İstanbul Yeni Havalimanı'nın yapımı hızla devam ederken, Atatürk Havalimanı'nın ne olacağı da gündemi meşgul ediyor.  

Elbette, bu da önemli bir konu. Kentin geleceği, çevre ve doğanın korunması açısından bu konuyu da tartışmalıyız.

Fakat, başka bir konu daha var ki, genel olarak toplumun önemli bir kısmı bu işi aklına getirmiyor, gündemine de almıyor.

Kısaca AHL denilen bu yerde binlerce insan çalışıyor, çoluk çocuk geçindiriyor.

Onlar ne olacak diye acaba sorduk mu?

Biz yıllarca bu havalimanını kullandık ve artık yenisi yapılacağı için orası hakkında fikir beyan ederken, çalışanları göz ardı ediyoruz gibime geliyor. Basın çalışanlar ne olacak diye haber yapmıyor, sadece çalışanlar "Biz ne olacağız?" diye soruyor.

AHL'de çalışan kamu personeli için bir sorun yok. Devlet, yeni havalimanında DHMi çalışanlarına, polise, gümrükçüye aynı işi verecek. Tek sorun ulaşımlarında biraz daha uzak yere gidecekler. Peki bu limanı işleten TAV Havalimanları Holding ve BTA, ATÜ, TAV İşletme gibi şirketlerin çalışanları ne olacak, işte sorun burada.

İnternette önceliğim havacılık haberleri olduğu için, bir Twitter mesajında bu gibi soruların cevabını veren bir video kaydı ilgimi çekti. TAV'ı bir marka olarak yoktan yaratan, kurucu ve ilk CEO'su Dr. Mustafa Sani Şener'in arkadaşlarına yayınladığı bir mesaj her şeyin cevabını veriyordu.

İzinlerini almadan söylediklerini burada yayınladığım için özür diliyorum. Fakat, kamuoyunun da bunları bilmesi lazım.

Bakın, çalışanının yarınını da düşünen baba patron, baba yönetici tanımına tam uygun düşen Sani Bey neler anlatıyor:

"2016 yılı Haziran ayında 11 arkadaşımızı ve 36 yolcumuzu kaybettiğimiz terminalimize yapılan terörist saldırı ve ondan hemen sonra 15 Temmuz’daki hain darbe girişiminin negatif etkileriyle zor günler geçirdik.

Hem terörist saldırı, hem 15 Temmuz darbe girişimi sırasında ve sonrasında direnişin merkezi olduk.

Saldırıdan sonra terminalimizi sekiz saat gibi bir sürede açarak, bizim günlük hayatımıza engel olamazsınız diyerek, terörizme meydan okuduk.

15 Temmuz darbesi esnasında da, Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla havalimanında toplanan on binlerce kişiye destek olduk.

Tüm güvenlik elemanlarımızla ve işletme personelimizle, o gece demokrasinin ve devletimizin yanında olduğumuzu gösterdik."

***

Sani Şener, zor koşullara rağmen nasıl büyüdüklerine dikkat çekip, şöyle diyor:

"2016 yılı tüm Türkiye’deki havalimanlarımızda azalan yolcu sayısı nedeniyle çok zor geçti.

Ancak hemen arkasından, 2017’de toparlanmaya başladık.

2018’in ilk üç ayında tüm havalimanlarımızda hizmet verdiğimiz yolcu sayısında bir önceki yıla göre yüzde 23’lük bir artış yakaladık.

Bu yolcu artışının yıl boyu sürmesini bekliyoruz.

Bu seneki en önemli gelişmemiz Antalya Havalimanının yüzde 50 hissesini almış olmamızdı.

Antalya Havalimanı, uluslararası trafik açısından Atatürk Havalimanı’ndan sonra Türkiye’nin en büyük havalimanıdır. 18 milyon dış hat yolcusu vardır.

Atatürk Havalimanı’ndan doğacak finansal boşluğun yüzde 25’ini Antalya Havalimanı’ndan karşılayacağız inşallah."

***

TAV CEO'su Şener diğer alanlarda nasıl bir başarı yakaladıklarını ise şöyle dile getirdi:

"Biliyorsunuz 2014’te koyduğumuz hedefler dahilinde, servis şirketlerimizi bizim işletmediğimiz havalimanlarında da çalışmaya teşvik ettik.

Bugün Kenya’dan Washington’a, Zürih’ten Muscat'a dünyanın 22 ülkesinde 82 havalimanında TAV’ın ürün ve hizmetleri yer alıyor.

Bunlardan sadece 17 havalimanı komple bize ait.

Bu stratejiyi gerçekleştiren ve bizi bu hedeflere ulaştıran ATÜ, BTA, İşletme Hizmetleri, TAV Teknoloji, TAV Güvenlik ve Havaş şirketlerimizin yöneticilerine çok teşekkür ediyorum."

***

Dünyanın dört bir yanında görev yapan çalışanlarına seslenen CEO Şener, iddialı olduklarını belirterek şöyle devam etti:

"Değerli arkadaşlarım

ADP, Vinci, Fraport, Schipol ve TAV, Avrupa’nın en önemli, en büyük beş havalimanı şirketidir.

Bakın biz Fraport’la Antalya’da ortağız. ADP bizim ortağımız. Vinci ADP’nin ortağı. ADP Schipol’ün ortağı...

Yani yılda 500 milyon yolcuya hizmet veren bu beş devin bir şekilde birbiriyle ilişkisi olan bir platformda yerimizi almış durumdayız.

İnsan kaynakları olarak, bilgi ve ürün paylaşımı olarak bu birikimden çok faydalanacağız.

Bu gücümüzü kullanarak yeni ortaklıklar kurup, yepyeni coğrafyalarda çok büyük işler yapacağız."

***

Şu anda Atatürk Havalimanı'nda çalışanların akıbetinin ne olacağına ilişkin sözleri ise yüreklere su serpiyordu.

"Şu anda bu konuda çok önemli çalışmalar yapıyoruz. Sizlere bunlarla ilgili bilgiler vermek istedim.

TAV 2.0 diye bir proje hayata geçirdik.

Bu proje kapsamında şu ana başlıklar üzerine çalışıyoruz:

AHL kapanınca çalışanlarımızın durumu ne olacak? Ne kadarı bizle kalabilecek?

Nereye taşınacağız?

Hangi işlere odaklanacağız?

TAV büyüme odaklı bir şirket; nerelerde büyüyeceğiz?

Finansal konularımız.

Operasyonel konularımızda verimlilik.

Yeni organizasyon şemamız.

***

Burada en önemsediğimiz konu, Atatürk Havalimanı’nda bize yıllarca hizmet veren arkadaşlarımızın durumu.

ATÜ… ATÜ’deki arkadaşların işini 3. havalimanının duty free şirketi, ATÜ’deki ortağımız Unifree ile konuşup anlaştık. ATÜ’deki tüm arkadaşlar oraya geçecekler.

ATÜ oradaki özel mağazalar işini Ünifree’den aldı. Buradaki elemanlarının bir kısmı da direkt ATÜ personeli olarak oraya gidecek.

BTA… BTA, 3. Havalimanında 1700 metrekarelik bir yerin ihalesini kazandı. Anlaşmayı imzalarsa BTA’nın önemli bir bölümü de oraya gidecek.

İşletme Hizmetleri… İşletme Hizmetleri İGA’daki loungelar için görüşmelerini sürdürüyor. Eğer anlaşılırsa İşletme Hizmetleri lounge ve primeclass işini orada devam ettirecek.

Havaş… Havaş elemanlarımız tamamıyla oraya geçecekler.

TAV Güvenlik… İGA İK ile TAV İK bu konuda çalışıyor. Tüm güvenlik elemanlarımızı oraya vereceğiz.

TAV İstanbul… Bu elemanlarımız için de TAV İK ve İGA İK görüşmelerini sürdürüyor.

Buradaki elemanlarımızdan, bizim diğer havalimanlarımızda yer bulamadıklarımız İGA’ya gidecekler.

TAV Teknoloji… TAV Teknoloji kendi içinde çözüyor zaten."

***

TAV çalışanlarını mağdur etmez diyen Şener, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ana fikriyle, çok gayret gösterdik, çok önemli bir kısmı hallettik.

BTA ve İşletme Hizmetleri’nden açıkta kalan arkadaşlarımız olursa, Unifree’ye geçmeleri için de çalışmalar yapıyoruz; çünkü havalimanı bilgisi çok önemli.

Zaten son güne kadar bizle kalacağınız için biz hepinizin yasal haklarınızı da vereceğiz.

Sizin için tek sıkıntı, uzun yıllar çalıştığınız yöneticilerinizden ayrılıp başka bir şirket kültürüne geçmek olacaktır.

Ama hepiniz o kadar iyi yetiştiniz ki, Avrupa’nın sayılı havalimanı çalışanlarısınız.

Altın bileziğiniz var. TAV’da çalışmış olmanızın getirdiği bir avantajınız ve repütasyonunuz var.

Bu nedenle, o değişiklik de size zor gelmeyecektir.

***

Bizler ne yapacağız…

TAV Holding olarak, BTA, ATÜ, HAVAŞ, İşletme Hizmetleri, TAV Teknoloji yönetici ve çalışanlarıyla; ve TAV İstanbul yöneticileriyle birlikte Vadi İstanbul’a taşınacağız.

10 bin metrekarelik, tüm şirketlerimizin bir arada olacağı bir yer satın aldık.

Orada yolumuza devam edeceğiz."

***

TAV'ın artık bir dünya markası olduğunu dile getiren M. Sani Şener sözlerine son verirken kendi yol haritalarını da belirledi.

"Değerli arkadaşlarım.

Dünya küçük… Biz Tepe, Akfen, Viyana ve Sera olarak başlamıştık.

Şu anda ADP, Tepe, Sera ve yüzde 44’ü de halka açık bir şirket olarak devam ediyoruz.

Bir gün mutlaka karşılaşırız.

Ben Atatürk Havalimanı’nda bir senemiz daha olduğuna inanıyorum.

Havalimanı inşaat olarak 29 Ekim’e yetişebilir ama işletmesel olarak zor gözüküyor.

Ama biz devletimizin dediği tarihe göre hazırlıklarımızı yaptık.

Her türlü gelişmeden sizleri çok açık bir şekilde bilgilendireceğiz. Bundan şüpheniz olmasın.

Sizleri çok sevdik, hep de seveceğiz.

Bir kayba uğramayın diye, tüm arkadaşlarımla birlikte elimden geleni yapıyorum. Buna inanınız lütfen…

Sevgilerimle."

Bir şirket çalışanları için ancak bu kadar gayret gösterir demek, abartı olmaz diye düşünüyorum. Birlikte bu günlere geldiği personeline karşı elinden geleni yapan bu şirketin, diğer şirketlere örnek olması dileğiyle.

İyi uçuşlar Türkiye'm...