü cerrahi bir operasyona gerek kalmadan 35 dakikalık işlemle yukarı kaldıran 6D Star askı, iki yıl boyunca genç görünümü devam ettiyor.  

Cerrahi işlemlere göre iyileşme süresi açısından çok kısa süre içerisinde kendisini toparlayan yüz, 6-10 yaş daha genç görünümüne kavuşuyor.

Öte yandan yüze uygulanan cerrahi bir işlemden çok daha fazla ucuz olan bu uygulama ile  herhangi bir yan etki yaşanmaksızın günlük yaşantıya devam edilebiliyor. "Yaşınızın yıldızı olun" mottosuyla uygulanan bu iplerde etkinlik işlemdeb hemen sonra başlayıp, artarak genç görünüm sürüyor.

İp uygulamalarının, kullanılan ipin yapısında ve tekniğine göre etki süreleri farklıdır. Aynı dolgularda olduğu gibi burada da kalıcı olan ve kalıcı olmayan iplerden bahsetmek mümkün. Yüz Asma olarak adlandırılan ip işlemlerinde kullanılan ipler esasen cerrahi sütur olarak adlandırılan ve belli standarda sahip iplerdir.

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Doğal denilen her şeyi vücudunuza sürmeyin! https://gazetebirlik.com/haber/dogal-denilen-her-seyi-vucudunuza-surmeyin-9645/

Yaz aylarında en sık karşılaşılan alerji türlerinden olan güneş alerjisinin en çok 20-40 yaş aralığındaki kadınları etkilediğini söyleyen Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Doç. Dr. Ayşe Bilge Öztürk, “Üzerinde doğal ibaresi bulunan her şeyi vücudunuza sürmeyin, yarardan çok zarar verebilir” diyerek güneş alerjisinin risklerini ve korunma yöntemlerini anlattı. 

Yaz günlerinin sık karşılaşılan alerjilerinden güneş alerjisi en çok kadınları etkiliyor! Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Doç. Dr. Ayşe Bilge Öztürk 20-40 yaş aralığındaki kadınların güneş alerjisinden daha çok etkilendiğini söyleyerek, “Güneş alerjileri, güneş ışığına maruz kaldıktan sonra dakikalar içinde cilt yüzeyinde kızarıklık, şişlik, kaşıntı, döküntü, batma veya yanma hissi gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Lezyonlar genellikle güneşten korunduktan sonra 1-2 saat içinde kayboluyor fakat bu süre bazen 24 saate kadar uzayabiliyor. Güneşe kronik ve devamlı maruz kalınan yerlerde hassasiyet oluşabilir. Kadınlar daha fazla dikkat etmeli” dedi.

“DOĞAL İBARESİ, TEDAVİ ETTİĞİ ANLAMINA GELMEZ”

Güneşin yoğun olduğu 11.00 ila 16.00 saatleri arasında güneşten korunmanın çok önemli olduğunun altını çizen Öztürk, güneşin direkt temasını engelleyen, şapka, gözlük ve uzun kollu kıyafetlerin tercih edilmesinin, cilt nemlendiricileri ve antihistaminik kullanımının birincil tedavi seçeneklerini oluşturduğunu ifade etti. Birçok insanın doğal ibaresi gördüğü her ürünü tüketme ve ciltlerine uygulama eğiliminde olduğunu belirten Öztürk, “Doğal olarak nitelendirilen her gıda veya ürünün cilde mutlak yararlı olmayabilir. Nitekim ilaçlar, parfüm, sabun, krem gibi bazı kimyasallar, ya da bazı bitki yaprakları ve otların tüketilmesi veya cilde sürülmesinin ardından güneş ışınları ile temas etmek güneş alerjisinin oluşmasına neden olabilir.  Bilinçsizce kullanılan ürünler üzerinde doğal ibaresi olsa da hastalığınızı tedavi etmediği gibi alevlenmesine de yol açabilir” diye konuştu. 

“HER DÖKÜNTÜ GÜNEŞ ALERJİSİ DEĞİLDİR”

Güneş alerjisinin nedeninin bilinmediğini söyleyen Öztürk, bazı ilaçların, parfüm, sabun, krem gibi bazı kimyasalların ya da bazı bitki yaprakları ve otların güneş ışınları ile birleştiğinde ciltte kaşıntılı egzama benzeri görünüme yol açtığını söyledi. Bulguların kişilerin bu maddelere temas ettikten sonra, güneş ışığına maruz kaldığında ortaya çıktığını ifade eden Öztürk şöyle devam etti: “Tanı genellikle öyküye dayalıdır. Tedavide yüksek koruyucu faktörlü güneş kremleri mutlaka kullanılmalıdır.  Güneş koruyucular güneşe çıkmadan yarım saat önce sürülmeli, her 2 saatte bir, ayrıca yıkanma ve kurulanma sonrası tekrarlanmalıdır. Unutulmaması gereken konu yazın oluşan her döküntünün güneş alerjisi olmayabileceğidir. Bu nedenle deride döküntü geliştiğinde mutlaka bir uzman görüşü alınmalı ve tedavi, doktor önerisi doğrultusunda planlanmalıdır.” 

YOĞUN GÜNEŞ IŞIĞI CİLT KANSERİNE DAVETİYE ÇIKARABİLİR!

Özellikle cilt kanseri, egzama, dermatoz, fotosensitivite gibi cilt hastalığı olanlar ve lupus gibi romatolojik hastalığa sahip olanların mutlaka güneşten uzak durmaları gerektiğinin altını çizen Öztürk, “Güneşe çıkmak bu hastalıklarda cilt duyarlılığını artırarak hastalık alevlenmelerine sebep olabilir. Kronik hastalıkların güneş alerjisi ile bir ilgisi gösterilmemiştir. Ancak güneşe yoğun maruziyet cilt kanseri gibi bazı hastalıklara duyarlılık yaratır. Ancak bu alerji olarak tanımlanan bir durum değildir. Güneş alerjisi farklı alerjiler ile görülebilir veya kronik yani 6 haftadan uzun süren kurdeşen (ürtiker) ile ilişkili olabilir” diyerek sözlerini tamamladı.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
YÜZ GENÇLEŞTİRMENİN YENİ YOLU   https://gazetebirlik.com/haber/yuz-genclestirmenin-yeni-yolu-2275/

Yüzdeki belli bölgelere yapılarak lifting (kaldırma) etkisi işlemden hemen sonra bile fark edilen yeni nesil mezoterapi uygulaması 7K Lifting ile tanışın! 

Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op.Dr.Eser Aydoğdu ile son dönemde oldukça popüler olan, özellikle ünlülerin tercih ettiği 7K lifting ile yüz gençleştirme hakkında bilgi aldık. Botoks kadar basit bir işlem olan 7K lifting ile işlem sonrası morarma ve şişme olmadan günlük hayata devam etmek mümkün. 

Yaş aldıkça çevresel ve metabolik etkenlere bağlı olarak cildimizdeki fibroblastların yenilenme hızının yavaşlaması ile elastin ve kolajen sentezinin azalması ile birlikte, özellikle alt ve orta yüz bölgelerinde elastikiyet kayıpları gözlenmektedir. 7K lifting uygulaması ile kişinin kendi kolajen ve elastin sentezinin artmasını sağlayarak cildin tekrar gerginleşerek yukarı doğru hacimlenmesi ve kırışıklıkların azalması oldukça kolaydır. 

Mezoterapi uygulamaları 18 yaşını dolduran, cildinde yaşlanma etkilerini geciktirmek isteyen ve cilt sorunları bulunan herkes için uygun, önerilen bir yöntemdir. En başarılı medikal estetik uygulamalarından birisi olarak kabul edilen mezoterapi, cilt altı dokulardan başlayan iyileşme ve yenilenme sağladığı için, cildi güçlendirerek erken dönemde yıpranmasına engel olur. Cildin orta tabakasına müdahaleyi mümkün kılan özel iğneler aracılığı ile yapılan mezoterapi uygulaması, cildi besleyen dokuları uyararak çok daha kalıcı sonuçlar elde edilmesini sağlar. Bu sayede ameliyatlı estetik gereksinimi azalır ya da olabildiğince ertelenmiş olur.  

7K lifting mezoterapi uygulamasında ise yüzün stratejik yedi bio-estetik noktasına lifting (kaldırma) etkisini tetikleyen farklı iki molekül büyüklüğünde çapraz bağsız yüksek yoğunlukta hyaluronik asit, DMAE, organik silisyum ve aminoasitler enjekte edilir.  Bu yenilikçi yüz germe yöntemi, burun çevresinden dudak çevresine doğru derinleşen nazolabial çizgilerle, ağız kenarından çeneye kadar uzanan kukla çizgilerinin derinliğini azaltır ve cilt kalitesinin artmasını hedefler. Yüz ifadesini bozmadan cilde, sağlıklı ve nemli görünmesi için ihtiyaç duyduğu desteği verir. Kişinin kendi kollajen ve elastin liflerinin sentezini tetikleyerek, cildin doğal ve dinamik görünüm kazanmasına yardımcı olur. Bu işlem derinden yüzeye total bir anti-aging etkisi yapar. Hem orta ve alt yüz bölgesini şekillendirir hem de sarkmış ciltte tekrar sıkılaşma ve lifting etkisi gösterir. Ayrıca yağ ve bağ dokularındaki kayıpları ve bozulmaları da onarır. 

Özellikle yüz bölgesinde elastikiyet kaybı, sarkma, kırışıklık görülen ve cerrahi yöntemlerden çekinen kişiler için en ideal yöntemlerden biridir. Cilt germe işlemi için yapılan dolgu uygulamaları sırasında oluşan hacim artışı ve şiş yanak görüntüsü oluşmasını istemeyen hastalar için de iyi bir tedavi alternatifidir. 

İşlem tamamlandıktan sonra enjeksiyon yapılan noktalarda hafif kızarıklık, çok nadiren de şişlik ve morluklar görülmekte olup, bu tür etkiler kısa süre içerisinde iyileşir. Tedaviyi takip eden ilk 24 saat işlem bölgelerine dokunmamak, aşırı sıcak ya da soğuğa maruz kalmamak, ağır egzersizlerden kaçınmak ve alkol tüketmemek gerekir. Kişi 7K lifting yaptırdıktan sonra günlük yaşantısına rahatlıkla dönebilir. 

7K lifting, ilk uygulamadan hemen sonra etkisini göstermeye başlar. Cildin nemi artar ve birkaç hafta içerisinde cilt yenilenmesi belirginleşir. Her tedavide olduğu gibi seans sayısı da kişiye özel belirlenir. Bununla birlikte tedavi planı genellikle 2- 3 hafta ara ile 2 veya 3 seans olacak şekilde belirlenir. Sonrasında 6 ay aralıklarla tek seans uygulama yapılarak uygulamanın etkisinin uzun sürmesi sağlanır. 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Medikal Estetik Uygulamalarıyla Zahmetsiz Güzellik ve Tedavi Çözümleri Mümkün! https://gazetebirlik.com/haber/medikal-estetik-uygulamalariyla-zahmetsiz-guzellik-ve-tedavi-cozumleri-mumkun-7271/

Gelişen teknoloji ve yeni tekniklerle çeşitlenen medikal estetik uygulamaları yaz gelirken yenilenmek isteyenler için arzu edilen görünüme kolayca kavuşmayı sağlıyor. Bu işlemlerin hızlı ve doğal sonuçlar sağlaması nedeniyle birçok kişinin medikal estetik uygulmalarına sıcak baktığının altını çizen Vanity Estetik Kurucu Ortağı Op. Dr. Güray Yeşiladalı “Ortalama 20 dakika gibi bir sürede uygulanan bu işlemler, etkilerinin anında görülmesi ve doğal sonuçlar yaratması sebebiyle talep görürken bazı işlemler ise tedavi amaçlı tercih ediliyor” dedi.

Yaza yenilenerek girmek için arayışların başladığı ve diyet listelerinin yeniden gün yüzüne çıktığı bahar aylarında medikal estetik uygulamaları da en çok araştırılan ve zahmetsizce güzellik kapılarını aralayan işlemlerin başında geliyor. Daha genç ve iyi görünüme sahip olmak isteyenlere pratik çözümler sağlayan medikal uygulamalar, kısa sürede yarattıkları doğal etkiler nedeniyle yaz aylarına arzu edilen görünümle ulaşmayı mümkün kılıyor.

 “Better You” mottosu ile dünyada ve Türkiye’de ulaşılabilir lüks seviyesinde estetik ve güzellik çözümleri sunan Vanity Estetik yaza yenilenerek başlamak isteyenler için haziran sonuna kadar yaptırılacak medikal işlemlerde 2. uygulamadan itibaren %30 indirim fırsatı sunuyor.  Vanity Estetik’in kampanyası botoks, göz altı ışık dolgusu, burun dolgusu, dudak, jawline (çene dolgusu) gibi çeşitli medikal işlemleri kapsıyor.

Hızlı ve doğal güzellik dokunuşları

Alanında uzman güçlü doktor kadrosu, estetik ve güzellik alanında sunduğu çözümler ve hasta odaklı hizmet anlayışı ile öne çıkan Vanity Estetik’in Kurucu Ortağı Op. Dr. Güray Yeşiladalı, medikal işlemlerin yoğun ilgi görmesinin nedenini şöyle açıkladı:

 “Küçük dokunuşlarla hızlı sonuçlar sağlaması nedeniyle birçok kişi medikal estetik uygulamalarına sıcak bakıyor. Son dönemlerde en yoğun talep gören botoks, göz altı ışık dolgusu, burun dolgusu, dudak ve  jawline dolgusu gibi işlemler ortalama 20 dakika kadar bir sürede uygulanabiliyor ve kişi günlük hayatına hemen devam edebiliyor. Sonuçların da kısa sürede görülmesi özellikle hızlı çözüm arayışında olanlar için avantaj sağlıyor. Bu işlemlerin sağlığa zararlı, risk taşıyan bir yanı olmaması talep görmesinde en büyük etken. Aynı zamanda doğal sonuçlar elde edilmesi tercih sebeplerinin başında geliyor.”

Uygulamaların sadece güzellik için değil tedavi amaçlı da tercih edildiğine değinen Yeşiladalı, botox işleminin sadece kırışıklıkları  azaltmak için değil, terleme, migren ve diş sıkma gibi problemlerinin çözümü için de kullanıldığını vurgulayarak, “Dolgu işlemleri ise acısız basit yöntemlerle çöküntüleri, şekil ve simetri bozukluklarını düzeltmek için uygulanabiliyor” dedi.

Yeşiladalı, sürekli yorgun bir görünümden şikayet edenlerin en çok başvurduğu uygulama olan göz altı ışık dolgusunun yüzdeki silinmeyen yorgun ifadeyi ortadan kaldırarak canlı bir ifade sağladığını belirtti.

Son dönem en çok tercih edilen medikal uygulamalar:

●Botoks: Kırışıklıklar, terleme, migren ve diş sıkma gibi problemlerin giderilmesi için yapılan bir enjeksiyon işlemi olan botoks, basit ve acısız bir uygulama yöntemidir. Mimiklerinizi koruyarak genç görünmenizi sağlayan botoks en çok kırışıklıklar için tercih edilen bir yöntem olsa da migren, aşırı terleme ve diş sıkma şikayetleri için de tercih edilen bir tedavidir. Botoks işlemi ile özellikle düzenli olarak yaptırıldığında; terleme oranınız normal seviyeye düşer, migren ağrıları azalır ve ortadan kaybolur, diş sıkma problemi ortadan kalkar. Üstelik botoks uygulamasını düzenli yaptırarak kırışıklıkların derinleşmesi engellenebilir.

●Dolgu: Dolgu işlemi yüzün belirli bölgelerindeki; çöküntüleri, simetri bozukluklarını düzeltmeye yarayan bir uygulamadır. Dolgu işlemi ile dudak, çene, elmacık kemikleri ve jawline bölgelerinde dolgunluk sağlanabilir. Nasolobial bölge, alın, göz çevresi ve kaş arası gibi bölgelerde yaşlanmaya bağlı çöküntüler ve çizgiler doldurulabilir hatta burundaki ameliyat gerektirmeyen kusurlar kapatılabilir. Yüzdeki asimetrik düzen ortadan kaldırılabileceği dolgu işlemiyle ayrıca el, ayak ve boyun bölgesindeki yaşlanmaya bağlı deri deformasyonları iyileştirilebilir. Ruj, porselen makyaj ürünleri, dolgunlaştırıcı yağlar ve kremler birçok dolgunlaştırıcı ürünün  yaratamayacağı etkiyi; kalıcı, tatmin edici ve simetrik olarak sağlar.

● Göz altı ışık dolgusu: Göz altı ışık dolgusu, cilt dokusunun sıvı seviyesini arttırarak; cildin esnekliğini, sıkılığını, pürüzsüzlüğünü, ışıltısını sağlayan bir uygulamadır. Hyaluronik asit, vitamin, protein, aminoasit kombinasyonundan oluşan bu dolgu, göz altındaki koyu halkaları ve çöküntüleri, göz altı çevresinde gerekli oranda bir yükseltme sağlayarak ortadan kaldırır ve yapıldığı bölgeden dolayı uzun süreli kalıcılığa sahip bir işlemdir. Göz altı ışık dolgusu, yüzdeki yorgun görünümü ortadan kaldırarak; yüze daha canlı bir ifade kazandırır.

●Burun dolgusu: Ameliyatsız burun estetiği, sadece enjeksiyon yöntemiyle cilt dolgu maddeleri kullanarak acısız ve basit yöntemlerle burundaki şekil bozuklarının giderilmesine yardımcı olur. Burunda küçük çökmeler, şekil bozuklukları olduğu veya küçük çıkıntılı bir buruna sahip olunduğu durumlarda tercih edilir. Hastanın burnunda istenen görünümü sağlamak için belirlenen özel alanlara dolgu yapılır. Örneğin, burun ucu dolgusu bu işlemlerden bir tanesidir. Burnunda küçük değişikliklerle burun şekillerinden memnun olabilecekler kişiler için iyi bir seçenektir. Burun dolgusu işlemi sonrasında kısa süre içerisinde istenen görünüm elde edilir. Doğal sonuçların elde edildiği ve günlük hayatı etkilemeyen kısa süreli bu işlem sonrasında hastaları memnun edecek başarılı sonuçlara ulaşılır.

● Jawline: Jawline dolgu uygulaması ile, keskin bir çene hattı ile hem yüz simetrisini güzelleştirmek hem de daha genç bir görünüme kavuşmak mümkündür. Çene dolgusu olarak da bilinen jawline dolgu, çeneye istenilen formun verilmesinde kullanılanır. Dünyada ve ülkemizde en çok tercih edilen  medikal estetik uygulamaları arasında yerini alan jawline (çene dolgusu), çenede yaşlanmaya bağlı olarak oluşan hacim kayıplarını gidermek, çene ucunun geride kalması, simetrisini kaybetmesi, sivri ya da geniş olması gibi kişinin görünümü ile ilgili şikayetler için etki bir çözümdür.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
El, yüz ve koltuk altındaki aşırı terlemenin çözümü var mı? https://gazetebirlik.com/haber/el-yuz-ve-koltuk-altindaki-asiri-terlemenin-cozumu-var-mi-2118/

Yaz aylarının yaklaşması ile birlikte terleme sorunu baş gösterirken, aşırı terleme (Hiperhidrozis) problemi olanlarda ise sıcak havalar tam anlamı ile kabusa dönüyor. Peki, terleme bir hastalık belirtisi mi? Tedavisi var mı? Son dönemde sıkça uygulanan cerrahi yöntemler özellikle bölgesel terleme tedavisine çözüm sunuyor mu? Konu ile ilgili tüm bilinmesi gerekenleri Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Özkan Demirhan anlattı.

Tüm vücut terlemesi nadir de olsa metabolik bir hastalık belirtisi olabileceğini, ancak bölgesel terlemenin (El, koltuk altı ve yüz) bir hastalık belirtisi olmadığını ifade eden Doç. Dr. Özkan Demirhan,”El ve koltuk altındaki terleme göğüs kafesinin içindeki sempatik sistemin aşırı aktivasyonu ile ter yuvalarının aşırı çalışması ile meydana geliyor. Bu yüzden bir hastalık belirtisi değil. Ancak biz hastaların bazı testlerinin yapılmış olmasına dikkat ediyoruz. Tüm hastaların bize gelmeden önce dahiliye veya endokrin uzmanına görünmüş olmasını istiyoruz. Tiroid testlerinin yapılmış olmasını istiyoruz. Hikayesinde metabolik bir hastalık şüphesi olan hastalarda metabolik testlerin yapılıp yapılmadığına bakıyoruz. Eğer hasta bunları yaptırmamışsa mutlaka endokrinoloji ya da dahiliye polikliniğine gönderiyoruz ya da tam tersi onlar baktı ise bize gönderiyorlar. Hastada genellikle ilk baktığımız test tiroid bezi fonksiyonlarını gösteren testler oluyor. Çünkü tiroidin aşırı çalışması metabolizmayı hızlandırdığı gibi terlemenin de artmasına neden oluyor. Hastanın ailesinde aşırı terleme hikayesi olup olmadığı, uykuda terleme olup olmadığı, her iki tarafta terlemenin olup olmadığı ve yaşadığı bölge, iş ortamının ısı durumunu, kıyafet alışkanlığını sorguluyoruz. Tüm bunları sorguladıktan sonra uygun hastalarda cerrahi müdahale konusunda uygun hastalarda cerrahi tedaviyi öneriyoruz.” dedi.

Cerrahi uygulamalar tecrübeli ekip tarafından yapılmalı.

Aşırı terlemeye yönelik uygulanan tedaviler arasında pek çok alternatif olduğunu hatırlattığımız Doç. Dr. Özkan Demirhan,” Çeşitli kremler, iyontoferez ve ilaçlar var, botox uygulamaları var. Ancak bunların hepsi geçici çözüm sunuyor. Ameliyat ise kalıcı çözüm sunuyor ancak bu ameliyatlar için tamamen risksiz diyemeyiz. Hastanın ameliyatın tüm detaylarına dair bilgilendirilmesi çok önemli. Nedir bu detaylar? Göğüs kafesinde belli anatomik uyaranlar var. Ele, koltuk altına ve yüze giden sinirlerin olduğu yerler var. Minimal invazif yöntemler (Video tarakoskopik - VATS) ile küçük kesi ile tek delikten yaptığımız ameliyatla göğüs kafesinin içindeki terlemeye neden olan sinirleri iptal ediyoruz, bu işleme Endoskopik Transtorasik Sempatektomi (ETS) (klips kullanırsak klipsli ETS) demekteyiz. Bu işlemin deneyimli cerrahlar tarafından yapılması gerekiyor. ETS yönteminin komplikasyon ihtimali az da olsa var. Genel anestezi ile yapılıyor ve o bölge bir daha terlemiyor. Bu ameliyatın hastalar tarafından çok iyi bilinmesi gereken bir yan etkisi var. Vücutta mevcut olan sempatik sistemin bölgesel olarak uyardığı yerler bellidir. Bunlardan ne kadar gereksiz sempatik sinir iptali yapılırsa o kadar çok vücutta reaksiyon terlemesi (kompansatuar terleme) dediğimiz terlemeler olur. Kompansatuar terlemede sırt, göbek çevresi ve bacaklarda aşırı terleme olabiliyor. Bu nadir bir komplikasyondur ancak hastalarımız tarafından bilinmesi gerekir. Bu komplikasyonla karşılaşmamak için biz ameliyatlarda gereksiz sempatik sinir iptali yapmıyoruz. Genelde hasta menmuniyeti yüzde 100’e yakın olmakta. Sonuç olarak hastalarımızın sosyalleşmesine ve yaşam tarzına pozitif katkı sağlıyoruz” şeklinde konuştu.

Özellikle ergenler psikolojik olarak olumsuz etkileniyor, okul başarısı düşüyor.

Ergenlik döneminde görülen aşırı terlemenin olumsuz etkilerine değinen Demirhan, "Hiperhidrozis yani aşırı terleme ergenlik döneminde de yaşam kalitesi, günlük sosyal aktivitesi, okul performansı ve psikolojik durumu üzerine olumsuz etkileri olan bir sağlık sorunudur. El ve koltuk altı hiperhidrozis bazen o kadar fazladır ki, elde terleme damlama şeklinde görülebilir. Eller cepte gezme, el sıkışmaktan kaçınılması, yazılı kağıtların ıslanması sorgulamada en dikkat çeken durumdur. Fizyolojik olarak el terlemesi doğum sonrası, aksiller terleme ergenlik sonrası başlar. Ergenlik döneminde hiperhidrozis ihmal edilmemeli ve uygun tedavi yöntemleri kullanılmalıdır. Erişkinlerde uygulanan tedavi yöntemleri ergenlik dönemlerinde net olarak tanımlanmamıştır. Cerrahi 14 yaşından sonra nadir de olsa gündeme gelebiliyor, ama bu durum da vaka bazlı kişiye özel gerçekleşiyor.” Şeklinde bilgi verdi.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
İnternetten satılan "botoks, dolgu" ürünleri tehlikeye kapı aralıyor https://gazetebirlik.com/haber/internetten-satilan-botoks-dolgu-urunleri-tehlikeye-kapi-araliyor-4335/

İnternetteki alışveriş sitelerinde botoks, dolgu, yüksek konsantrasyonda kimyasal peeling gibi estetik uygulama ürünlerinin her geçen gün daha fazla satışa sunulması uzmanları endişelendiriyor.

Alışveriş sitelerinde fiyatları 1000-2 bin lira arasında değişen bu ürünleri alarak evde kendi başına uygulamaya çalışan kişiler, enfeksiyonlardan gözde körlüğe kadar uzanan birçok sağlık tehlikesiyle karşılaşıyor.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dermatoloji Kliniği Eğitim ve İdari Sorumlusu da olan Türk Dermatoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Selda Pelin Kartal, konuyla ilgili  evde bu tarz yanlış uygulamalar nedeniyle hastaneye ve uzmanlara başvuran kişilerin özellikle son dönemde artmaya başladığını vurguladı.

Bu nedenle insanları bilgilendirmeye, uyarmaya çalıştıklarını anlatan Kartal, Türk Dermatoloji Derneği olarak internette sağlığı tehdit eden bu tip ürünlerin satışının önüne geçilmesi için çaba gösterdiklerinin altını çizdi.

"Çok ciddi kalıcı hasarlar oluşabiliyor"
Prof. Dr. Kartal, "Bu tarz uygulamalarda çok ciddi kalıcı hasarlar oluşabiliyor. Özellikle dolgu ürünlerini bazı alışveriş sitelerinin sattığını gözlemliyoruz. Dolgu uygulamalarının damara kaçması durumunda körlük dahi yapabileceğinin bilinmesi çok önemli. Bunu sadece konunun uzmanı hekimler yapabilir." diye konuştu.

"İnternetten kolayca satılmaları doğru değil"
İnsanların bu tip ürünlere kolayca ulaşamaması gerektiğini vurgulayan Kartal, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Botoks, dolgu gibi bazı özel tıbbi malzemelerin internetten çok kolay şekilde satılması doğru değil. İnsanlar bu ürünlere rahatlıkla ulaşabiliyor ve ciddi sağlık problemleri yaşayabiliyorlar. Bu ürünleri internet üzerinden satanları da sorumlu olmaya davet ediyorum. Firmalar, insanlarda oluşabilecek komplikasyonlarda hukuki olarak sorumlu olabileceklerini de unutmamalılar."

"Sıkıntı yaşayıp bize başvuran hastalar var"
Prof. Dr. Selda Pelin Kartal, "Sağlık kolay bozulan ve düzeltmesi son derece zor bir şey. Bu tip uygulamaları ancak konunun uzmanları yapabilir. Evde, videodan izleyerek insanların kendi kendine dolgu gibi uygulamaları yapması çok tehlikeli." uyarısında bulundu.

İnternette aldığı ürünleri evde kendi başına uygulayanların yaşadığı sağlık sorunlarına ilişkin örnekleri paylaşan Kartal, şunları kaydetti:

"İnternette aldığı ürünleri evde kendi başına uyguladığı için sıkıntı yaşayıp bize gelen hastalar var. Örneğin, kimyasal peeling yapıp yüzünde yanıklar oluşan, dudağına kendi başına dolgu enjekte ettiği için enfeksiyon geçiren, internetten aldığı serumları yüzüne enjekte ettiği için uzun süre kırmızı nohut büyüklüğünde kabarıklarını tedavi etmeye çalıştığımız hastalarımız bulunuyor."

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Estetiğin 'Oscarları'nda Uzm Dr. Hüray Hügül gururumuz oldu https://gazetebirlik.com/haber/estetigin-oscarlarinda-dr-hulya-hugul-gururumuz-oldu-8095/

Dünya sağlık sektörünün heyecanla beklediği AMWC 2022 ödülleri, Monaco Monte Carlo‘da sahiplerini buldu. Estetiğin Oscarlarından Türkiye'yi "Aptos Hamak Yöntemi"yle Hüray Hügül temsil etti.

Dünyanın en büyük ve prestijli estetik kongrelerinden olan AMWC 2022 Monaco Monte Carlo‘da düzenlendi. 

Estetikte Dünya Oscar ödülleri sahiplerine kavuştu.  Estetik Oscarlarında “BEST SUSPENSION THREAD” dünyanın en iyi askılama ipi alanında ardarda 6. kez, toplamda ise  7. kez ödül alan Aptos; ürünlerinin başarısını bir kez daha tescilledi.  ESTETİK OSCARLARINDA doktor olarak Türkiye’mizin gururu da Uzm Dr Hüray Hügül oldu. 

“BEST THREAD LIFTING” yani askıyla en iyi germe yarışmasında Uzman Doktor Hüray Hügül ilk üç finalist arasında yükseldi ve kendi kategorisi olan Askı ile Yüz ve Boyun Germe Estetiğinde Türkiyemizin gururu oldu.  Aptos ürünlerini sıkça kullanan ve Aptos Hamak Yöntemini birçok bilimsel kongrede de anlatan Dr Hüray HÜGÜL ve APTOS yurtdışından büyük zaferlerle dönerek hepimize bilimsel ilham oldular.

Öte yandan Ünlü dermatologlar Profhilo Body tanıtım gecesinde buluşup, 5 nokta tekniğinin vücut serisinin derinliklerini öğrendiler.

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Cildinizin Hak Ettiği Terapi Dermalex ile Şimdi Türkiye'de https://gazetebirlik.com/haber/cildinizin-hak-ettigi-terapi-dermalex-ile-simdi-turkiyede-45/

Cildinize hak ettiği bakımı sağlamak için cilt uzmanları tarafından geliştirilen Dermalex, etkisi klinik olarak kanıtlanmış ve dermatolojik olarak test edilmiş ürünleri ile artık Türkiye’de! 

Dermalex, İsveç’te geliştirilen formülleriyle, kadınları ciltlerinin hak ettiği terapi ile buluşturuyor. “Türkiye’deki her 10 kadından 7'si  gibi* benim de cildim hassas, cildimin nemini korumak için tercihim Dermalex” diyen Melisa Sözen’in yüzü olduğu Dermalex Sensitive Balance ürünleri Gratis mağazalarında satışa sunuluyor. Cilt uzmanları tarafından geliştirilen ve sadece cildin gerçekten ihtiyaç duyduğu bileşenleri, ideal miktarda içeren Dermalex ürünleri, cildinizin hak ettiği terapiyi sunuyor.

Prebiyotik, hyaluronik asit, pantenol, ve eksfoliantenzimi gibi yüksek kaliteli bileşenler içeren Dermalex ürünlerinde hayvansal ürün ve türevleri bulunmuyor. Ürünler, hayvanlar üzerinde test edilmiyor. Tüm ürünleri dermatolojik olarak test edilen Dermalex, hassas ciltler için Sensitive Balance; normal ve karma ciltler için Pure Balance olmak üzere iki farklı serisi bulunuyor.

İnce çizgi ve leke görünümünü azaltın!

Normal ve karma ciltler için hazırlanan DermalexPureBalance serisi, leke oluşumunu engellemeye, ince çizgi ve kırışıklıkların görünümünü azaltmaya yardımcı oluyor. Dermalex Yenileyici Yüz Temizleme Köpüğü, arındırıcı etkisiyle makyajı, kiri ve ölü deriyiciltten nazikçe uzaklaştırıp, cildetazebir ışıltı veriyor. Ürün, peeling olarak da kullanılabiliyor. Dermalex Pürüzsüzleştirici Yüz Kremi, cildi 24 saate kadar yoğun bir şekilde nemlendirirken ince çizgi ve kırışıklıkların da görünümünü azaltıyor. Yağlanma ve leke görünümüyle mücadele ediyor ve gözenekleri sıkılaştırıyor. Dermalex Dengeleyici Yüz Kremi ise cildi 24 saate kadar yoğun bir şekilde nemlendirirken, peeling etkisiyle, leke oluşumunu önlemeye ve cilt tonunu dengelemeye yardımcı oluyor. 

- Hassas ciltlere hassas bakım

Formülleri hassas ciltlerle 100% uyumlu **Dermalex Sensitive Balance serisi, bakım yaparken cildi de koruyor.  pH değeri cilde uyumlu olan Dermalex Sensitive Balance serisi, parfüm, renklendirici ve alkol içermiyor. Dermalex Hassas Likit Krem içeriğinde bulunan prebiyotiklerle cildin doğal dengesini desteklerken, hyaluronik asitle cildi derinlemesine nemlendiriyor, Pantenol ile cildi rahatlatıyor. E vitaminiyle de cildi koruyup bakım yapıyor. Göz çevresindeki hassas cilt üzerinde dermatolojik olarak test edilen Dermalex Hassas Göz Kremi, göz çevresini 24 saat süreyle yoğun ve derinlemesine nemlendiriyor. Cildin hassasiyetini azaltıyor, cildi rahatlatıyor ve tahrişe karşı koruyor. Dermalex Hassas Micellar Temizleme Jeli, makyajı ve kiri cildi kurutmadan, nazikçe derinlemesine temizliyor. Sabun içermeyen formüle sahip Dermalex Hassas Micellar Temizleme Jeli, suyla durulanarak veya pamukla silinerek yüz, göz çevresi ve dudak için kullanılabiliyor.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
'Öğle arası' estetiğinde hyalüranik asitli ip yöntemi https://gazetebirlik.com/haber/ogle-arasi-estetiginde-hyaluranik-asitli-ip-yontemi-9754/

Yaş aldıkça sarkan yüzü genç yaşlardaki haline geri döndürmek için cerrahisiz yüz germe yöntemleri arasında yer alan iple yüz askılamada hyalüronik asitli ipler hem yüzü geriyor hem cildi yeniliyor.

Yılların etkisiyle yerçekimine yenik düşen yüzü yukarı kaldıran, geren ve aynı zamanda cildi gençleştiren hyalüronik asitli ipler, 18-20 ay boyunca genç görünümü korumamıza yardımcı oluyor.

Medikal Estetik Doktorları Dr. Ayşegül Girgin ve Dr. İsmail Metin Hoşer, en çok tercih ettikleri yöntemin hyalüronik asitli iplerle yüz germe olduğunu belirtti.

Uygulamanın Uluslararası Ekspert Eğitmenleri

"Yeni jenerasyon ipler" olarak tanımladıkları Aptos Method Hyalüronik Asitli iplerle cildin daha sağlam, esnek ve sağlıklı olduğunu vurgulayan Dr. Girgin ve Dr. Hoşer, şu ifadeleri kullandı: "Uluslararası ekspert eğitmeni olduğumuz hyalüronik asitli ipler, özellikle son yıllarda artan ip kalitesi ve çeşitliliği ile yeni jenerasyon ipler olarak sonuçlarımızı çok çok daha tatminkar hale getiriyor. Sektörde yaygın olarak kullanılan PDO iplerinin 4-6 ay süren kısa ömrünün aksine hyalüronik asitli iplerinin yapıldığı madde olan PLA/CL sayesinde ömrü 18-24 ay sürüyor.

Hyalüronik asit vücudumuzda çok yoğun olarak bulunan ve en çok da cildimizde bulunan bir maddedir. Maalesef ki yaş ile cildimizdeki hyalüronik asit miktarı azalınca cildimiz kuruyor, inceliyor ve kırışıyor. Bu nedenledir ki estetikte cilt yenilemekte en sık kullanılan maddelerin başında hyalüronik asit geliyor. Hyalüronik asit yüksek su tutma kapasitesi nedeniyle cildi çok iyi nemlendirirken cildin yapı taşı olarak görev alıyor ve cildin daha sağlam esnek ve sağlıklı olmasını katkıda bulunuyor.”

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Genç ve zinde kalmak için cilt önerileri https://gazetebirlik.com/haber/genc-ve-zinde-kalmak-icin-cilt-onerileri-2906/

Güzellik Uzmanı Murat Dalmış, modern hayatın koşuşturmacası, hızla gelişen teknoloji ile mavi ışığa aşırı maruz kalma, yanlış beslenme, hormonal bozukluklar, sigara-alkol, stres, hava değişimi gibi birçok faktörün cilt sağlığını olumsuz yönde etkilediğini söyledi.

Cilt temizliğinin medikal önemine vurgu yapan Murat Dalmış, "Hayatın her alanında genç, zinde, bakımlı bir cilt kadın erkek her bireyin ihtiyacıdır. Yüzümüzün bakımı da sadece estetik açıdan değil sağlık açısından da değerlendirilmeli. Elbette günlük ev bakımlarımızı yapalım. Ancak cildin esnekliğini kaybetmemesi, akne ve siyah nokta oluşmaması, yaşlılık izleri, çatlakların önlemesi adına bazı lazer tedavileri, cildin renk kombinasyonu, gözeneklerin genişlememesi gibi birçok cilt koruma ve yenileme işlemi için güzellik salonu tedavileri de oldukça önemlidir” dedi.

Son yıllarda sayıları hızla artan güzellik merkezlerinin tercih ederken dikkat edilmesi gereken hususlar ile ilgili de uyarıda bulunan Rüya Beauty Yöneticisi Murat Dalmış “Cilt bakımına dair işlemler ehil kişilerle yapılmalı ki insanlar zarar görmesin. Cihazların yeterlilikleri olan kişilerce kullanılması, patentli ürün kullanımı, cihaz bakımlarının ve ortamın hijyeni, işlem sırasında danışanımıza göstereceğimiz güler yüzlü muamele ve sabır bizim işimizin en önemli yönü. Bu bakımında danışanlarımızın, işlem sonrasında mağduriyet yaşamamaları için bu işe başlamadan önce iyi bir araştırma yapmalarını, saydığım parametreleri dikkate almalarını öneririm” diye konuştu.

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Güzellik uzmanı Selda Gamzeli'den pandemi süresinde evde cilt bakım rutini https://gazetebirlik.com/haber/guzellik-uzmani-selda-gamzeliden-pandemi-suresinde-evde-cilt-bakim-rutini-4577/

Cilt bakım rutinleri oluşturmaya başladı. Peki evdeki cilt bakım rutinlerimizi ne kadar doğru oluşturuyoruz? Doğru bildiğimiz yanlışlar nelerdir? Hangi ürünleri tercih etmeliyiz? Yada hangi içeriklere dikkat etmeliyiz?

Evde cilt bakımı rutini oluşturabilmek için öncelikle cilt tipimizi doğru tespit etmemiz gerekiyor. Bunun için merkezimizden online cilt analizi yaptırabilirsiniz. Doğru bakımı veya doğru ürünleri kullanabilmek için cilt tipinin kesinlikle bilinmesi gerekiyor. Aksi takdirde yanlış ürün kullanımı sonrasında çok daha fazla cilt problemi ile karşı karşıya kalmanız mümkündür.

Diğer önemli nokta ise doğru içerikleri kullanmak... Cilt bakımı sadece cilt temizliği amacı ile değil yıpranan cildin onarılması ve yenilenmesi için uygulanmalıdır. Özellikle yaşadığımız bu zorlu süreçte vücudumuzda stres hormonlarının yükselmesi ile birlikte nasıl bağışıklık sistemimiz zayıflıyorsa, cildimizin de direnci düşüyor, serbest radikallerle savaşma gücü zayıflıyor; tabiki bu da erken yaşlanma belirtilerinin baş göstermesine neden oluyor. İşte bu noktada yaşlanma karşıtı cilt bakımları devreye giriyor.

Evde yaşlanma karşıtı cilt bakımı nasıl yapılır?

Sabah rutini ile başlayalım.

İlk aşama tabiki temizleme aşaması: Kuru ve hassas ciltlerde cildin hassasiyetini yatıştıracak cildi nemlendirecek süt veya losyon içerikli bir temizleme ürünü kullanılmalıdır. Karma veya yağlı ciltlerde ise cildin yağlanmasını azaltacak sebum salgısını dengeleyecek salisilik içerikli bir temizleyici tercih edilmelidir.

İkinci aşama; Tonikleme aşaması; gözeneklerde kalan kalıntıları daha derinden temizleyecek ve cildi sıkılaştıracak meyve asitleri içeren bir tonik tercih edilebilir; veya ev yapımı bir gül suyu, mersin suyu da tonik olarak önerilebilir.

Temizleme ve tonikleme işleminin ardından haftada 1 kez cilt yüzeyinde oluşan keratin tabakayı ciltten arındırmak için hafif soyucu peelingler kullanabilirsiniz.

Diğer aşamamız serum aşaması; özellikle yaşlanma izlerinde çok etkili olan, cildi dış etkenlere karşı koruyan bir antioksidan serum olmazsa olmazlarımızdandır. Özellikle bu süreçte cilt hasarlarını önleyecek eşsiz bir içeriktir. Antioksidan seçiminde ise yine cilt tipine göre karar verilmelidir; Kuru ciltlerde C vitamininin yanında E vitamini içeren; yağlı ve karma ciltlerde yine C vitamini yanında cilt yağını dengeleyecek deve dikeni tohumu içeren bir antioksidan tercih edilmelidir.

Nemlendirme aşamasında ise hyaluronik asit içeriği ve özellikle B5 vitamini içeren serumlar veya kremler kullanılmalıdır. Hyaluronik asit cildin nem seviyesini yükselterek kırışıklıkların açılmasını ve cildin daha pürüzsüz görünmesini sağlayacaktır.

Stres ve yorgunluk ile yıpranan göz çevresinde de yine cildi besleyen, yorgun ifadesini azaltan kazak ayaklarında etkili olan hyaluronik asit içerikli bir göz çevresi ürünü tercih edilmelidir.

Temizleme ve nemlendirme aşamalarından sonra haftada 1 cildinize kolajen maskesi uygulamak, yaşlanma karşıtı bakımınızı taçlandırmak için eşsiz bir tercih olacaktır.

Tüm bakım rutini bittikten sonra mutlaka yaz kış cildinize uygun bir güneş koruyucu kullanmanız gerekmektedir. Güneş koruyucu tercih ederken ise UVA ve UVB ışınlarına karşı koruyucu olduğundan emin olunuz.

Gelelim gece bakımına... Gece rutininde sabah bakımına ilave olarak gece cilt onarımı sağlayan, cildi yenileyen ve parlaklık sağlayan glikolik asitli ürünler önermekteyiz. Ayrıca gece antioksidanı kullanımının da cilt onarımına büyük ölçüde etkisi olacaktır.

Bu bilgiler ışığında cilt tipinize göre en doğru ürünler ile en doğru bakım rutini oluşturmanız ve hep birlikte sağlıklı günlere kavuşmamız dileği ile

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
TÜRKİYE BÖLGENİN "ESTETİK" ÜSSÜ OLMA YOLUNDA https://gazetebirlik.com/haber/turkiye-bolgenin-estetik-ussu-olma-yolunda-4883/

Estetik Operasyonlar için Türkiye’ye gelenlerin sayısı pandemi koşullarına rağmen her geçen gün artıyor. 

Özellikle estetik operasyonlar konusunda en fazla tercih edilen ülkeler arasında olan ülkemiz, döviz kurlarının yükselişiyle birlikte sağlık turizmi açısından cazibe merkezi olmaya devam ediyor. 

Son dönemlerin yükselen sektörü sağlık turizmi konusunda danışmanlık hizmeti veren şirketi bünyesinde getirdiği hastalarla hem ülke turizmine hem de ülke ekonomisine katkıda bulunan Nazlı Certel, sağlık turizmine dair görüşlerini paylaştı. 

“Döviz kurlarının yükselişiyle birlikte özellikle estetik operasyonlar için ülkemiz pandemi koşullarına rağmen tercih edilen ülke olmaya devam ediyor. Sağlık turizmi için Türkiye'ye gelen Ortadoğuluların yanı sıra Avrupa ülkelerinden gelenlerinde sayısı oldukça fazla. Artan ilgiden biz de sektör adına çok memnunuz.” diye konuştu. 

Bu sektöre eşi Estetik ve Plastik Cerrah Op. Dr. Furkan Certel sayesinde adım atan Certel, “Türkiye’de alanında çok başarılı hekimlerimiz var. Bu da bizi sunduğumuz üst düzey hizmete rağmen fiyat politikamız açısından tercih edilir kılıyor. Biz bir hekimle başladığımız serüvenimizi yedinci yılımızda yedi hekimle sürdürüyoruz. İlk yıl ayda en fazla 10 hasta getirebiliyorduk. Şu anda doktor başına ayda 70, yılda 660 hasta sayısına ulaştık. Ayda 10 hasta aldığımız dönemlerde bunu çok iyi rakamlar olarak görürken şu anda bir bekleme listemiz var ve bu listede yaklaşık olarak 400-500 hasta var. Bunu da ciddi anlamda yaptığımız çalışmalara, ameliyat sonrası hizmete, hastalara verdiğimiz değere ve iyi ameliyat sonuçlarına borçluyuz” dedi.

Her daim danışanlarına hep en iyiyi sunma felsefesiyle çalıştıklarını vurgularken kadın istihdamına verdiği önemle ilgili de 40 kişi istihdam ettiklerini ve bunların 26’sinin kadın olduğunu belirten Certel “26 kadının ayakları üzerinde durmasını sağlamak bence çok önemli. Şirketimizde kadınlara pozitif ayrımcılık yapıyoruz. Biz kadınların iyi iş yaptığına inanıyoruz ve bütün işimiz kadınlar. Hastalarımızın yüzde 85’ı kadın. Çalışanlarımızın büyük çoğunluğu kadın. Bu da kadının hayatımızdaki yerinin önemini bize gösteriyor.” diyor. 

Yaptığı işe paralel olarak farklı yatırımlarda yapan Nazlı Certel, bu yılın başlarında kendisine ait cilt bakımı & kozmetik markası olan Loven N Lily kurdu. Hedeflerinden bahsederken Türkiye’de bu hizmeti veren yerler ne kadar iyi olup ülke ile ilgili olumlu bir algı yaratırsak Türkiye’ye giren döviz miktarı artacaktır. Bunu artırmak için çok çalışmalıyız.” diyerek daha çok değer katan, sağlık turizmini daha da geliştiren bir şirket olma yolunda ilerleyeceklerini belirtiyor.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Güzellik uzmanı Aysel Ibadzade'den uyarı https://gazetebirlik.com/haber/guzellik-uzmani-aysel-ibadzadeden-uyari-904/

Kozmetoloji, gençten yaşlıya hemen hemen her kadının kullandığı en moda alanlardan birisi. Bu kozmetik prosedürler sayesinde kadınlar ameliyatsız birçok alanda değişiklik yaparak istediği görüntüye sahip olabiliyor.

Bu işlemlerin yöntemleri ve yan etkilerinin neler olduğuna ilişkin bilgi veren kozmetoloji alanında söz sahibi AMU mezunu güzellik uzmanı Aysel Ibadzadeh, kozmetik prosedürleri doğru uygulandığında ve kaliteli müstahzarlar kullanılarak yapıldığında hiçbir yan etkisi olmadığını ve tamamen zararsız olduklarını kaydetti.

Ibadzadeh, “Bugün piyasada çok sayıda düşük kaliteli, ucuz, zararlı ürün ve bu alanda profesyonel olmayan kozmetikçiler bulunmaktadır. Bir güzellik uzmanı seçerken hanımlarımıza öncelikle doktorun bilgisine ve işlem sırasında kullanılacak preparatların kalitesine dikkat etmelerini tavsiye ederim. Dışarıdan rahat görünen bu alan aslında riskli ve sorumluluk sahibi bir alandır. Uygunsuz bir prosedür sırasında pek çok istenmeyen durum ortaya çıkabilir. İyi bir güzellik uzmanının aynı zamanda iyi bir doktor olması gerektiğini unutmayın. Genel olarak kozmetoloji alanı geniş bir alandır. Standart kozmetoloji prosedürlerinin yanı sıra burun eğrilerinin düzeltilmesi, burun sarkması, yüz ve çene bölgelerinin düzeltilmesi ile dahi ameliyatsız mükemmel sonuçlar elde etmek mümkündür” dedi.

Burun, yüz ve çene bölgesinde nasıl düzeltmeler yapıldığı yönündeki soruya Ibadzadeh karşılık şunları söyledi: “Yüz elmacık kemiklerindeki asimetrileri dolgu maddeleri yardımı ile düzeltiriz. Ameliyatsız küçük çeneyi büyütebilir ve büyük çeneyi küçültebiliriz. İşlem sırasında hyaluronik asit bazlı doğal dolgular kullanıyoruz. Tamamen zararsızdır. Zamanla emilir. Bu yöntemlerle çene açısını sıkılaştırarak daha gösterişli bir görünüm elde edersiniz. Şimdi çok moda.”

Sadece doğal dudak dolguları kullandığını vurgulayan Ibadzadeh, “Yapay dolgular sağlığa zararlıdır ve kullanımı yasaktır. Aynı zamanda yurt dışı eğitimlerim sırasında katıldığım kurslardan öğrendiğim yeniliklerle işlem sırasında özel teknikler kullanıyorum. Azerbaycan'da birkaç uzman bunu yapabilir. Ben onlardan biriyim” diye konuştu.

Botoks ile ilgili bilgi veren Ibadzadeh, “Botoks yüz kırışıklıklarını açmak için kullanılır. Yüzün her yerinde kullanılmamalıdır En çok alın, kaş ve göz çevresinde kullanılır. Aşırı terleme olduğunda koltuk altı ve ayak tabanlarında da kullanılır. Gülürken damak belirirse Botoks ile ortadan kaldırabiliriz. Bayanlar genellikle bu prosedürden korkarlar. Bir uzman tarafından düzgün bir şekilde uygulanırsa tamamen korkusuz bir işlemdir” ifadelerini kullandı. Ibadzadeh, “Erkekler kozmetoloji prosedürlerini kullanıyor mu ve hangi şekillerde?” sorusuna da, “Erkeklerin çene bölgesindeki kusurlar için tedavi aramaları daha olasıdır” diyerek cevap verdi.

 

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Medikal Estetik Uzmanı Dr. Mustafa Karataş Açıklıyor: Medikal Estetikle İlgili Önemli İpuçları https://gazetebirlik.com/haber/medikal-estetik-uzmani-dr-mustafa-karatas-acikliyor-medikal-estetikle-ilgili-onemli-ipuclari-6860/

Medikal estetik uygulamaları, zamanla değişen yüz hattımızı korumak, kendimizin en iyi haline ulaşmak ve daha iyi hissetmek için hızlı, acısız ve pratik çözümler olarak karşımıza çıkıyor. Medikal Estetik Uzmanı Dr. Mustafa Karataş, Küçük Bir Dokunuş Platformu’na özel olarak yaptığı açıklamalarda, medikal estetik uygulamalarına karar vermeden önce ve süreç boyunca dikkat edilmesi gereken noktaları paylaştı. Karataş, “Öncelikle her kişinin estetik kodları kendisine özel olduğu için sorunun iyi bir şekilde belirlenmesi ve yüzün bütünsel bir yaklaşımla dikkatli bir şekilde ele alınması gerekiyor. Ayrıca hekimin doğru yönlendirmesi başarılı bir sonuç için büyük önem taşıyor” dedi.

Zamanın izlerini silmek ve kendimizin en iyi haline ulaşmak için medikal estetik uygulamaları cildimizde etkili değişimler yaratabiliyor. Medikal estetik uygulamalarıyla yaşlanma belirtilerini hafifletmek ve akıp giden zamanı yavaşlatarak kendinin en iyi haline ulaşmak mümkün. Küçük Bir Dokunuş platformuna özel açıklamalarda bulunan Medikal Estetik Uzmanı Dr. Mustafa Karataş, “Medikal estetik uygulamalarının bu alanda uzmanlaşmış hekimler tarafından yapılması ve kişinin beklentilerine hekimine doğru anlatması çok önemli. Bu şekilde hem güvenilir hem de uzun süreli pozitif etki yaratacak sonuçlar alınabilir” dedi. 

“Kişiye aynaya baktığında gördüğü hangi ifadeden memnun olmadığını soruyoruz”

Her yüzün ihtiyacının kendine özgü olduğunu ve planlamanın kişiye özel yapılması gerektiğini vurgulayan Medikal Estetik Uzmanı Dr. Mustafa Karataş, “Medikal estetik tedavisi, tüm sürecin titiz bir şekilde uygulanmasını gerektiren kişiye özel bir yolculuk. Kişiler tedaviye karar vermeden önce düzeltmek istedikleri duygu durumuna odaklanmalılar. Karar verme aşamasında, kişinin kendisinin en iyi haline ulaşabilmesi için yüzünde onu memnun eden ve etmeyen duygusal ifadeleri farkında olması önemli. Yorgun, kızgın ya da üzgün mü görünüyor? Bunun yerine daha genç ve çekici bir yüze sahip olmak mı istiyor? Bu beklentilerin tümünü hekim ile değerlendirmek gerekiyor. Yüzün belirli bir bölgesine yoğunlaşmak yerine duygusal yönden çözümler sunacak bütüncül bir yaklaşım izlemek uzun vadede daha doğru bir sonuç verecektir” açıklamalarında bulundu.

“Medikal estetik uygulamaları sadece hekimler tarafından yapılmalıdır”

Medikal Estetik Uzmanı Dr. Mustafa Karataş, medikal estetik uygulamalarının uzman hekimler tarafından yapılması gerektiğinin altını çizerek, “Medikal estetik uygulamalarının her şeyden önce güvenilir olması gerekiyor. Bunun için de bu alanda uzmanlaşmış gerçek bir hekimin bu uygulamaları yapması her şeyden önemli. Doğru uygulama kararıyla ilgili olarak da hekimin yönlendirmesi ve kişiye özel bir tedavi planı belirlemesi tedavinin tüm süreçleri açısından altın değerinde. Tabii burada hekimlerin de kişinin beklentilerini iyi analiz etmesi gerekiyor” dedi.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
'Yanlış yapılan Rhinoplasti kötü sonuçlar doğurabilir' https://gazetebirlik.com/haber/yanlis-yapilan-rhinoplasti-kotu-sonuclar-dogurabilir-5525/

Yard. Doç. Op. Dr. Fatih Sadıkoğlu, "Yanlış teknik ile yapılan ameliyatlarda ya da fazla doku çıkarımı sonucunda burnun yeniden onarılması ve nefes alır hale gelmesi oldukça zor ve ikinci bir cerrahi gerektirebilir." ifadesini kullandı.

Sadıkoğlu, "Burun estetiği sanılanın aksine sonuçları geç belli olan hassas bir ameliyattır. Uygun cerrahi teknikler ile yapılmayan ameliyatlardan kötü sonuçlar elde edilebilir. Bunların ilki hastanın yüzüne uygunsuz ve doğal görünmeyen bir burundur, ikincisi çok ciddi nefes alma problemleri oluşmasıdır. Yanlış teknik ile yapılan ameliyatlarda ya da fazla doku çıkarımı sonucunda burnun yeniden onarılması ve nefes alır hale gelmesi oldukça zor ve ikinci bir cerrahi gerektirebilir. Unutulmamalıdır ki her cerrahi bir travmadır, her travma dokuda hasar bırakır bu neden ile ilk cerrahide istenen sonucun elde edilmesi oldukça önemlidir." açıklamasında bulundu.

"DOKTORUN TECRÜBESİ ÇOK ÖNEMLİ"

Günümüzde yine sık tercih edilen "Kapalı burun estetiği" için ise "Çok zor bir burnu kapalı teknik ile yapmaya zorlamak istenmeyen sonuçlar doğurabilir." hatırlatmasını yapan Sadıkoğlu şunları söyledi:

"Estetik burun ameliyatında başlıca iki teknik vardır. Bu teknikler arasında önemli fark cilt ve cilt altı dokuların korunup korunmadığıdır. Her iki teknikte de burnun kıkırdak ve kemik iskeleti üzerine yapılacak müdahaleler esas sonucu belirleyicidir. Kapalı teknikte cilt ve cilt altı bağlar damar ve sinir yapıları korunduğu için hastaların normal hayata dönmesi bir miktar daha hızlı olmaktadır. Hangi hastanın kapalı hangi hastanın açık teknik olacağı burnun ilk şekline, doktorun tecrübesine ve de hasta isteğine bağlıdır. Çok zor bir burnu kapalı teknik ile yapmaya zorlamak istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Ameliyat öncesi hasta hekim görüşmesi ile hangi tekniğin seçileceğine karar verilebilir."

 

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
'Yanlış bilgilerle yapılan haberler sağlıkta şiddete yol açıyor' https://gazetebirlik.com/haber/yanlis-bilgilerle-yapilan-haberler-saglikta-siddete-yol-aciyor-8492/

Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği adına Prof. Dr. Sühan Ayhan tarafından yapılan yazılı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Sağlık haberciliği, kamuoyunu yönlendirici etkileri nedeniyle özen gerektiren, haberin tıp açısından doğruluğunun denetlenmesi, hasta ve hekim hakları korunarak yayın yapılması ve toplumu yanıltıcı habercilikten kaçınılması gereken bir alandır.

Bunlar göz ardı edilerek eksik bilgilerle yapılıp yayılan ve hastayı, hasta yakınını, hekimi, hastaneyi mağdur eden haberlerin toplumu işlemler hakkında yanlış yönlendirmesi, hasta yakınlarını ajite etmesi, sağlıkta şiddeti körüklemesi gibi birçok olumsuz sonucu olabilir.

Bu tür haberlerin başında plastik / estetik cerrahi haberlerinin gelmesi dikkati çekmektedir. Tüm ameliyatlarda düşük ihtimalle de olsa meydana gelebilen komplikasyonlar sonrasında doğrudan hekimi suçlayıcı bir üslup kullanılması doğru bir yaklaşım değildir. Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği olarak bu alandaki haberlere magazinsel yaklaşımdan kaçınılması ve itibar kaybına yol açabilecek eksik ve yanlış haberlere ivedilikle son verilmesi gerektiğini önemle ifade etmek istiyoruz. Son yaşanan olayda elimizdeki bilgiler, hastamızın, estetik burun ameliyatı olmak üzere yurt dışından gelen, bilinen herhangi bir sağlık sorunu olmayan, İstanbul’da iyi bilinen ve donanımlı bir hastanede ameliyat öncesi rutin tetkikleri yapılarak ameliyata hazırlanan sağlıklı bir genç kız olduğu yönündedir. Hastanın, ameliyat masasına alındıktan sonra, anestezi işleminin başında, yani ameliyat henüz başlamadan bir sorun yaşamış ve kalbinin durmuş olduğu, ilk müdahale yapıldıktan sonra yoğun bakıma alınmış olduğu ve 40 gün sonra da ne yazık ki yaşamını yitirdiği anlaşılmaktadır.

Bu duruma neyin sebebiyet verdiğinin net olarak söylenmesi çok zordur. Bunun için hastane kayıtlarının incelenmesi ve hatta otopsi yapılması gerekir. Kesin olan nokta, bunun ameliyata başlamadan meydana geldiği ve dolayısıyla ameliyatın şekli ve ne olduğu ile ilgili olmadığıdır.

Her ameliyatta, anestezi işlemine başlarken hastalara damar yoluyla kas gevşetici ilaçlar, genel anestezik ilaçlar, antibiyotikler gibi birkaç ilaç birden verilmektedir. Bunlara ek olarak ameliyat bölgesini temizlemek için kullanılan antiseptikler, hatta steril eldivenlerin yapısındaki lateks bile hastalarda alerji ve ani gelişen aşırı duyarlılık reaksiyonu oluşturabilir. Bu tip durumlara 3500 ila 20.000 hastada bir rastlanmakta ve ne yazık ki bu hastaların % 9-10’u yaşamını yitirmektedir.

O nedenle, yaşanan bu durumun haber kaynaklarında yansıtıldığı gibi bir estetik faciası olarak nitelendirilmemesi gerektiği, herhangi başka bir ameliyatta da karşılaşılabileceği, bu durumun ameliyat başlamadan önce çok nadir karşılaşılan beklenmedik bir reaksiyon olabileceği ve hekime bir kusur atfedilemeyeceği söylenebilir. Sağlık haberciliği, kamuoyunu yönlendirici etkileri nedeniyle özen gerektiren, haberin tıp açısından doğruluğunun denetlenmesi, hasta ve hekim hakları korunarak yayın yapılması ve toplumu yanıltıcı habercilikten kaçınılması gereken bir alandır. O nedenle bu tür haberlere bu örnekte olduğu gibi peşin hükümlü ve magazinsel yaklaşmanın masum kişilere zarar verebileceği unutulmamalıdır."

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Uzmanından 'Gençlik aşısı, ölümcül alerjik reaksiyona neden olabilir' uyarısı https://gazetebirlik.com/haber/uzmanindan-genclik-asisi-olumcul-alerjik-reaksiyona-neden-olabilir-uyarisi-3238/

Yüz Plastik Cerrahi Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Alper Çağıcı, İzmir'de bir kadının "gençlik aşısı" adı altındaki işlem sonrası yüzünde yüzlerce nodül oluşması üzerine güzellik merkezlerine yönelik tartışmaların yeniden gündeme geldiğine dikkati çekti.

Kuaför ya da güzellik merkezi gibi iş yerlerinin deri altına işlem uygulama yetkisinin bulunmadığına işaret eden Çağıcı, "Deri altına uygulanan dolgu, botoks, gençlik aşısı gibi işlemler sadece sağlık merkezinde uzman hekimler tarafından uygulanmalı. Güzellik merkezleri gibi yetkisiz yerlerdeki uygulamalar sakıncalıdır, alerjik reaksiyonlara da neden olabilir. Gençlik aşısı gibi işlemlerde ölümcül alerjik reaksiyon meydana gelebilir." dedi.

"Nodüllerin teşhisi ve tedavisi oldukça zor olabilmektedir"
Çağıcı, uzman doktor ve sağlık merkezi koşullarının sağlanmadığı durumlarda, dolgu, botoks veya gençlik aşısı gibi uygulamaların ardından tedaviye dirençli nodüllerin oluşabileceğini kaydederek, "Söz konusu nodüllerin teşhisi ve tedavisi oldukça zor olabilmektedir. Güzellik merkezi gibi yerlerde yetkisiz kişilerce yapıldığında bu tür komplikasyonlara daha sık rastlıyoruz." diye konuştu.

Alper Çağıcı, sağlık kuruluşlarında deri altı işlemlerin de sadece dermatoloji, plastik cerrahi ya da kulak burun boğaz uzmanı hekimler ile Sağlık Bakanlığı sertifikalı medikal estetik hekimleri tarafından yapılabileceğini vurguladı.

Sağlık ve güzellik için "doktora başvurulması" gerektiğinin altını çizen Çağıcı, şöyle konuştu:

"Botoks, gençlik aşısı gibi işlemler öncesi şüphe duyanlar mutlaka doktorun diplomasını görmek istesinler. Sertifikalı ürünlerin de kullanılması çok önemli. İlaçlardan da kaynaklı sorun yaşanabilir. İşlemin yapıldığı yer güzellik merkeziyse ve uygulamayı gerçekleştiren kişi doktor değilse kasten adam yaralama suçu var demektir. Başvuranın sıkıntı yaşadığı birçok olay var. Hepsi de basına yansımıyor."

Prof. Dr. Alper Çağıcı, gençlik aşısı gibi uygulamaların ardından alerjik reaksiyonların saatler içinde gelişebileceğini, uzman doktorların da bu reaksiyonlar karşısında gerekli tedbirleri alabileceğini sözlerine ekledi.

 

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Etkili beden bakımı ile Sonbahar'a hazırlık https://gazetebirlik.com/haber/etkili-beden-bakimi-ile-sonbahara-hazirlik-7422/

SEMA SEZEN

Doğaya olan özlem, şehrin stresinden kaçış artık cilt bakımını da doğaldan yana kılıyor. İlhamını doğanın özlerinden alan BİOLOG, sonbahara girerken, etkili bakım sunuyor. Biolog niş bakım serisi içerisinde Biolog Şampuan, Biolog Leke Kremi ve Biolog Vücut Beyazlatıcı Krem ile eşsiz ve kompakt bakım sunuyor.

Doğanın bitkisel özleri kadınların tüm beden bakımı için tek markada birleşiyor: BİOLOG. Doğadan esinlenen tasarımı ile Biolog, dökülme önleyici şampuan, leke karşıtı bakım kremi, ton eşitsizliklerini giderici beyazlatıcı krem ile sonbahara etkili giriş sağlıyor. Kompakt ve niş serisini kullanıcısına sunan Biolog’da yok yok…

Duru görünümün sırrı: Biolog Leke Kremi

Biolog Leke Kremi, içeriğindeki meyan kökü özü, papatya ekstratı ve B3 vitamini  ile çevresel faktörlerin sebep olduğu lekeleri önlemek için mücadele ederken, cilt üzerinde eşitleyici etki yaratıyor. Pentavitin ve Sodyum PCA ile cildin ihtiyacı olan yoğun nem desteği Biolog Leke Kremi ile sağlanıyor.

Kullanım Önerisi: Günde iki kez göz çevresi hariç temiz cilde dairesel hareketler ile uygulanmalıdır. Alerjen etki yaratmaması adına kullanım öncesi bilek içlerinde test edilmelidir. PSF Fiyat: 135 TL

Bölgesel renk eşitsizliklerine son: Biolog Beyazlatıcı Krem

Kadifemsi dokusu ve doğal içeriği ile vücudun farklı bölgelerinde oluşan renk eşitsizliklerini tek ton görünümüne kavuşturmak Biolog Beyazlatıcı Krem ile mümkün. Limon, yeşil çay ve üzüm çekirdeği ekstratlarının güçlü bileşimi ile diz, dirsek, koltuk altı bölgelerindeki kararmaların oluşmasının ve renk tonu eşitsizliklerinin önlenmesine yardımcı oluyor.

Kullanım önerisi: Yeterli miktarda alınan kremi temiz ve kuru cildinizin ilgili bölgesine ince bir tabaka halinde uygulayınız. Uygulamanın ardından kremin vücudunuzda emilimi için belirli bir süre su ile temas ettirmeyiniz. Kullanmadan önce bileğinizin iç kısmında test ediniz. PSF Fiyatı: 129 TL   

Saçlarda reform hareketine tanık ol: Biolog Saç Bakım Şampuanı

Biolog Saç Bakım Şampuanı, içeriğinde bulunan değerli bitki özleri ve barındırdığı vitaminler ile saçların parlak görünmesine, kolay taranmasına, kepeğin önlenmesine ve kolay şekil almasına yardımcı oluyor. Doğanın kalbinden gelen bitkilerden oluşan özel formülü ile dikkat çeken Biolog Saç Bakım Şampuanı, saçlara bakım yaparken daha hacimli ve ışıltılı bir görünümün sağlıyor. Çinko Protein, melisa, papatya ve sarımsak özleriyle daha güçlü saçların habercisi oluyor.

Kullanım Önerisi: Islak saça dairesel hareketlerle nazikçe masaj yaparak uygulayınız. Sonrasında 1-2 dakika bekleyerek iyice durulayınız. Gerektiğinde işlemi tekrarlayınız. PSF Fiyatı: 89 TL

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
NUXE'ün İlk Sprey Nemlendiricisi https://gazetebirlik.com/haber/nuxeun-ilk-sprey-nemlendiricisi-4159/

24 saat nemlendiren hızlı bakım

NUXE, Crème Fraîche® de Beauté’nin tüm etkisini konsantre halinde, kolay ve hızlı kullanılan bu yeni hafif mist ürünüyle nemlendirmeyi ferahlatıcı bir seviyeye taşıdı. Süt kıvamında tazeleyici formülüyle yüzü adeta bir örtü gibi kaplayan mist
Portakal Çiçeği’nin leziz kokusunu taşıyor. Botanik Tatlı Badem Sütü ile zenginleştirilen formülü cilde 24 saatlik nem sağlıyor.

24 saat boyunca nem sağlayan yeni bir ritüel…

%89 doğal kökenli içeriğe sahip vegan formülüyle* sprey olarak uygulanan bu ürün cilde 24 saat boyunca nem veriyor. Formülünde bir araya gelen Tatlı Badem Sütü ve inovatif Kırmızı Yosun özüyle cildi güçlendiriyor ve cildin su tutmasına yardımcı oluyor. Rüzgar, hava kirliliği, ısı değişimi gibi günlük radikallerden koruyan antioksidan özelliğe sahip E vitaminiyle zenginleştirildi: Cilt tazeleniyor ve doğal ışıltısı ortaya çıkıyor.

Kırmızı Yosun özü çevreye duyarlı yüksek teknolojiyle elde ediliyor.

Baltık Denizi’nden elde edilen bu kırmızı yosun oligofurcellaran isimli bir şeker tipi içeriyor. Bu öz, çözücü ve atık madde emilimi olmadan tamamen çevreye duyarlı yöntemlerle elde ediliyor. Elde edilen öz, parçalarına ayrılmadan ve deniz tuzuyla zenginleştirilmiş solüsyonla nemlendirilmeden önce Hyalüronik Asit ile benzer özelliklere sahip olması sağlanıyor

Hafif bir sprey nemlendirici

Pratik sprey formatı hızlı ve kolay bir uygulama sağlıyor. Sütümsü mist, cilde oldukça tazeleyici bir rahatlatma hissi veren binlerce damlacık içeriyor. Crème Fraîche de beauté’nin imzası haline gelen Portakal Çiçeği kokusuyla da duyusal bir haz veriyor... Sabahları cilde nem sağlıyor. Buna ek olarak bu nemlendirici perde doğal olarak makyaj için cildi hazırlıyor. Ayrıca nereye giderseniz sizinle gelebilir, cildinizde gerginlik hissetmeye başladığınız an rahatlatmaya hazır: Klimanın yoğun kullanıldığı ortamlarda, uçaklarda, kumsalda...

Geri dönüştürülebilir ambalaj, itici gaz içermeyen atmosferik sprey pompa.

CRÈME FRAÎCHE® DE BEAUTÉ koleksiyonu

Bitkisel Sütler’in ipeksi yumuşaklığı Kırmızı Yosun özü ile yoğun nem sağlayarak ahenk içinde çalışıyor ve günlük radikallere karşı bir kalkan görevi görüyor. Cilt nemlenip rahatlıyor, tazelenmiş ve yumuşamış hissediyor. Gerginlik hissi yok oluyor*.

48 Saat Etkili Yatıştırıcı Nem Serumu

HASSAS CİLTLER DAHİL TÜM CİLT TİPLERİ İÇİN

Hiyalüronik Asit ile zenginleştirilen ultra tazeleyici dokusuyla bu serum ciltte eriyor ve daha dolgun bir görünüm veriyor.

Fiyat: 180 TL

24 Saat Etkili Hızlı Nemlendirici Sprey

TÜM CİLT TİPLERİ İÇİN

Bu hafif mist anında cilde nüfuz ediyor ve günlük radikallerden korurken 24 saat boyunca nemlendiriyor.

Fiyat: 135 TL

48 Saat Etkili Nemlendirici & Matlaştırıcı Bakım Emülsiyonu

Bu yağsız formüllü nemlendirici Silika Pudrası içeriyor ve tüm gün sürecek matlık ile cilde taze bir bitiş sunuyor.

Fiyat: 175 TL

48 Saat Nemlendirici Krem

NORMAL CİLTLER

Yoğun ve yumuşak dokusu ciltte erirken ışıltılı ve taze bir bitiş sağlıyor.

Fiyat: 175 TL

48 Saat Etkili Nemlendirici Yoğun Bakım Kremi

HASSAS CİLTLER DAHİL, KURU VE ÇOK KURU CİLTLER

Shea Yağı içeren sakinleştirici dokusu kuru cildi sarmalayarak yatıştırıyor.

Fiyat: 175 TL

48 Saat Etkili SOS Nem Maskesi

TÜM CİLT TİPLERİ

Haftada bir ya da iki kez kullanılan bu maske cildi tazelerken neme doyuruyor.

Fiyat: 150 TL

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Uzmanından cilt güzelliği tavsiyesi https://gazetebirlik.com/haber/uzmanindan-cilt-guzelligi-tavsiyesi-9184/

Dermatoloji uzmanı Dr., Ubeydullah Dalmış, bahar ve yaz aylarında ışıldayan bir cilde kavuşmak için tavsiyelerde bulundu.

Dermatoloji uzmanı Dr. Dalmış, bahar ve yaz aylarında ışıldayan bir cilde sahip olmak isteyenlerin uyması gereken bazı kurallardan bahsetti. Uz. Dr. Dalmış, bazı kriterlere dikkat edildiği takdirde bilhassa kadınların yılın sıcak günlerinde de sağlıklı ve parlayan bir cilde sahip olacaklarını dile getirdi. Uz. Dr. Dalmış, “Bahar ve yaz ayları, insanların hem ruhen hem de fiziken yenilendiği bir dönem olarak biliniyor. Kış aylarında solan ciltlerin tekrar parlaması, kuruluğa bağlı olarak artan çizgilerin tedavisinin yapılması, göz altı morluklarının tedavi edilmesi, uzayan tüylere çare bulunması gibi hususlarda insanların bazı eylemlerde bulunması gerekiyor. Deri vücudun en büyük organı. Bu noktada, cilt üzerindeki bozukluklar başta olmak üzere estetik kaygı oluşturacak durumlar ve doğru bakımla giderilebilecek tüm sorunların tedavi edilmesi için uzman ellerden yardım almak gerekir.

Cilt bakımı için en önemli şey temizliktir. Ancak, temizlik işlemlerinin doğru bir şekilde yapılması gerekir. Cilt temizliği için kullanılacak ürün kişiden kişiye göre değişir. Örneğin, bazı ciltler daha yağlı olduğu için daha çok yıkanmaya ihtiyaç duyar. Kuru ciltlerin ise daha az yağlı ürünlerle temizlenmesi gerekmektedir. Bu noktada, düzenli olarak temizlenen ciltlerin her zaman parlayacağını unutmamalısınız. Bu sayede, bilhassa siyah nokta oluşumu kesinlikle engellenecektir. Ayrıca, yaşlanmanın etkileri giderilmiş olur. Cilt bakımı zannedildiğinden daha kolay bir şekilde yapılabilir. Yağlı ve parlak bir cilde sahipseniz tonik uygulamasından faydalanabilirsiniz. Ayrıca, kışın kuruyan ciltler için yeterli oranda nemlendirme yapmalısınız. Aksi takdirde, çizgileriniz daha belirgin hale gelecektir” dedi.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Yaz boyu lekesiz bir cilt https://gazetebirlik.com/haber/yaz-boyu-lekesiz-bir-cilt-1250/

Lekesiz bir cilt elde etmek için leke karşıtı güneş koruyucu kremlerin güneşe çıkmadan önce kullanılması gerekiyor.

Beyaz tenli, zor bronzlaşan, kolay kızaran ve olgun cilt tiplerine sahip bireylerde daha sık rastlanan, yaz döneminde artan güneş lekelerine karşı leke karşıtı yüksek faktörlü güneş koruyucuları kullanmak ve 11.00-16.00 saatleri arasında güneşte kalmamak lekelenmenin önemli ölçüde önüne geçebiliyor. Güneşten korunma ve lekelenmenin önüne geçmek için koruyucu kremlerin gölgede dahi kullanılması gerekiyor. Güneşe karşı lekesiz ve etkili bir koruma elde etmek için ise kremlerin cilt tarafından emilmesi önem taşıyor. Bu nedenle güneş kremlerinin güneşe çıkmadan 20-30 dakika önce sürülmesi ve en az iki saatte bir yenilenmesi gerekiyor.

Vücudunuzda lekesiz koruma!

Ducray Melascreen UV Leke Karşıtı Güneş Koruyucu Krem, güneşin zararlı ışınları, yaşlanma ve gebelik gibi nedenlerle ortaya çıkan kahverengi cilt lekelerinin oluşumunu engellemeye ve mevcut lekelerin giderilmesine yardımcı oluyor. Pierre Fabre Laboratuvarları’nda üretilen geniş spektrumlu foto-koruma sistemi ile UVA ve UVB ışınlarını engelliyor ve lekelerin rengini açıyor. Leke açıcı ve kırışıklık giderici etkiye sahip aktif madde RonaCare AP ile de kahverengi lekeleri gideriyor, cildi sağlıklı bir şekilde aydınlatıyor, hiperpigmetasyonu gözle görülür şekilde azaltıyor ve foto yaşlanmaya karşı koruma sağlıyor. Cildi onarıp pürüzsüzleştiriyor.

Ducray Melascreen UV Leke Karşıtı Güneş Koruyucu Krem alerjik reaksiyon riskini en aza indirecek şekilde formüle edilmiş içeriği ile hipoalerjenik özellik taşıyor, karma, yağlı ve kuru ciltler için vücudunuzda lekesiz koruma sağlıyor.

Pierre Fabre hakkında: Vizyon sahibi bir eczacı botanikçi ve tutku dolu bir girişimci olan Mösyö Pierre Fabre’nin, 1951 yılında kurduğu eczane, bugün Onkoloji, Kadın Sağlığı, Üroloji, Tüketici Sağlığı ve Dermokozmetik alanlarında faaliyet gösteren, uluslararası şirketler grubuna dönüşmüştür. Pierre Fabre Laboratuvarları, Avrupa’nın en büyük ikinci bağımsız özel ilaç laboratuvarı olarak hizmet vermektedir. Ürünlerini geliştirirken doğanın sunduklarını kullanan gelirinin anlamlı bir kısmını Pierre Fabre Vakfı aracılığı ile geniş kapsamlı sosyal sorumluluk projelerinde kullanan grubun bu çalışmaları, Eccocert tarafından Mükemmel sertifikası ile derecelendirilmiştir. Köklerinden ve değerlerinden hiç kopmadan dünyaya açılan Pierre Fabre Grubu, gelirinin anlamlı bir kısmını Pierre Fabre Vakfı aracılığı ile özellikle Afrika ve Uzakdoğu’daki projelerde insanlara sağlık götürmek için ayırır. Grup, her yıl elde ettiği karın anlamlı bir kısmını, Onkoloji ve Dermatoloji alanlarında yürütmekte olduğu Ar&Ge çalışmalarına aktarmaktadır. Pierre Fabre; her türlü güzelliğin öncelikle sağlıktan geçmesi gerektiğinin bilinciyle hareket eder; bunun yanında botanikçi kimliği sayesinde ürünlerini en doğal yöntemlerle geliştirir. https://www.pierre-fabre.com. tr/

 

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Yaz mevsiminde cilt bakımı önerileri https://gazetebirlik.com/haber/yaz-mevsiminde-cilt-bakimi-onerileri-7221/

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Didem Mullaaziz, yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte sıcak hava, güneş ışınları, deniz ve havuz suyu gibi etkenlerden kaynaklanan çeşitli cilt hastalıkları ve bu hastalıklardan hakkında açıklamalarda bulundu.

Yaz aylarında yaşanan çeşitli cilt sorunları

“Cildimiz her mevsim farklı hava koşullarının etkisi altında kalmakta, değişen hava koşullarına uygun olarak da farklı tepkiler gösterebilmektedir” diyen Yrd. Doç. Dr. Didem Mullaaziz, yaz aylarında sıcak hava, güneş ışınları, deniz, havuz suyu ve klima gibi etkenlerin deride kuruluk, pullanma, lekelenme ve hatta çeşitli cilt hastalıklarının oluşumuna neden olabileceğini ifade etti. Bu dönemde arı, sinek ve böcek ısırıklarının da çok sık görülebileceğini ifade eden Didem Mullaaziz şunları söyledi; “Yaz mevsiminde arı, sinek ve böcek ısırıkları çok sık gözlenebilmekte ve yaygın alerjik reaksiyonlara neden olabilmektedir. Güneş ışınlarına savunmasız ve uzun süreli maruziyet, özellikle açık renk deri rengine sahip kişilerde her yaş grubunda ciddi güneş yanıklarına neden olabilmektedir. Özellikle çocukların güneşten korunmaları çok daha önemli olup, kısa vadede güneş yanıkları nedeni olsa da, uzun vadede deri kanseri gelişim riskini anlamlı ölçüde artırmaktadır.”

Güneşe uzun süreli maruziyet deri kanseri nedeni

Güneş yanıkları sonrası vücuda uygulanan diş macunu, yoğurt ve kuru buz gibi yanlış uygulamaların güneş yanıklarını tedavi etmediğini söyleyen Didem Mullaaziz, aksine bu uygulamaların vücutta çözümü güç olan sorunlara neden olduğunu belirtti. Bu tür uygulamaların alerjik tepkilere, yanıklarda derinleşmeye, güneş hasarında daha da artışa ve kalıcı lekeler oluşmasına neden olduğunu hatırlatan Mullaaziz, uzun süre güneş etkisi altında kalmanın, yıllar içerisinde birikici etki ile erken yaşlanma, kırışıklık, gözenek belirginliği, lekelenmeler, kılcal damarlarda artış ve deri kanseri oluşumuna neden olduğunu kaydetti.

“Yağlanma eğilimli, yağlı veya sivilceli ciltlerde, yağ dengesini sağlayan ürünler tercih edilmelidir”

Kişilerin, her mevsim olduğu gibi yaz aylarında da cilt tipine uygun bir cilt bakımı uygulaması gerektiğini söyleyen Mullaaziz, sıcak hava ve terlemeye bağlı olarak cilt temizliğine daha fazla özen gösterilmesi, uzman hekimin önerdiği bir cilt temizleme ürününün sabah akşam düzenli olarak kullanılması gerektiğini belirtti. Mullaaziz şöyle devam etti: “Özellikle yağlanma eğilimli, yağlı veya sivilceli ciltlerde, uygun ürün ile günlük cilt temizliğinin yanında, tonik ve maske kullanımları ile cildin yağ dengesi sağlanmalıdır. Bu kişilerin makyaj yapmaktan kaçınması, özellikle yoğun kapatıcı, fondöten, pudra, renkli nemlendiriciler olan ve BB krem olarak adlandırılan ürünlerden uzak durması gerekmektedir. Bu tür ürünler gözenekleri tıkayarak, siyah nokta, yağ butoncukları ve sivilcelere neden olabilmektedir. Günlük kullanım için mümkün olduğunca yağsız içerikli nemlendirici ve güneş koruyucu ürünler tercih edilmelidir.”

“Güneş ışınlarının yoğun ve dik olduğu saatlerde kapalı alanları tercih edin”

“Güneş koruyucu ürünler yaş grubuna, cilt tipine, eşlik eden deri problemlerine ve hamilelik durumuna bağlı olarak dermatolog tarafından önerilmelidir. Güneş koruyucu ürün üzerindeki SPF değeri, UVB’ye karşı koruyuculuğu göstermektedir. Ayrıca ürün üzerinde UVA koruyuculuğunun da belirtilmiş olması çok önemlidir” diyen Didem Mullaaziz, güneş ışınlarının yoğun ve dik olduğu saatlerde mümkün olduğunca kapalı alanların tercih edilmesi, dışarıya çıkarken ise geniş çeperli şapka ve filtreli gözlük takılması, ayrıca cilt tipine uygun bir güneş koruyucu kullanması gerektiğini belirtti.

“Güneş koruyucu kremleri dermatolog önerisi ile eczanelerden tedarik edin”

“Güneş koruyucu ürünleri mutlaka dermatolog önerisi ile eczaneden tedarik edin” diyen Didem Mullaaziz, terleme ile havuza, denize girmekle veya havlu ile kurulanmakla birlikte krem etkisinin yitirileceğini söyleyen Mullaaziz, ortalama dört veya beş saat aralıklarla krem uygulamasının gerekliliğini ifade etti. Mullaaziz açıklamalarına şöyle devam etti: “Altı aydan büyük çocukların da kimyasal içermeyen güneş koruyucu ürünlerle korunmaları gerekmektedir. Bronz tenin daha sağlıklı ve güzel bir görüntüsü olduğu düşünülmesine rağmen aslında sağlıklı bronzlaşma diye bir şeyin yoktur. Bronzlaşmanın, derinin güneşe karşı gösterdiği savunmanın bir sonucu olduğu unutulmamalıdır. Ayrıca daha hızlı ve kolay bronzlaşmak için yapılan kakao yağı, havuç yağı, bebek yağı gibi yanlış uygulamalar, derinin güneş hasarını daha da artırmaktadır. Yaz dönemi havuz ve denize girip çıktıktan sonra mutlaka duş almalı ve kuruluğu önlemek için bol nemlendirici uygulanmalıdır.”

Yaz mevsiminde saç, tırnak ve ayak sağlığına dikkat

“Her mevsimde olduğu gibi özellikle yaz aylarında da saç şekillendirme yöntemleri ile boya, jöle, köpük ve sprey gibi kimyasal içerikli saç şekillendirme ürünlerinin kullanımından kaçınılmalıdır” diyen Mullaaziz, hem güneş hem de deniz ve havuz suyunun etkisi ile saçlarda kuruluk, matlaşma ve saç uçlarında kırılmalar oluşabildiğini , bu nedenle deniz veya havuzda geçirilen sürenin kısa tutulması, çıktıktan sonra mutlaka duş alınması, dermatolog tarafından önerilen nemlendirici etkili şampuanlar, saç bakım maskeleri ve güneş koruyucu krem (UV koruyuculu) ile saç spreyleri kullanılması gerektiğini belirtti.
Mullaaziz, tırnaklara uygulanan aseton, oje, jel, protez gibi uygulamaların ise tırnakların hava almasını engellediğini, kullanılan maddelerin içeriklerindeki kimyasallar nedeni ile tırnaklarda renk ve yapısal değişikliklere yol açabileceğini belirtti. “Bu nedenle, tırnak güçlendirici ve dış etkenlerden koruyucu özellikteki balsamların kullanımı önerilmekte ayrıca, manikür ve pedikür uygulamaları sırasında tek kullanımlık veya kişiye özel setlerin kullanılması gerekmektedir” diyen Mullaaziz, tırnak bakımında hijyen kurallarına uyulmasının önemine de dikkat çekti.

Yaz döneminde diğer deri alanlarında olduğu gibi ayak derisinde de sorunlar yaşandığını söyleyen Mullaaziz, özellikle topuklarda kuruluk, çatlama ve deride kalınlaşmaların gözlenebileceğini kaydetti. Ayaklara yoğun nemlendirici günlük bakım kremlerinin uygulanması ile ayak sağlığının korunabileceğini belirten Mullaaziz, nemli veya ıslak kalması ile mantar enfeksiyonlarının gelişiminin kolaylaştığını, ayakların terlemesini önlemeye yönelik açık ayakkabı tercih edilmesi gerektiğini, ayakların kuru tutulup, ortak terlik kullanımından kaçınılmasını, ortak kullanılan duşlara ise çıplak ayakla girilmemesini tavsiye etti.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Genç ve canlı görünen cildin iksiri: Sinoz Balık Kolajen https://gazetebirlik.com/haber/genc-ve-canli-gorunen-cildin-iksiri-sinoz-balik-kolajen-314/

Kadınların en büyük arzusu canlı ve sıkı bir cilt görünümüne kavuşmak, Sinoz Balık Kolajen ile mümkün oluyor. Yeni nesil içilebilir kolajen içeriğindeki Hyalüronik Asit, C vitamini, E vitamini ve Biotin ile cildin zamana meydan okuyan görünümüne mucizevi desteği sağlıyor.

İnsan vücudundaki en önemli proteinlerden kolajen; zamanla yaş alma, sigara kullanımı, düzensiz beslenme ve C vitamini eksikliği gibi sebeplerle azalabiliyor. Böyle zamanlar cilt doğrudan kolajenin kendisine ihtiyaç duyabiliyor. Balık kökenli kolajen ile üretilen Sinoz Balık Kolajeni içeriğindeki Hyalüronik asit, C vitamini, E vitamini ve Biotin ile cildin ihtiyacı olan kolajeni limonun ferahlatıcı tadıyla takviye ediyor.

Zamana meydan okuyan kadınların yeni formülü: Sinoz Balık Kolajen   

Her ürünüyle kadınların farklı cilt sorunlarına çözüm sunmayı amaçlayan Sinoz, uzun süredir Ar-Ge çalışmaları devam eden Sinoz Balık Kolajeni satışa sundu. İçeriğindeki Hyalüronik asit, C vitamini, E vitamini ve Biotin ile mucizevi iksiri sunan Sinoz Balık Kolajen ile zamana meydan okumak mümkün. Ürün ayrıca limon aromasıyla keyifli bir içim vaad ediyor. Sinoz Balık Kolajen, 14 günlük kürü günde 40 ml.lik shotlar halinde sunarak cildin canlı, aydınlık ve pürüzsüz görünümüne yardımcı oluyor.

Balık kolajeni özellikle sığır kolajeninden farklı olarak cilde doğrudan ihtiyacı olan etkili protein bakımını takviye ediyor. Ciltteki yapılanmanın desteklenmesinde içilebilir balık kolajen içeriğindeki aktif vitaminlerle önem taşıyor.

Günde 1 doz (40 ml) Sinoz Balık Kolajeni kullanımı;

*Cildin daha sıkı, daha canlı ve zamana meydan okuyan görünümüne,

*Saçların kökten uca beslenmesinde etkili bakımın gerçekleştirilmesine,

*Tırnak, saç ve dişlerin güçlenmesine,

*Cildin içten dışa sıkılaşarak pürüzsüzleşmesine, bacaklarda oluşan portakal kabuğu görünümünden sıyrılmasına yardımcı olur.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Güzelliğin mirası: ANNE ışıltısı Sinoz ile parlıyor https://gazetebirlik.com/haber/guzelligin-mirasi-anne-isiltisi-sinoz-ile-parliyor-9051/

Anneler Günü’nün yaklaşmasıyla en kıymetli varlığımız annelerin cildine değer katacak bakım Sinoz ürünleri ile mutluluğa dönüşüyor. Güzelliği mirası olan annelerin ışıltısını yansıtacak Sinoz profesyonel seri ile bu Anneler Günü, annelerin cildi gibi gözlerinin içi de parlıyor.

Her yıl mayıs ayının ikinci Pazar günü kutlanan Anneler Günü’nde kıymetli anneleri mutlu edecek hediyeleri bulmak önem taşıyor. Yıllarını çocuklarının yüzündeki tek bir gülümsemeye adayan annelere zamana meydan okutacak bakımı ise Sinoz gerçekleştiriyor. Sinoz, her anneyi mutlu edecek profesyonel bakım ürünleri ile Anneler Günü’nün en özel hediyesini seçmeye yardımcı oluyor. Anneler Günü’ne özel hediye paketlerinde gönderilen setler, yüzde 40 indirim ve İstanbul içi aynı gün kargo ile gülümseten seçenekler sunuyor.

Zamana meydan okuyan anneler

Gözlerini bir an olsun çocuklarından ayırmayan annelere Sinoz Göz Çevresi Kremi, emekleriyle dünyanın tüm ödüllerine layık annelere Sinoz’un ödüllü ürünü Leke Kremi ve ışığıyla yıllara meydan okuyan annelere altın parçacıklarıyla mucizevi bakımı sunacak Sinoz 24K Gold Beuty Serum ile bu Anneler Günü’nün yıldızı annelerimiz oluyor.

Sinoz Göz Çevresi Kremi, kafeinden gelen aydınlatıcı ve kırışıklık karşıtı denge ile ışıltılı bakışlara, Pentavitin ve B3 Vitamini ile göz çevresinin neme doymasına yardımcı oluyor.

Sinoz Göz Çevresi Kremi Fiyatı: 99 TL

24 ayar altın parçacıkları ile zenginleştirilen Sinoz 24K Gold Beauty Serum içeriğindeki kolajen ve hyalüronik asidin cilt dokusuna emilimini artırıyor. Hızlı ve doğal botoks etkisi yaratan serum düzenli kullanımda arzu edilen görünümün sağlanmasına destek oluyor. Sinoz 24K Gold Beauty Serum ile ışıltılı, zinde ve genç görünüm hayal olmaktan çıkıyor.

Sinoz 24K Gold Beauty Serum Fiyatı: 115 TL

Her ürününde kadınların yanında olan Sinoz, ödüllü Leke Kremi ile de krem formda leke önleme ve cildi nemlendirme avantajı sağlıyor. Meyan kökü ve yüzde 3 C vitamini oranıyla cilde aydınlık ve tek ton görünüm kazandıran Sinoz Leke Kremi içeriğindeki pentavitin ile yoğun nem desteği sağlıyor.

Sinoz Leke Kremi Fiyatı: 125 TL

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Sinoz Jel Kolonya ile anında hijyenik bakım https://gazetebirlik.com/haber/sinoz-jel-kolonya-ile-aninda-hijyenik-bakim-7964/

Limonun yenileyici kokusu el temizliğinin etkili bakımında bir arada kire karşı bariyer oluyor. Durulama gerektirmeyen yapısı ile gün içerisinde sık kullanıma uygun olan Sinoz Jel Kolonya etkili hijyen sağlıyor. Yoğun sterilizasyon sağlayan içeriği tazeleyici limon kokusuyla gün içerisinde etkili bakım yapıyor.

Sinoz Jel Kolonya Fiyatı: 9,90 TL

Sinoz Limon Kolonyası ile bakım ve temizlik bir arada

Geleneksel kokularıyla her zaman bayramın müjdecisi olan kolonya Sinoz farkıyla yeniden yorumlanıyor. Tüketicisinin ihtiyaçlarına yönelik ürünleri, kaliteli üretim anlayışı ile birleştiren Sinoz, 80° limon kolonyası üreterek hijyen ve hoş kokuları bir arada sunuyor.

İlhamını limon bahçelerinden alan Sinoz Limon Kolonyası, içeriğindeki alkol oranıyla da hijyene katkı sağlıyor. Hem evde hem de ofiste kullanım kolaylığı sunan özel cam şişesiyle herkesin tercihi oluyor.

Sinoz Limon Kolonyası Fiyatı: 25 TL

Sinoz Yüz Temizleme Jeli

Sinoz Yüz Temizleme Jeli’nin içeriğindeki aloe vera ve salatalık özleri ile cildiniz her güne yenilenmiş, ferah bir başlangıç gerçekleştirir. Provitamin B3 ile yoğunlaştırılmış nem desteği sağlar.   Yenileyici ve rahatlatıcı arınma hissini gün boyu yaşatır.

Sinoz Yüz Yıkama Jeli : 25 TL

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Sinoz'dan Lüks Bakım Serisi https://gazetebirlik.com/haber/sinozdan-luks-bakim-serisi-1734/

Serum ile gelen güçlü etki ve ışıltılı görünüm

Değişen çevresel faktörler kadınların bakım ritüellerine de yansıyor. Sinoz kadınların ışığını ciltlerinde yansıtacak iki yeni lüks serum ürünü ile iddialı bakım sunuyor. İçeriğinde 24 ayar altın parçacıkları, kolajen ve hyalüronik asit bulunan Sinoz 24K Gold Beauty Serum ve yüzde 10 yoğun C vitamini ile hyalüronik asit mucizesi sunan Sinoz %10 C Vitamini Serum ile zamanı tersine çeviriyor, lekeler ile cilt arasında bariyer sağlıyor.

Altın mucizesi ile anında botoks etkisi

Bakımlı görünümünün ilk aşaması sağlıklı beslenme ve doğru bakımı cilde uygulamak olsa da, Sinoz 24K Gold Beauty Serum ile zamana meydan okumak mümkün.  24 ayar altın parçacıkları ile zenginleştirilen serum içeriğindeki kolajen ve hyalüronik asidin cilt dokusuna emilimini artırıyor. Hızlı ve doğal botoks etkisi yaratan serum düzenli kullanımda arzu edilen görünümün sağlanmasına destek oluyor. Sinoz 24K Gold Beauty Serum ile ışıltılı, zinde ve genç görünüm hayal olmaktan çıkıyor.

Kullanım Önerisi: Yeterli miktarda serumu damlalığa çekiniz. Göz çevresi hariç temiz cilde günde iki defa dairesel hareketlerle masaj yaparak uygulayınız. Cilt tarafından emilim gerçekleşene kadar bekleyiniz. Günlük kullanıma uygundur. Makyaj öncesi kullanılabilir. İlaç değildir. İçilmez. Fiyatı: 115 TL

Stresten arınmış canlı görünüm

Sinoz %10 C Vitamini Serum, içeriğindeki yoğunlaştırılmış yüzde 10 C vitamini sayesinde cilt ile çevresel faktörler arasında bariyer olarak, canlı görünümün korunmasını sağlıyor. Antioksidan etkiye sahip C vitamini; cildin donuk ve yorgun görünümünün azalmasına ve ışıldamasına yardımcı oluyor. C vitamini yoğun olarak cilde nüfuz ederek, ince çizgileri dolduruyor ve yaş almaya bağlı oluşan kırışıklıkları gideriyor. Sinoz %10 C Vitamini Serumu, formülündeki hyalüronik asit ve vitamin kompleksleri ile aydınlatıcı çözüm sunarken, cilde elastan bir yapı kazandırıyor. Çevresel faktörlere bağlı lekelenmelere müdahale eden C serum, yoğun bakım yapıyor. Sinoz %10 C Vitamini Serumu ilk kullanımdan itibaren ciltteki parlak, canlı ve ışıltılı görünümün hissedilmesini sağlıyor. Sonuç, ciltte stres yaratan çevresel faktörlere meydan okuyan dinamik bir cilt görünümü oluyor.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
BEYMEN İLE EVDE BAKIM ZAMANI https://gazetebirlik.com/haber/beymen-ile-evde-bakim-zamani-9059/

Kendine iyi bakmanın ve sağlıklı görünmenin daha da önem kazandığı bu günlerde, dünyaca ünlü markaların ruhunuzu ve bedeninizi rahatlatacak, gününüzü daha da keyifli hale getirecek en seçkin ve en yeni kozmetik ürünleri, www.beymen.com adresinde sizleri bekliyor.

SAÇ BAKIMI

Dünyaca ünlü markaların vitamin takviyeli yağları ve saç renginizi koruyan şampuanları ile daha sağlıklı ve ışıltılı saçlara kavuşabilirsiniz.

BALMAIN Argan Yağ Serumu

Balmain Argan Yağı Serumu; saçınızın ışıltılı ve yumuşak bir görünüme kavuşmasına yardımcı oluyor. Nemli veya kuru saçınıza masaj yaparak uygulayabileceğiniz serum, durulama gerektirmiyor. Tüm saç tipleri için kullanılabiliyor.

BALMAIN Argan Yağ İksiri 100 ml beymen.com satış fiyatı: 224 TL

AVEDA Color Conserve Şampuan

AVEDA Color Conserve Şampuan, ağırlaştırmayan bitki özleri içeren formülü ile boyalı saçların canlılığını ve rengini koruyor. Düzenli kullanıldığında saçlara ekstra ışıltı ve parlaklık kazandırıyor.

AVEDA Color Conserve Şampuan 50 ml beymen.com satış fiyatı: 56 TL

SISLEY Revitalizing Canlandırıcı Serum

Saç derisini canlandıran ve güçlendiren SISLEY Revitalizing Serum, yüksek konsantrasyondaki mineraller, vitaminler, bitki özleri ve proteinlerden oluşan özel içeriği ile saç dökülmesini yavaşlatarak, daha güçlü ve yoğun saçlara sahip olmanıza yardımcı oluyor. Kuru ya da nemli saça parmak uçlarıyla masaj yaparak uygulanan serum, saçların daha da dirençli olmasını sağlıyor, gri görünümünü yavaşlatıyor.

SISLEY Revitalizing Canlandırıcı Serum beymen.com satış fiyatı: 1.320 TL

VÜCUT BAKIMI
Yüzünüz kadar vücudunuz da en iyi bakımı hak ediyor. Duş jelinden, vücut bakım yağlarına, sıkılaştırıcı kremlerden ve peeling’lere www.beymen.com’da yer alan vücut bakım ürünleri ile hücrelerinizi harekete geçirerek, kendinizi daha iyi hissedebilirsiniz.

SENSAI Cellular Performance

Güçlü anti-aging etkili SENSAI Cellular Performance, özel masaj teknikleri ile boyun, göğüs ve dekolte bölgesinde daha sıkı ve toparlayıcı etki sağlıyor. Cildin nemini arttırıyor.

SENSAI Cellular Performance 100 ml beymen.com satış fiyatı: 940 TL

AVEDA Stress Fix Unisex Vücut Nemlendiricisi

AVEDA Stress Fix, lavanta ve misk adaçayı özlerinden oluşan %100 organik içeriği ve stres giderici aromaları ile rahatlamanıza yardımcı oluyor. Vücudun anında nemlendiriyor ve yumuşatıyor.

AVEDA Stress Fix Unisex Vücut Nemlendiricisi 200 ml beymen.com satış fiyatı: 299 TL

CLARINS Body Fit

CLARINS Body Fit, selülit karşıtı şekillendirici krem, ayva yaprağı özleri ile selülit oluşumunda yer alan üç tip yağ hücresini hedefleyerek, yağları yakıyor. İçeriğindeki su nanesi ve horozibiği özü, yeni yağ hücrelerinin oluşumunu azaltarak, cildi sıkılaştırıyor. At kestanesi ekstresi mikro sirkülasyon sağlarken, nane özlü formülü anında ferahlık sağlıyor.

CLARINS Body Fit 200 ml beymen.com satış fiyatı: 426 TL

PELCARE Rose Quartz Body Peeling

Duşa girmeden önce kuru cilde uygulanan PELCARE Rose Quartz Body Peeling, içerisinde yüzde altı oranında bulunan AHA asitleri ile cildi ölü hücrelerden hızlıca arındırıyor, nazikçe soyarak renk eşitsizliklerinden ve istenmeyen pürüzlerden kurtulmanıza yardımcı oluyor. Formülündeki Astragalus yağı (gevenotu), hücre yenilenmesini hızlandırarak, ciltteki deformasyonu iyileştiriyor.

PELCARE Rose Quartz Body Peeling 300 ml beymen.com satış fiyatı: 244 TL

LA MER The Renewal Body Oil Balm

LA MER The Renewal Body Oil Balm, formülündeki okaliptüs, ayçiçeği, susam yağı gibi canlandırıcı aromatik yağ özleri ile cildinizi nemlendirirken aynı zamanda besliyor, yeniliyor ve rahatlatıyor. Cilde hızla nüfuz ederek ferah, yağsız ve yumuşak bir his bırakıyor.

LA MER The Renewal Body Oil Balm 200 ml beymen.com satış fiyatı: 600 TL

EL VE YÜZ BAKIMI
Yaşınız ne olursa olsun, cilt bakımı önemsenmesi gereken konuların en başında yer alıyor. Sık yıkama ve dezenfektan ürünler nedeniyle yıpranan ellerinizi ve derinlemesine temizlediğiniz cildinizi nem ve ışıltı veren maskelerle destekleyebilir, yatmadan önce uygulayacağınız serumlarla nemlendirebilirsiniz.

BYREDO Bal D'Afrique El Kremi

Sık yıkama sebebiyle, her zamankinden daha çok neme ihtiyaç duyan ellerin ihtiyaçlarını karşılayan BYREDO Bal D'Afrique El Kremi içeriğindeki yüzde 20 oranında shea yağı, A, D ve E vitaminleri ile cildi yeniliyor ve canlandırıyor. Formülündeki F vitamini ise cildi sıkılaştırıyor.

BYREDO Bal D'Afrique El Kremi 30 ml beymen.com satış fiyatı: 260 TL

ESTEE LAUDER Stress Relief Göz Bakım Maskesi

ESTEE LAUDER Stress Relief Göz Bakım Maskesi, stres altında olan ve nemini kaybetmiş göz çevrenizi canlandırıp nemlenmesine yardımcı olurken, düzenli kullanımında şişliklerin, çizgi ve kırışıklıkların azalmasını sağlayarak, tazelenmiş ve sağlıklı bir görünüm kazandırıyor.

ESTEE LAUDER Stress Relief Göz Bakım Maskesi beymen.com satış fiyatı: 310 TL

ELIZABETH ARDEN Ceramide Replenishing Yüz Temizleyici

ELIZABETH ARDEN Ceramide Replenishing, içeriğindeki Omega 3 ve Omega 9 gibi yağ ve vitaminler sayesinde makyajınızı temizlerken, cildinizi nemlendirirken arındırıyor. Özel formülü cildin elastikiyetini arttırıyor, ince çizgilerin ve kırışıklıkların görünümünü azaltıyor.

ELIZABETH ARDEN Ceramide Replenishing Yüz Temizleyici 200 ml beymen.com satış fiyatı: 206 TL

ESTEE LAUDER Advanced Night Repair Gece Serumu

Yaşlanma belirtilerinin görünümünün azalmasına yardımcı ESTEE LAUDER Advanced Gece Serumu, özel ChronoluxCB™ teknolojisi ile cildinizi gece boyunca tazeliyor. Formülündeki Hyalüronik Asit ile nemi cilde hapsederek, yüzdeki çizgi ve kırışıklık görünümünün büyük oranda azalmasına katkı sağlıyor.

ESTEE LAUDER Advanced Gece Serumu 30 ml beymen.com satış fiyatı: 559 TL

YVES SAINT LAURENT Or Rouge Mask

Krem formundaki YVES SAINT LAURENT Or Rouge Mask, Atlas dağlarında yetişen nadir safran bitkisinden elde edilen "Or Rouge Gfc" maddesini içeriyor. Yaşlanma belirtilerine savaşan güçlü içeriği ile cildi yeniliyor ve büyüleyici parlaklık sunuyor.

YVES SAINT LAURENT Or Rouge Mask 50 ml beymen.com satış fiyatı: 2.100 TL

DIOR Capture Youth Creme Peeling

Antioksidan iris ve canlandırıcı B3 vitamini içeren DIOR Capture Youth Creme Peeling, cildin antioksidan gücünü en üst düzeye çıkarırken, yüzey kusurlarını azaltıyor.

DIOR Capture Youth Creme Peeling 50 ml beymen.com satış fiyatı: 635 TL

MBR Silken Calm Eye Patches Bakım Maskesi

MBR Silken & Calm Eye Patches bakım maskesi kolajen dokusu ile, hassas göz çevrenizi nemlendirerek, şişkinlikleri azaltıyor. Doğal koruma kalkanınızı güçlendiren sakinleştirici etkisi ile cildinizin direncini artırıyor.

MBR Silken Calm Eye Patches Bakım Maskesi beymen.com satış fiyatı:1.064 TL

ERKEKLER İÇİN
Kişisel bakımımıza her zamankinden çok dikkat ettiğimiz bu günlerde, kendine özen gösteren erkeklerin ihtiyaç duyacağı tüm ürünler www.beymen.com’da

ACQUA DI PARMA Barbiere Sakal Serumu

Tatlı badem ve nar çekirdeği yağı ile zenginleştirilmiş formülü ile ACQUA DI PARMA Barbiere Sakal Serumu, erkeklerin kişisel bakım ritüeline mükemmel bir katkı sağlıyor.

ACQUA DI PARMA Barbiere Sakal Serumu 30 ml beymen.com satış fiyatı: 340 TL

AVEDA Invati Canlandırıcı Erkek Saç Bakım Kürü

Zerdeçal, ginseng ve E vitamini bileşenleri içeren formülü ile AVEDA Invati Canlandırıcı Erkek Saç Bakım Kürü, saç derisini canlandırarak mikro dolaşımı hızlandırıyor ve saç tellerini kalınlaştırarak, saç dökülmelerini önlemeye yardımcı oluyor. Saç derisine önden arkaya düz çizgiler halinde uygulanan ürün, masaj ile uygulandıktan sonra durulanmıyor, şekillendirici olarak da kullanabiliyor.

AVEDA Invati Canlandırıcı Erkek Saç Bakım Kürü 125 ml beymen.com satış fiyatı: 379 TL

CLARINS Men Revitalizing Cilt Bakım Jeli

25 yaş üstü erkekler için tasarlanan CLARINS Men Revitalizing Cilt Bakım Jeli, cilt rengini eşitleyerek sağlıklı bir görünüm sağlıyor. Yorgunluk belirtilerini azaltan jel, içeriğindeki Goji Berry ile enerji verirken, yulaf şekeri ise cilt çizgilerini yumuşatıyor.

CLARINS Men Revitalizing Cilt Bakım Jeli 50ml beymen.com satış fiyatı: 386,00 TL

VILLAGE 11 FACTORY Factory Men's All In One Fluid

VILLAGE 11 FACTORY Factory Men's All In One Fluid, özel formülü ile kurumuş ve matlaşmış cilt dokusunu düzenleyerek nemlendiriyor ve sağlıklı görünüme kavuşturuyor.

VILLAGE 11 FACTORY Factory Men's All In One Fluid 150 ml beymen.com satış fiyatı: 150 TL

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kadınlara 'göz çevresine yönelik makyajlara ara verin' uyarısı https://gazetebirlik.com/haber/kadinlara-goz-cevresine-yonelik-makyajlara-ara-verin-uyarisi-2/

Türk Oftalmoloji Derneğinden (TOD), yapılan açıklamada, Kovid-19 salgınında gözlerin en önemli bulaşma yerlerinden biri olmasının, göz hijyenini daha da öne çıkardığı kaydedildi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Türk Oftalmoloji Derneği Oküloplastik Cerrahi Birim Başkanı Prof. Dr. Ferda Çiftçi, özellikle kadınların yaptığı yüz makyajlarında, hijyenin her zamankinden daha fazla önem taşıdığını söyledi.

Araştırmaların, koronavirüste gözden bulaşmanın oldukça yaygın olduğunu ortaya koyduğuna işaret eden Çiftçi, "Bu nedenle elimizle göz ve yüz temasımızı en aza indirmeliyiz. Özellikle kadınlarımızın göz çevresine yaptığı makyajlar, bu dönemde risk oluşturabilir." uyarısında bulundu.

Prof. Dr. Çiftçi, mutlaka makyaj yapılması gerektiği hallerde ise dikkat edilmesi gereken maddeleri şöyle sıraladı:

"Makyaj malzemelerinizi kimseyle paylaşmayın. Ortak kullanım her zaman risklidir. Makyajınızı steril şartlarda yapın, öncesinde mutlaka ellerinizi yıkayın. Eski veya uzun süre bekletilmiş makyaj malzemelerini kullanmayın. Bakteriyel risklere neden olabilir. Kirpiklerinize bu dönemde sıvı makyaj malzemeleri sürmeyin. Göz kalemi, kaş kalemi, far gibi göz ve göz çevresine yönelik makyaj malzemelerini çok çok dikkatli kullanın. Mümkünse göz ve göz çevresi makyajından bir süre uzak durun. Bu dönemde yapay kirpik kullanmayın. Makyaj malzemelerinin kesinlikle gözle, göz mukozası ile temas etmemesine çok dikkat edin. Makyajı temizlerken de gözle temastan sakının. Kontakt lens kullanıcısıysanız, önce lensi yerleştirin sonra makyaj yapın. Çıkarırken de önce makyajınızı temizleyin sonra kontakt lensi çıkarın. Yerleştirirken de çıkarırken de lense dokunmadan önce mutlaka ellerinizi yıkayın."

Prof. Dr. Ferda Çiftçi, Kovid-19 virüsünün ağız, burun ve göz yoluyla vücuda bulaştığına vurgu yaparak, "Kadınların kendilerine gösterdiği bakım ve özeni takdir ediyoruz ama her zamankinden daha çok, bu dönemde güzelliğinize gösterdiğiniz özeni ve dikkati, sağlığınıza göstermenizi istiyoruz." ifadelerini kullandı.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
NUXE ile Evde Kendine İyi Bakma Rehberi https://gazetebirlik.com/haber/nuxe-ile-evde-kendine-iyi-bakma-rehberi-4708/

I - Cilt Bakımı

Tüm dünyayı saran koronavirüse karşı en etkili önlemlerin zorunda kalmadıkça evden çıkmamak, insanlarla mesafemizi korumak ve hijyen kurallarına uymak olduğunu biliyoruz.

Evde kaldığımız bu günleri daha keyifli ve verimli geçirmek için bizi takipte kalın, NUXE bakım önerileriyle buradayız!

Ayrıca cilt bakımına dair herhangi bir sorunuz olursa NUXE güzellik uzmanları sorularınızı cevaplamak için evlerinde bekliyor. Bize @nuxeturkiye Instagram hesabından ya da info.tr@nuxe.com üzerinden ulaşabilirsiniz!

Huile prodigieuse® çok amaçlı kuru yağ cildi ve saçları besler, onarır ve nemlendirir. Ürün görsellerine https://we.tl/t-JSN7LQg65L linkinden ulaşabilirsiniz.

Cilt Bakımı:

Evde kendinize vakit ayırmanız için size bir önerimiz var! Duştan sonra vücudunuza yapacağınız masajla kendinize iyi bakın. %100 botanik yağlardan oluşan Huile Prodigiuese® ile yapacağınız masajla kan akışını canlandırabilir, vücudunuzdaki çatlakların görünümünü azaltabilir ve vücudunuzu neme doyurabilirsiniz. Kendinizi bu eşsiz doku ve büyüleyici kokuya bırakırken varsa bir mum yakabilir, müzik dinleyebilirsiniz.
Bol sabunla derinlemesine arındırdığınız ve temizlediğiniz cildinizin kuruduğunu hissederseniz el veya yüz kreminize bir – iki fıs Huile Prodigieuse® sıkıp karıştırın. İçerisindeki %100 botanik yağlar ile kreminizin nemlendirme özelliğini yoğunlaştıracak ve ciltteki çatlamalara iyi gelecektir.
Sosyal izolasyon devam ederken kendinize iyi bakmayı unutmayın! Daha fazla ipucu ve önerileri için bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

 

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Hijyen ihtiyacı e-ticaret sitelerine talebi artırıyor https://gazetebirlik.com/haber/hijyen-ihtiyaci-e-ticaret-sitelerine-talebi-artiriyor-9229/

Dünya çapında pandemi kabul edilen koronavirüsün ülkemizde de yaygınlaşmasıyla e-ticaret sitelerinin satışlarında artış yaşanıyor. Yerli kozmetik markası Sinoz, hijyenik ortamda makineler aracılığıyla kargolama ve web sitesinde kredi kartı, EFT, havale ödeme seçeneğiyle müşterilerin hassasiyetlerini gözetiyor.

Yerli kozmetik markası Sinoz, son zamanlarda yaşanan virüs salgınına hassas yaklaşımı gözeterek, online siparişlerde kapıda ödeme yerine kredi kartı ile ödeme seçeneğine teşvik amacıyla özel ürünler hediye ediyor. Ürünlerin paketlemelerini teknolojik makinelerle steril ortamda el değmeden gerçekleştiren Sinoz, herkesin bu hassas süreçte duyarlı davranması gerektiği vurgusu yapıyor. 2008 yılından bu yana e-ticaret faaliyetlerini müşteri memnuniyeti ve hızlı teslimat seçenekleriyle sağlayan Sinoz, son zamanlarda yaşanan salgına el değmeden steril paketleme ve web sitesinde kredi kartı ile güvenli ödeme seçenekleri sunuyor. Kredi kartı, EFT/havale ödemesi gerçekleştiren müşterilerine hediye avantajları ile daha da hijyenik alışveriş deneyimi sunuyor.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
NUXE Sun ile Yaşlanma Karşıtı Güneş Bakımı! https://gazetebirlik.com/haber/nuxe-sun-ile-yaslanma-karsiti-gunes-bakimi-5175/

Yaşlanma karşıtı etkisiyle NUXE Sun, dört mevsim UVB ve UVA ışınlarınızdan korumanız gereken cildiniz için yanınızda. Her cilt tipi için özel olarak geliştirilen ürünler koruma, bronzluk veya rahatlama sunuyor. Bitkisel içerikleriyle güneşe karşı tüm ihtiyaçlarınızı karşılayacak seri cilt, saç ve yüz için ayrı ürünlere sahip.

Serinin fiyatlı dekupelerine https://we.tl/t-IR7uvXze9y linkinden ulaşabilirsiniz.

İçeriğindeki su ve güneş çiçekleriyle ideal koruma ve göz kamaştıran bronzluk ışıltısı sağlayan NUXE Sun serisi, bitkisel içeriklerle zenginleştirilmiş, foto-yaşlanma karşıtı etkisiyle benzersiz bir kullanım keyfi sunuyor. NUXE Sun serisinin içeriğindeki su sümbülü ciltteki nem kaybını önlerken, Kau Pe çiçeği de cildi ısıtıcı etkilerine karşı koruyor. Pirinç, biberiye ve pancardan elde edilen DNA prekürsörleri içeren seri; foto-yaşlanmaya dur diyor. Tatlı portakal, tiare çiçeği ve vanilya kokularıyla ise NUXE Sun serisi harika bir duyusal deneyim yaşatıyor. Her cildin ihtiyaçlarına hitap eden ürün seçenekleriyle NUXE Sun serisi, güneşten rahatlıkla yararlanmanız için ihtiyacınız olan ideal korumayı sağlıyor.

NUXE Sun serisi ile ihtiyacınız olan ideal koruma:

İçeriğindeki 4 filtre ile hem UVB hem de UVA ışınlarına karşı cildi koruyor. Böylece hem güneş yanıklarını, hem de erken yaşlanma belirtilerinin ortaya çıkmasını engelliyor.
Hücre onarımını tetikleyen pirinç ve biberiye özleri ve pancardan elde edilen DNA prekürsörleri sayesinde foto-yaşlanmaya karşı savaşıyor.
Su sümbülü cilde güneşte kaybettiği nemi geri kazandırırken Kau Pe çiçekleri cildin fazla ısınmasını önleyerek yatıştırıcı etki sağlıyor.
Melanojenezi aktive eden keçiboynuzu tohumları cildin kendi kendini güneşten korumasına yardımcı oluyor.
Tüm NUXE serileri gibi güneş serisi de kokusu ve dokusuyla fark yaratıyor. Portakal çiçeği, vanilya ve tiarenin muhteşem kokusu ve kolayca emilen dokularıyla bu seri de kullanım keyfini ön planda tutuyor.

NUXE Sun serisinin üyelerini keşfedin!

Güneş Koruyucu Yüz ve Vücut Sütü SPF 20/SPF 30/ SPF 50: Yaşlanma karşıtı bakımı ve hızlı emilen dokusuyla kullanım keyfi sunan Güneş Koruyucu Yüz ve Vücut Sütü SPF 20, 30 ve 50 seçenekleri ile cildinizi güneşin zararlı etkilerinden korurken etkin bir nemlendirme sağlıyor.

Bronzlaştırıcı Yüz ve Vücut Yağı SPF 10/SPF 30: İçeriğindeki makademya, shea ve ayçiçek yağları ile cildi besleyen Bronzlaştırıcı Yüz ve Vücut Yağı, SPF 10 ve SPF 30 seçenekleri ile cildinize muhteşem bir bronzluk kazandırıyor.

Güneş Koruyucu Yüz Kremi SPF 30 /SPF 50: Cildi güneşin zararlı etkilerinden koruyan ve yaşlanma karşıtı bakım sunan Güneş Koruyucu Yüz Kremi SPF 30/SPF 50, içeriğindeki pirinç pudrası sayesinde cildinizin yağlanmasını engelliyor.

Güneş Sonrası Bakım Kremi: Fransa’daki rakipleri arasında 1 numara olan "Güneş Sonrası Bakım Kremi", içeriğindeki Kau Pe çiçeği ve su sümbülü ile ipeksi yumuşaklığıyla cildi yatıştırarak nemlendiriyor.

Güneş Sonrası Saç ve Vücut Şampuanı: Sülfat bazlı aktif maddeler ve sabun içermeyen formülüyle tuz, klor ve kumu vücut ve saçlardan nazikçe temizliyor.

Nemlendirici ve Koruyucu Saç Yağı: Yaz mevsiminin zarar verici güneş, klor ve tuz gibi etkenlerinden saçları ve saç derisini koruyor ve saçlara bakım yapıyor.

NUXE Sun Vücut Spreyi: NUXE’ün güneş kokulu bu vücut spreyi ile bir parfümden çok daha fazlasını, yazı anımsatan bir deneyim yaşayın. Işığa duyarlı olmayan formülüyle NUXE Sun Vücut Spreyi, aynı zamanda sahip olduğu büyüleyici kokusuyla da dikkat çekiyor. Tatlı portakalın turunç ile birleşimiyle oluşan içinizi ısıtacak formülde, hindistan cevizi ve tiare çiçeği tonları yumuşak yapılarıyla sizi sarmalıyor, vanilya ve misk notaları ise tropik iklimlere doğru hayali bir yolculuğu anımsatıyor.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Sinoz ile fondöten alışkanlığı sona eriyor https://gazetebirlik.com/haber/sinoz-ile-fondoten-aliskanligi-sona-eriyor-1849/

Makyajda devrim yaratacak yeni Leke Karşıtı BB Krem

Cildine değer veren kadınların tercihi Sinoz Kozmetik, yeni ürünü Sinoz Leke Karşıtı BB Krem ile kadınların günlük makyaj rutinlerinde devrim yaratmaya hazırlanıyor. Profesyonel ürün serileriyle kullanıcısının cilt sorunlarını hedef alan Sinoz, yeni ürünü Leke Karşıtı BB Krem ile tek ton cilt görünümü sunarak, makyaj öncesi fondöten alışkanlığını rafa kaldırıyor.

Eşitlenmiş canlı cilt görünümü ve kadifemsi son dokunuş

Sinoz Leke Karşıtı BB Krem ile cildin günlük nem ihtiyacı ton eşitleyici ve canlı görünüm ile sağlanıyor. Etkili ton eşitleme özelliği ve hafif yapısı ile cilt pürüzsüz bir görünüm yakalıyor. İçeriğindeki kum zambağı, japon gülü özleri, üre, amino asitler ve probiyotikler sayesinde kapayıcı özelliğinin yanı sıra, cilt ile lekeler arasında bariyer oluşuyor, güne ışıltılı bir başlangıç sağlıyor. Bileşimindeki probiyotik aktiflerle cilt bariyerinde onarıcı bakıma nem ile katkı ve anti-aging destek sağlıyor. Sinoz Leke Karşıtı BB Krem, formülündeki SPF 15 + ile cildin mavi ışık ve UV ışınlarından minimum düzeyde etkilenmesi için gerekli bakımı sağlıyor. Makyaj rutinini değiştirecek Sinoz Leke Karşıtı BB Krem, hafif yapısı ile yok hissi yaratıyor. Leke Karşıtı BB Krem, kolay sürümü sayesinde ciltte kadifemsi ve parlak bir son dokunuş bırakıyor. Cilde uyumlu renk tonuyla etkili ton eşitleme özelliğine sahip ürün canlı görünüm sunuyor. Cildin nefes almasına yardımcı özel geliştirilmiş formülü ile gözenek görünümünün düzenlenmesinde referans bakım yapıyor.

 

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bir Uçtan Diğer Uca, Türkiye'nin Cilt Haritası Çıkartıldı! https://gazetebirlik.com/haber/bir-uctan-diger-ucaturkiyenin-cilt-haritasi-cikartildi-7240/

Atoderm Senin Şehrinde! Cilt Kuruluğuna Karşı İhtiyacın Nem, Çözüm; Atoderm!

Toplumu bilinçlendirme amacıyla başlatılan projenin ilk durağı 17 Ocak İstanbul’da başlayacak olan Atoderm Tır’ı sırasıyla 22 Ocak İzmir, 25 Ocak Eskişehir, 29 Ocak Ankara, 1 Şubat Ordu, 4 Şubat Erzurum ve 8 Şubat Iğdır’da cilt kuruluğu problemi yaşayanlarla buluşacak…

70’li yıllardan bu yana biyoloji ve dermatolojiden güç alarak, tüm cilt tipleri ve cilt ihtiyaçları için sağlıklı ve güvenli dermatolojik çözümler sunan Bioderma, kuru, çok kuru ve yoğun cilt kuruluğuna sahip ciltler (atopik dermatit) için geliştirilmiş Atoderm serisinden ilham alarak Türkiye’nin cilt haritasını çıkardı. Araştırma sonuçlarına göre belirlenen, en çok kuruluk yaşayanların bulunduğu 7 ili ziyaret edecek Atoderm Tır’ı, doktor ve eczacılar aracılığıyla cilt kuruluğu yaşayanları bilgilendirecek.

Türkiye genelinde yapılan anket sonuçlarına göre, Dermatoloji ve Pediatri hekimlerinin Atopik Dermatit endikasyonu olan hastalarını görme sıklığı oldukça yüksek. Pediatrik Dermatoloji’de Atopik Dermatit %68 görülme sıklığı ile 1. sırada, Dermatoloji’de Atopik Dermatit %17 görülme sıklığı ile 2. sırada yer alıyor. Bu doğrultuda hayata geçirilen bu proje ‘Cildimin Koruyucusu Atoderm Senin Şehrinde’ tırı Türkiye’nin en çok kuruluk yaşayan illerini dolaşacak.

Son yıllarda gittikçe artış gösteren Atopik Dermatit, hakkında yeterli bilgiye sahip olmayan kişilerin ve ailelerinin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiliyor. ‘Cildimin Koruyucusu Atoderm Senin Şehrinde’ projesi sayesinde bu kişiler, cilt kuruluğuna dair rahatsızlığın doğası ve yaşanan sorunların giderilmesine destek olmak amacıyla doktor ve uzman görüşlerine kolaylıkla ulaşabilecek ve yaşam kalitelerini artıracak destekleyici bilgiler edinebilecek. Toplumu bilinçlendirme amacıyla başlatılan proje ile Atoderm Tır’ı, 17 Ocak İstanbul, 22 Ocak İzmir, 25 Ocak Eskişehir, 29 Ocak Ankara, 1 Şubat Ordu, 4 Şubat Erzurum ve 8 Şubat Iğdır gibi illerde yoğun kuruluk yaşayanlarla buluşacak.

Proje kapsamında il il dolaşacak tırda; cilt kuruluğun doğası ve yaşanan sorunların giderilmesine yönelik yardımcı bilgiler sağlanması amacıyla, uzman görüşleri ve benzer tecrübeleri yaşamış ailelerin deneyimleri paylaşılacak, cilt analizi yapılarak cilt kuruluğunun durumu tespit edilecek ve hem yetişkinlerin hem de çocukların keyifli zaman geçirecekleri çeşitli aktiviteler yapılacak.

Atoderm Serisi Hakkında
Atoderm serisi, Bioderma tarafından kuru, çok kuru ve yoğun cilt kuruluğuna sahip ciltler (atopik dermatit) için geliştirilmiş bir seridir. Kuru, çok kuru ve yoğun cilt kuruluğuna sahip ciltler, sağlıklı ciltlere kıyasla daha hassas olur. Atoderm serisi, Bioderma laboratuvarları tarafından geliştirilen Skin Barrier Therapy™ ve Ecodéfensine™ patenti sayesinde cildi yatıştırmaya, arındırmaya ve derinlemesine nemlendirmeye yardımcı olur. Seride Atoderm Cream, Atoderm Intensive Balm gibi yoğun yüz ve vücut nemlendiricilerin yanı sıra yüz temizleme jeli, vücut nemlendirme yağı, el kremi ve dudak nemlendirme ürünleri de bulunmaktadır.

Atoderm Serisi Ürünleri:

Atoderm Cream: Kuru ciltler için nemlendirici, koruyucu ve besleyici bakım kremi.
Atoderm Intensive Balm: Yoğun cilt kuruluğuna sahip ciltler için cildin konforunu yeniden kurmaya yardımcı bakım kremi.
Atoderm Foaming Gel: Yoğun cilt kuruluğuna sahip ciltler için zengin içerikli, yatıştırıcı ve temizleyici jel.
Atoderm Hand & Nail Cream: Kuru ve yıpranmış el ve tırnaklar için besleyici ve onarıcı bakım kremi.
Atoderm Lip Stick: Kuru ve hassas dudaklar için stick formunda koruyucu ve nemlendirici bakım.
Atoderm Lip Balm: Çok kuru ve çatlamış dudaklar için besleyici ve yoğun nemlendirici balm.
Atoderm Shower Oil: Hassas, çok kuru ve yoğun cilt kuruluğuna sahip ciltler için besleyici ve durulanabilir duş yağı.
Atoderm Shower Gel: Kuru ve hassas ciltler için nemlendirici temizleme jeli.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Cilt gençleştirmede 'Rönesans' devrİ: "Bu mezoterapi iz bırakmıyor" https://gazetebirlik.com/haber/cilt-genclestirmede-ronesans-devri-bu-mezoterapi-iz-birakmiyor-8087/

Kalkan, Roma üniversitesi Dermatoloji ana bilim dalı uzmanları tarafından  geliştirilen ve içeriğinde 11 aktif maddeyi bir kokteyl olarak barındıran Rönesans yöntemi Tiziano mezo kokteylin bu alanda fark yarattığını kaydetti.

Kalkan iz bırakmayan mezoterapi hakkında şu ifadeleri kullandı: "Ortalama bir mezoterapi seansında hastanın yüzüne 100-120 arasında iğneli işlem yapılırken Rönesans yöntemi Tiziano  ile sadece 20-24 nokta da işlem tamamlanıyor. Klasik mezoterapi yöntemlerine 11 aktif madde ile çok daha zengin bir içeriği homojen bir yapı içinde sunan Rönesans yöntemi 3 cm aralıklarla uygulanabiliyor, iz bırakmıyor ama çok güzel etki yaratıyor.

Öyle ki öğle tatilinde kendisine uygulama yaptıran biri, yüzünde ciddi bir streching, lifting etki hissederken öğleden sonra işine döndüğünde karşı masasında çalışan iş arkadaşı yüzüne uygulama yaptırdığını anlayamadığını gördüğünde çok mutlu oluyor, çünkü morarma, kızarıklık ya da bir tedavi izi asla olmuyor. Olumlu etkisi birkaç gün içinde ortaya çıkıyor.

Bu yönü ile de Rönesans yöntemi ağrısız, kolay uygulanan, sosyal hayatı engellemeyen, hasta için konforlu bir tedavi yöntemi olarak mezoterapi tedavileri arasında en çok tercih edilen tedavi yöntemleri arasına girmiş durumda."

 "İnce çizgiler ortadan kalıyor, kırışıklıklar onarılıyor"

Rönesans yöntemi Tiziano'nun etkisini anlatan Kalkan şunları söyledi: "Rönesans yöntemi Tiziano ile 35 yaşından sonra ortaya çıkan ince çizgiler, kırışıklar, ortadan kalkıyor, cilt onarılıyor, besleniyor, lifting sağlanıyor.

Rönesans yöntemi Tiziano Yüz, boyun, dekolte, eler, ayaklar, göbek bölgesi vb birçok bölgede kullanılabiliyor.

Rönesans yönteminin diğer bir özelliği ise göz altı torbalarını da yok edebilmesi, Özellikle ameliyat olmak istemeyen, iş düzeni ameliyata  izin vermeyen birçok kadın ve erkek artık Rönesans Tiziano’yu tercih ediyor.

Rönesans yöntemi haftada ya da 10 günde 1 kez 4 seansta uygulanarak tamamlanıyor. Hastanın ihtiyacına göre 2 ya da 3 ay sonra 1 kez idame uygulaması yaptırmak bu olumlu etkilerin devam etmesi için yeterli oluyor."

"Göz altı morluklarını tedavi ediyor"

Özellikle göz altı morlukları için en çok tercih edilenler arasında yer alan Raffaello mezoterapi yönteminin aynı zamanda saç köklerinde de etkili olduğunu akratan Kalkan, "Raffaello; hyaluronik asit, pinus pinaster, resveratrol, glutatyon, antioksidan kompleksi, aminoasitler, bakırpeptid ve B grubu vitaminlerden oluşan bir üründür. 25-35 yaş arasında kullanılarak cilde hidrasyon ve parlaklık sağlar, besler. Yüz, boyun, dekolte, eller, ayaklar, göz altı morlukları ve saç köklerinde etkilidir." dedi.

"Roneissance mask kaybedilen mineralleri yeniden oluşturuyor"

 Kalkan, "Rönesans Mask"ın yılların yıprattığı cilde kaybettiği vitamin ve mineralleri yeniden kazandırdığını söyleyerek, cilt iyileştiren bu maskeyi şu sözlerle anlattı: "Rönesans mask yüz bölgesi için özel olarak geliştirilmiş formülü ile çift molekül Hyauranic asit, organik kök hücreler, C vitamini ve aminopeptidlerden oluşuyor. Haftada 2 kez banyodan sonra uygulandığında cilt altına girerek cildi temizler, besler, kaybedilen vitamin ve mineralleri yeniden oluşmasını sağlayarak derinlemesine bakım yapar. Banyodan sonra uygulanması ve en az 30 dakika yüzde tutulması gerekir."

"Monalisa serumla dolgu etkisi"

 Dolgu etkisiyle en çok tercih edilen ürünler arasında yer alan "Monalisa" serum hakkında bilgiler veren Kalkan, bu serumun makyaj altına da kolaylıkla kullanılabileceğini ve 15 faktör güneş koruyucu içerdiğini belirtti. Kalkan serum hakkında,

"Monalisa Serum içeriğindeki 5 aktif madde ile yaşlanma etkilerinin en çok görüldüğü yüz, boyun ve dekolte bölgelerinde anti aging ve proaging destek sağlar. Monalisa serum su bazlıdır, gözenekleri kapanmasına izin vermez. Çift molekül Hyaluranic asit sayesinde kolayca emilir ve dolgu etkilidir. Resveratrol cildi yaşlanma etkilerine karşı korur. Organik kök hücreler cilt altındaki elastin liflerinin ve kollajenin uyarılmasını ve çoğalmasını sağlayarak lifting etki yaratır.

Argan yağı cilt altındaki sivilce veya akne oluşturacak sebumları yok eder ve ipeksi bir cilt oluşmasını sağlar. 15 faktör güneş koruyucu özelliği ile UVA ve UVB zararlı ışınlardan korur. Monalisa hızla emildiği için uygulandıktan birkaç dakika sonra makyaj yapılabilir. Bu sayede düzenli olarak sabah akşam kullanılabilir." diye konuştu.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Estetik operasyonlarda komplikasyon gelişme riski her zaman mevcut https://gazetebirlik.com/haber/estetik-operasyonlarda-komplikasyon-gelisme-riski-her-zaman-mevcut-8479/

Estetik cerrahi yöntemi, kimi zaman yanlış doktor seçimi ve hatalı müdahaleler kimi zaman da kişideki anatomik ve metabolik problemlerle işlem sonrası geçirilen enfeksiyonlar nedeniyle hüsranla sonuçlanabiliyor. 

Dönem dönem ekranlara ve sosyal mecralara da konu olan estetik operasyonlarındaki mağduriyeti yaşamamak adına ameliyat öncesi detaylı araştırma yapmak, doğru hekimi seçmek, kullanılacak ürün hakkında bilgi edinmek ve kalitesini araştırmak vatandaşlara düşen görevlerin başında geliyor.

Doktorların ise işlemlerini ameliyathaneleri ve yoğun bakım üniteleri bulunan hastanelerde yapması ve gelişebilecek her komplikasyona karşı hastasını bilgilendirmesi önem arz ediyor.

Estetik ameliyatlarda doktor olmayanlardan uzak durulmalı
Kulak Burun Boğaz (KBB) Hastalıkları ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı da olan Yüz Plastik Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Tarık Şapçı, soruları yanıtlarken estetik operasyon isteyenlerin işin ehli, bilgi ve becerisi yeterli ve bakanlık tarafından yetkilendirilmiş hekimlere müracaat etmeleri gerektiğini vurguladı.

Vücudun her bölgesine estetik işlem yapabilecek farklı branş doktorları bulunduğunu anlatan Şapçı, Türkiye'de plastik cerrahların, dermatoloji ile KBB uzmanlarının ve göz hastalıklarıyla ilgili ameliyatlar için göz hekimlerinin bu konuda yetkili olduğunu kaydetti.

Cildiye doktorunun da 'non-invasive' (cerrahi işlem gerektirmeyen durumlar) diye tabir edilen dolgu, botoks ve mezoterapi gibi bazı işlemleri yapabileceğini aktaran Şapçı, medikal estetik uzmanlarının da yasal olarak bu işlemleri uygulayabildiğini dile getirdi.

Prof. Dr. Şapçı, estetik cerrahide doktor olmayanlardan, güzellik salonlarındaki uzmanlardan, o bölgenin anatomisini bilmeyenlerden ve eğitim almamış kişilerden kesinlikle uzak durulması gerektiğinin altını çizerek, şöyle devam etti:

"Sağlık Bakanlığına bağlı Tıpta Uzmanlık Kurulu Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Sistemi kurumu, bütün branşların hangi alanlarda çalışabilecekleri konusunda standartlar koyuyor. KBB hekimlerinin yüz üzerindeki estetik işlemlerle ilgili her türlü konuya yetkin olduğu burada tanımlanmıştır. Elbette, KBB içerisinde de bu konuya uzak olan, eğitimini almamış ya da ilgi duymamış hekimler fazla. Zaten böyle insanlar bu işe giremezler. Ama eğitimini almış insanların bu işlemleri yapması yasaldır. Nitekim bakanlığın bu konuda ciddi yaptırımları var. Bırakın tıp ya da güzellik merkezlerini şu an bir muayenehane açmak bile çok zor. Bir sürü özel kriterinizin olması gerekiyor, Sağlık Müdürlüğü tarafından bazı ruhsatların verilmesi lazım. Sürekli denetimler oluyor. Günümüzde apayrı branşlardaki hekimlerin de bu işlere soyunduğuna tanık oluyoruz. Onlardan da uzak durmakta fayda var."

Ameliyatlarda TSE ve CE garantili malzemeler kullanılmalı
Dolgu ve botoks için 18-20 yaşlarındaki gençlerin kendilerine sıkça başvurduklarını ancak bu yaştaki kişilere operasyondan kaçınarak onları bilinçlendirmeye çalıştıklarını aktaran Şapçı, "Estetik burun ameliyatları da çok fazla yaptığımız operasyonlar. KBB uzmanları olarak, bu ameliyatları ya fonksiyonel solunumu rahatlatma ya da görünüşünü düzeltme amacıyla yapıyoruz. Bu ameliyat için de 16-17 yaşında gençler geliyor. Ailelerini zorluyorlar. Sağlık için gerekiyorsa yapılabilir o da çok dikkatli olmak koşuluyla. Ancak büyümesi ve gelişimi durmadıysa mental olgunluğa erişmediyse ameliyat etmemek lazım. Çünkü istediğiniz kadar güzel bir burun yapın, beğendiremezsiniz. Sonra da çocuklar ve aileleri psikolojik sorunlar yaşayabilir. Doktorun da başına ciddi sıkıntı çıkarabilir. Bunların dışında, meme, kalça protezleri, liposuction için de işin ehli plastik cerrahlara gitmek gerekiyor. Yine ihtiyacı olmadığı halde küçük yaşta olan kadınlara bu tür protezleri yapmamak lazım." değerlendirmesinde bulundu.

Tarık Şapçı, ameliyatlarda TSE ve CE belgeleri ile FDA onayı bulunan malzemelerin kullanılması gerektiğine dikkati çekerek, ülkeye kaçak yollarla sokulan ve ne olduğu belirsiz ürünlerden kesinlikle kaçınılması konusunda uyardı.

Kişinin ameliyatında kullanılacak ürünün özelliklerini hekimine sormasını öneren Şapçı, "Hastalar, kullanılacak ürünlerin markalarını ya da paketlerini hekimlerinden rica ederlerse internet ortamında dahi araştırmasını yapabilirler. Özellikle güzellik işlemlerinde sorgulamalar çok önemli. Tabii ki ameliyat esnasında kullanılan malzemeleri bilemezler. Orada da doğru hekimi seçmek önemli. Hekim için referanslar, daha önce yaptığı ameliyatlar, öz geçmişi, mezun olduğu okullar, bu işlere yönelik tecrübeleri seçimlerde önemli kriterler." diye konuştu.

"Sosyal medya reklamları baz alınarak doktor seçimi yapılmamalı"
Hastaların estetik yaptırmadan önce çok iyi düşünmeleri ve kendilerini ameliyat edecek doktorla ayrıntılı konuşmaları gerektiğini vurgulayan Şapşı, şu tavsiyelerde bulundu:

"Bunlar aceleye getirilecek işlemler değil. Cerrahi ya da cerrahi olmayan estetik işlemlerde her zaman problem yaşanabileceği bilinmeli. Hekimin sorumluluklarının yanında hastaların da sorumlulukları var. Hasta her şeyi çok iyi sorgulamalı. Doktor da gelişebilecek her komplikasyona karşı hastasını bilgilendirmeli. Bazen hekimin ya da hastanın elinde olmayan durumlar gelişebilir. Bunlar anatomik problemler, ameliyat ya da işlem sonrası geçirilen enfeksiyonlar ya da kişinin kendisiyle alakalı metabolik olaylardan kaynaklanıyor olabilir. Tüm bunların dışında, işlemi yapan hekimin becerisi ve bilgisine bağlı hatalardan sıkıntı oluşuyorsa onlar bu durumların dışında bırakılmalı. İşlemler ameliyathaneleri ve yoğun bakım üniteleri bulunan hastanelerde ya da ameliyat kriterlerine sahip tıp merkezlerinde yapılmalı. Ruhsatsız muayenehanelerde de asla ameliyat olunmamalı."

Prof. Dr. Tarık Şapçı, estetik konusunda sosyal medya reklamlarının baz alınarak doktor seçimi yapılmasının yanlış yönlendirmelere sebebiyet verebileceğini dile getirerek, "Çünkü sosyal medya reklamlarıyla hekimin işlerini ne kadar doğru yaptığı, gerçekten hekim olup olmadığı gibi detaylara ulaşılması güç. Dolayısıyla buralardan seçilen hekimlerde maalesef sıkıntılar çıkabiliyor. Tabii ki bu kanalı kullanan ve reklam yapan çok kaliteli hekimler var, onları bulabilirlerse hiçbir sorun yok. Ayrıca, mümkün olduğunca bu işin simsarlarından uzak durmalılar. Ülkemizde şu an hasta bulup, doktora götürüp ameliyat yaptırıp buradan komisyon alan insanlar var. En büyük tehlike aslında onlar. Aracıdan uzak dursunlar." değerlendirmesini yaptı.

 

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Leke ve bölgesel kararmalara elveda! https://gazetebirlik.com/haber/leke-ve-bolgesel-kararmalara-elveda-2394/

Kış aylarının gelmesiyle yazdan kalan cilt ve vücuttaki güneş lekeleri mevsim değişikliklerine de bağlı olarak daha görünür hale geliyor. Biolog geliştirdiği leke önlemeye yardımcı ve eşitleyici formülde ürünlerini kadınların bakım keyfine sunuyor. Cilt yüzeyinde yazdan kalan lekeleri giderecek Biolog Leke Kremi ve vücuttaki güneşlenmeye bağlı oluşan bölgesel lekeleri giderip eşitleyecek Biolog Beyazlatıcı Krem ile teniniz arzu ettiğiniz görünüme kavuşuyor.

Duru görünümün sırrı: Biolog Leke Kremi

Biolog Leke Kremi, içeriğindeki meyan kökü özü ile çevresel faktörlerin sebep olduğu lekeleri önlemek için mücadele ederken, cilt üzerinde eşitleyici etki yaratıyor. Pentavitin ve Sodyum PCA ile cildin ihtiyacı olan yoğun nem desteği Biolog Leke Kremi ile sağlanıyor.

Kullanım Önerisi: Günde iki kez göz çevresi hariç temiz cilde dairesel hareketler ile uygulanmalıdır. Alerjen etki yaratmaması adına kullanım öncesi bilek içlerinde test edilmelidir. Fiyat: 135 TL

Bölgesel renk eşitsizliklerine son: Biolog Beyazlatıcı Krem

Kadifemsi dokusu ve doğal içeriği ile vücudun farklı bölgelerinde oluşan renk eşitsizliklerini tek ton görünümüne kavuşturmak Biolog Beyazlatıcı Krem ile mümkün. Limon, yeşil çay ve üzüm çekirdeği ekstratlarının güçlü bileşimi ile diz, dirsek, koltuk altı bölgelerindeki kararmaların oluşmasının ve renk tonu eşitsizliklerinin önlenmesine yardımcı oluyor.

Kullanım önerisi: Yeterli miktarda alınan kremi temiz ve kuru cildinizin ilgili bölgesine ince bir tabaka halinde uygulayınız. Uygulamanın ardından kremin vücudunuzda emilimi için belirli bir süre su ile temas ettirmeyiniz. Kullanmadan önce bileğinizin iç kısmında test ediniz. Fiyatı: 129 TL

Biolog ile ilgili detaylı bilgi ve ürünlere https://www.biolog.com.tr/tr- TR veya https://www.kozmobox.com/ adreslerini ziyaret ederek ulaşabilirsiniz.

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Yeni Yıla Egzotik Hediye Setleri: Sinoz Kozmetik ile yeni yıla hazırsın! https://gazetebirlik.com/haber/yeni-yila-egzotik-hediye-setleri-sinoz-kozmetik-ile-yeni-yila-hazirsin-864/

Yeni yıla hazırlanırken sevdiklerinizi mutlu edecek hediyelerle şımartma zamanı da geliyor. Sinoz Kozmetik, yeni yılda hediye olarak sevdiklerinizi mutlu edecek koleksiyonlarıyla beden ve ev keyfini ikiye katlıyor. Sinoz Kozmetik, Gül, Aloe Vera ve Gold Aura serileriyle yeni yıla büyüleyici girişin kapılarını açıyor.

İlhamı Gül Bahçelerinden

Sinoz Gül Vücut Bakım Koleksiyonu ev keyfini gül bahçelerinden ilhamını alan serisiyle tamamlıyor. Duş keyfini gül kokularıyla taçlandıracağınız Gül Aromalı Duş Jeli ile temizlenen beden, Sinoz Gül Kokulu Vücut Peeling ile arındırılıyor. Sinoz Gül kokulu Vücut Losyonu ve Sinoz El Kremi ile nem keyfi yaşayan teniniz, Sinoz Gül Kokulu Vücut Sprey ile mis kokuya kavuşuyor.

 Gül Koleksiyon Fiyatı: 208 TL

Mistik Diyarlardan Gelen Aromalar

Aromatik kokulardan oluşan Gold Aura Koleksiyonu ile senenin yorgunluğu mistik bir yolculukla atılıyor. Gold Aura Duş Jeli, Gold Aura Vücut Peelingi, Gold Aura Vücut Losyonu, Gold Aura El Kremi ve Gold Aura Vücut Spreyinden oluşan seri beden terapiyi artırıyor.

Gold Aura Koleksiyon Fiyatı: 208 TL

Orman Ferahlığı Bedeni Sarsın!

Aloe veranın ferahlatıcı etkisini yeni bir yıla taşıyacak seri, Sinoz Aloe Vera Kokulu Duş Jeli, Sinoz Aloe Vera Vücut Peelingi, Sinoz Vücut Losyonu ve Sinoz Aloe Vera Kokulu El Kremi’nden oluşuyor. Floral kokularla spa keyfini artıran seri, tazelik hissi sağlıyor.

Aloe Vera Koleksiyon Fiyatı: 159 TL

Ev Keyfini İkiye Katlayan Kokulara Yolculuk Yeni bir yılı evde kutlayacaklara Sinoz ev kokuları ve mumlar eşlik ediyor.  Gül, Gold Aura ve Aloe Veranın floral notalarla bileşimi ev keyfinizi artırıyor.

Kokulu Mum Adet Fiyatı: 49 TL

Oda Kokusu Adet Fiyatı: 49 TL

Sinoz ile ilgili detaylı bilgi ve ürünlere https://www.sinoz.com.tr/tr-TR adresinden ulaşabilirsiniz.

 

 

 

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
SPAFONİ NE GİBİ HİZMETLER SUNUYOR https://gazetebirlik.com/haber/spafoni-ne-gibi-hizmetler-sunuyor-4673/

Spafoni, birçok kategoride sunduğu fırsatlarla masaj, cilt bakımı, yoga gibi deneyimleri lüks olmaktan çıkararak, herkesin erişebileceği hâle getiriyor. Türkiye’de artık neredeyse her otelin bünyesinde ve bağımsız merkezlerde yer alan spa merkezleri, Spafoni’de tek çatı altında bir araya geliyor. Masaj yaptırarak rahatlamak ve stres atmak, cilt bakımı yaptırmak, bebek masajı hizmeti almak isteyen herkes için cazip fırsat seçenekleri Spafoni’de sunuluyor. Tüm bu fırsatları tek tıklama ile parmağınızın ucuna getiren Spafoni üzerinden bu merkezlere hızlıca ulaşabilir, size en uygun fırsatları kolayca bulabilirsiniz. Aylık ortalama 55.000 kullanıcının ziyaret ettiği sitede 500’den fazla elit spa merkezinde dilediğiniz masajı yaptırabilir Spafoni.com’un indirimli fiyatlarından yararlanabilirsiniz.

Spafoni’nin Amacı Nedir?

Spafoni, iş birliği yaptığı işletmeler için sadık müşteri portföyü oluştururken onlara aynı zamanda yeni müşteriler kazandırıyor. Ayrıca, üyelerinin unutulmaz deneyimleri keyifle tecrübe etmesini ve kendilerini mutlu etmelerini sağlıyor. Tüm bunlarla Spafoni, üyeleri ve işletmeler arasında sağlam köprü kuruyor. Üyeler, memnun kaldıkları merkezlerin fırsatlarını Spafoni’den cezbedici indirim avantajları ile almaya devam ediyor.

Spafoni’de Kimler Yer Alıyor?

Spafoni’de yer alan işletmeler belli kriterlere dayanarak seçiliyor. Spafoni, başta İstanbul olmak üzere, Türkiye’nin birçok şehrinde, çok sayıda kategoride sunduğu fırsatlar ile üyelerine yaşadıkları şehrin farklı mekanlarını tanıma imkanı veriyor. Üyelerine, denemek istedikleri spa ve masaj, hamam, sauna, ıslak alan kullanımı, fitness, güzellik merkezleri, havuz, yoga ve pilates gibi fırsatlara uygun fiyat avantajları ile ulaşmalarını sağlıyor.

Spafoni’yi Neden Tercih Etmeliyim?

Spafoni, diğer fırsat sitelerinden farklı olarak sadece wellness içerikli fırsatları size yüzde 60’a varan cazip indirimlerle sunuyor. Spafoni’nin bu indirim fırsatları sayesinde, wellness deneyimi yaşamak lüks olmaktan çıkıyor. Spafoni’de her bütçeye uygun ve kişiyi mutlu edecek fırsat bulmak mümkün. Türkiye’nin birçok ilinde, yüzlerce merkezle iş birliği yapan Spafoni, size şehrin en seçkin otellerindeki spa merkezlerinde keyifli bir gün geçirme imkanı veriyor. Yaşadığınız şehirde, evinize ya da iş yerinize en yakın spa, masaj, güzellik, pilates ve fitness fırsatlarını Spafoni’de kolayca bulup satın alabilirsiniz. Spafoni’nin iş birliği yaptığı merkezler, deneyimli ve güler yüzlü çalışanlarla kaliteli hizmet veriyor.

Sevdiklerinize Hediye Seçeneği

Spafoni, üyelerinin sevdiklerini mutlu etmesini sağlayacak “Bu fırsatı hediye et” seçeneğiyle sıra dışı hediye fikri de sunuyor. Bu sayede, Spafoni’deki fırsatları isterseniz sevdiklerinize de hediye edebilirsiniz. Bunun için fırsat sayfasında bulunan “Bu fırsatı hediye et” seçeneğine tıklayarak işlem yapmanız yeterli oluyor. Dilerseniz Spafoni kartına para yükleyerek sevdiklerinize bu kartı hediye edebilir, onlara diledikleri fırsatı seçme imkanı sunabilirsiniz.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Vücut bakımında mistik kokular devri https://gazetebirlik.com/haber/vucut-bakiminda-mistik-kokular-devri-4115/

Ev bakımının keyfi, komple vücut arındırma ve nemlendirmeden geçiyor. Sinoz Kozmetik, evde geçirilen zamanı ritüele dönüştürecek yeni serisinden Sinoz Vücut Losyonu, Sinoz Vücut Peelingi ve Sinoz Duş Jeli ürünleriyle bakımınızı taçlandırıyor.

Cildine değer veren kadınların tercihi Sinoz Kozmetik, yeni ürün serileriyle ev keyfini ikiye katlıyor. Doğanın kalbinden ilham alan yeni ürünlerle arındırma, besleme ve nemlendirme bir arada sunuluyor. Gold Aura, Aloe Vera ve Gül kokularının eşsiz notalarıyla bezeli Sinoz Vücut Peelingi ve Duş jeli ile yoğun arındırma sağlarken, Yasemin, Badem, Yeşil Çay, Aloe Vera, Gold Aura, Gül kokulu losyonlarıyla da nemlendiriyor.

Banyo keyfinin en önemli adımı hoş kokularla vücudu arındıracak duş jeli tercih etmek oluyor. Sinoz Duş Jelleri, avokado, yeşil çay, adaçayı, biberiye ve papatya özlerinin gül, aloe vera ve gold aura kokularıyla bileşimi sayesinde unutulmaz bir banyo deneyimi yaşatıyor.

Kullanım önerisi: Günlük kullanma uygundur. Yeterli miktarda duş jelini eliniz veya lif yardımıyla vücudunuza sürün, köpürtün ve ılık suyla durulayın. Arzu edildiği takdirde tekrarlanabilir. Fiyatı: 39 TL

Vücut Peelingi ile banyolarda spa keyfi

Çevresel faktörlerden cildimizin dışında bedenimiz de etkileniyor ve keyif verici bir bakımı hak ediyor. Sinoz vücut peeling ürünleri Aloe Vera, Gül ve Gold Aura serileriyle bedenin ihtiyacı olan bakımı sağlıyor. Canlandırıcı yeşil çay, nemlendirici hindistancevizi yağı ve ferahlatıcı salatalık özleri ile zenginleştirilmiş formülü sayesinde cildi ölü derilerden arındırıyor. Uygulama sonrası vücutta kadifemsi pürüzsüzlük ve hoş koku kalmasını sağlıyor. Cildin canlı ve parlak gözükmesine yardımcı oluyor.

Kullanım Önerisi: Banyo bitiminde ıslak vücuda el veya kabak lif ile 3-5 dakika masaj yaparak uygulayınız. Ilık su ile durulayınız. Haftada 2-3 defa kullanımı idealdir. Fiyat: 70 TL

Aromatik kokular eşliğinde yoğun nem keyfi

Vücudu ihtiyacı olan neme içeriğindeki shea yağı ile kavuşturan Sinoz Vücut Bakım Losyonları yedi farklı koku seçeneği sunuyor. Yasemin, Gold Aura, Badem, Yeşil Çay, Aloe Vera, Zeytin Yağlı ve Gül kokularıyla zarif notalarda gezintiye çıkarırken, shea yağı ile nemlendiriyor.

Kullanım önerisi:  Yeterli miktarda vücut losyonunu kullanmak istediğiniz vücut bölgesinde dairesel hareketlerle uygulayın. Günlük kullanıma uygundur. Fiyatı: 34 TL

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Sinoz'dan tüm ürünlere yüzde 40 indirim https://gazetebirlik.com/haber/sinozdan-tum-urunlere-yuzde-40-indirim-4415/

Black Friday kampanyası ile mutlu ciltler

Her yıl Kasım ayının son cuması kampanyalarla kutlanan Black Friday’de bu yıl da giyimden beyaz eşyaya, kozmetikten ayakkabıya pek çok ürüne indirimli ulaşılabilecek. Bu özel günde cildine değer veren kadınların markası Sinoz, sadece bir gün değil iki haftalık Black Friday kampanyası başlatıyor. 16 -29 Kasım tarihleri arasında sürecek Black Friday kampanyasıyla tüm ürünlerde yüzde 40 indirim gerçekleşiyor.

Profesyonel cilt bakım ürünlerinden saç bakımına, vücut bakımından tamamlayıcı aksesuarlara kadar tüm ürünlerde gerçekleşen indirimle kadınlar tepeden tırnağa bakım yapıyor.

Sinoz Kozmetik; Sinoz Profesyonel, Sinoz Günlük ve Sinoz Ev kategorilerinde 55 farklı ürünle kullanıcısıyla buluşuyor. Her kadının gizli silahı olacak Sinoz ürünleri ile bakım keyfi avantajlı indirim kampanyası ile sunuluyor.

Ürünlerle ilgili detaylı bilgi ve kampanyalara sinoz.com.tr adresini ziyaret ederek ulaşabilirsiniz.

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
maNga'DAN FANTASTİK BİR KLİP! https://gazetebirlik.com/haber/mangadan-fantastik-bir-klip-8423/

maNga grup elemanları, proje albümde yer almaktan ötürü çok mutlu olduklarını belirtirken şu sözleri dile getirdi:” Türk müziğinin en önemli isimlerinden ve yapı taşlarından saygıdeğer Fikret Şeneş’in saygı albümünde bulunmaktan dolayı çok mutlu ve gururluyuz. Haykıracak Nefesim Kalmasa Bile şarkısı da çok sevdiğimiz ve yeniden düzenleyerek yorumlamak istediğimiz bir şarkıydı.”

Orijinal söz ve müziği Boris Bergman, Francois Bernheim ve Jean Pierre Lang’a ait olan ‘‘Mon Coeur Pour Te Garder’’ şarkısına Türkçe söz yazarak, şarkıyı Türk müziğine kazandıran Fikret Şeneş’in ünlü eseri, proje albüm kapsamında maNga tarafından yeniden düzenlendi ve grubun kendi stüdyosu stüdyoN’de kaydedildi.

Şarkının video klip çalışması için kamera karşısına geçen maNga ekibi, yönetmenliğini ve görüntü yönetmenliğini Mustafa Özen’in üstlendiği klipte, grubun maskotu Spa’nın dünyaya geri döndüğündeki hikayesini ekrana yansıtıyor. Spa tasarımı Kaan Demirçelik, Cyborg Spa maketleri Cem Erkal ve klipte kullanılan maskeler Polat Canpolat imzası taşıyor.

maNga’nın Haykıracak Nefesim Kalmasa Bile klibi Moko Yapım&DMC işbirliğiyle tüm dijital platformlarda ve müzik kanallarında yerini aldı.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kış aylarında cilt sağlığı https://gazetebirlik.com/haber/kis-aylarinda-cilt-sagligi-7376/

Fındıkzade Medipol Üniversitesi Hastanesi Dermatoloji Bölümünden Uzm. Dr. Sümbüle Dönmez, yazın güneşli günlerinden kışın soğuk havalarına geçtiğimiz bugünlerde cildimizi koruma konusunun önemini vurguladı. Dr. Dönmez, cildin biyolojik yaşlanmanın yanında çevresel faktörlerin etkisi ile de yaşlandığını belirterek, "Güneş altında bilinçsizce kalınması ciltte birçok olumsuzluklara neden olabilir. Güneşin zararlı ışınları foto yaşlanma, ciltte kuruma ve daha da önemlisi cilt kanserlerine yol açabilir. Bu nedenle özellikle yaz aylarında ultraviyolenin zararlı ışınlarından korunmak için şapka, gözlük, giysilerle fiziksel korunma yanında uygun güneş koruyucular da kullanılmalı. Yaz sonunda cildimizdeki kuruluk, lekeler ve diğer olumsuz değişimleri bir dermatoloji uzmanı doktor ile birlikte gözden geçirmek gerekebilir" ifadelerini kullandı.

"SICAK SU VE KESEDEN KAÇININ"
Kış aylarında cilt kuruluğuna dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Dönmez, şöyle devam etti: "Soğuk ve rüzgarlı hava, nemsiz, sıcak kapalı ortamlar cildimizde nem kaybına yol açabilir. Ayrıca sık, uzun ve sıcak banyolar, kese ve lif kullanımı, cilt kurutucu hijyen ürünleri de bu kuruluğu artırabilir. Deri yatkınlığımıza göre bazen egzamalar ve kaşıntı tetiklenebilir. Bu nedenle kış aylarında sıcak, uzun banyolar ve cildimizi kurutan hijyen ürünlerinden kaçınmalı, yeterince sıvı almalı, gerekirse uygun nemlendiriciler kullanmalıyız. Vitamin, mineral, protein ve sağlıklı yağları içeren bir beslenme alışkanlığı da cilt sağlığımız için son derece önemli".

"KORUYUCU KREMLER KULLANIN"
Dr. Dönmez, güneş ışınlarının yoğun olduğu yaz mevsimi gibi diğer mevsimlerde de güneşten koruyucu ürünler kullanmanın önemine işaret ederek şu bilgileri paylaştı: "Ultraviyole ışınlarının kış aylarında da cildimize olumsuz etkileri olabilir. Kış aylarında özellikle de karlı havalarda güneşten gelen ultraviyole ışınları büyük oranda yeryüzüne ulaşır. Ayrıca kar tanelerinin güneş ışınlarını yansıtması nedeniyle ultraviyole miktarı katlanarak artar. Bu nedenle karlı havalarda da güneş yanığı olabilir. Kışın özellikle kar yağışlı havalarda ve yüksek irtifada mutlaka vücudun açıkta kalan alanlarına cilde güneş koruyucu kremler uygulanmalı".

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
İşte Bebek Hijyeninin Püf Noktaları! https://gazetebirlik.com/haber/iste-bebek-hijyeninin-puf-noktalari-2813/

 

 

Zayıf bir immün sistem, hassas ve ince bir cilt ile kendisine yararlı veya zararlı birçok canlının bulunduğu dünyaya gözlerini açarlar. Burada bebeğe hijyenik ortam başta olmak üzere en uygun ortam koşullarını sağlamada, aşıları da dahil gerekli sağlık bakımlarını temin etmede temel görev; ebeveynlere düşmektedir!

 İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Serkan Atıcı, aileleri bilgilendirdi.

 Hijyenik Ortam Bilinçli Ebeveynler İle Oluşturulabilir!

 Bebekler yeni doğan döneminden itibaren en çok, anne ve babasıyla etkileşim içerisindedirler. Bebeklerin sağlıklı gelişimleri açısından anne babanın hem kendi hem de bebeklerinin sağlıkları ile ilgili temel hijyen kurallarını bilmeleri ve bu bilgilerini pratik de uygulamaları gerekmektedir.

Burada dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan birisi de; hijyenik ortam ile steril ortamın birbirine karıştırılmaması ve bu iki farklı durumun iyi anlaşılmasıdır. Bağışıklık sisteminin gelişmesi bakteri, virüs gibi bir takım mikroorganizmalarla karşılaşmakla veya bu mikroorganizmaların zayıflatılmış hali ya da bazı parçacıkları ile hazırlanmış aşıların uygulanması ile sağlanmaktadır. İmmün sisteminin gelişmesi için mikroorganizmalara ihtiyaç duyulduğunu söylemek mümkündür. Bu açıdan hiç mikroorganizmanın bulunmadığı ortam anlamını taşıyan steril ortam, bebek sağlığı için yararlı olmayıp; yapılan bazı çalışmalarla, en başta otoimmün hastalıkları arttırması gibi bir takım zararlarına işaret eden tezler de tartışılmaktadır.

 Bebeklerin Hijyeni ve Sağlığı Açısından Öneriler:

 * Hijyen açısından en önemli kural, el hijyenidir. Çocuklarla en çok teması olan ebeveynler ve çocuğa bakım veren diğer kişiler başta olmak üzere çocuğa teması olan herkesin, ellerini sık sık yıkamaları gerekmektedir. El yıkamanın dışında tırnaklar da, zamanında kesilmelidir.

* Özellikle emziren annelere; göğüs ve vücut hijyeni açısından günlük duş almalarını önermekteyiz. Kullanılıyorsa göğüs pedleri sık değiştirilmeli, göğüs kalkanlarının kullanım koşulları doğrultusunda uygun yöntemlerle ve sık aralıklarla temizliği yapılmalıdır.

* Bebeklerin banyosu da önemlidir. Göbek bağı düşene kadar bebeğe banyo yaptırılmamalıdır. Bu sürede, temiz bir bez yardımıyla bebeğin vücudu ılık suyla silinebilir. Göbek bağı düştükten sonrada hem bebeğin hijyenini sağlamak hem de bebeği sakinleştirmek, rahatlatmak için sık sık banyo yaptırılabilir.

* Banyoda dermatolojik olarak onaylanmış, hassas olan bebek cildine uygun; alkol, ethylparaben, sodyum hidroksit ve sodyum loril sülfat (SLS) gibi göz ve cildi tahriş edici maddeleri içermeyen bebeklere özel şampuan ve sabunlar kullanılmalıdır.

* Anne, baba ve varsa kardeşlerin kıyafetleri belli aralıklarla temizlenmeli, özellikle okula veya kreşe giden kardeş varsa eve geldiğinde okul kıyafetleri mutlaka değiştirilmelidir.

* Bebek kıyafetlerinin temizliği de önemli olup bunun için bebeğin kıyafetleri de sık sık yıkanmalı ve günde en az 2-3 kere kıyafetleri değiştirilmelidir. Aileler bebekleri için yanında temiz yedek kıyafetler bulundurmalıdırlar. Bebeklerin kirli sepeti ayrı olmalı ve kıyafetleri bebeklere uygun deterjanlarla ayrı yıkanmalıdır.

* Soğuk havalar dışında bebeklerin abartılı sıkı giydirilmelerinden kaçınılmalıdır.

* Alt temizliğine dikkat edilmeli, altı sürekli kontrol edilerek kirlenmiş bezler hemen değiştirilmelidir.

* Bebeğin odası sık sık havalandırılmalıdır. Oda ısısı bebeğin ayına göre değişmekle birlikte 20-24 derece arasında tutulmalıdır.

* Özellikle emekleme ve yürüme döneminde ortam temizliği önemli olup, bebeğin temas edeceği çevre kimyasal olmayan maddelerle temizlenmelidir. Çamaşır suyu, arap sabunu gibi ağır temizlik malzemelerinin gereksiz kullanımları hem gereken bakteri seviyesini azaltır hem de alerjik reaksiyonları meydana getirebilir. Bu yüzden temizlik malzemelerinin kullanım alanlarına, dozuna ve kullanım sıklığına dikkat edilmelidir.

* Gereksiz antibiyotik kullanımı bebeklerin cilt, bağırsak ve boğaz florasını bozar, dirençli bakterilerin oluşmasına zemin hazırlayabilir.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Selahattin Dönmez Fit Tüyolarını Paylaştı! https://gazetebirlik.com/haber/selahattin-donmez-fit-tuyolarini-paylasti-8339/

Uzman Diyetisyen Selahattin Dönmez, 26 Eylül Dünya Fitness Günü’nde renkli ve leziz bir etkinliğe imza attı. Bu özel gün için Kahve Dünyası Bebek mağazasında misafirlerini ağırlayan Dönmez, sağlıklı ve fit bir yaşam için ipuçları verdi.

Selahattin Dönmez: Sağlıklı ve fit beslenme hayatımızın bir parçası olmalı

Şehir hayatının koşuşturması içinde doğru ve sağlıklı beslenmenin önemine dikkat çeken Selahattin Dönmez, “Sağlıklı ve aktif bir hayat sürmeyi, formumuza dikkat etmeyi kısa vadeli düşünmeyip yaşantımızın doğal bir parçası olarak gördüğümüzde fit gıdalara yönelmeye başlıyoruz. Doğal, el yapımı, şeker ilavesiz fit ürünleri tercih ederek müsliden brownie’ye, çikolatadan proteinli içeceklere kadar pek çok lezzeti beslenmemize katabiliriz” dedi.

Yüksek lifli, şeker ilavesiz Fit Lezzetler

Kahve Dünyası yetkilileri ise etkinlikte misafirlere ikram edilen ürünler hakkında bilgi verdi. Formuna dikkat eden, aktif bir yaşam sürmek isteyen tüketicilere günün her anına hitap eden farklı ürünler sunmayı amaçladıkları belirtilirken, “Fit Lezzetler tamamen doğal, koruyucu içermeyen, şeker ilavesiz ve el yapımı ürünlerden oluşuyor. Bu topraklarda yetişen yulaf, kepek gibi lif oranı yüksek ürünleri; dalından koparılmış meyveler, yemişler, çekirdekler ve tohumlarla zenginleştiriyoruz. Şeker yerine elma püresi veya hurma suyu kullanıyoruz. Böylece misafirlerimize hem leziz hem de yüksek lif, doğal protein ile birlikte vitamin ve mineraller içeren lezzetler sunuyoruz” açıklamasında bulunuldu.

Dönmez’den misafirlerine özel tarif!

Selahattin Dönmez’in etkinlik esnasında meyve, kuruyemiş, sağlıklı tohum ve çekirdeklerle taze taze hazırladığı müsli ve granolalar davetlilerden tam not aldı. Dönmez’e sağlıklı ve fit yaşam hakkında sorularını yönelten davetliler ayrıca, Fit Lezzetler kategorisinde yer alan şeker ilavesiz beyaz ve bitter çikolatalı fit brownie, tam tane yulaf içeren poriç, domatesli kepekli fit poğaça, proteinli içecekler ve şeker ilavesiz el yapımı orijin tablet çikolataları da tatma imkânı buldu. 

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
ZAMANI GERİ DÖNDÜREN GÜZELLİK DEVRİMLERİ https://gazetebirlik.com/haber/zamani-geri-donduren-guzellik-devrimleri-1840/

Yıpranmayı durdurmak için ise kişinin cildine hergün çeşitli bakımlarla destek vermesi gerekiyor. Teknoloji geliştikçe yaşlılık belirtilerini silen devrim niteliğinde ürünler ortaya çıkarılıyor. Kullanıldığı andan itibaren etkisini görebileceğiniz ve cildinize geleceğe dair önemli yatırım yapabileceğiniz devrim niteliğindeki ürünleri sizler için seçtik:

Monalisa serum

Monalisa Serum içeriğindeki 5 aktif madde ile yaşlanma etkilerinin en çok görüldüğü yüz , boyun ve dekolte bölgelerinde anti aging ve proaging destek sağlar.

Monalisa serum su bazlıdır, Gözenekleri kapanmasına izin vermez.

Çift molekül Hyaluranic asit sayesinde kolayca emilir ve dolgu etkilidir.

Resveratrol cildi yaşlanma etkilerine karşı korur.

Organik kök hücreler cilt altındaki elastin liflerinin ve kollajenin uyarılmasını ve çoğalmasını sağlayarak lifting etki yaratır.

Argan yağı cilt altındaki sivilce veya akne oluşturacak sebumları yok eder ve ipeksi bir cilt oluşmasını sağlar.

15 Faktör güneş koruyucu özelliği ile UVA ve UVB zararlı ışınlardan korur.

Monalisa hızla emildiği için uygulandıktan birkaç dakika sonra makyaj yapılabilir. Bu sayede düzenli olarak sabah akşam kullanılabilir.

Roneissance mask

Rönesans mask yüz bölgesi için özel olarak geliştirilmiş formülü ile çift molekül Hyauranic asit, organik kök hücreler , C vitamini ve aminopeptidlerden oluşmaktadır. Haftada 2 kez banyodan sonra uygulandığında cilt altına girerek cildi temizler, besler, kaybedilen vitamin ve mineralleri yeniden oluşmasını sağlayarak derinlemesine bakım yapar.
Banyodan sonra uygulanması ve en az 30 dakika yüzde tutulması gerekir.

Oenigma Botoks kremi

Vücudumuzda her bölgenin yaşlanma hızı farklıdır. En hızlı yaşlanan bölgemiz yüzümüz iken, yüzümüzde de bazı bölgelerde kırışıklık ve ince çizgiler hızla artar ve istenmeyen görünüm oluştururlar. Oenigma yüzümüzde en çok çizgilerin görüldüğü kaz ayakları, ağız kenarları kaş arası ve alın çizgileri gibi olumsuz etkilerin 6-8 saat boyunca azaltmak amacıyla tasarlanmıştır.
İçeriğinde ki patentli Oenanthe extresi sayesinde Botox etkisi yaratarak çizgileri ve kırışıklıkları azaltır.
Ancak bunu yaparken içeriğindeki Hyaluranic asit, Retinol, Organik kök hücre, Argan yağı ve C vitamini sayesinde cildi besler, cilt rengini harmonize eder ; 15 faktör güneş koruyucu ile zararlı ışınlardan da korur.
İnce bir tabaka ile istenen bölgelere 6-8 saat ara ile uygulanması önerilir.

Crio Gel

İçeriğindeki Fosfatidilkolin ve Deoxikolc asit ile bölgesel yağların yıkımını sağlar. Cafein ve diğer yardımcı maddelerle süratle vücuttan atılması sağlanır. Özel jel yapısı kolayca sürülür ve hızla emilerek cilt altındaki yağ dokusuna nüfus eder.
Bölgesel yağların eritilmesinde, doğum sonu çatlaklarında ve selülitlerin giderilmesinde endikedir. Hafta da 2-3 kez banyodan sonra sert bir masaj ile uygulanması önerilmektedir.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Mezoterapi de devrim: Rönesans yöntemi https://gazetebirlik.com/haber/mezoterapi-de-devrim-ronesans-yontemi-193/

Cilt altında bazı maddelerin ( Hyaluranic asit, elastin lifleri, Kollajen vb ) eksildiği ve yenilenemediği tespit edildikten sonra, cilt altına bu maddeler ya da bu maddelerin cilt altında yeniden oluşumuna destek olacak materyaller iğnlerle cilt altına verilmeye başlandı. Son 30 yıldır, estetik tedavi alanına damgasını vuran bu mezoterapi tedavisi, çok fazla iğne girdiğinden yarattığı ağrılar nedeniyle ve yapıldıktan sonra en az 1- 2 hafta sosyal hayata devam edememe gibi nedenlerle hastalar tarafından tercih edilmemeye başlandı.

Günümüzde birçok mezoterapi ürünü yine bu yöntemle kullanılmaktadır.

Roma üniversitesi Dermatoloji ana bilim dalı uzmanları tarafından geliştirilen ve içeriğinde 11 aktif maddeyi bir kokteyl olarak barındıran Rönesans yöntemi Tiziano mezo kokteyl bu alanda fark yaratıyor.
Ortalama bir mezoterapi seansında hastanın yüzüne 100-120 arasında iğneli işlem yapılırken Rönesans yöntemi Tiziano ile sadece 20-24 nokta da işlem tamamlanıyor. Klasik mezoterapi yöntemlerine 11 aktif madde ile çok daha zengin bir içeriği homojen bir yapı içinde sunan Rönesans yöntemi 3 cm aralıklarla uygulanabiliyor , iz bırakmıyor ama çok güzel etki yaratıyor.

İz bırakmayan mezoterapi

Öyle ki öğle tatilinde kendisine uygulama yaptıran biri, yüzünde ciddi bir streching , lifting etki hissederken öğleden sonra işine döndüğünde karşı masasında çalışan iş arkadaşı yüzüne uygulama yaptırdığını anlayamadığını gördüğünde çok mutlu oluyor, çünkü morarma, kızarıklık ya da bir tedavi izi asla olmuyor. Olumlu etkisi birkaç gün içinde ortaya çıkıyor.
Bu yönü ile de Rönesans yöntemi ağrısız, kolay uygulanan, sosyal hayatı engellemeyen, hasta için konforlu bir tedavi yöntemi olarak mezoterapi tedavileri arasında en çok tercih edilen tedavi yöntemleri arasına girmiş durumda.

Rönesans yöntemi ile nasıl bir etki

Rönesans yöntemi Tiziano ile 35 yaşından sonra ortaya çıkan ince çizgiler, kırışıklar, ortadan kalkıyor, cilt onarılıyor, besleniyor, lifting sağlanıyor.
Rönesans yöntemi Tiziano Yüz, boyun, dekolte, eler, ayaklar, göbek bölgesi vb bir çok bölgede kullanılabiliyor.
Rönesans yöntemi nin diğer bir özelliği ise göz altı torbalarını da yok edebilmesi, Özellikle ameliyat olmak istemeyen , iş düzeni ameliyata izin vermeyen bir çok kadın ve erkek artık Rönesans Tiziano ’yu tercih ediyor.

Ne sıklıkla uygulanıyor

Rönesans yöntemi haftada ya da 10 günde 1 kez 4 seansta uygulanarak tamamlanıyor. Hastanın ihtiyacına göre 2 ya da 3 ay sonra 1 kez idame uygulaması yaptırmak bu olumlu etkilerin devam etmesi için yeterli oluyor.

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Ülkeyi gençleştiren fuara rekor ziyaretçi! https://gazetebirlik.com/haber/ulkeyi-genclestiren-fuara-rekor-ziyaretci-3437/

20 binin üzerinde ziyaretçinin ağırlandığı fuarda güzellik, gençlik ve zayıflamaya ilişkin yeni ürün ve uygulama teknikleri ile medikal estetik cihaz ve ekipmanlar görücüye çıktı.CNR Holding kuruluşlarından İstanbul Fuarcılık tarafından KOSGEB'in destekleriyle düzenlenen CNR Beauty & Wellness Show İstanbul, bu yıl 400’ün üzerinde markanın kozmetik, güzellik ve sağlıkla ilgili yeni ürün ve uygulama teknikleri ile medikal estetik cihaz ve ekipmanlarına sahne oldu. Dünya kişisel bakım ve kozmetik sektörünün CNR Expo İstanbul Fuar Merkezi’nde buluştuğu fuarı, aralarında doktor, estetisyen ve güzellik uzmanlarının bulunduğu 20 binin üzerinde sektör profesyoneli ziyaret etti.

 Türk firmalar yeni pazarlar keşfetti

 Gençleştiren, güzelleştiren ve zayıflatan mucize teknolojilerin sergilendiği fuarda, yerli firmaların yanı sıra Almanya, Brezilya, Bulgaristan, Fransa, Hindistan, İsrail, İspanya, İtalya, Pakistan, Polonya, Tayland, Tayvan ve ABD’li markaların ürünleri tanıtıldı. Yunanistan, Almanya, İtalya, Fransa, Rusya, Azerbaycan, Cezayir, Fas, Gürcistan, İran, Katar, Kazakistan, Kırgızistan, Libya, Lübnan, Mısır, Pakistan, Suudi Arabistan ve Ürdün’den sektör profesyonellerinin ziyaret ettiği fuar, 10 milyar dolara ulaşan Türkiye pazarına da önemli katkılar sağladı. Türk kozmetik sektörü, fuarda Irak, İran, Rusya, Azerbaycan, Suudi Arabistan, BAE, Güney Kore, Tayvan ve İtalya gibi mevcut pazarlarına yenilerini ekledi.

 Özel etkinlikler ziyaretçileri büyüledi

 Bu yıl birbirinden özel etkinliklere de sahne olan CNR Beauty & Wellness Show İstanbul’da bir yandan gündelik ve profesyonel makyajın sırları paylaşılırken diğer yandan ise cilt bakımı ve medikal estetik uygulamalarına yönelik seminerler düzenlendi. Cilt bakımı, medikal estetik, kozmetik, güzellik ve sağlık sektörünün tek çatı altında buluştuğu fuarda Medikal Estetik Dermatoloji Ürün ve Ekipmanları, Kozmetik & Makyaj Ürün ve Ekipmanları, Spa-Wellness & Fitness Ürün ve Ekipmanları, Profesyonel Tırnak Ekipmanları & El Ayak Bakımı, Saç ve Bakım Ekipmanları ve Ürünleri, Parfümeri Ürünleri’ne yönelik yenilikler tanıtıldı.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Cerrahi müdahale gerektirmeden yüzü kaldırıyor https://gazetebirlik.com/haber/cerrahi-mudahale-gerektirmeden-yuzu-kaldiriyor-2348/

SEMA SEZEN

FOTOĞRAFLAR: ŞAFAK GÜVEN

Uygulandığı dakikadan itibaren hemen etkisini gösterip, yüzdeki toparlanmayı anında görebileceğiniz yöntem olan "Endopeel", kas geriliminin artmasını sağlıyor. Bu uygulamanın özellikleri hakkında bilgi veren Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Burak Türkyılmaz, Endopeel'in doğum sonrası çatlaklar, ellerin gençleştirilmesi, koltukaltı kırışıklıkları, popo kaldırmanın yanı sıra birçok sorunlu bölge için de kullanılabileceğini söyledi. Türkyılmaz'a merak ettiklerimizi sorduk:

-Endopeel'in çalışma prensibi nedir?

Endopeel uygulaması kas geriliminin artmasını sağlayarak, ciltte gerginlik oluşturuyor. Böylece sarkma ve kırışıklıklar azalıyor. Ham maddesi yer fıstığı olan ve yağ asitlerinden elde edilen 'Endopeel', enjekte edildiği kasın gerginliğini artırıyor ve yüzde kaldırma sağlıyor. Yani bu uygulama cerrahi müdahale gerektirmeden yüz, boyun ve vücudun çeşitli bölgelerindeki sarkıklıkları gidermede etkili bir silah. Öte yandan
doğum sonrası çatlaklar, ellerin gençleştirilmesi, koltukaltı kırışıklıklarında da çok etkili.

-Etkisi nasıl?

Uygulandığı andan itibaren etkisini gösterir. Gözle görünür bir şekilde etkisini gözlemleyebilirsiniz. Bu etki 6-8 ay boyunca devam eder.

-Botoks mimikleri kısıtlıyor, endopeel'de böyle bir durumla karşılaşılıyor mu?

Hayır, herhangi bir mimik kaybına yol açmaz.

BELİRGİN SONUÇLAR

-Yüz bölgesi dışında vücudun çeşitli yerlerinde de kullanılır dediniz.

Endopeel, gerdan bölgesinde sarkmış haldeki platisma bantlarının hızlı ve etkin bir şekilde toparlanmasında, dudak üzerinde buruşma ile ortaya çıkan kötü görüntünün yok edilmesinde, kalça altı bölgesinin yukarı kaldırılmasında, kalça bölgesinde dışbükeylik sağlamada, kalça genişliğini azaltmak, kalça bölgesinde gerginlik oluşturmada, selülit ve doğum çatlaklarının giderilmesinde de etkili.

-Nasıl uygulanıyor?
Lokal anestezi ile yapılıyor. Endopeel, yüz ve boyun liftinginde, kimyasal yolla, herhangi bir skar oluşmadan hızlı bir şekilde belirgin sonuçlar alınmasını sağlıyor. Bununla birlikte cerrahi yüz liftinglerinin daha uzun ömürlü olmasına yardım eder. Kimyasal araçlarla cilt sıkılaşması sağlayan yöntemlere alternatif oluşturur.

Kimlere uygulanmaz?
Hamilelere, 18 yaşından küçüklere, yer fıstığı alerjisi olanlara, herpes hastalarına, kardiyopatilere uygulanmaz. 

"CİLT YAPISI BELİRGİN ŞEKİLDE DÜZELİR"

-Cilt yenilemede etkili bir yöntem olan Pi-Somon DNA (Pİ System) hakkında ne söylersiniz?

Cilt yenilemede klinik olarak kanıtlanmış ve üstün bir yaklaşım sunan protokoldur. Bu protokol cilt yapısını güçlendirerek, cildin elastikiyet ve sıkılığını artırır. Fibroblastların trofizmini artırır ve UVB nedeniyle oluşan radyasyon hasarını engeller. Cildin azalan nem dengesini düzenler. Etkin cilt rejenerasyonu ve fibroblastların/cildin fizyolojik revitalizasyonunu sağlar. Pürüzsüz, sağlıklı görünen ve daha aydınlık bir cilde sahip olan kişi yepyeni bir enerji ve ışıltı kazanır. Bu protokolü oluşturan polinükleotidler (Somon DNA’sı) ve hyaluronik asit molekülleri vücudun tamamen doğal elemanları olup, Mastelli Bio-Pharmaceutical tarafından geliştirilmiş patentli bir teknolojidir.
Pİ System ile yüzdeki doğal ifade değişmeden, görünür gençlik geri kazanılır. Parlayan ve ışıldayan cilt, tazelenmiş ve enerjik bir görünüm kazanır.

-Pİ System nerelerde kullanılır?

Yaşlanma süresi boyunca, vücudu saran cildin etkilendiği her yüzeyde kullanıma uygundur. Cildin zaman içerisinde karşı karşıya kaldığı değişikliklere bağlı olarak ihtiyaca göre spesifik kullanım sağlıyor.
Cilt yapısının düzenlenmesinde,
Yüz, boyun-dekolte, el, dudak bölgelerinin yenilenmesi, onarımı ve gençleştirilmesinde,
Göz çevresinin aydınlatılması ve yeniden yapılandırılmasında (şişlik ve koyu halkaların giderilmesinde),
Hamilelik sırasında ve kilo alıp vermeler sonucunda oluşan çatlakların tedavisinde,
Hormonal saç dönülmesi tedavisinde,
Akne skarlarının tedavisinde,
İç kol ve dizde görülen sarkma ve çatlak tedavilerinde kullanılır.

-Etki süresi nedir?

İlk seanstan itibaren ciltteki etki anında görülür ve kademeli olarak her seanstan sonra artar. Ortalama 12 ay boyunca etkinliğini korur.
Pİ System, Kadın-Erkek, Genç-Olgun tüm cilt tiplerinde kullanıma uygundur.

-Pİ System’i kimler kullanabilir?

143 hasta üzerinde yapılan klinik değerlendirme sonucunda elde edilen değerlerdir.
Önemli miktarda su molekülünün yerine yönlendirilmesi ile birlikte hyaluronik asit artar.
Uzun süren nemlendirme etkisi için su moleküllerini tutar ve depolar.
Cildi su kaybına karşı güçlendirir.
Yapılan klinik araştırmalara göre bu uygulama cildi derinden nemlendirerek elastikiyet ve sıkılaşma sağlar. Cildi güçlendirir ve UVB radyasyon hasarına karşı korur.
Cilt Elastikiyeti ve cilt yapısı belirgin şekilde düzelir ve gelişir.

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Mona lisa gençlik kremiyle tanışın https://gazetebirlik.com/haber/mona-lisa-genclik-kremiyle-tanisin-2977/

Monisa Serum su bazlı bir kremdir, bu nedenle bir çok cilt tipinde güvenle kullanılabilir.

İçinde iki Molekül Hyaluranic asit vardır. Bu özelliği ile çok güçlü hidrasyon sağlar, nemlendirir ve bu uzun süre devam eder. Çift molekül Hyaluranic asit sayesinde bir serumdan beklenebilecek dolgu etkisi de üst düzeydedir.
İçeriğinde Organik kök hücreleri vardır. Organik kök hücreleri Ginkgo Bluba bitkisinden elde edilmiştir.
15 Faktör güneş koruyucu ile güçlendirilmiştir.Her türlü uygulamadan sonra güneşe hassas ciltlerde güneşten koruyarak anti aging tedaviye yardımcı olur.
Su bazlı, içeriğinde 5 ayrı aktif madde olan antiaging bakım ajanıdır. Yoğundur, su bazlı olduğu için tüm cilt tiplerinde(karma, kuru, yağlı) rahatlıkla kullanılabilir. 

•Hyaluranic asit : içeriğinde 2 molekül hyaluranic asit vardır. Hem derinlemesine nemlendirir, düzenli kullanıldığında dolgu etkisini göstermeye başlar. Hyaluranic asit mikrosferik yapıda olduğu için Monalisa serum un içeriğinde ki tüm aktif maddeler birkaç dakika içinde cilt altı dermise ulaşır.
•Resveratrol : Antiaging özelliği ile cildi yaşlılık etkilerini en aza indirir.
•SPF : Monalisa içeriğinde 30 faktör güneş koruyucu vardır. Günlük anti aging serum olarak güneşin zararlı Ultraviyole A ve B ışınlarından korur.
•Meristem hücreleri : Ginkgo Biluba bitkisinden elde edilmiş organik kök hücreleri cilt altında bölünerek cilt altı hücrelerin, kollajen ve elastin liflerinin de artmasını sağlar.
•Argan yağı: Argan yağı, cildin ipeksi bir görünüme kavuşmasını sağlar, cilt altına inerek kıl foliküllerinde biriken bakterilerin dışarı atılmasını sağlayarak sebum ları yok eder.

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
GÖZ ALTI MORLUKLARI KADERİNİZ OLMASIN! https://gazetebirlik.com/haber/goz-alti-morluklari-kaderiniz-olmasin-3489/

Göz Altına Özel Dolgu İle Bakışlarınıza Mükemmel Dokunuş

Sosyal hayatımızda, özellikle ikili ilişkilerimizde en fazla iletişime geçtiğimiz bölge göz çevresidir. Kişinin çekiciliğini ve psikolojik durumunu etrafına en belirgin yansıttığı, konuşma esnasında ifadeyi tamamlayan alanlardır gözler ve göz çevresi... Gözlerimizin ve bakışlarımızın yorgunluğumuzu, dinginliğimizi, enerjimizi yansıttığını vurgulayan Dr. Stefan Lipp: “Göz altı morlukları ya da diğer adıyla göz altı halkaları genetik ve yapısal olarak göz kapağı derisinde pigmentasyon artışına bağlı olarak meydana gelebilir ya da uykusuzluk, düzensiz yaşam biçimi, alkol, sigara kullanımı gibi nedenlerle göz çevresindeki dolaşımın yavaşlamasına bağlı oluşabilir. Atopik ve diğer bazı egzemalar da göz altlarında koyu halkalara neden olabilmekte. Demir eksikliği anemisi, bazı karaciğer ve böbrek rahatsızlıkları da göz altı morlukları oluşumuna sebep olur. Derimizin dermis tabakası 0.3-0.4 mm kalınlığındadır, ancak göz altındaki deride kalınlık zaman içinde dış ve iç etkenlere bağlı olarak 0.1-0.2 mm’ ye kadar iner. İncelmiş olan göz altı kapağı derisi şeffaflaşarak alttaki toplar damarların daha belirgin hale gelmesine neden olur. Toplar damarlarımız koyu bir renge sahip olduğu için göz altlarında mavi-mor halka tarzı bir görünüm ortaya çıkar” dedi.

Genetik faktörler başta olmak üzere yaşın ilerlemesi, metabolik sistem, uykusuzluk, bilgisayar kullanımı, yatış pozisyonu ve yanlış beslenmenin, göz çevresinde göz altı morluklarına, halkalanmalara ve çukurlukların oluşmasına sebep olduğunu vurgulayan Dr. Stefan Lipp, “Yaşımız ilerledikçe yüzümüzün kemik yapısı incelmekte, yağ kaybı yaşanmakta ve kemik de doğal olarak bu durumda geriye doğru hareket etmektedir. Bunun sonucunda da göz bölgemizin altında boşluk ve gölgeler oluşmaktadır. Bugüne kadar tek işlemle tüm bu sorunları kapsayabilecek bir çözüm bulunamamıştı. Ancak, Teoxane Laboratuvarları tarafından geliştirilen Göz Altı Işık Dolgusu öncelikle göz altı çukurunun güvenli bir şekilde düzeltilmesini, yeniden yapılanmasını sağlıyor. İçindeki yeniden yapılandırma kompleksi sayesinde göz çevresi derisinin kalitesini yüksek oranda artırırken morluklar üzerinde de etkisi oluyor. Göz çevresini gençleştirmek, halkalar ve morluklar için uygulanan Göz Altı Işık Dolgusu’nun etkisi 18aya kadar sürebiliyor.Göz Altı Işık Dolgusu için çoğu zaman tek seans dayeterli olabilmekte.Sadece hastaların küçük bir kısmında bir ay sonrasında rötuş gerekebilir. Göz altı için özel olarak geliştirilmiş bu dolgu, doğru bir şekilde uygulanması halinde oldukça güvenli. Hastalar uygulamadan hemen sonra sosyal yaşamlarına dönebilmektedirler” dedi.

Göz altı için kullanılacak ürünün içeriğine ve markasına dikkat edilmesinin önemini vurgulayan Dr. Stefan Lipp, “Hastaların bu konuda tecrübeli bir hekime başvurarak ve mutlaka göz altına uygulanan ürünün bu bölge için özel olarak üretilmiş olduğuna dikkat etmelerini öneririm. Hekimler de iyi sonuç alacakları, güvenilirliği ispatlanmış ürünleri tercih etmelidirler” diye vurguladı.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Akın Yücel: HOLYWOOD YANAĞI İŞLEMİ İLERİ YAŞLARDA PROBEM OLABİLİR https://gazetebirlik.com/haber/plastik-rekonstruktif-ve-estetik-cerrahi-uzmani-prof-dr-akin-yucel-holywood-yanagi-islemi-ileri-yaslarda-probem-olabilir-2346/

Nedir bu Hollywood Yanağı uygulaması, bize tam olarak ne olduğunu anlatabilir misiniz?

Hollywood Yanağı terimi bir Plastik Cerrah meslektaşımız tarafından tescillenmiş bir isim. O nedenle işlemin tıbbi adı olan Bischectomy (Bişektomi)  terimini kullanmak daha doğru olacaktir. Yani bu işlem bizlerin yıllardır yaptığı Bişektomi işlemidir. Bişektomi, yanakta yer alan yağ dokusunun cerrahi olarak çıkarılması anlamına geliyor. Estetik amaçla, yüzün inceltilmesi için yapılıyor. Yeni geliştirilen ve ağız içerisinden uygulanan ultrasonik bir cihaz ile, cerrahi kadar etkili olmasa da, benzer bir sonuç alınabiliyor.

Fazla deri alınıyor mu? Yoksa üst üste dikiliyor mu?

İşlem endoskopik olarak da yapılabilir, ancak sıklıkla ağız içerisinden yapılıyor. Deride herhangi bir kesi olmuyor.

Kadınlar bunu neden talep ediyor, yüzlerinde nasıl bir değişim hayal ediyorlar?

Bu işlemin amacı yanaklara biraz daha çökük bir görünüm vererek elmacık kemiklerini ve yüz hatlarını belirginleştirmek.

Ağız içine böyle bir operasyon yapmak ne kadar sağlıklı, tükürük bezleri bu durumdan etkileniyor mu?

Ağız içerisinden yapıldığı için enfeksiyon riski taşıyor, ancak bu sık rastlanan bir durum değil. Ehil olmayan ellerde yapılırsa tükrük kanalı ya da yüz sinirlerinde yaralanmalar olabilir.

Kimler bu operasyona uygun sizce?

Yanakları kalın olan, bu nedenle yüzü şişman görünen kişilerde bu operasyonla daha belirgin yüz hatlarına kavuşabilirler.

Peki kimler asla yaptırmasın dersiniz?

Çok genç yaşlarda, yüz henüz tam şeklini almamışken bu işlemin yapılmasını doğru bulmuyorum. 20’li yaşların ortasından itibaren yanaklar doğal olarak incelirler. Yaş ilerledikçe yüzde oluşan yaşlanma belirtilerinin önemli bir kısmının yumuşak doku kaybına bağlı olduğu unutulmamalıdır. Bu işleme karar verirken yüzünüzün ileri yaşlarda nasıl bir şekil alacağını da hesaba katmalısınız. O nedenle, özel durumlar dışında, 30’lu yaşlardan önce yapılmaması gerektiğini düşünüyorum.

Operasyon sonrası nasıl bir tedavi gerekiyor, yemeye, içmeye, konuşmaya ne kadar zaman sonra başlanıyor?

İlk gün sıvı beslenme, sonraki birkaç gün yumuşak beslenme ve ağız hijyenine dikkat edilesi dışında bir kısıtlama yok.

Böyle bir operasyon ne gibi komplikasyonlar olabilir? Bir taraftan daha çok doku alınması gibi bir durum söz konusu olur mu? yüzde asimetrik bir görünüm ortaya çıkabilir mi?

Deneyimli bir cerrah yaptığı sürece ciddi bir riski yok. Ancak çıkartılan yağ dokusunun yüz sinirlerine yakın yer aldığını unutmamak lazım. En önemli riski dudak felci. Kalıcı felç nadir, ancak geçici felçlerle karşılaşılabilir. Yağ çıkartıldıktan sonra yüzde simetrik bir görünüm kalmalıdır. Var olan asimetriler değerlendirilmeli, yağ buna göre çıkartılmalıdır. Yüzün uzun vadede inceleceği unutulmamalı, aşırı doku çıkartmaktan kaçınılmalıdır.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Güçlü C Vitamini Bakımı Teoxane RHA® x VCIP Serum https://gazetebirlik.com/haber/guclu-c-vitamini-bakimi-teoxane-rha-x-vcip-serum-8015/

Teoxane RHA® x VCIP Serum, Teoxaneanaformülü ve yeni nesil CvitaminliVC - IP güçlendirilmiş içeriğiyle, cildin sıkılaşmasını sağlıyor. İçeriği antipigmentasyon ve birleştirici etkisini güçlendirmek için PiruvikAsit ile tamamlanan Serum, cilt tonunu açarak, rengini eşitlemeyi destekliyor. Düzenli kullanımda cilt daha esnek görünüm kazandırırken, leke oluşumu en aza indirerek cilde gözle görülür derecede daha parlak bir renk kazandırıyor. Paraben ve fenoksietanol içermeyen Teoxane RHA® x VCIP Serum, akşamları tüm yüz, boyun ve dekolte bölgesine uygulanıyor.

Türkiye’de Seltek Estetik A.Ş. tarafından temsil edilen Teoxane RHA® x VCIP Serum, doktor kliniklerinde satışa sunuluyor.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
ESTETİĞİN ŞİFRELİ KODU ÇÖZÜLDÜ https://gazetebirlik.com/haber/estetigin-sifreli-kodu-cozuldu-6392/

Estetik değişimlerin ardında ki en önemli şifrenin kodu ise çözüldü; ‘Duygusal Yansımalar’ yani bizi yönlendiren ve harekete geçiren duygusal ihtiyaçlarımız.   

Estetiğin Çözülen Kodu: Duygusal Yansımalar

Duygusal yansımalar, son yıllarda estetik dünyasını değişime uğratan önemli bir nokta oldu. Özel Esteticium Tıp Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Gamze Demirtaş konuyla ilgili olarak; ‘Estetik operasyonlar için bize başvuran danışanlar, eskiden spesifik bir noktanın tedavisini arıyordu. Örneğin; gözlerimden hoşlanmıyorum gibi, net bir istek ve şikayette bulunuyorlardı. Fakat artık insanlar sadece o alanın düzeltilmesini istemiyor ,duygusal yansımalar ile aslında bundan daha fazlasını istiyor. Daha az yorgun ya da daha genç görünmek istiyorlar. Estetiğin çözülen duygusal yansımaları ile birlikte duygusal niteliklere göre yön alan eğilimler çıktı. Çözülen bu önemli şifre ile duygusal kodları yorumlayarak insanlara bütüncül bir yaklaşım gösteriyoruz. Duygusal kodları yorumlamak bu işin çok önemli bir parçası. Artık insanlara ‘’Daha kadınsı mı ya da erkeksi mi görünmek istiyorsunuz­? yoksa daha genç mi görünmek istiyorsunuz?’’ diye soruyoruz. Merkezimizde uzman doktorlarımız, öncelikle kişilerin şifreli kodlarını çözerek, duygusal yansımalarını öğreniyor ve ona göre harekete geçiyor’ dedi.

Duygusal Yansımalara 8 İhtimalli ‘MD Kod Tedavi’ Yöntemi

Duygusal kodlarla estetik operasyonlar geçirmek isteyen insanlar için, ‘MD Kod’ muayene yöntemi uygulanmaya başlandı. Bu yöntem kişiye 8 ihtimal sunuyor ve kişinin bu ihtimalleri sıralaması isteniliyor. Bu ihtimalleri sıralamalarını sağlayacak çıkış noktası ise ‘Tedavi olmak istediğinizde ulaşmak istediğiniz sonuç nedir?’ sorusu oluyor.  Cevaplar neticesinde ihtimaller de sıralanmış oluyor. ‘Daha az yorgun mu, daha az kızgın, üzgün, sarkmış ya da yüz şekli incelmiş, daha genç, güzel ya da daha kadınsı -erkeksi ’ bu ihtimaller çerçevesinde uzmanlarla birlikte ilk olarak hangi adımın atılacağını karar veriliyor. Bu tedavi yöntemini uygulayan Özel Esteticium Tıp Merkezi Dermatoloji Uzmanı Dr. Kiarash Ashrafi uyguladıkları yöntem ile ilgili olarak; Bazen en önemli strateji "evi temizlemek" olarak niteleyebileceğimiz yaklaşımdır. Yani negatif özellikler üzerinde çalışmak. Herkes iyi görünmek ister. Öncelikle evi temizlememiz gerek. Burası çok hoş bir mekan olabilir ama dekore etmeden evvel tamir etmeniz, zemindeki sorunları gidermeniz gerekir. Dolayısıyla pozitif özellikleri oluşturabilmek için negatif özellikleri gidermek gerekir. Öncelikle yapılması gereken budur, mesela hastanın daha güzel görünmek istiyorum dediğini varsayalım. Fakat hasta aynı zamanda mutsuz görünüyor. Eğer görünüşündeki mutsuzluğu tedavi edilmezse, güzel görünen ama hala yorgun görünmeye devam eden biri olacak, ya da daha güzel fakat kızgın görünen. Bu danışmanlıkta meydana gelen en önemli değişimdir. O yüzden her doktora gittiğinizde önceliklerinizi sıralamaya çalışın. Aynaya baktığınızda hangi olumsuz mesajdan hoşlanmadığınızı bulmaya çalışın. Doktorunuzla konuşularak size en uygun tedavi sunulacaktır’ diyerek kodlar ile ilgili bilinmeyenleri dile getirdi.

Ayrıca MD kod tedavi sistemi sayesinde ameliyat yapılmış gibi sonuçlara ulaşmak da artık mümkün. En büyük değişiklik ise enjektable ürünler uygulayarak, ameliyat yapılmış gibi sonuçlara ulaşabilmek oluyor. Ameliyat ile birlikte yapılacak tüm işlemler MD kodları kullanarak yapılıyor. Ameliyat sonrası uzun süren iyileşme süreçleri md kod tedavisi sayesinde yaşanmıyor.

MD Kod Tedavisi ile Yüz 4 Ana Mesaj Veriyor

Görünümle bağlantılı olarak yüzümüzün verdiği negatif mesajlar bulunuyor. O kadar çok mesajı kullanamadığımız için MD kod tedavi sistemi ile mesajlar dört ana mesaja indiriliyor. Daha az yorgun, üzgün, kızgın ve sarkık olmak gibi dört mesaj üzerine yoğunlaşılıyor. Amaç ise saptanan dört ana mesajı azaltmak. Bunun yanı sıra yüzümüzün verdiği pozitif mesajlar da bulunuyor. Bu mesajları herkes arzu ediyor. Herkes daha genç görünmek, daha çekici olmak, daha ince hatlara sahip olmak istiyor. Ayrıca kadınlar için feminen, erkekler için maskülen bir görünüme sahip olmak istenmesi de göz ardı edilemeyecek bir nokta oluyor. Konuyla ilgili olarak Özel Esteticium Tıp Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Gamze Demirtaş ‘Aslında bu bir tedavi protokolü. Uyulması gereken temel kurallar var. Estetik alanında tipik bir tedavi protokolü yok ama uzman doktorlarımız algoritmalara dayanarak bunu gerçekleştirmeye çalışıyor. Böylece hastanın mutluluğu çözülüyor. Esas isteği ve arzusu doğru yol haritası ve tedavi ile uygulanıyor. Kişi de bu yaklaşımla tedavi sonrası daha mutlu olarak yanımızda ayrılıyor’ dedi.

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
İSKANDİNAV KADINLARININ DOĞAL GÜZELLİK KAYNAKLARI CELENES İLE TÜRKİYE'DE https://gazetebirlik.com/haber/iskandinav-kadinlarinin-dogal-guzellik-kaynaklari-celenes-ile-turkiyede-9353/

Doğanın güçlü kaynaklarını sağlıklı içeriklerle birleştirerek en üst düzeyde etkili ve güvenli bakımı sunmayı hedefleyen Celenes by Sweden, şifa ve bakım için İsveç’ten geldi. Ürünleri katkı ve kimyasal madde kullanmadan üreten Celenes, Türkiye Pazarı’nda yerini aldı.

“Yenilikçi Doğal Kozmetik” mottosu ile yola çıkan Celenes by Sweden; hayvanlar üzerinde test edilmeyen, paraben, silikon, alkol, parfüm, renklendirici ve kimyasal içermeyen doğal ürünlerden oluşuyor. İsveç’in ve dünyanın önde gelen 100’e yakın endemik bitkisini, doğal termal suları ve kozmetik bilimi ile buluşturan Celenes by Sweden; tamamı mevsiminde, doğal yetişme koşullarında, usulüne uygun olarak toplanan ve sorumlu kaynaklardan seçilen bitkileri, özel reçeteleriyle harmanlıyor.

İsveç’in doğal termal kaynaklarını, zengin endemik bitkilerinin verdiği güvenle birleştirerek üretim yapan Celenes, doğal güzellikleriyle dünyaca üne kavuşmuş İskandinav Kadınlarının güzellik sırlarının kaynağını açıklıyor.

Celenes by Sweden; Nemlendirici & Ferahlatıcı Thermal, Onarıcı & Koruyucu Sea Buckhtorn (Yabani İğde), Yatıştırıcı & Besleyici Cloudberry (Norveç Böğürtleni) ve Tam Koruma sunan Herbal ile Yeşil İskandinav Doğasını saflık ve sadelikle birleştirerek farklı cilt tipleri ve ihtiyaçlar için 4 farklı seriden oluşuyor.

Celenes by Sweden ürünlerini Rossmann ve Eveshop mağazalarının yanı sıra online platformlarında da bulabilirsiniz.

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Elif Kaya 'Dejavu' İle Geliyor! https://gazetebirlik.com/haber/elif-kaya-dejavu-ile-geliyor-7671/

Ünlü şarkıcı Elif Kaya, yeni albümü ‘Dejavu’nun stüdyo çalışmalarını tamamladı. 

'DIY Cover' 

90’lara damgasını vuran şarkıların yer aldığı 'Dejavu' adlı cover albümde Elif Kaya, Mavi Mavi, Karabiberim, 8.15 Vapuru, Sök Kalbini'nin yanı sıra Ozan Çolakoğlu’nun ‘Selam Ver’ adlı şarkısını farklı yorumuyla müzikseverlerin beğenisine sunuyor. 'DIY Cover' olarak adlandırdığı şarkıların yorumları ve yeni tarzıyla Elif Kaya, 'Dejavu' albümünde bir çok sürprize imza atmaya hazırlanıyor. 

Poll Production etiketiyle eylül ayının ilk haftası raflardaki yerini alacak olan ‘Dejavu’ albümünün prodüktörlüğünü ve aranjörlüğünü Selim Çaldıran üstleniyor.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Elif Kaya 'Dejavu' İle Geliyor! https://gazetebirlik.com/haber/elif-kaya-dejavu-ile-geliyor-8780/

Ünlü şarkıcı Elif Kaya, yeni albümü ‘Dejavu’nun stüdyo çalışmalarını tamamladı. 

'DIY Cover' 

90’lara damgasını vuran şarkıların yer aldığı 'Dejavu' adlı cover albümde Elif Kaya, Mavi Mavi, Karabiberim, 8.15 Vapuru, Sök Kalbini'nin yanı sıra Ozan Çolakoğlu’nun ‘Selam Ver’ adlı şarkısını farklı yorumuyla müzikseverlerin beğenisine sunuyor. 'DIY Cover' olarak adlandırdığı şarkıların yorumları ve yeni tarzıyla Elif Kaya, 'Dejavu' albümünde bir çok sürprize imza atmaya hazırlanıyor. 

Poll Production etiketiyle eylül ayının ilk haftası raflardaki yerini alacak olan ‘Dejavu’ albümünün prodüktörlüğünü ve aranjörlüğünü Selim Çaldıran üstleniyor.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Estetik yaptırmak için kredi çekmek isteyen var https://gazetebirlik.com/haber/estetik-yaptirmak-icin-kredi-cekmek-isteyen-var-1052/

Türkiye bu alanda dünyada söz sahibi ülkeler arasındaki yerini alırken, Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği (TPRECD) İkinci Başkanı Prof. Dr. Selahattin Özmen, yapılan işlemler ve Türkiye ile dünya pazarına ilişkin bilgi verdi.

Dünyadaki sağlık turizmine Türkiye'nin katkısının git gide arttığına işaret eden Özmen, son yıllarda daha fazla konuşulmaya başlanan estetik uygulamalar, plastik cerrahi ve rekonstrüktif işlemlerin de aynı ölçüde Türkiye'de yaygınlaşmaya devam ettiğini aktardı.

Özmen, doğuştan gelen anormal görüntülerin, sonradan olan hastalıkların ya da bozuk görüntülerin onarılmasının yanı sıra, insan ömrünün uzaması ve teknolojinin getirdiği estetik kaygılar nedeniyle hem Türkiye'de hem de dünyada, kişilerin cerrahi estetik ve cerrahi olmayan estetik işlemlere ilgisinin hızla arttığından bahsetti.

"Burun eğriliği psikolojik olabilir"
Özmen, plastik cerrahide Türkiye'nin dünyanın sayılı bir kaç ülkesinden biri olduğunu, dünyada ne yapılıyorsa, en iyisinin Türkiye'de de yapıldığını dile getirdi.

Selahattin Özmen, estetik cerrahi tarafında, sosyal medyanın hayata girmesiyle farkındalığın arttığını, kişilerin kendi fotoğraflarını çekmesinin, bir takım anormalliklerin daha fazla görülmeye başlamasına neden olduğunu aktardı.

Özçekimler, sosyal medya ve buna benzer trendler nedeniyle hataların algılanma oranının arttığını belirten Özmen, şunları anlattı:

"Buna bağlı olarak da, insanların talepleri arttı. Bu taleplerin bir gerçek olanları var bir de gerçek dışı olanları var. 'Hasta bana burnum eğri.' diye geliyor, bakıyorum evet eğri, bunu düzeltebiliriz ama bazılarına bakıyorum hiç bir sıkıntı yok, o zaman psikiyatrik bir sorun var demektir, onları asla ameliyat etmiyoruz. Ama bu hastaları da ameliyat edenler var sektörde. Bu hastalar suistimale çok açık. İhtiyacı yoksa bakıyorum, geri gönderiyorum, bu etiğe dikkat etmek lazım, çünkü bazı hastalar gerçekten çok ısrarcı.

Meslektaşlarımızın çok büyük kısmı bunu yapmaz ama bilerek veya bilmeyerek işlem yapanlar oluyordur. Bu hastaların yeri bıçaksız psikiyatri, biz kendimize bıçaklı psikiyatri diyoruz. Yapılan ufak tefek değişikliklerle, kişilerde yaşanan özgüven artışını bariz şekilde görebiliyoruz. Bu işi yapmak için psikoloji tarafına da hakim olmak gerek. Her ne kadar doğru bulmasam da sosyal medya uygulamaları, öz çekim gibi trendler, insanların estetiğe talebini ciddi şekilde artırdı."

"Dünyanın en iyi burun yapan ülkesi, Türkiye"
Özmen, Türkiye'de en fazla burun estetiği yaptırıldığını belirterek, "Burun bir numara, açık ara ilk sırada yer alıyor. Dünyanın en iyi burun yapan ülkesi biziz. Sonra sırayla meme büyütme, liposuction - yağ aldırma, meme küçültme, karın germe en fazla yapılan işlemler. Rekonstrüktif işlemlerde en fazla yaptığımız deri kanserlerine yönelik işlemler, erken yakalanırsa yüzde yüze yakını iyileşiyor. Cerrahi olmayan estetik uygulamalarda ise ilk sırada botoks ve dolgu geliyor." bilgilerini verdi.

Prof. Dr. Selahattin Özmen, Türkiye'deki estetiksel kaygılarla yapılan harcamaların arttığını aktararak, kredi çekip ameliyat olmak isteyenlerin olduğunu söyledi.

Bu gibi talepler karşısında kendilerinin işlemi kabul etmediğini aktaran Özmen, "Başka yere gidip yaptırıyor olabilir tabi ama ben böyle bir şeyin asla doğru olmadığını düşünüyorum. Bu konuda kişileri de uyarmak istiyorum, sadece estetik bir kaygıya her şeyi bağlamak doğru değil. Gerçekten ihtiyacı varsa başka bir durum ama minimal durumlar için kredi çekmeyi düşünecek kadar kaygı duymaya gerek yok." değerlendirmesinde bulundu.

Özmen, Türk insanının estetik için şu an minimum kişi başı 2 bin TL'den 100 bin TL'ye kadar bütçe ayırdığını, dünyada estetik operasyonlarda yaşanan yüzde 4'lük artışın, Türkiye'de daha fazla olduğunu söyledi. 

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
İSPANYOL DOKTORLAR FOTOAGE'İ TANITTILAR https://gazetebirlik.com/haber/ispanyol-doktorlar-fotoagei-tanittilar-7812/

NaturamedMBS'nin Türkiye'ye getirdiği cihaz hakkında bilgi veren Estetik Tıp Doktoru Dr. Alejandra Mendez De Vigo, FOTOAGE'in 

cilt sorunlarının yanı sıra kozmetik estetik uygulamalarda da kullanılmaya başlandığını belirtti. Estetik Tıp Doktoru Dr. Alejandra Mendez De Vigo, şunları söyledi: "Bu alanda bir ilki gerçekleştiren Fotoage & Skin Ox; Fototerapi sistemini cilt yenileyici ve tedavi edici ajanlarla birleştirerek Fotobiyodinamik Tedavi’yi geliştirdi.

İşlem dört alanda kullanılıyor: yenilenme-kırışıklıkları giderme, akne tedavisi, leke tedavisi ve Kırmızı Yüz/Rosasea tedavisi.
Sistemin en büyük avantajı ise dört mevsim uygulanabilen, dinlenme süresi gerektirmeyen bir işlem olması.
Fotobiyodinamik Tedavi; 2 unsurdan oluşuyor;

1) Her bir rengi farklı bir cilt sorununu tedavi edecek nitelikle, farklı dalga boyu ve yüksek yoğunlukta çalışan diod ışık sistemi kullanan ve bu ışıkların cilde geçirgenlerini artıracak özelliklere sahip Fotoage maskesi

2) Hedeflenen tedaviye uygun foto duyarlandırıcı içeriklere sahip Skin Ox ürünleri

Cildin sorunu/ihtiyacına göre seçilen Fotoage tedavisi 45 dk. ila 1 saatten oluşan ve haftada bir uygulanan 4 seanstan oluşuyor. 1 ay zarfında tedavi tamamlanırken kimi ekstrem vakalarda tedavi 6-8 seans sürebiliyor. Hiçbir dinlenme süreci gerektirmeyen, ağrı, acı, morluk, iz ve ödem oluşturmayan işlemden sonra çok gerekmedikçe aynı gün makyaj yapmamak ve cildi güneşten korumak yeterli oluyor. "
Fotoage & Skin Ox sistemi medikal alanda uzun yıllardır faaliyet gösteren İspanyol firması Skymedic tarafından üretiliyor ve Avrupa’da birçok klinik tarafından kullanılıyor. Sistem Türkiye’ye NaturamedMBS tarafından getiriliyor. NaturamedBMS; 2011’de Ial Sistem (Gençlik Aşısı) ve Bio Expander, 2014’te ameliyatsız göz kapağı estetiği Plexr gibi yıldız ürünleri Türkiye pazarına sunmuştu.

5 SORUDA FOTOBİYODİNAMİK TERAPİ FOTOAGE & SKIN OX

1.Fototerapi nedir?
Fototerapi cilde fotosensitizan yani ışığa duyarlı ürünler (Skin Ox) ve diod ışığın kombine edildiği tedavi şeklidir. Tedavi edici ve onarıcı çeşitli içerikte Skin Ox ürünleri diod ışıkla aktive olarak cildin kendini yenilemesine ve onarmasına yardımcı olur.

2. Skin Ox ürünlerinin özelliği nedir?
Bu ürünler ‘Fotobiyodinamik Tedavi’ye özel geliştirilen 5-AHA, Collidal Gold, Colloidal Silver gibi spesifik foto aktivitörlerdir. Seçilen tedaviye bağlı olarak yenilenme ya da onarım sağlarlar.

3.Fotoage hangi alanlarda kullanılır?
Fotoage’de 4 çeşit ışık kullanılır, KIRMIZI rejuvenasyonda ve kırışıklıkta, MAVİ ışık aknede, SARI ışık Rozasea’da ve YEŞİL ışık Melazma ve lekelerde kullanılır.

4. Fotoage’i kimler kullanabilir?
18 yaşından itibaren herkese uygulanabilir, yüzünde açık yarası, bulaşıcı cilt hastalığı, ışığa duyarlılığı olmayan herkes kullanabilir. Fotoage tedavi öncesinde dikkat edilecek önemli bir şey yoktur, tedavi aralıklarında özellikle önerilmişse şikayete uygun kremlerin kullanılması ve mutlak surette güneş koruyucu gerekir. Ortalama haftada bir 4 seans yeterli olmakla birlikte 6-8 seansa kadar şikayetlerin durumuna göre tedavi uzatılabilir.

  

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
En güzel kozmetik: Uyku https://gazetebirlik.com/haber/en-guzel-kozmetik-uyku-5224/

Klinik Aromaterapist Leyla Çakır, uyku ve güzellik ilişkisi hakkında şu bilgileri verdi:

DERİMİZ UYKUDA YENİLENİR

“Geceleri aldığımız uykunun derinliği ve kalitesi, cildimizin genel sağlığını temelinden etkileyebilir. Uykuya daldığımızda en büyük organımız olan derimiz, kendini yeniler ve toksinlerden arındırma işlemi devreye girer. Eğer çeşitli sebeplerden dolayı uykumuzdan taviz verirsek bu döngü de tehlikeye girebilir.

SIKI BİR CİLT İÇİN…

Uykuya daldığımız ilk üç saat içerisinde beynimizdeki hipofiz bezinden (HGH) ‘Human Growth Hormone’ yani ‘İnsan Büyüme Hormunu’ salgılanır. Bu hormon; genç görünümlü, ışıltılı, sıkı bir cilt ve sağlıklı bir vücut için gereklidir. Bu hormunun eksikliğinde cildimiz gün içerisindeki hasarları onaramayabilir. Böylelikle yaşlanma süreci hızlanabilir.

Yine uyku sırasında melatonin hormonunun arttığını görürüz. Bu hormon ise uyku ritmimizi düzenler ve antioksidan gibi hareket ederek bedenimizi serbest radikal hasarından korumaya yardımcı olur. Serbest radikal hasarı, erken yaşlanmanın birinci ve en önemli nedenidir.

EĞER YETERİNCE UYUMAZSAK

Uyku yetersizliğinde en fazla karşılaştığımız sorunlar şunlardır:

Saç dökülmesi
Kuru ve donuk cilt
Göz çevresindeki morluk ve koyu halkalar
Kolajen sentezinin yavaşlaması
Bitkin ve yorgun görünüm

LAVANTA İYİ GELİR

Uyku yetersizliği veya uyku kalitesindeki azalmadan dolayı karşılaştığımız sorunları, minimize etmek için kokulardan faydalanabiliriz. Lavanta kokusunun, yatıştırıcı ve rahatlatıcı etkisi ile, uyku kalitesini arttırmada etkili olduğunu biliyoruz. Bununla birlikte yapılan bazı çalışmalarda doğal olarak vanilya, menekşe gibi bitkilerde bulunan heliotropin molekülünün de uyku verimliliğini arttırdığı belirtilmiştir. Ayrıca Aromaterapi, stres yönetiminde oldukça etkili bir terapi metodudur. Sürekli ve aşırı strese maruz kalmanın uyku düzenini bozduğunu biliyoruz.

DAHA İYİ BİR CİLT VE UYKU İÇİN…

Günlük uyku düzeninizi belirleyin. 7-9 saat arası uyuyun.

Kaliteli uyku ve melatonin hormonunun salgılanması için yatak odanızın karanlık olması gerekmektedir. Şehir merkezi ya da çok ışık alan bir yerde yaşıyorsanız yatak odanızda kalın ve koyu renkli perdeler tercih edin.

Alkol ve sigara alışkanlıklarınızı tekrar gözden geçirin. Bilindiği gibi alkol ve sigara, uyku kalitesini bozmakla kalmayıp ciddi sağlık problemlerine de davetiye çıkarır.

Siyah çay, nane çayı ve kahve gibi uyarıcı içecekleri geç saatlerde tüketmekten kaçının.

İyi materyallerden yapılmış nevresim ve yastık kılıfı ile ergonomik yatak ve yastıkları tercih edin.

Cildinizi temizlemeden kesinlikle yatağa girmeyin. Size ve cilt tipinize uygun cilt bakım ürünlerini kullanın.

Uykuya dalmakta güçlük çekiyorsanız; lavanta, papatya, vanilya gibi aromatik özlerden faydalanabilirsiniz.

Uyku alışkanlıklarınızı düzenlemenize rağmen hala sıkıntılar yaşıyorsanız, mutlaka doktorunuza danışınız.”

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
'Diode Lazer Cihazlar Tıbbi Değil Kozmetiktir' https://gazetebirlik.com/haber/diode-lazer-cihazlar-tibbi-degil-kozmetiktir-1558/

GÜSEF Başkanı Rıfat Kıyıcı, 40 yıldır bu sektörde olduğunu ve baba mesleğini devam ettirdiğini söyleyerek, diode lazer cihazların aynı zamanda imalatçısı olduğunu, imalatçı firmaların önünün açılabilmesi için Çin mallarının önünün kesilmesi gerektiğine dikkat çekti. Kıyıcı lazer epilasyon diode cihazlarının kullanım şartlarını anlatırken, bu cihazların tıbbi olmadığına vurgu yaptı. Kıyıcı şunları söyledi:

"Lazer epilasyon, istenmeyen tüylerin köklerini tahrip etmek için cildin alt tabakalarına farklı dalga boylarında lazer ışığı gönderilmesidir. Temel olarak kıla renk veren melanin tarafından emilme özelliğine sahip olan lazer ışını, kozmetik amaçlı kıl köküne uygulanan, kalıcı olarak yok eden ve uygulama bitince etkisi geçen bir ışıktır. Lazer epilasyon, 3.5 milimetrelik bir derinlikte uygulanan kişiye zararlı olmayan yalnızca kıl köküne etkili ısı enerjisi veren bir cihazdır.
Epilasyonda kozmetik amaçlı üretilen DIODE Cihazları 2014/30 ve 2014/35 CE belgeli olup tıbbi cihaz yönetmeliğine girmez. Düşük enerji ile masaj hissi veren bir uygulamadır. 10j/cm2 enerji aralıklarla verilir ve cilde agresif değildir. Cihazlar 12j/cm2 enerjiyle sınırlıdır.

"En son teknoloji cihazlar"

Sağlık Bakanlığı İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, kozmetik amaçlı kullanılan diode lazer epilasyon cihazını diğer lazerlerden ayırmıştır. Kozmetik amaçlı üretilen ütüleme diode lazer epilasyon cihazları, güvenilir bir şekilde, hızlı sonuç veren, her cilt ve tüy tipine uygulanabilen en son teknoloji cihazlardır.
Epilasyonda kullanılan diode lazer cihazlar tıbbi değil, kozmetiktir. Kanun, kozmetik amaçlı üretilen ve sadece epilasyon amaçlı kullanılan ütüleme diode lazer epilasyon cihazının kullanımını, güzellik salonlarına vermiştir. İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, bu cihazların tıbbi cihaz kapsamında değerlendirilemeyeceği hususundaki görüşünü 01/07/2016 tarih ve 86765 sayı ile İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğüne iletmiş, Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü 25/11/2016 tarih ve 25982 sayı ile 81 İl Valiliğine görüşü göndermiştir. Bu görüş sonucunda, Belediyeler cihazın kullanılmasına izin vermiş, KOSGEB bu cihazlar tıbbi amaçlı olmadığı için destek vermiş ve Talim Terbiye Kurulu 2014/30 ve 2014/35 CE’li cihazlarla eğitim vermek şartıyla eğitim programını onaylamıştır.

5580 sayılı Kanun kapsamında faaliyet gösteren kurumlarda, Bakanlıkça belirlenen programları başarıyla tamamlayanlar, aldıkları kurs bitirme belgeleriyle, tamamladıkları programlara ilişkin iş yerlerinde çalışabilir ve iş yeri açabilirler. Bu durumda olan kişiler için başka bir meslek belgesi aranmaz. Bu Kanun maddesi, seri atışlı Diode lazer epilasyon kurs bitirme belgesine sahip olan kişilerin, uygulama yapabilmesini Kanunla koruma altına almıştır. Güzellik sektöründe epilasyon uygulaması için gerekli eğitim saati eğitimlerini tamamladıklarına dair belgeleri olan Güzellik Uzmanları, onaylı cihazlarla uygun cilt tiplerine göre temel hijyen ve iş yeri açma şartlarına sahip güzellik salonlarında, epilasyon yapabilir."
Bu aralar güzellik salonlarında sıkıntılar arttı. İki salona daha belediyeden ruhsat iptali için yazı gitmiş diode cihazı kullanıldığı için. "3 gün içinde diode cihazını kaldırın" ihtarı geliyor. Aslında 2016 yılında İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumundan lazer diode epilasyon cihazının tıbbi olmadığıyla ilgili yazı aldık. Ürünü kullanacak cihazı üretici firma belirler. Ki diode cihazlar zaten tıbbi değil. 

"MUTLAKA UZMAN KONTROLÜNDE YAPILMASI GEREKİYOR"

Güzellik sektörü olarak, gelişen teknolojiyi hızla güzellik hizmetine sunuyoruz. Diode lazer epilasyon cihazını güzellik uzmanı kullanır; biz ona göre üretmişiz diğer üreticilerin yaptığı gibi.. Alexsandrite, nd-yag epilasyon cihazları 93/42 CE belgeli ve 150 j/cm2 enerji sınırlı tıbbi cihazlardır. Diode lazer cihazlarında da tıbbi ve kozmetik amaçlı cihazlar bulunmaktadır. Kozmetik Diodlar 2014/30 ve 2014/35 CE li ve 12 j/cm2 sınırlıdır. Bu noktada istenmeyen tüylerden kurtulmak isteyen vatandaşlarımız güvenle güzellik salonlarında dıode lazer ile epilasyon yaptırabilirler. Lazer tedavileri yapıldıkları anda yalnızca 3.5 milimetre derinlikteki kılların ısı enerjisi ile yok edilmesine neden olurlar. Vücudumuza yayılan ve devam eden bir etki söz konusu olmamaktadır. Lazer epilasyon mutlaka uzman kontrolünde yapılması gereken bir uygulamadır. Lazer epilasyon yaptıracağınız yerlerin belediyeden ruhsatlı salonlar olmasına özen gösterin."
Kıyıcı, aynı zamanda güzellik uzmanlarına bu tür cihazları kullanma yeterliliği için en az 500 saat eğitim verildiğini belirterek, diode lazer cihazların kozmetik cihazları olduğu halde güzellik uzmanlarına iş yerinde bu cihazların kaldırılması ihtarının geldiğini söyledi. Kıyıcı şunları kaydetti:
"Güzellik uzmanlarına verdiğimiz 500-600 saatlik eğitim sonucunda elde ettiği belgesiyle iş yeri açma hakkı var. Yönetmelikte "İş yeri açabilir" durumu kesinleşmeli. 800 saatlik eğitimden sonra devlete bağlı kurumlar tarafından sürücü kursunda olduğu gibi yeterlilik sınavı yapılıp, iş yeri açma hakkının verilmesini istiyoruz. Alaylı bir doktor olmadığı gibi alaylı bir güzellik uzmanı da olamaz. 2017'de özel eğitim kurumlarının belgelerini iptal ettiler. Yani meslek kurslarından alınan eğitimi geçersiz kıldılar. Denildi ki "Güzellik uzmanları, Lazer yöntemleri hariç diğer tıbbi olmayan uygulamaları yapabilir" Ancak Diode bir lazer cihazı ve bu cihazları klinikler de dahil olmak üzere uygulayan kişiler zaten güzellik uzmanlarıdır. Ayrıca "Tıbbi olmayan uygulamaları yapabilir" deniyor; Evet bu cihaz tıbbi değil. Hem "Tıbbi olmayan cihazları uygulayabilir" deniyor, hem de tıbbi olmamasına karşın bu cihaz lazer cihazı olunca güzellik uzmanının önünü kesiyor. Bu durumda 2018'de Sağlık Hizmetleri Müdürlüğüne görüş sordurdum; şöyle bir yazı geldi: "Tıbbi olmayan uygulamalarda kullanımda mevzuata aykırılık yoktur." Bu yazıdan sonra rahatladık. 5'inci ayda aynı genel müdürlüğün başka bir dairesi, ne olursa olsun lazer yasak, kullanamazsınız dedi. Biz de dedik ki 5580 sayılı kanuna göre "Eğitimini aldığı bütün uygulamaları yapar" hatta iş yeri açar. Bizim ruhsatlarımızla Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü ilgileniyor. Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü bizim için çabalıyor ama Sağlık Bakanlığına sormadan hiçbir işlem yapılamıyor. Ruhsatımızı yerel yönetimler, şu anki cezaları kesen ise il sağlık müdürlüğü... Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü Sağlık Bakanlığına sordu. Bakanlık da dedi ki (10'uncu ay 2018): "Milli Eğitim Bakanlığının 5580 sayılı kanununa göre, İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun, bu cihazın tıbbi olmadığıyla ilgili görüşüne göre işlem yapılması." Yani İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu demiş ki, bu cihaz tıbbi değil. Kanun demiş ki; "Eğitimini aldığı bütün uygulamaları yapar" Bunun eğitim var; Milli Eğitim Bakanlığı onaylı, şu anda kurumda verdiğimiz eğitim var. Bu eğitimi İl Sağlık Müdürlüğü ve belediyeler yok sayıyor. Haliyle güzellik uzmanları belediyelere dargın hale geldi. Son haftalarda tebligatlar geldi. GÜSEF Başkanı ve bir eğitmen olarak, meslektaşlarımın bu mağduriyetinin giderilmesi için çabalıyorum."

"Kozmetik sektörde kadın istihdamı çoğalmalı"

Kıyıcı, Avrupa'da güzellik uzmanlarının el üstünde tutulduğunu ancak ülkemizde aynı değerin verilmediğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Benim yaptığım iş aslında kadın istihdamını artırarak kadın gücünü ekonomiye kazandırmak. 1979 yılında bu sektöre başladım. Benim baba mesleğim.
Eğitim kurumum var 20 yıldır. Kursta meslek elemanı yetiştiriyorum. Kadınlar yapı itibariyle kozmetik, güzellik sektörüne yatkın; dolayısıyla bu sektörde kadın istihdamı çoğalmalı. Öte yandan 38 yıldır imalat yapıyorum. Türkiye'de bu cihazları yapıyorum. Hatta yüksek teknoloji diode lazer de ürettik ve uluslararası platformda patentli bir cihaz ürettik. Kısacası imalat yapıp kadın gücünü ekonomiye kazandırmak, kadın istihdamını kazandırmak için yıllardır uğraş veriyorum. 100 bin tane güzellik uzmanı var. Bunun 20 bini güzellik salonu olanlar. Bunların yüzde 99'u kadın. Biz onlardan ameliyat, enjeksiyon beklemiyoruz. Dünyada epilasyonu kim yapıyorsa biz de onu istiyoruz. Ki bu hakkı da İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu vermiş, Milli Eğitim Bakanlığı vermiş, KOSGEB vermiş... Ancak güzellik uzmanlarına tabligatlar yağıyor. Açtıkları güzellik salonlarında diode lazer epilasyon cihazlarını kaldırmaları isteniyor. Eğitimini aldığı işi yapmasına engel olunduğu için tebligatlarla hem maddi hem manevi çöküş yaşadığı için güzellik uzmanları çalışma şevkini kaybediyor. Güzellik uzmanlığı meslek değil mi bu ülkede? Bu durumda bu ülkede kadın istihdamı eksilmeyecek mi? Güzellik uzmanları Avrupa'da doktor gibi karşılanıyor. Biz neden engel oluyoruz? Bizde eğitim mi yok? Gelin bakın bizde ne eğitimler var. Cilt hastalığından tutun anotomiye kadar. Güzellik uzmanlarının bu mağduriyetinin giderilmesi için Milli Eğitim Bakanlığına görüşmeye gidebiliyorum ama Sağlık Bakanlığından bir türlü randevu alamıyorum. Cumhurbaşkanımız Erdoğan ne diyor?;Kadın istihdamına destek verin. Ben kadın istihdamının bu sektörde güçlü olması ve kadın güzellik uzmanlarının önünün kapatılmaması için bu engellerin aşılması gerektiğini düşünüyorum. Cumhurbaşkanımız'la görüşüp bu konudaki sıkıntılarımızı dile getirmek istiyorum. Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü başvurumu yaptım. 2017'deki iş yeri açma ruhsat yönetmeliğinin değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunun değişmesi için gereken sebepleri dayanakları da sundum. Açık açık kim epilasyon yapabilir, hangi belgeyle yapar, hepsinin belirtilmesi gerekiyor. Şu anda yönetmelikte işin içinden çıkılamıyor.
Diode lazer konusunun çözülmesi lazım; mağdurlar var. Güzellik uzmanları huzur içinde işlerini yapamıyorlar. Neden bu kadar üstlerine gidiliyor anlamıyorum. Bu insanlar dolgu mu botoks mu yapıyor? hayır bu uzmanlar epilasyon yapıyor. Dolgu botoks, saç ekimi yapan varsa, onlara ceza versinler; Haklı ceza olur bu. Sektörümüz boğazı sıkılmış gibi.."

"ÇİN MAKİNELERİ DEĞİL TÜRK MAKİNELERİ ALIN"

Kıyıcı, Çin mallarının Türkiye'de yaygın olmadığı 20 yıl öncesinde bu cihazları yapabilen profesyonel firmalar olduğunu ama Çin mallarıyla başedemeyip yakın tarihe kadar dayanamayıp kapanmak zorunda kaldıklarını anlattı:
"38 yıldır makine imalatı yapıyorum. Cilt bakım, lifting cihazları, vücut bakım, epilasyon cihazları imalatı yapıyorum. Hatta Türkiye'de elektronik malzemenin olmadığı günlerde başladık. Hiç ithalat yapmadım, hep imalat yaptım. Hep ithalatın önünü kestim. KOSGEB güzellik salonlarına makine desteği veriyordu, kesti. Alım gücü olmayınca ucuz Çin mallarına yöneldi sektördekiler. Çin malı alınınca da maksimum bir yıl dayanıyor ve bir yıl sonunda o makine çöp oluyor. Olan milli sermayeye oluyor. Neden sermayemizi ülkemizde tutmuyoruz? Bu cihazlar bu ülkede üretilebiliyor. Ben bunlarla ilgili başvuruları yaptım. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığıyla görüştüm. Sağolsunlar, dinlediler, evrakları verdim. KOSGEB'e gidiyorum bana diyor ki sen imalatçısın, sana destek verelim 10-20 milyon. İstemiyorum; ben zaten yaptım makineyi.. Sen bunu güzellik salonu açacak kişiye ver, hem ben nemalanayım hem onun ekonomisi yükselsin, hem de o iş yeri açan güzellik uzmanı istihdam sağlasın. Türkiye'de yapılan imalatlarla ilgili gümrük konması lazım. KOSGEB haklı olarak desteklerini yüksek teknolojiye yönlendirdi. KOSGEB desteği büyük sıçrama yapar ve Çin mallarını ikinci plana atar. İstatistik bir araştırma yapılsın; ülkeye kaç tane Çin malı cihaz girmiş, kaç tanesi çöpte duruyor, kullanılmıyor. Bu cihaz kavramındaki kargaşanın kalkması ve kalitenin artması için İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunda tıbbi cihazların kayıt sistemi var. Siz tıbbi cihazı getirip, İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna kaydedemezseniz o makineyi satamazsınız, hiçbir hastane onu almaz. Kozmetik biriminizde Kozmetik Cihaz Bölümü yapın, biz de gelelim teknik dosyamızı, belgelerimizi, servisimizi, yeterliliğimizi verelim; standarta uyanları kayıda alın. Denilsin ki; bu şahsın makinesi güvenlidir, bu makine kayıt altındadır, güvenle alabilirsiniz. Bu standartlara uyacak kolay kolay Çin malı çıkmaz. Bu durumda otomatik Çin malının önünü kesebilirsiniz. Çünkü kaliteyi ortaya koyuyorsunuz. Müşteri cihaz alacağı zaman da der ki; bu kalitedeki cihazı alayım; Çin malı alıp çöpe atmak zorunda kalmayayım. Bu sektöre bu kalite standartları lazım. Çin'den gelenler 1 milyon atışı göremezken biz 20 milyon atışın garantisini veriyoruz ama gene de Çin malları bizim önümüzü tıkıyor. Bundan 20 yıl önce Çin malları ülkemizde yaygın olmadan önce parmakla sayılan imalatçı firma vardı ve hepsi profesyoneldi. İnanın şu anda yüzde 90'ı yok.. Çin'le başedemediler ve kapatmak zorunda kaldılar. Kalite bitti. Üretim durdu, ihracat durdu.. İhracat yapılır, ancak ihracattan önce bu işin eğitimini almış güzellik uzmanlarına iş yeri açma hakkı verilmeli ki istihdam sağlansın."

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Hayata Küstüren Ergenlik Sivilcesi https://gazetebirlik.com/haber/hayata-kusturen-ergenlik-sivilcesi-8056/

Cildiye Uzmanı Dr. Tevhide Bozkaya yaptığı açıklamada, aknenin iz bırakma oranının çok yüksek olduğunu ifade ederek, “Bu çocuklarda travmaya sebep olabilir” dedi. Aknenin mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini vurgulayan Bozkaya, “tedavi edilmemesi ya da yanlış tedavi iz bırakabilir. Sivilce, yağ bezlerinin büyük olmasından dolayı yağ salgısının çok olmasından kaynaklanır. Yağlı ortam bakterilerin üremesi için çok elverişlidir. Yüzde iltihaplı püstül apse gibi görüntüler oluşabilir. Bu oluşumlar ciltte rahatsız edici görüntüye neden olur” diye konuştu.

Başarısızlık önce derse yansıyor

Tedavi edilmemesi durumunda aknenin daha şiddetli bir görünüme ulaşacağını ve çocukların psikolojisini bozacağını sözlerine ekleyen Dr. Bozkaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ergenlik sivilcesi denen bir tanım yok. Yanlış bilinen bir terim. Çocuklarımız tedavi edilmediğinde bundan görsel olarak çok rahatsız oluyorlar. O yaşta, sağlıktan çok aknenin görsel bütünlüklerini bozmasıyla ilgileniyorlar. Kafalarında hep aynadaki yüzleri olduğu için dersleriyle bile ilgilenemiyorlar. Bu onları başarısızlığa itiyor. Bu başarısızlık iş hayatında da devam ediyor. Basit bir hastalık iken tedavi edilmemesi durumunda çocukların psikolojisini etkileyen  durumlara dönüşebiliyor.

Her akşam mutlaka yüz yıkanmalı

Bir başka cilt rahatsızlığının da Gül Hastalığı olduğunu anlatan Uzman Dr. Tevhide Bozkaya, “Çoğu kişi sivilcelerle karıştırır. Yatkın olan kişiler de Alerji, stres sıcak ve soğuk gibi dış etkenler buna neden olabilir. Bu rahatsızlıkta ciltte bir yanma hissi yaşanır. Tedavisinde ayrıca ek önlemler de gerekebilir. Bu rahatsızlıkların tedavisi vardır ve ihmal edilmemelidir” dedi. Gençlere, her akşam yatmadan önce yüzlerini yıkamalarını tavsiye eden Uzman Dr. Bozkaya, bu tür şikayetleri olanların bir cildiye uzmanına gitmelerini tavsiye etti. Rahatsızlık durumunda eğer hekim tarafından hap tedavisi verildiyse aksatılmaması gerektiğini anlattı.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
En Yeni Güzellik Trendleri https://gazetebirlik.com/haber/en-yeni-guzellik-trendleri-9340/

Medikal estetik pazarının bütün dünyada, yılda ortalama yüzde 10 büyüdüğüne dikkat çeken uzmanlar, Çin, Brezilya, Türkiye gibi pazarlarda büyümenin çok daha hızlı olduğunu belirtiyor.

Sektörün en büyük ve en önemli fuarı olan “Güzellik & Bakım 2019 Fuarı, 07-10 Mart tarihleri arasında, 30. kez ziyaretçilerine kapılarını açmaya hazırlanıyor. Dört gün sürecek olan fuar, konusunda uzman yerli ve yabancı doktorları, estetik ve güzellik uzmanlarını, dermatologları, kuaförleri ve diğer sektör profesyonellerini ağırlıyor. Birbirinden değerli fuar katılımcıları ve konuşmacılar, dünyadaki en son güzellik trendlerini, en yeni ürünlerini, yöntemlerini bu fuarda anlatıyor ve bazı uygulamaları deneyimleme fırsatı sunuyor.

Estetik dermatoloji ürün ve ekipmanları, kozmetik & makyaj ürün ve ekimanları, profesyonel tırnak ekipmanları & el – ayak bakımı, spa – wellness & fitness ürün ve ekipmanları, paketleme teknolojileri, saç & bakım ekipmanları kategorilerinde ürünlerin sergileneceği fuar, bu yıl Lütfi Kırdar Rumeli Salonu’nda gerçekleştirilecek.

TG Expo tarafından düzenlenen fuarda, medikal estetik, plastik cerrahi üzerine yapılacak konuşmaların yanı sıra, yarışma, workshop ve söyleşi gibi etkinliklerle fuarcılık deneyimine farklı bir boyut kazandırılıyor.

Güzellik&Bakım 2019 etkinlik sahnesine yer alacak olan Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahı Prof. Dr. Reha Yavuzer ve Türkiye Koruyucu, Yenileyici ve Yaşlanma Karşıtı Tıp Derneği Başkanı Prof. Dr. Çimen Karasu’nun moderatörlüğünde gerçekleşecek olan panelde Uzm. Dr. Başak Karasu ve Öğr. Gör. Nihat Ayçaman, uzman estetisyen Ayşen Koçyiğit Taştekin, ünlü makyaj sanatçısı Sevcan İpar, dünya birinciliği olan topuz ustası Muhittin Yuşan’ın yanı sıra özel gösterisi ile Orhan Bademli dikkat çeken isimler arasında yer alıyor.

Güzellik&Bakım fuarı geçmiş senelerde 16 ülkeyi, 207 firmayı, 582 markayı, 22 bine yakın ziyaretçini ağırlamıştır.

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Yeni Jenerasyon Güzellik Uygulaması; Aquashıne https://gazetebirlik.com/haber/yeni-jenerasyon-guzellik-uygulamasi-aquashine-2540/

Aquashine, cildin gençleşmesini ve melanogenez arttırımını destekleyen peptidler içeren bir uygulamadır. Peptidler, iki ve daha fazla aminoasitten oluşan doğal protein bileşikleridir. Vücudun tüm hücrelerinde sentezlenerek yaşlanma ve yenilenme gibi işlemleri düzenler. Özellikle; yüz, boyun ve dekolte bölgesinde cildin gençleşmesine yönelik tasarlanan Aquashine, ciltte nemi tutan yüksek moleküler ağırlıklı hyaluronik asit, vitamin ve mineraller, koenzim ve en önemlisi peptidler içeren mucizevi dörtlünün eşsiz kombinasyonudur.

Aquashine’ın diğer uygulamalardan farkı, cildin doğal görüntüsünü sağlamak için yüz hacmini doğal bir şekilde kırışıklıkları doldurmaya yardımcı olmasıdır. Ayrıca, cildin yoğunluğunu ve elastikiyetini yerine getirmede de yararlı bir etkiye sahiptir. Kırışıklıkları azaltır, cildin biyolojik dengesini çevresel faktörlerden korur, vücudun enzim sistemlerinin aktivitesini geri kazandırır, ağartıcı bileşen yapısıyla ten rengini düzenler. Cilt sıkılaştırmada belirgin bir etki gösterir ve cilt kalitesini önemli ölçüde artırır.
Aquashine işlemi, anestezik bir krem ile uygulama alanı uyuşturularak uygulanır. Uyuşturulan bölgeye enjeksiyonla uygulanan işlemin ortalama süresi 15-20 dakikadır ve kalıcı bir yan etkisi bulunmamaktadır. Uygulama, tek seans sonrasında bile ciltte gözle görülür bir canlılık ve sıkılık sağlar. İşlemden birkaç gün sonra cilt parlar ve bakımlı görünüm gözle görülür biçimde kendini gösterir.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Dıode Lazer Cihazları Kozmetik Mi Tıbbi Mi? https://gazetebirlik.com/haber/diode-lazer-cihazlari-kozmetik-mi-tibbi-mi-4632/

Temel olarak kıla renk veren melanin tarafından emilme özelliğine sahip olan lazer ışını, kozmetik amaçlı kıl köküne uygulanan, kalıcı olarak yok eden ve uygulama bitince etkisi geçen bir ışıktır. Lazer epilasyon, 3.5 milimetrelik bir derinlikte uygulanan kişiye zararlı olmayan yalnızca kıl köküne etkili ısı enerjisi veren bir cihazdır.
Epilasyonda kozmetik amaçlı üretilen DIODE Cihazları 2014/30 ve 2014/35 CE belgeli olup tıbbi cihaz yönetmeliğine girmez. Düşük enerji ile masaj hissi veren bir uygulamadır. 10j/cm2 enerji aralıklarla verilir ve cilde agresif değildir. Cihazlar 12j/cm2 enerjiyle sınırlıdır.

Epilasyonda DIODE lazer dönemi

İstenmeyen tüylerden kurtulmanın adresi Güzellik Salonları

Sağlık Bakanlığı İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, kozmetik amaçlı kullanılan diode lazer epilasyon cihazını diğer lazerlerden ayırmıştır. Kozmetik amaçlı üretilen ütüleme diode lazer epilasyon cihazları, güvenilir bir şekilde, hızlı sonuç veren, her cilt ve tüy tipine uygulanabilen en son teknoloji cihazlardır.
Epilasyonda kullanılan diode lazer cihazlarının tıbbi mi kozmetik mi konusu hakkında bilgi veren GÜSEF Başkanı Rıfat Kıyıcı, ‘’Kanun, kozmetik amaçlı üretilen ve sadece epilasyon amaçlı kullanılan ütüleme diode lazer epilasyon cihazının kullanımını, Güzellik Salonlarına vermiştir. İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, bu cihazların tıbbi cihaz kapsamında değerlendirilemeyeceği hususunda ki görüşünü 01/07/2016 tarih ve 86765 sayı ile İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğüne iletmiş, Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü 25/11/2016 tarih ve 25982 sayı ile 81 İl Valiliğine görüşü göndermiştir. Bu görüş sonucunda, Belediyeler cihazın kullanılmasına izin vermiş, KOSGEB bu cihazlar tıbbi amaçlı olmadığı için destek vermiş ve Talim Terbiye Kurulu 2014/30 ve 2014/35 CE’li cihazlarla eğitim vermek şartıyla eğitim programını onaylamıştır’’bilgisini verdi. GÜSEF Başkanı Rıfat Kıyıcı, ‘’5580 sayılı Kanun kapsamında faaliyet gösteren kurumlarda, Bakanlıkça belirlenen programları başarıyla tamamlayanlar, aldıkları kurs bitirme belgeleriyle, tamamladıkları programlara ilişkin işyerlerinde çalışabilir ve işyeri açabilirler. Bu durumda olan kişiler için başka bir meslek belgesi aranmaz. Bu Kanun maddesi, seri atışlı Dıode lazer epilasyon kurs bitirme belgesine sahip olan kişilerin, uygulama yapabilmesini Kanunla koruma altına almıştır. Güzellik sektöründe epilasyon uygulaması için gerekli eğitim saati eğitimlerini tamamladıklarına dairbelgeleri olan Güzellik Uzmanları, onaylı cihazlarla uygun cilt tiplerine göre temel hijyen ve işyeri açma şartlarına sahip Güzellik Salonlarında, epilasyon yapabilir.’’ açıklamasında bulundu. Kıyıcı ‘’güzellik sektörü olarak, gelişen teknolojiyi hızla güzellik hizmetine sunuyoruz. Alexsandrite, nd-yag epilasyon cihazları 93/42 CE belgeli ve 150 j/cm2 enerji sınırlı Tıbbi Cihazlardır. Diode lazer cihazlarında da tıbbi ve kozmetik amaçlı cihazlar bulunmaktadır. Kozmetik Diodlar 2014/30 ve 2014/35 CE li ve 12 j/cm2 sınırlıdır. Bu noktada istenmeyen tüylerden kurtulmak isteyen vatandaşlarımız güvenle güzellik salonlarında dıode lazer ile epilasyon yaptırabilirler. Lazer tedavileri yapıldıkları anda yalnızca 3.5 milimetre derinlikteki kılların ısı enerjisi ile yok edilmesine neden olurlar. Vücudumuza yayılan ve devem eden bir etki söz konusu olmamaktadır. Lazer epilasyon mutlaka uzman kontrolünde yapılması gereken bir uygulamadır. Lazer epilasyon yaptıracağınız yerlerin Belediyeden ruhsatlı salonlar olmasına özen gösterin’’ dedi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Ameliyat Olmadan Gençleşin https://gazetebirlik.com/haber/ameliyat-olmadan-genclesin-9711/

SEMA SEZEN

FOTOĞRAFLAR: ŞAFAK GÜVEN

Dermatolojik cerrahide başarılarının yanı sıra estetik dermatoloji, dermatolojide lazer uygulamalarıyla adını duyuran Dermatoloji Uzmanı Dr. Banu Serbes Kural, ameliyata mecbur kalmadan saç tedavisi, cilt ve gözkapağı gençleştirmek için neler yapılabileceğini anlattı.

-Plasma kalemi en ok hangi alanlarda kullanılır?

Plasma kalemi uygulamasının son dönemde giderek artan popülaritesinin en önemli nedeni ameliyatsız gözkapağı estetiği uygulamasıdır. İlerleyen yaşla birlikte hemen herkeste gözkapağı derisinin gevşemesi sonucu hem estetik olmayan bir görüntü gelişmekte hem de görme alanı ileri vakalarda daralmaktadır. Her ne kadar bu durumun cerrahi tedavisi oldukça kolay olsa da bazı kişiler ameliyat korkusunu yenemediklerinden, bazı kişilerde ise ameliyat olmalarını kısıtlayan başka sağlık sebepleri olduğundan düşük gözkapakları günlük yaşam kalitesini olumsuz etkilemeye devam ediyor. İşte plasma kalemi tedavisi bu noktada kullanıma girdiğinden beri gözkapağı ameliyatlarına anlamlı bir alternatif oluşturyor. Ayrıca ağız ve göz çevresi kırışıklarının giderilmesinde, yüz ve boyun cildinin yenilenmesinde, akne izleri, deri çatlakları tedavisinde, ben, etbeni, siğillerin yok edilmesinde, güneş lekelerinin tedavisinde de başarı ile kullanılan bir yöntem olmuştur.

-Plasma kalemi gözkapağı düşüklüğü tedavisine ameliyatsız çözüm sağlayabiliyor mu? nasıl yapılıyor ve iyileşme süreci nasıl?

Plasma kalemi uygulaması ile gözkapağı düşüklüğünün tedavisinde 1 ile 3 seans arasında tedavi gerekebilir. Tedavi süreci, anestezik krem uygulaması dahil olarak en fazla 1 saat sürer. tedavi edilen bölgede hemen sonrasında kızarıklık, hafif derecede şişlik ve minik siyah noktalar halinde karbon kabukları görülür. Bu kabuklar 5 ila 7 günde kendiliğinden dökülürler ve alttan taze, daha gergin bir deri çıkar. Kabuklar dökülene kadar cildin temiz ve kuru tutulması, daha sonrasında ise 1-2 ay cildin güneşten korunması çok önemlidir. Eğer birden fazla seans gerekecek ise seans aralarında 6-8 hafta beklenmesi gereklidir. Tedavi sonucunda elde edilen olumlu sonuçlar genellikle 2-3 yıl kadar etkinliklerini korurlar.

-Yaşlılık lekelerini yok eder mi?

Plasma kalemi uygulaması yaşlılık ve güneş lekelerinin giderilmesinde sıklıkla tercih ettiğimiz bir yöntemdir. Pratik ve acısız olması, iyileşme sürecinin kısa sürmesi, kişiye günlük hayatında sıkıntı yaratmaması ve ekonomik bir yöntem olması tercih nedenlerinin başında geliyor.

"CİLT GENÇLEŞTİRMEK İÇİN BİRÇOK YÖNTEM VAR"

-Cilt gençleştirmede hangi yöntemler etkili oluyor?

Cilt gençleştirmede günümüzde birçok alternatif mevcut. Kişinin cildindeki yaşlanma modeline ve hasar derecesine göre farklı yöntemler uygulanmalıdır. Örneğin cilt giderek kuruyorsa ve buna bağlı olarak kırışıkları ön planda ise cildi nemlendirip parlaklaştıran vitamin enjeksiyonları, gençlik aşısı, somon dna aşısı gibi yöntemler tercih edilmelidir. Buna karşılık yağlı ve gözenekli ciltlerde yaşlanma sürecinde genellikle gevşeyip sarkma ön plandadır. Bu durumda çoğunlukla cildi sıkılaştıran radyofrekans uygulamasını tek başına veya ip askısı gibi yöntemlerle kombine olarak kullanıyoruz.
Öte yandan güneş lekeleri, yaşlılık lekeleri, kılcal damar genişlemeleri ön planda ise lazer tedavileri veya kimyasal ya da enzim peelingleri ilk tercihimiz olur.
Ayrıca cildin yaşlanmasını geciktirmek, hasarları olabildiğince geri döndürmek için de kök hücre tedavileri veya otolog doku suspansiyonu uygulamaları giderek daha fazla tercih ettiğimiz yöntemlerdir.

Gür, güçlü saçların oluşması ve cildin gençleşmesi için: Otolog mikrogreft


-Otolog mikrogreft yöntemi ile neler yapılabiliyor?

Otolog Doku Süspansiyon Teknolojisi); en fazla saç dökülmesinin tedavisinde faydalanılan bir yöntemdir. Saç kaybı kadın erkek tüm bireylerin en büyük sorunlarından biridir. Birçok sebep saç kaybına neden olabilmektedir. Kötü beslenme, demir ve çinko eksikliği, tiroid fonksiyon bozuklukları, emosyonel stres, traksiyon (fazla fön çektirme, sıkı saç toplama alışkanlığı, kasket ve kask kullanımı), kronik hastalıklar, sepsis, Otoimmün ve sistemik hastalık durumları, kanser v.b. gibi…
Antiaging cilt gençleştirilmesinde kulak arkası cilt dokusundan alınarak cilde uygulama yapılabildiği gibi aynı zamanda yara iyileşmesi, skar dokusunun tedavisinde kullanılabilmektedir. Ayrıca Ortopedi, Diş hekimliği, Üroloji gibi birçok alanda kullanımı mevcut.

-Saçlar eski hacmine kaç seansla kavuşabiliyor?

Otolog doku mikrogreft uygulaması tek seanslık bir uygulamadır. Enjekte edilen “Otolog Doku Süspansiyonu” saç folikülünün tıbbi gelişim sürecine bağlı olarak ortalama 1 ayda etki göstermeye başlar. 6 ay ile 12 aylık dönemde saç foliküllerinin gelişimi tamamlanır. Kalıcılık süresi kişinin genetik yapısı, günlük yaşam alışkanlıkları, stres gibi faktörlere bağlı olarak ortalama 6 yıldır.

-Bu yöntem ciltte de iddialı anladığım kadarıyla. Cilde neler sağlıyor?

İlerleyen yıllara rağmen cildimizin en az hasara uğradığı bölge genellikle kulak arkasındadır. Buradan alınan 1-2 adet minik doku parçası mikrogreft suspansiyon için gerekli hazırlık aşamasından sonra cildin en fazla yıpranma gösterdiği yüz, boyun, dekolte, el sırtı gibi bölgelere mezoterapi tekniği ile enjekte edilir. 3. aydan itibaren ciltteki tazelenme ve gençleşme, elastikiyet artışı, ince kırışıkların azalması, lekelerde ve görünür kılcal damarlarda hafifleme şeklinde kendini gösterir.

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Saç Elektriklenmesine "Kayısılı Saç Kremi" https://gazetebirlik.com/haber/sac-elektriklenmesine-kayisili-sac-kremi-9914/

Nemlendirici saç kreminde kayısı çekirdeği yağı mucizesi elektriklenmeyi ve saçın uçuşmasını önlüyor. Tamamen organik ve saç yapısına zarar veren kimyasallardan uzak olarak üretilen saç kremi, uzun vadede saç sorunlarıyla karşılaşma olasılığını düşürüyor.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Stres Kaşları Dökebiliyor https://gazetebirlik.com/haber/stres-kaslari-dokebiliyor-7932/

Özellikle bayanlar için kaşlar yüz hattında oldukça önemli yere sahip olduğunu ifade eden Dr.Ata Nejat Ertek, “Kaşların sıklığı insandan insana değişen bir özelliğe sahiptir. Bazı insanlar gür kaşlı olmaktan bazıları ise seyrek kaşlı olmaktan yakınırlar. Kaşlar gözleri çerçeveleyerek yüzün farklı ifadelerinin oluşmasında büyük rol oynarlar.Bunun dışında düşünce ve duygularımızı ifade ederken meydana gelen mimiklere büyük katkı sağlarlar” dedi.
Dr. Ata Nejat Ertek, kaş dökülmesinin farklı sebeplerle ve farklı şekillerde olabildiğine dikkat çekerek, “En sık görülen kaş dökülmesi şekil vermek üzere kaş alımının yanlış yapılması sebebiyle köklerin zedelenmesi buna halk arasında kaş küsmesi denir,kaş telleri zayıflayarak kaybolur.Kaş dökülmesi daha çok bayanlarda meydana gelir.Kaş dökülmesinin nedenleri şunlar olabilir;stres, kıl köklerini etkileyen cilt hastalıkları, bazı ilaçların yan etkisi,hormon dengesizlikleri ve hipotiroid hastalığı...Ve ayrıca strese bağlı olarak alopesi areta denilen ve bağışıklık sisteminin zayıflığına bağlı olarak hastalık sakal, saç ve kaşlarda geçici dökülmelere neden olabilir.Kaşların sürekli ovuşturulması sonucu yapılan travmalar kaş kayıplarına yol açabiliyor” diye konuştu.
Ertek, altında yatan sağlık sorunu tedavi edildikten sonra kaşların eski görünümüne kavuşabildiğini de ekledi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Göz Çevrenize Gözünüz Gibi Bakın https://gazetebirlik.com/haber/goz-cevrenize-gozunuz-gibi-bakin-812/

Sema SEZEN

Yaş aldıkça en çabuk estetik görünümü bozan yer göz çevresi oluyor. Özellikle göz altındaki torbalar kişiyi görüntü olarak rahatsız ediyor. Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Akın Yücel; en hızlı yaşlanan ve dikkat çeken bölge olan göz çevremizi nasıl gençleştireceğimizi YeniBirlik okurları için anlattı.

Yüzümüzde yaş ilerledikçe en çok şikayet ettiğimiz bölgeler arasında göz çevresi var. Göz çevresindeki sorunlar için neler yapılabilir?

Yüzde en hızlı yaşlanan yer göz çevresi hem kılcal damarları yüzeye yakın. Yüze bakar bakmaz insanlarla temas kurduğumuz yer, gözler. O yüzden de önemli.. Yaşlılığı ilk ele veren yer de orası; en çok kırışan yer de.. Dolayısıyla en çok bakmamız gereken yer de orası. Cildimizin iyiliğini, uzun süre kalitesini nasıl koruyabiliriz ve var olan sorunlarla nasıl ilgilenebiliriz? Çukurlar, torbalar, kırışıklıklar, kas düşüklüğü, göz kapağı düşüklüğü, bütün bunların hepsi göz çevresi sorunları...

Göz çevresi estetiği aslında bu bölgeyi iyileştirmek için bir dizi işlemi işaret eder. Burada üst göz kapağını kaşlar ve alınla birlikte, alt göz kapağını ise yanak ile birlikte değerlendirmek gerekir. Üst kapakta fazla deri çıkarılıp göz kapağı üzerinde oluşan yığılma önlenir. Ayrıca kaş kenarları kaldırılır. Gerekiyorsa şakak germe ya da endoskop yardımı ile alın germe yapılır. Alt kapakta ise bozulmuş olan kapak-yanak ilişkisi düzeltilir. Alt kapakta torbalanmış olan yağlar çıkarılıp yanak üzerine taşınır, aynı zamanda orta yüz bölgesi yukarı doğru taşınır. Gerekiyorsa yanağa ve göz çevresine yağ enjeksiyonları yapılır. Göz çevresindeki ince kırışıklıklar için kimyasal soyma ya da lazer yapılabilir.

Göz kenarındaki kaz ayaklarına botox uygulanabilir. Göz çevresindeki renk değişimleri için ise yine lazer uygulamaları, mezoterapi ya da yağ enjeksiyonları yapılabilir. Tüm bu işlemler tek tek yapılabileceği gibi yüz gençleştirme ameliyatının bir parçası olarak da gerçekleştirilebilir.

Estetik göz kapağı ameliyatında nasıl yol izlenir?

Üst göz kapakları kirpiklerin yaklaşık 1 cm üzerinden kesilir, deri fazlası çıkarılır. Kapağı etli olan hastalarda alttaki adale, gerekirse yağ dokuları da çıkartılır. Göz kapaklarında düşüklük varsa göz kapağını kaldıran adale kısaltılarak kapaklar kaldırılır. Gözler içeri çökükse yağ verilerek dolgunlaştırılabilir. Alt kapakta kesikler ya kirpik altından ya da kapağın içinden yapılır. Bu ameliyat sırasında genellikle orta yüz bölgesine de germe işlemi uygulanır. Alt kapak cerrahisinde amaç göz torbalarını almak, gözyaşı oluğunu yağ ile doldurarak düzleştirmek, kapak ile yanak ilişkisini düzeltmektir. Ameliyat sırasında hastaların büyük bölümüne yağ enjeksiyonları da yapılır.

Göz altı torbaları sıklıkla karşımıza çıkan sorunlardan biri. Bu konuda çalışmalarınız var  mı?

Alt kapak ameliyatlarından sonra en sık karşılaşılan sorun alt göz kapağının aşağıya doğru çekmesidir. Artık hastalarımızda alt kapaklardaki yağ torbalarını sıklıkla ciltte yapılan küçük kesilerden çıkarıyoruz. Böylece alt göz kapağının bütünlüğünü bozmadan istenilen sonuca ulaşabiliyoruz. Bu yöntemle alt kapakta oluşabilecek çekme riskini en aza indirmiş oluyoruz.

Erkeklerin cilt yapısında bu uygulama nasıl yapılıyor ve genel yüz sarkmaları için neler yapıyabilir?

Erkeklerde kaş ile göz mesafesindeki aralık daha dar. Bir de erkeğin cildi daha ağır olduğu için kaşlarda düşme daha fazla oluyor. Daha korkuncu erkeklerde kaşın çok yüksek olması. Feminen bir görüntü verdiği için o çok istenen bir şey değil.

Göz altında iki sorun oluyor. Birincisi torbalanmalar, ikincisi ise renk koyulaşmaları. Torbalanmalarda orda da yine iki şey var.

Yağ torbaları öne doğru fıtıklaşıyor. Onları örten bir tabaka var o tabakadaki gevşemeye bağlı aynı fıtık gibi. Göz altı torbaları öne doğru çıkıyor. İkinci bir sorun orta yüzdeki çökme oluyor. Yüz yaşlanması ile ilgili eskiden yer çekimine bağlı aşağı doğru sarkma düşünülürdü. Temel sebep ondan çok kemik çıkıntılar zamanla geriliyor. 30 yaşından sonra yüz kemiklerindeki erime başlıyor zaten.

Projeksiyon gerilemeye başlıyor ve yüz basıklaşıyor. Özellikle belli çıkıntılar; elmacık kemikleri, kaş kenarları, çene geriye doğru gitmeye başlıyor. Çene geriye gidince yüzü taşıyan dokular zayıflıyor. Yumuşak dokular aşağı doğru sarkıyor. Kemik desteğini öne çekecek işlemler yapılmazsa, yapılan hiçbir ameliyat gençlik görüntüsü vermiyor. O yüzden yüz ameliyatlarında mutlaka yüz germeler olsun, göz kapağı ameliyatları olsun.  Başta yapılan uygulama, yani ameliyata girmeden önce yaptığımız uygulama olarak mutlaka yağ enjeksiyonlarına başlıyoruz. Yüzün zayıflamış kemik desteğini kuvvetlendiriyoruz. Kaybolmuş yumuşak dokuları; orta yüzde dudak kenarı ve burun kenarı çizgileri onları yerine koyuyoruz. Bu tür işlemleri yaptıktan sonra ameliyata başlıyoruz. Öncelikle o kaydı destekleyip daha sonra ameliyatı yapıyoruz. Hem çıkarılacak doku miktarı azalıyor hem de daha genç bir görüntü oluyor. Eskiden yüz germelerinde ameliyat sonrası yüzü gerilmiş yaşlı bir kadın görürdünüz. Bu germenin en iyi yolu öncelikle bu desteği yerine koymak, yüzü dolgunlaştırmak.

Gençlik aslında bir yerde de dolgunluk anlamına geliyor. Bu fark edildiğinden beri tek tipler değişti. Mutlaka bu doldurma işlemi yapılıyor. Göz kapağında da aynı şekilde eğer orta yüzü doldurmazsanız, torbayı fazla alıp göz kapağını orta yüz seviyesine indirdiğinizde daha da basık bir yüz elde ediyorsunuz.

Önce yağ enjeksiyonunu yapıp orta yüzü doldurduktan sonra torbayı alırsanız o zaman çok daha az miktarda yağ almanız gerekiyor.

Dolgun bir orta yüzü sağlıklı, genç görünümlü alt kapak yanak geçişini sağlayabiliyoruz. Genel kavram kayması bu yönde oldu.

Bizim yaptığımız yeni bir teknik alt göz kapağı ameliyatlarında torbalara ulaşabilmek için kirpik altından bir kesik yapıp bütün o göz kapağı sistemini kaldırıyoruz.

Kaslarıyla beraber öncelikle torbaları çıkarıyoruz. Kaslarla beraber göz kapağı kaldırıldığında kaş felci yaşanıyor.  İyileşme sürecinde genellikle alt kapak aşağı doğru çekiyor. Alt kapak ameliyatlarında en büyük sıkıntı alt kapağın aşağı doğru çekmesi. Onu önlemek için bir takım dikişler koyuyoruz. Felç döneminde de o risk ortaya çıkıyor.  Şimdi yaptığımız uygulama direk torbanın üzerinden küçük milimetrelik bir kesiyle girip sistemi hiç bozmadan yağın oradan gerektiği kadarını boşaltıyoruz.

Kirpik altından yine bir cilt şeridi çıkarıyoruz.  Kasıyla beraber kapağı kaldırma işlemini yapmıyoruz. O zaman bu felçte gelişmiyor. Kasma sarkma riski çok daha düşük oluyor.  İki senedir hastalarda bunu yapıyoruz. Sonuçları da çok iyi olmuyor. Bir kere iyileşme süreci çok daha kısa oluyor. İkincisi de o çekme riskini minimalize ettik.

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
'DNA Hasarlarıyla Cilt Yıpranıyor' https://gazetebirlik.com/haber/dna-hasarlariyla-cilt-yipraniyor-8616/

Medikal Estetik, Dermatolog ve Plastik Cerrahi branşlarına, güzellik ve anti aging uygulamaları için ürünler sağlayan Ekson Farma'nın medikal direktörlerinden Dr. Yaman Er, cildin yıpranmasında DNA hasarı bırakan çeşitli hastalıkların etkin olduğunu belirtti.

Er, şu ifadeleri kullandı:

İnsanların dış görünüşlerinin, iç güzelliklerinin bir yansıması olduğunu düşünürüz. Ancak güzel ve sağlıklı bir cilde sahip olmak için: Hem cildin hem de cildi besleyen vücudun sağlıklı olması ve “Temel Cilt Bakımı"nın yapılması gerekir.
Eskiye göre daha iyi fiziksel şartlar içinde yaşıyoruz ama eskisi gibi doğal yaşamıyoruz. Modern fiziksel şartlar insan ömrünü uzatsa da, doğamızdan ve doğadan uzaklaşmamız hastalıkları artırıyor. Yaşlılığımızda kronik hastalıklar veya kanser ile karşılaşma sıklığımız eskisine göre çarpıcı oranda artmış bulunuyor.

Yaşlanmanın nedeni olarak önerilen hipotezlerden en kabul göreni: “Yıllar boyu çeşitli iç ve dış etkenlerle oluşan DNA hasarlarıdır. Bu günlük hasarların zararlı kimyasallar ve stress ile artarak vücudun tamir kapasitesinin üzerine çıkması sonucunda; kanser, Alzheimer gibi dejeneratif hastalıklar, diyabet gibi metabolik hastalıklar ile ciltte yaşlanma, cilt lekeleri ve kırışıklıklar ile yaşlı görünüm ortaya çıkar.
Bilim insanoğlunu sağlıklı yaşatmak ve sağlıklı yaşlanmasına yardımcı olmak için çalışıyor. Hasar gören hücre ve organları yeniden canlandıracak, metabolizmasını ve yenilenme yeteneğini artıracak yöntemleri arıyor.
Şu an oluşan hasarların tamirine DNA onarıcı ile destek olmuyorsanız, yaşlanma ve beraberindeki hastalıkların ortaya çıkmasını geciktirecek korunmayı yapmıyorsunuz demektir.
Yaşadıkça, çevreden aldığımız olumsuz ve yaşlandırıcı etkiler artarken, ne yazık ki vücudumuzun da tamir kapasitesi zamanla doluyor. İşte bu yüzden vücudumuz yaşlanıyor ve yaşlanmaya bağlı hastalıklar ortaya çıkıyor.

Onarılamamış DNA hasarları: Yalnız kanserin, alerjik hastalıkların, artrit, inflamatuvar barsak hastalıkları, obezite ve diyabet gibi metabolik hastalıkların sıklığını artmıyor, aynı zamanda kırışıklıklar, yaşlılık lekeleri ve cilt yaşlanması da daha erken ortaya çıkıyor.

DNA HASARI SONUNDA ORTAYA ÇIKAN PATOLOJİLER:
Cilt İnflamatuvar Metabolik Diğer
Gerginliğin azalması Artrit Obezite Kanser
Kırışıklık İnf. Barsak hastalıkları Diyabet Alerjik hastalıklar
Kuruluk Atherosklerotik Damar hastalıkları
Yaşlılık lekeleri DNA hasarı
Güneş lekeleri DNA hasarı Deri kanserine zemin oluşması
Sarkmalar Deride glikasyon Kollajen parçalanması

Sağlıklı ve güzel görünümlü olabilmek için:

• Temel vücut ve temel cilt sağlığının korunması,
• Mümkünse her gün maruz kaldığımız zararlı etkenlerin yol açtığı DNA hasarlarının hemen tamir edilmesi gerekiyor.

Bu nedenle sağlıklı bir cilde sahip olabilmek için işe temelden sağlıklı bir vücuda sahip olarak başlamalıyız.

TEMEL BİYOLOJİK YOL HARİTAMIZ DNA

Doğduğumuzda DNA kodlarımız, hücrelerimizin nasıl canlı kalıp, nasıl gelişeceğine ve ihtiyaçlarını nasıl karşılayacağına ait tüm bilgilere sahiptir. Bu bilgi her bir hücremizdeki DNA moleküllerinde genler ile kodlanmış olarak yer alır.

İşte bunun için her canlının vücudunda, DNA hasarlarını onaran bir koruyucu mekanizma sürekli çalışır. Bizim de doğal onarım mekanizmamızın kapasitesi yaşadıkça artan zararlı etkenler karşısında yeterli olamadığı zaman hasarlar birikmeye başlar, yaşlanma ve yaşa bağlı hastalıklar bizi bulur.
Her bir hücremizde her gün en az 10.000 DNA hasarı oluştuğu hesaplanmıştır. Bu hasarların kalıcı sonuçlara yol açmaması için hemen onarılmaları gerekir.

Yaşam boyunca DNA’mız sağlıklı olmamız, sağlıklı gelişmemiz, güçlü bir korunmaya sahip olmamız için yeni, sağlıklı DNA kopyaları üretir.

DNA’mızın bu, sürekli kendini yenileme, yeni hücrelerde yeni aktif proteinler üretme faaliyeti her bir hücremizde ve her an devam eder.

DNA’mız ilk ve sağlam hali ile kaldığı sürece kendinin sağlıklı kopyalarını üreterek, fonksiyonlarını tam yapan biyo-aktif proteinler sentezler ve sağlıklı yeni hücreler oluşur. Yaşam sorunsuz devam eder.

Ancak DNA’larımızdaki bu doğru şifre yıllar içinde maruz kaldığımız iç ve dış etkenlerle hasara uğramaya başlar.

Hasarlı DNA, hatalı ve iş görmeyen proteinler üretmeye başlar. Vücudumuzdaki hücreler kendilerini yenileyemez. Kusurlu ve zararlı hücreler ortaya çıkmaya başlar. Devamında yaşlanma, dejeneratif hastalıklar, kanser kendini gösterebilir. Bu durum, hasarlı DNA ve kusurlu hücrelerin çoğalmalarından kaynaklanır. DNA hasarı ise vücudun biyolojik olarak erken yaşlanmasına hastalıklara ve cilt bozulmalarına yol açar.

DNA HASARI

DNA hasarına yol açan faktörler çeşitlidir. Önce şaşırtıcı olarak, normal hücresel faaliyetlerimizden kaynaklanan bünyesel faktörlerden söz edelim:

İç faktörler:

1) Normal hücre metabolizması
Hücresel faaliyetlerin doğal bir sonucu olarak serbest oksijen radikalleri ortaya çıkar. Ama bunların anti-oksidan reaksiyonlarla yok edilmeleri şarttır. Yetersiz anti-oksidan kapasite ve DNA tamirindeki yetmezlik DNA hasarına yol açar.
2) Metabolik hastalıkların yarattığı toksik moleküller

Dış faktörler :

1) Hava kirliliği, soluduğumuz havadaki hidro-karbonlar,
2) Sigara dumanı,
3) Ultra viole ışınlar,
4)Yiyeceklerde bulunan toksinler, (kimyasal koruyucular, aflatoksinler), doymuş yağlar
5) Stres, Kötü beslenme alışkanlıkları, alkol kullanımı,
6) Hareketsizlik veya çok fazla yıpratıcı bilinçsiz egzersiz,

Bu oksidatif ve non-oksidatif etkenler ve etkileri birikerek doku, hücre zarı ve DNA seviyesinde hasarlara yol açarlar.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Tanzanya'dan Ataşehir'e https://gazetebirlik.com/haber/tanzanyadan-atasehire-2882/

1997’de yılında eğitim için Türkiye’ye gelen ve doktor olan Ljohiy, “Asla zarar verme. Amacın hep iyileştirmek olsun. İster kanayan bir yarayı, ister kanayan bir gönlü. Usulca dokun. Dokunduğun yer iyileşsin, güzelleşsin, huzur bulsun” felsefesi ile yola çıkan Dr. Muba Clinic'in Ataşehir'deki yeni yerinde verdiği davet renkli görüntülere sahne oldu.

AÇILIŞ KURDELASINI ANKARA BÜYÜKELÇİSİ KESTİ
Dr. Mubaraka eşi uzman Dr. Nihan Didem Ljohiy’in ev sahipliğinde gerçekleşen klinik açılışı töreninin kurdelasını Tanzanya Ankara Büyükelçisi Elizabeth Kındo, Dr. Mubaraka eşi Dr. Nihan Didem Ljohiy ve İvana Sert ile birlikte kestiler. Açılış törenine katılan davetliler arasında İşadamı İzzet Garih, Begüm Özer, Didem Taslan, Suzan Kardeş, Emel Yıldırım, İpek Açar gibi birbirinden ünlü isimler vardı. Espirili bir kişiliğe sahip olan Dr Muba’ya nerelisin sorusuna “Erzurum’luyum cevabı gün boyunca açılışın en renkli sohbet konusu oldu.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kışın Solgun Ve Cansız Cildinize Veda Edin! https://gazetebirlik.com/haber/kisin-solgun-ve-cansiz-cildinize-veda-edin-8291/

Değişen hava koşulları, sert rüzgarlar cildin kış aylarında canlı bir görünümde olmasını engeller. Üstelik kış aylarında yapılan cilt bakım hataları da zorlu hava koşullarına eklenince cildin matlaşması kaçınılmaz olduğunu ve yaşın ilerlemesiyle birlikte deride kolajen ve elastik liflerin özelliğini kaybeder. Yaş ilerledikçe ciltteki hyaluronik asit miktarının azaldığını söyleyen Dr. Serpil Alan, bunun sonucunda yüzde belirli bölgelerde yapısal ve hacimsel kayıplar, bunun sonucunda da kırışıklıklar, ve yaşlanmaya bağlı karakteristik çukurlar oluşur diye açıkladı. Dolgu uygulamalarının, yüzdeki yaşa bağlı çizgileri gidermek, yüze hacim kazandırmak, kaybedilen nemi geri vermek ve gençleştirmek için yapıldığını belirten Dr. Serpil Alan “30’lu yaşlardan sonra cildin kendini yenileme süreci yavaşlamaya başlar. Cilt eskisine oranla daha kurudur.Göz çevresinde ilk ince çizgiler belirmeye başlar. Cilt artık eskisi kadar sıkı ve pürüzsüz değildir. Yaşlanma süreci cildi gergin ve eklemleri hareketli tutmak için gerekli olan hyaluronik asit miktarınınzamanla azalması ile başlayan bir süreçtir. Aslında hyaluronik asit, bağ dokumuzda üretilen ve derimiz için olmazsa olmaz bir maddedir ve birçok besinden de alınabilir. Ancak tıbbi araştırmalar, gıdalarla alınmasının bağ dokusu içindeki miktarını anlamlı bir oranda değiştiremediğini göstermektedir” dedi.

Yıllar içinde eksilen hyaluronik asidin sonucu olarak görülen kırışıklık ve nem kaybına uygulanan Işık Dolgusu’nun, özel içeriği sayesinde cildi nemlendirilmesi, antioksidan koruma ve cildi yeniden yapılandırılmasını hedefleyen bir yöntem olduğunu vurgulayan Dr. Serpil Alan “Işık Dolgusuesas olarak içeriği patentli ‘resilient’ hyaluronik asit olan ve cilde ışığı yansıtma kapasitesini geri vermek için üretilmiş mezoterapi ve dolgu tekniklerini birleştiren yepyeni bir konsept. Işık dolgusunu diğer dolgu maddelerinden farklı kılan en önemli nokta içeriği. Bu içerik patentli hyaluronik asit ve yeniden yapılandırma kompleksinden (8 amino asit, 3 antioksidan, 2 mineral ve 1 vitamin) oluşmaktadır. Amino asitler, vitamin ve mineraller hücre korunması için yeniden yapılandırma yanı sıra hücre yenilenmesini de sağlıyor.Sonuç olarak ışık dolgusu cildin nem ve elastikiyetini arttırıyor, deri canlanarak parlaklaşıyor ve ışıltısını geri kazanıyor. Yüz, boyun ve dekolte bölgesinin onarımı ve yenilenmesi, ayrıca el üstünde yapılan gençleştirme uygulamaları için de kullanılıyor. Etkisi ortalama 6-8 ay olup, bu süre sonunda tekrarlanmalıdır” diye belirtti.

Cildinin gerginliğini geri kazanmasını, cildinde gençleşme ve aydınlanma hissi yaratmak isteyenler için etkili sonuçlar veren mezoterapi uygulamalarının tercih edilmesini söyleyen Dr. Serpil Alan: “Revitacare Cytocare S Line, içeriğindeki mikro besinler, ilgili enzimlerin aktivasyonunu maksimize ederek sağlıklı, aydınlık ve genç bir görünüm sağlarken doğal pH değerine yakın formülü ile erkekler ve kadınlar için her cilt tipine ve gençten olgun cilde her yaşa uygun. Bu uygulama derinlemesine ve yüzeysel sinerjik etkisiyle anti aging ürününden fazla etki ederek cildin tam ve kusursuz gençleştirilmesine, ince çizgilerin doldurulması, cildin aydınlık bir görünüm kazanmasına yardımcı oluyor. Formülündeki çapraz bağlanmamış hyaluronik asit ve gençleştirici kompleks CT50 ile yüz, boyun ve el üstüne uygulamalar yapıyoruz. Cilde uyguladığımız bir diğer mezoterapi ise hyaluronik asit ve ct50 cilt gençleştirme kompleksinden oluşan özel formül Revitacare Cytocare 532. Bu mezoterapi uygulaması; ince çizgilerin dolması, epidermisi pürüzsüzleştirme, cildin ışıltısının artırılması, oksitleyici ajanlardan koruma özelliğiyle yaşlanmaya karşı cildi onarıyor, canlandırıyor ve koruyor. İnce ifade çizgilerinin düzeltilmesi, ton ve elastikiyetin artırılması, cilt neminin normal düzeye getirilmesi, cildin ışıltı kazanması, belirgin ince çizgileri ve kırışıklıkları azaltmaya yardımcı oluyor. Her iki mezoterapi uygulamasının uzun süre kalıcı olabilmesi, etkili sonuç vermesi ve cildin yoğun bir şekilde gençleşmesinin sağlanması için 3 haftada bir kez olmak üzere 3 seans yapılması uygun olur” dedi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Yüze Dolgu Uygulamaları https://gazetebirlik.com/haber/yuze-dolgu-uygulamalari-1121/

İnsanlarda sosyokültürel gelişmelere bağlı olarak daha genç ve güzel görünme ihtiyacı artmaktadır. Tıpkı vücudumuz ve organlarımızın yaşlanması gibi deride yaşlanmakta ve bu yaşlanma sürecinde değişimler göstermektedir. Cildimiz yaşlandıkça kollajen, elastin doku ve hyaluronik asit miktarında azalma meydana gelir. Dolgu maddelerinden en çok tercih edileni hyalüronik asittir. Hyalüronik asit İnsan vücudunda zaten bulunan bir madde olduğundan vücut tarafından kolaylıkla kabul edilir. Cilt sağlığı için önemli bir madde olan hyaluronik asit kırışıklığı, ciltteki çöküklüğü ortadan kaldırdığı gibi aynı zamanda cildi besler. Doğru amaçlarla yapılan estetik girişimler bireylerin psikolojilerini, özgüvenini, iş ve sosyal hayattaki etkileşim ve başarısını olumlu yönde etkilemektedir.

Hyaluronik asitli deri dolgularının sıklıkla uygulandığı alanlar:

Burun ve ağız kenarı, kaş arası gibi kalın çizgilenmelerin yanında kaz ayakları, dudak üstü ve yanaktaki gibi ince çizgilenmeler için de kullanılır. Botulinum toksin ile kombine edilerek yapılan uygulamalar ile daha iyi düzelmeler elde ediyoruz.

Dudağı dolgunlaştırmak ve daha çekici hale getirmek:

Dudaklar yaş ile hacmini ve şeklini kaybeder. Bu hacim kayıplarının düzeltilmesi yanında dudaklarda var olabilen asimetri, ince dudaklar hyaluronik asitli dolgular ile düzeltilebiliyor.

Yanak dolgunlaştırma:

Yaş ile beraber yüzdeki yağ ve kemik yapılarda oluşan değişimleri dolgu uygulamaları ile düzeltmek mümkündür.

Göz altı ışık dolgusu:

Göz altında oluşan çöküklük ve morluk bireyi olduğundan daha yorgun ve yaşlanmış gösterir. Göz altı ışık dolgusu ile daha dinlenmiş daha genç bir görünüme kavuşabilirsiniz.

BURUN DOLGUSU (BURUNDA AMELİYATSIZ ESTETİK) nedir?

Hayalinizdeki buruna ameliyat olmadan kavuşabilirsiniz. Uzun yıllardır yüz gençleştirme ve ameliyatsız yüz estetiğinde kullanılan hyaluronik asit dolguları burunda da güvenli bir şekilde uygulanır.

Burun Dolgusu hangi amaçlarla yapılır?

·         Burun sırtını düzleştirmek

·         Burundaki eğrilikleri gidermek

·         Burun ucunu kaldırmak

·         Burundaki asimetrileri düzeltmek

Yüze dolgu uygulaması nasıl yapılır:

Yüze dolgu uygulamasından önce anestetik krem sürülür. İnce iğne uçlu bir enjektör yardımı ile hyalüronik asit maddesi istenilen bölgeye enjekte edilir. Uygulama süresi yaklaşık 15-20 dakika olup; dolgu maddesi hemen etkisini göstermektedir.

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Hollywood Yıldızlarına Benzemek İçin Bıçak Altına Yatıyorlar https://gazetebirlik.com/haber/hollywood-yildizlarina-benzemek-icin-bicak-altina-yatiyorlar-439/

Atatürk Üniversitesi Yakutiye Araştırma Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Abdulkerim Olğun, Doğu Anadolu Bölgesi'nde de estetiğe olan ilginin her geçen gün arttığını belirtti.

Bölge insanının en çok burun estetiği yaptırdığını kaydeden Yrd. Doç. Dr. Abdulkerim Olğun, "Modern yaşamın bir getirisi aslında estetik Doğu’ya da Erzurum’a da geldi. Dudak dolgusu, yanak kırışıklık tedavisi gibi talepler artmakta. Özellikle Hollywood yıldızlarına benzemek için de istekte bulunanlar oluyor.

Kepçe kulak ameliyatı bilhassa burun estetiği en çok yaptığımız. Burnunda kemer olan hastalar kemerin alınması için estetik yaptırıyorlar. Karın germe son yıllarda mide küçültmeyle zayıflama yöntemiyle birlikte oluşan sarkıkları başarılı şekilde tedavi etmekteyiz" diye konuştu.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
"Plastik Cerrahi"De Dünya Markasiyiz, Bunu Korumak İçin Daha Çok Yatırım Ve Yasal İyileştirme İstiyoruz" https://gazetebirlik.com/haber/plastik-cerrahide-dunya-markasiyiz-bunu-korumak-icin-daha-cok-yatirim-ve-yasal-iyilestirme-istiyoruz-2858/

Çok değil, 20 sene önce plastik cerrahi operasyonları için yurtdışına gidenlerin haberlerini okurken şimdi dünyanın dört bir yanından hastalar tedavi ya da estetik işlemler yaptırmak üzere ülkemize geliyor.

Büyük bir ekonomik değer yaratan bu sektör, ülkemizde daha fazla desteklenmeye ve hukuki iyileştirmeye ihtiyaç duyuyor.  Yasal boşluklar, merdivenaltı işletmeleri cesaretlendirirken; hastalar da bilgi eksikliği ve daha ekonomik olduğundan dolayı bu alanda uzman olmayan kişilere işlem yaptırıyor. Medyada karşımıza çıkan komplikasyonların önemli bölümü bu tür illegal çalışan işletmelerin hatasından kaynaklanıyor. Bu hatalar bir yandan hastaları korkutup işlemlerden uzak tutarken, sağlık turizmine zarar vererek ülkemiz için bin bir emekle oluşturulan “Kaliteli, güvenli sağlık hizmeti alınan ülke” imajını da zedeliyor.

Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği (TPRECD) düzenlediği basın toplantısı ile BU bu alandaki başarıları, sorunları ve taleplerini dile getirdi. TPRECD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Akın Yücel; Türkiye’nin başarısının uluslararası araştırmalarla da tescillendiğini belirterek şu açıklamayı yaptı:

“Plastik cerrahide son 15 yılda geldiğimiz noktanın gurur verici olduğunu söyleyebiliriz.  

Araştırmalar da plastik -estetik cerrahi işlemler için dünyanın en çok tercih edilen ülkeler arasında olduğumuzu tescilliyor. ISAPS’in (The International Society of Plastic Surgery - Uluslararası Plastik Cerrahi Derneği) en son yayınlanan raporuna göre işlem sayısında dünyada sekizinci, Avrupa’da ikinci sıradayız. Avrupa’da birinci ve ikinci olduğumuz uygulamalar da var. Bu konuma 20 yıllık titiz çalışmalar, başarı örnekleri ve yüksek hizmet kalitesi ile geldik”.

Toplantıda söz alan TPRECD Bilimsel işler Sorumlusu Prof. Dr. Selahattin Özmen ise şu tespitte bulundu: “Merdivenaltı işlemlerde yükseliş ve hatalı uygulamalardaki artış yurtdışı basınında ülkemiz için olumsuz propaganda yapılmasına zemin hazırlıyor. Binlerce insanın çalıştığı büyük bir ekonomi olan güzellik sektörü, işlem yaptırmaktan çekinenler yüzünden yara alıyor. Bu ekonominin korunması ve geliştirilmesi için ruhsatsız, izinsiz ve uzmanlık alanı olmaksızın bu alanda çalışanları engelleyecek düzenlemelere ihtiyaç var”.

TPRECD Yönetim Kurulu üyelerinden Prof. Dr. Şükrü Yazar ise sektörden çürük elmalarının ayıklanmasının önemine dikkat çekerek yetkili makamlardan taleplerini dile getirdi: “İlgili makamlardan talebimiz, ülkemizin en değerli insan kaynaklarından olan Plastik Cerrahların çalışma alanlarının korunması, Plastik Cerrahi eğitimlerine daha fazla kaynak ayrılması ve koşulların iyileştirilmesidir. Branş ihlalleri ve merdivenaltı uygulamaların önüne geçmek için yasal yaptırımların artırılmasını bekliyoruz. Bu alana yapılacak yatırımlar; sağlık turizminde dünya markası konumumuzu sağlamlaştıracak ve pozisyonumuzu güçlendirecektir”.

Toplantıda Türkiye’nin Plastik-Estetik Cerrahi uygulamalardaki başarısı, dünyada en çok talep gören işlemlerin bilgileri de paylaşıldı.

ESTETİK UYGULAMALAR TÜM DÜNYADA HIZLA ARTIYOR

Estetik uygulamalara başvuranlar tüm dünyada hızla artıyor. ISAPS’ın en son yayınlanan çalışmasına göre 23 milyon 626 bin 909 estetik uygulamanın yaptırıldığı dünyada birinci sırayı ABD alırken; onu Brezilya takip ediyor. Ülkemiz ise 8. sırada.

Meme büyütme, dünyadaki en popüler cerrahi işlem. Tüm cerrahi işlemlerin yüzde 15,8'ini meme büyütme ameliyatı oluştururken, bunu %14 ile yağ aldırma (liposuction), %14 ile göz kapağı cerrahisi, %7,6 ile burun estetiği ameliyatı (rinoplasti) ve %7,4 ile karın germe ameliyatı (abdominoplasti) izliyor. Türkiye’de ise estetik operasyonların dağılımı biraz daha farklı. Cerrahi operasyonlarda burun estetiği öne çıkarken onu meme büyütme, liposuction, göz kapağı ve yüze yapılan yağ dolguları takip ediyor.

Cerrahi olmayan estetik işlemlerde ise botulinum toksin uygulamaları 1. sırada. Bunu hyalüronik asit dolgular, epilasyon, ameliyatsız cilt sıkılaştırma ve lazerle cilt yenileme işlemleri izliyor.

ESTETİK CERRAHİ ve TÜRKİYE RİNOPLASTİ VE LAZER EPİLASYON’DA AVRUPA BİRİNCİSİ, DOLGU’DA AVRUPA İKİNCİYİSİZ

Türkiye Rinoplasti’de (burun estetiği) 43 bin 140 işlemle Dünya altıncısı ve Avrupa birincisi.

Lazer epilasyonda da yine Avrupa’da en çok işlem yapılan ülkeyiz. Dünyada da beşinciyiz. Dünyada en çok lazer epilasyon işlemi Japonya’da yapılıyor. Avrupa’da ise birinci olan Türkiye’yi Yunanistan takip ediyor.

Türkiye, 119 bin 132 hyalüronik asit (sentetik dolgu) işlemiyle ABD, Brezilya, İtalya ve Japonya’nın ardından dünyada beşinci, Avrupa’da ikinci sırada.

AMELİYATSIZ YÜZ GENÇLEŞTİRMEDE AVRUPA BİRİNCİSİ

Türkiye ameliyatsız yüz gençleştirme alanında da iddialı. 21 bin 120 işlemle dünyada ABD, Japonya, Meksika ve Brezilya’nın ardından dördüncü sırada. Avrupa’da ise ilk sıradayız.

SAÇ EKİMİNDE AVRUPA BİRİNCİSİ

Birçok ülkeden kişinin saç transferi için Türkiye’yi tercih etmesi dünya raporunda da ortaya çıkıyor.  Türkiye 11 bin 328 işlemle dünyada üçüncü, Avrupa’da ise birinci sırada. Bu alanda dünya birinciliğini 36 bin 500 işlemle Hindistan elinde bulundururken, ikinci sıradaki ABD’de 11 bin 418 işlem yapılmış.

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Güneş Lekelerinizi Peeling İle Sildirebilirsiniz https://gazetebirlik.com/haber/gunes-lekelerinizi-peeling-ile-sildirebilirsiniz-2898/

Güneşin zararlı etkilerine yoğun bir biçimde maruz kalan cilt yüzeyinde oluşan güneş lekeleri, görsel açıdan kötü bir görünüm oluşturur. Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Şükrü Yazar, güneş lekelerinin tedavisinde etkili çözüm olan ve son zamanlarda sıkça tercih edilen Peelingler hakkında bilgi verdi.

Güneş lekelerinin, alın, yanak, üst dudak bölgesi, burun, çene, boyun ve kollar gibi güneşe maruz kalan bölgelerde sıklıkla görülen koyu kahverengi lekeler olduğunu söyleyen Prof. Dr. Şükrü Yazar, “Kahverengi lekelerin oluşumunda birçok faktör yer almaktadır. En önemli iki faktör genetik yatkınlık ve ultraviyole ışınlarına (görünmeyen zararlı güneş ışınları) maruz kalmaktır. Bunun dışında gebelik, doğum kontrol ilaçları, kozmetik uygulamalar, ilaçlar ve guatr hastalığı diğer nedenler arasında yer alır. Güneş ışınları sadece lekelerin oluşumuna değil, oluşmuş lekelerin üzerinde karartıcı etki ile koyulaşmasına ve artışına da neden olabilir. Ancak bilinçli korunma ve doğru tedavi yöntemiyle tüm bu olumsuzluklarla savaşmak mümkün” dedi.

Leke tedavisinin, lekenin oluşma sebebi, yerleşim yeri, derinliği, tipi ile bağlantılı olarak değişiklik gösterdiğini belirten Prof. Dr. Şükrü Yazar: “Uzman bir dermatolog tarafından detaylı bir şekilde lekeyi oluşturan faktörler ve hastanın genel sağlığından beslenmesine, yaşam tarzından kişilik özelliklerine kadar birçok faktör dikkate alınarak tedavi planlanmalı, kontrollü bir şekilde uzun süre devam etmelidir. Bu süre bazen birkaç ay, bazen 1- 2 yıl arası bir zaman alabilir. Yaz mevsiminde farklı, sonbahar itibariyle farklı tedavi protokolleri uygulanmalıdır. Tedavide yardım aldığımız birçok profesyonel ürün var. Örneğin süt peelingi MilkPeel, leke peelingi Mela Peel ve TCA peeling CosmoPeel gibi yöntemler etkili çözümler sunuyor” dedi.

Ciltte yaşanan lekelenme, akne ve kırışıklık sorunları için etkili olduğunu vurguladığı Peelinglerin uygulanması, etkisi ve sonuçlarıyla ilgili olarak Prof. Dr. Şükrü Yazar, “Süt Peelingi; cansız ve mat görünüm ile birlikte özellikle hassas ciltlerde güneşe maruz kalmaktan kaynaklanan lekelerin giderilmesinde etkili yöntemlerden biridir. Ciltte leke oluşumunu tetikleyen mekanizmayı baskılamaya yardımcı oluyor. Bu peelingi her türlü cilt tipine uygulanabiliyoruz çünkü profesyonel peelingler içerisinde yer alan bazı soyucu asitleri içermiyor, dolayısıyla yan etki riski minimum. Parlak, tazelenmiş, canlı bir cilde sahip olunmasına yardımcı oluyor. TCA Peeling; akne izleri, güneş lekeleri ve kırışıklıkların giderilmesinde kullanılmaktadır. Gözenekleri daraltıyor ve cildi yeniden yapılandırıyor, akne oluşumunu azaltıyor. Tek seansta bile ciltte gözle görülür etki bırakabilen, iyileşme süresi çok hızlı bir peeling yöntemidir. Leke Peelingi ise güneş lekeleri başta olmak üzere pigmentasyon lekeleri, koyu hamilelik lekeleri, dermal/ epidermal melazma, aktif/pasif hiperpigmentasyon, enflamasyon sonrası pigmentasyon lekelerini gidermeye, cildin yenilenmesine, cilde nem kazandırmaya, güneş hasarı sonrası oluşmuş ince ve kalın çizgilerin azalmasına yardımcı profesyonel bir uygulamadır. Alttan gelen taze derinin çok daha parlak ve pürüzsüz olup, adeta bebek gibi bir cildin ortaya çıkmasına yardımcı oluyor. Uygulama sonrası ciltte gerginlik ve kaşınma hissini önlemek, cildi sakinleştirmek ve iyileşme sürecini hızlandırmak için K vitamin kompleksi ve güneş koruma faktörü içeren özel ev tipi ürünlerin kullanılmasını tavsiye edebilirim. Ayrıca unutulmaması gerekir ki profesyonel peelingler kliniklerde doktorlar tarafından uygulanmalıdır. Yoksa istenmeyen sonuçlar elde edilebilir” diye belirtti.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
En İyi Savunmacılar Jaguars'ta https://gazetebirlik.com/haber/en-iyi-savunmacilar-jaguarsta--9053/

Bertan ERMAN

ABD'nin ünlü spor medya organı ESPN, NFL'de en iyi 100 oyuncu sıralamasını yaptı. Buna göre en çok savunma oyuncusu Jacksonville Jaguars'tan çıktı. Florida ekibinden 6 savunmacı listede yer alıkren, sıralamadaki en yüksek dereceyi Jalen Ramsey aldı. 9. sırada yer alan 23 yaşındaki genç cornerback, geçen sezon Jaguars ile toplam 19 maçta görev alırken, toolam 59 tackle ve 5 interceptiona imza attı. Florida ekibinin en iyi 100 oyuncu listesinde yer alan savunmacılar şu şekide sıralandı:

 92. Telvin Smith Sr. (Linebacker) 

 78. Myles Jack (Linebacker) 

 76. Yannick Ngakoue (Defansif End) 

 47. A.J. Bouye (Cornerback) 

 23. Calais Campbell (Defansif End)

 9. Jalen Ramsey (Cornerback) 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Botulinum Toksin Nedir? https://gazetebirlik.com/haber/botulinum-toksin-nedir-7239/

Dermatoloji Uzmanı Dr. Abdullah Ünal, Botulinum Toksin hakkında şu açıklamaları yaptı.

Clostridium botulinum toksin, laboratuvar koşullarında Clostridium Botulinium adında bakteriden elde edilen bir toksindir. Botulinum toksin, “Ameliyatsız Estetik İşlemler” olarak tanımlanan yöntemlerin başında gelir. Dünyada en fazla ve kolay uygulanan, hasta memnuniyetinin yüksek olduğu, sonuçları kısa sürede görülen uygulamalardandır. Ancak deneyimli uzman doktorlar tarafından, uygun hastalara uygun dozlarda uygulanmalıdır.
Yaşla birlikte belirginleşen mimik çizgilerini hafifletmek ya da ortadan kaldırmak amacıyla uygulanan bir yöntemdir. Ilaç; istenilen bölgede kas içine enjekte edilerek, kaslarda gevşemeye ve kasların üzerindeki kırışıklarda düzelmeye neden olur. Özellikle alın, göz kenarı (kaz ayakları), kaş çatma çizgileri ve diğer kırışıklıklarda botulinum toksin kullanılması sonucu genç görünüm ve güzellik sağlanmaktadır. Hastanın isteğine göre daha kalkık ve feminen ya da daha düz erkeksi kaş yapısı şekillendirilebilir.
Migren tedavisinde de botulinum toksin uygulanmaktadır.
bu sayede yıllarca ağızdan alınan ilaçalrın sistemik yan etkisinden ufak dokunuşlarla kurtulmuş olursunuz.

Aşırı Terleme Tedavisinde Clostridium Botulinum Toksin uygulamasından bahseder misinz?
Ter bezlerinin fazla çalışmasına bağlı olarak aşırı terleme kişinin günlük hayatını olumsuz etkilemektedir. Stres, ilaçlar, hipertroidi, menopoz, hipoglisemi ve obezite aşırı terlemenin başlıca sebepleri arasında yer alır. Terleme kol altında fazla olduğunda beraberinde kokuya da sebep olabilir. Hiperhidrozisde botulinum toksin uygulaması oldukça başarılı sonuçlar sağlamaktadır. Uygulamanın etkinliği 6 ay kadar devam eder ve yapılan tekrar botulinum toksin uygulmaları tedavinin etkinliğini artırır.

Kozmetik Botulinum Toksin nasıl etki eder?
Yüzümüzdeki kırışıklıkların büyük çoğunluğu yüz kaslarımızın aşırı çalışması sonucu oluşur. botulinum toksini kasların kasılmasını sağlayan sinir uçlarında değişikliğe yol açarak etki eder. Bunun sonucu olarak kırışıklıklarımız azalır veya silinirler.
Botulinium Toksin Kimlere Uygulanabilir?
Mimik kaslarının hareketleri sonucu yüzünde kırışıklık olan ve tıbbi bir kontrendikasyonu olmayan bütün hastalara uygulanabilir.

Clostridium Botulinium Toksin kimlere uygulanmaz?
Gebelik ve emzirme döneminde olan hastarlara, Myastenia gravis, Lambert Eaton sendromu, multipl skleroz gibi nöromusküler hastalığı olan kişilere, Aminoglikozid grubu antibiyotikler kullananlara, deride aktif enfeksiyonu olan hastalara, botulinum toksini veya içeriğine karşı bilinen bir alerjisi olanlara, pıhtılaşma sorunu olanlara uygulama yapılmaz.

-Botulinium Toksin nasıl uygulanır?
Uygulama öncesinde yüze anestetik krem sürülür. Uygulama bölgesinde temizlik yapıldıktan sonra ince iğnelerle kas içine uygun dozlarda toksin verilir. Uygulama seansı yaklaşık 10-15 dakika sürer.

Botulinium Toksin uygulamanın etki süresi nedir?
Uygulamanın etkisi 2-3. gün itibariyle başlamakta ve 4-6 ay kadar sürmektedir. Ayrıca botulinum toksin uygulaması yapılacak kişinin metabolizması ve yaşam şekli işlemin etki süresini değiştirebilir.

-Botulinium Toksin uygulama sonrası dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
Uygulama yapıldığı gün uzun süre öne doğru eğilme, spor, banyo ve alkol tüketiminden kaçınılmalıdır. Solaryum, sauna gibi botulinum toksin uygulmasının etki süresini kısaltabilecek sıcak ortamlarda uzun süre bulunulmaması önerilmektedir.

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
'Bu Dolguların Güvenlik Profili Çok Yüksek' https://gazetebirlik.com/haber/bu-dolgularin-guvenlik-profili-cok-yuksek-4137/

Dr. Yasemin Savaş Kaliteli Yaşam Kliniği Medikal Estetik Doktoru Yasemin Savaş, cildimizin ışıl ışıl olması için tercih edilen etkili yöntemlerle ile merak edilenleri anlattı.

Yaşın ilerlemesiyle birlikte deride kolajen ve elastik liflerin özelliğini kaybettiğini ve ciltteki hyaluronik asit miktarının azaldığını söyleyen Dr. Yasemin Savaş, bunun sonucunda yüzde belirli bölgelerde yapısal ve hacimsel kayıplar, bunun sonucunda da kırışıklıklar, ve yaşlanmaya bağlı karakteristik çukurlar oluşur diye açıkladı. Dolgu uygulamalarının, yüzdeki yaşa bağlı çizgileri gidermek, yüze hacim kazandırmak, kaybedilen nemi geri vermek ve gençleştirmek için yapıldığını belirten Dr. Yasemin Savaş “30’lu yaşlardan sonra cildin kendini yenileme süreci yavaşlamaya başlar. Cilt eskisine oranla daha kurudur. Göz çevresinde ilk ince çizgiler belirmeye başlar. Cilt artık eskisi kadar sıkı ve pürüzsüz değildir. Yaşlanma süreci cildi gergin ve eklemleri hareketli tutmak için gerekli olan hyaluronik asit miktarınınzamanla azalması ile başlayan bir süreçtir. Hyaluronik asit bağ dokumuzda üretilen ve derimiz için olmazsa olmaz bir maddedir ve birçok besinden de alınabilir. Ancak tıbbi araştırmalar, gıdalarla alınmasının bağ dokusu içindeki miktarını anlamlı bir oranda değiştiremediğini göstermektedir. Bu durumun düzeltilebilmesi için deri altına enjeksiyonlarla, eksileni yerine koyacak oranda, hyaluronik asit verilmelidir. Hyaluronik asit, insan vücudunda ve daha birçok canlıda doğal olarak bulunan bir polisakkarittir, yani doğal bir şeker. Bu nedenle diğer sentetik dolgu maddelerine göre güvenlik profili çok yüksektir. Yani doku içerisine enjekte edildiğinde, bağ dokusunun diğer yapı taşlarıyla, hızlı bir uyum gösterir. Deride bağ dokusu dışında; kaslarda, kemiklerde ve özellikle eklemlerde bulunan bir maddedir” dedi.

EL ÜSTÜNDE DE KULLANILABİLİYOR

Yıllar içinde eksilen hyaluronik asidin sonucu olarak görülen kırışıklık ve nem kaybına uygulanan Işık Dolgusu’nun, özel içeriği sayesinde cildi nemlendirilmesi, antioksidan koruma ve cildi yeniden yapılandırılmasını hedefleyen bir yöntem olduğunu vurgulayan Dr.Yasemin Savaş “Hyaluronik asit eklemlerin kayganlığını sağlar ve kendi hacminden bin kat fazla su tutabilir. Bu nedenle Teoxane Laboratuvarlarında geliştirilen Işık Dolgusu enjekte edildiği yerde uzun süre şeklini muhafaza eder. Işık dolgusuesas olarak içeriği patentli ‘resilient’ hyaluronik asit olan ve cilde ışığı yansıtma kapasitesini geri vermek için üretilmiş mezoterapi ve dolgu tekniklerini birleştiren yepyeni bir konsept. Işık dolgusunu diğer dolgu maddelerinden farklı kılan en önemli nokta içeriği. Bu içerik patentli hyaluronik asit ve yeniden yapılandırma kompleksinden (8 amino asit, 3 antioksidan, 2 mineral ve 1 vitamin) oluşmaktadır. Amino asitler, vitamin ve mineraller hücre korunması için yeniden yapılandırma yanı sıra hücre yenilenmesini de sağlıyor.Sonuç olarak ışık dolgusu cildin nem ve elastikiyetini arttırıyor, deri canlanarak parlaklaşıyor ve ışıltısını geri kazanıyor. Yüz, boyun ve dekolte bölgesinin onarımı ve yenilenmesi, ayrıca el üstünde yapılan gençleştirme uygulamaları için de kullanılıyor. Etkisi ortalama 6-8 ay olup, bu süre sonunda tekrarlanmalıdır” diye belirtti.

Ürünün içeriğine ve markasına dikkat edilmesinin çok önemli olduğunu söyleyen Dr. Yasemin Savaş, “Günümüzde bu alanda yüzlerce ürün piyasaya sürülüyor. Hastaların bu konularda tecrübeleri ve bilgileri az olduğundan, güvendikleri doktorları dikkate alıp onların tavsiyelerine göre hareket etmelerini ve mutlaka uygulanan ürünlere dikkat etmelerini öneririm. Bizler yıllar içerisinde farklı hastalara çok sayıda uygulama yaparak, hangi hasta ile hangi ürünün daha kusursuz ve uyumlu olacağını deneyim ve sezgilerimizle daha isabetli olarak belirleyebiliyoruz. Doktorlar da iyi sonuç alacakları, güvenilirliği ispatlanmış ürünlerle mutlu ve daha sağlıklı sonuçlara ulaşacaklardır.” diye vurguladı.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Teoxane Rha Hydrogel Mask İle Yoğun Nem Bakımı https://gazetebirlik.com/haber/teoxane-rha-hydrogel-mask-ile-yogun-nem-bakimi-4540/

İçeriğindeki cilde yoğun nem sağlayarak pürüzsüzleşmesini sağlayan çapraz bağlı hyaluronik asit RHA®, canlandırıcı etki sağlarken yoğun bir şekilde nemlendirerek cildi yatıştıran Aloe Vera, cildi gerginleştirerek uzun süreli toparlanmasına yardımcı olan Osilift ve cildin doğal nemini dengeleyerek yatıştıran Fucogel ile Teoxane RHA Hydrogel Mask, kolay kullanımı ve etkili sonuçlarıyla dikkat çekiyor.

Patentli ‘Resilient Hyaluronik Asit’ içeren anti-aging nem maskesi Teoxane RHA Hydrogel Mask, yeni temizlenen cilde dikkatli bir şekilde yatıştırıp 15 dakika bekledikten sonra çıkarılıyor. Durulama gerektirmeyen maske, uygulama sonrası ciltte yoğun nem hissedilmesini sağlıyor.

Türkiye’de Seltek Estetik A.Ş. tarafından temsil edilen Teoxane Hydrogel Mask, kliniklerde satılıyor.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com