DEMOS'SUZ-KRASİ

ERAY YAĞANAK 12 Nis 2021

ERAY YAĞANAK
Tüm Yazıları
Kavramlar, yaşantımızı onlar aracılığıyla kurgulama çabamıza rağmen, yaşam kurgumuzu aşan içeriklere sahiptir. Biz onların peşinde koşarak bir yaşam inşa etmeye çalışırken, çok zaman sonra, kavramların bizi kendi yollarına sokmuş olduğunu görürüz.

Demo, bir bilgisayar programının tüm özellikleriyle kullanılamayacağını, buna bağlı olarak da o program aracılığıyla ancak belirli bazı işlerin yapılabileceğini ifade eder. Bu şu anlama gelir: Bir bilgisayar programına sahipsiniz ancak onu tam olarak kullanamıyorsunuz. Daha doğrusu, program size tüm özelliklerini açmıyor ve böylece programı kullanabilme beceriniz program tarafından sınırlandırılmış oluyor. Sonuç olarak o size değil siz ona tabii hale geliyor ve siz olmadan hiçbir anlamı olmayan o program tarafından yönetilmeye başlıyorsunuz. Kullanıcı ve program arasındaki egemenlik ilişkisi kullanıcıya rağmen programa geçmiş oluyor. Bazı kavramlarla olan ilişkimiz de bu tür bir ilişkiye dönüşüyor zamanla.

Kavramlar, yaşantımızı onlar aracılığıyla kurgulama çabamıza rağmen, yaşam kurgumuzu aşan içeriklere sahiptir. Biz onların peşinde koşarak bir yaşam inşa etmeye çalışırken, çok zaman sonra, kavramların bizi kendi yollarına sokmuş olduğunu görürüz. Bu durum kavramlara içkin olan zaman dışı anlam dönüşümlerinin kaçınılmaz bir sonucu olarak karşımıza çıkar. Özgürlük peşinde koşarken özgürlük tarafından esir alındığımızı çok zaman sonra fark ederiz.

Özgür bir insan olarak yaşama arzumuz özgürlük kavramının anlamının başka insanlar tarafından belirlendiğini anladığımızda bir hayal kırıklığına dönüşür. Egemenliği irademizi kullanma iradesi olarak tanımlarız. Başka insanlar olmadan bu iradenin bir anlamı olmadığını kavradığımızda ise, aslında, bu kavrayışın egemenliği altında olduğumuzu anlarız. Bunu anladığımızda da “ben” diye bir şey yokmuş der ve “hiçlik” duygusunun esiri oluruz.

Demos, Grekçe’de, en genel anlamıyla, halk’ı ifade etmek için kullanılan bir kavram. İnsan değil halk dendiğine göre insan olmayı da içine alan bir anlamı olmalı. İnsanların bir araya gelerek oluşturduğu geniş topluluk diyelim. Topluluk birden fazla insandan oluşan bir toplanma, bir araya gelme hali olarak heterojen (ayrışık) bir yapıdadır. O halde, halk birbirinden ayrışık halde olan tek tek insanların bir araya gelerek oluşturduğu homojeniteyi (bağdaşıklık) ifade eder.

Kratos, yine Grekçe’de, güç, iktidar, otorite, yönetmek, egemen olma gibi anlamlara gelir. Kavramın anlamlarını düşündüğümüzde ya da kavramın çözümlemesini yaptığımızda onun içkin bir ikili anlam taşıdığını görürüz. Örneğin, yönetme kavramı yönetilmeyi, egemen kavramı bir üstünlüğü, otorite bir karar merciini çağrıştırır.

Demos ve kratos kavramlarından türetilen demokrasi de bu tür kavramlardan biri. Halk’ın kendini kendi iradesine göre yönetmesi olarak tanımlanan demokrasi bir zaman sonra içinde halkın olmadığı, halka rağmen yönetim anlamına gelen kavrama dönüşür. Orada, artık, halkın değil “halka rağmen”in soyut iradesi söz konusudur. Bu nedenle, bu soyut irade onu kullanacak somut bir çerçeveye büründürülür.

Halka rağmen halk yönetimi olarak halkın soyut genel iradesinin ürünü olan devlet, içindeki tüm ayrışıklığa rağmen, bu bağdaşıklığın somut temsili haline gelir. O varlığını ve anlamını soyut bir ilkeden değil tek tek insanların somut homojen varlığından yani halktan kazanır. Böylece o halkın kendisini onun aracılığıyla idare ettiği bir güç, halkın halk için gücü haline gelir.

O halde tek insan, halk ve devlet arasındaki ilişkinin ürünü olan halkın halk için gücünün anlamı bu ilişkiden bağımsız olarak ortaya çıkmaz. Bu ilişkinin ortaya çıkaracağı anlam dönüşümleri kavramın kendisine içkin anlamı aşmadığı sürece anlam boşluğu değil anlam zenginliği ortaya çıkar. Dile getirilen anlam zenginliğinin anlamı yukarıda dile getirilen kullanıcı ve program arasındaki ilişkiye dönüşürse içinde demos’un olmadığı bir kratos ortaya çıkar. İçinde demos’un olmadığı bir kratos ise anlam zenginliği değil anlam bulanıklığı ve bu bulanıklığın ortaya çıkarabileceği olası bir heteronojiteye dönüş demektir. Bu dönüş, ancak ve ancak, demos’tan kopan kratos’un yeniden demos’a içkin hale getirilmesiyle engellenebilir.