1080 GÜNDE DEVRİ ALEM

Gizem ŞENYURT 05 Eyl 2016

Gizem ŞENYURT
Tüm Yazıları
Edebiyat klasiklerinden sayılan "80 Günde Devri Alem"in 21. yüzyıl versiyonunda gelişen teknolojiyle birlikte gün sayısının düşmesini bekliyorsanız sizi biraz yanıltacak bir haberim var. Japonya'dan üç genç dünyanın çevresini gezmeye karar vermiş.

Edebiyat klasiklerinden sayılan "80 Günde Devri Alem"in 21. yüzyıl versiyonunda gelişen teknolojiyle birlikte gün sayısının düşmesini bekliyorsanız sizi biraz yanıltacak bir haberim var. Japonya'dan üç genç dünyanın çevresini gezmeye karar vermiş. Seyahatlerine bu pazartesi başlayacaklar. Beş kıtayı dolaşacakları seyahatlerinin tam üç yıl sürmesini planlıyorlar, yani yaklaşık 1080 gün. 80 güne ekledikleri fazladan 1000 gün ise dura dinlene gezelim isteklerinden çok ulaşım aracı tercihlerinden kaynaklanan zorunlu bir uzayış.  Japonya'yı şimdiden 2020 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunlarına evsahipliği yapma heyecanı sarmış durumda. Tokyo'nun Asakusa bölgesinden üç genç Yuji Suzuki (26), Ken Hirano (26) ve Keisuke Takahashi (25) 2020 Olimpiyatlarından önce beş kıtayı dolaşarak geçtikleri bölgelerde Japon kültürünü tanıtmak ve sıradaki olimpiyatların Japonya'da gerçekleşeceğini duyurmaya karar vermişler. Fikir Suzuki'den çıkmış. Osaka'da üniversiteden mezun olduktan sonra çalışıp dünyayı gezmek için Tokyo'ya taşınan Suzuki 2013'ten beri geleneksel bir Asya ulaşım aracı olan rickshaw şoförlüğü yapıyor. Rickshaw özellikle Hindistan'da ve Asya ülkelerinde çok popüler hatta taksi amacıyla kullanıyor ve özellikle otantik bir deneyim yaşamak isteyen turistler tarafından çok tercih ediliyor. 3 tekerlekli bir bisiklet olan rickshaw, arkada birkaç kişiyi taşıyacak bir oturma alanına sahip. Rickshaw kullanmayı seven Suzuki neden dünyayı da bununla gezmeyeyim diye düşününce karar veriyor. Fakat üç yıl boyunca sürekli pedal çevirip yük taşıması zor olacağından Hirano ve Takahashi'yi de ikna ediyor. Ekip, Tokyo'dan yola çıkıp önce Osaka bölgesine geçmeyi, 1 Kasım'da da feribotla Şangay'a ulaşmayı planlıyor. Sonra Vietnam ve Güneydoğu Asya'yı katederek Hindistan'a ulaşacaklar. 1 yıl boyunca Asya ülkelerini gezerek Japon kültürünü anlatıp yerel etkinliklere katılacaklar. Kısa bir süre için Japonya'ya dönüp oradan Avrupa, Afrika, Amerika ve Avustralya kıtalarını dolaşacaklar.  

Rickshaw aracı gemiyle kıtalararası taşımanın bedelini 2 milyon Japon Yeni yani yaklaşık 20 bin dolar olarak hesaplayan ekip bu parayı internetten kitlesel fonlama yöntemiyle toplamış. Geri kalan tüm masraflarını kendi birikimlerinden karşılayacaklar. Tokyo Olimpiyatları için daha heyecanlı kimseyi bulamazsınız herhalde...

Küçük Müptela Pinpon Her ne kadar içgüdüleriyle hareket etseler de hayvanların da kendilerine özgü karakterleri ve alışkanlıkları vardır, özellikle evcil hayvan sahipleri bunu çok iyi bilir. Tabii evcil hayvan deyince aklınıza hemen kedi, köpek, kuş geliyor olabilir ama tavşanlar da çok tercih edilen ev hayvanı türlerinden. Gürültü yapmaması, gezdirme ve bakım ihtiyaçlarının yok denecek kadar az olması ve uysal hayvanlar olmaları nedeniyle tavşanlar aslında ideal ev arkadaşları.  Peru'nun Huaura bölgesindeki bir aile de muhtemelen bu şekilde düşünerek bir dev beyaz tavşan edinmiş. Çok sevdikleri bu pofuduk tavşana da Pinpon ismini vermişler. Pek de sıkıntıları yokmuş Pinpon'dan. Lakin bizim Pinpon biraz başına buyruk bir arkadaşımız olarak zaman zaman evden kaçmaya başlamış. Her seferinde geri döndüğü için sahipleri de bunu pek dert etmemişler fakat gel zaman git zaman bu kaçmalar sıklaşmaya başlamış. Pinpon'un eve her döndüğünde normalden daha neşeli, daha iştahlı ve daha enerjik olduğunu gözlemleyen sahibi bir gün gizlice peşine düşmeye karar vermiş. Meğer bizim beyaz Pinpon, komşu boş arazi içindeki terk edilmiş eve gidip tuhaf görünümlü yeşil bir bitki kemiriyormuş. Sahibi daha sonra araştırıp bu bitkinin marihuana olduğunu öğrenince bizim Pinpon'un cezası ev hapsi olmuş. Umarım en kısa sürede bağımlılığından kurtulursun Pinpon!

Her Müşteri Velinimet Değildir Kolombiyalı Marisel Valencia Madrid bundan bir kaç yıl önce İspanya'nın Katalonya bölgesinde yer alan Girona'ya taşınmış ve Llanca'da Restaurant Blau Grifeu adında bir kafe açmış. Kolombiya insanlarının sıcaklığına alışkın olan Marisel, Llanca'daki müşterilerinin suratsızlığına pek alışamamış. Günün sonunda çalışanlarının mutlu olmasını isteyen Marisel, hemen sınır komşusu olduğu Fransa'daki bir bardan esinlenerek yeni bir fiyat politikası başlatmış. Her suratsız müşteriyi kovmaktansa nazik davranan müşterilerine indirim uygulamaya başlamış ve bir fiyat tarifesi oluşturmuş. Mesela, kaba müşteriler kahve için 5 avro ödüyor. Nazik bir ifadeyle söylerseniz kahveniz 3,5 avroya geliyor. Eğer baristaya lütfen ve iyi günler derseniz kahveniz sadece 1,30 avro. Eğer siz de benim gibi güzel fikir ama acaba işe yarıyor mu diye soruyorsanız Marisel'e göre kesinlikle işe yarıyormuş. Sabah acele üfle bir yerlere yetişmeye çalışan insanlar artık günaydın, lütfen ve iyi günler demeyi ihmal etmiyormuş. Tabii sadece İspanyollara kaba demek istemiyor Marisel, müşterilerinin çoğunluğunu turistler oluşturuyormuş. Onlar da kapı önündeki fiyat politikası yazısını görünce gülümsemekten kendilerini alamıyormuş. "Bir filtre kahve" yerine "Merhaba, bir filtre kahve lütfen" demek o kadar da zor olmasa gerek...

İntihal Yaparak Hukukçu Olmak Hangi ülkede yaşandığı konusunu sona bırakıyorum, önce hikaye... Ağustos ayı başında bir ülkenin medyası hukukçu olan devlet başkanlarının 1991'de hazırladığı ve savunmasını yaparak mezun olduğu hukuk tezinin intihal olduğu iddiasıyla çalkalanmıştı. Bu haberlere göre şimdiki devlet başkanı tezinin yirmi paragrafını aynen, noktası virgülüne yine aynı ülkenin eski bir devlet başkanının yazdığı bir kitaptan kopyalamıştı. Yirmi paragraf ne kadar ediyor diye merak edenlere söyleyelim, sosyal bilimlerde okuyanlar makale yazmanın, kelime sınırlamalarına uymanın ne kadar zorlayıcı olduğunu bilir. Her sayfada üç paragraf oluyor diye düşünsek tezin yedi sayfa kadarı intihal oluyor. Başkan'ın tezinde bu uzunluk ise tezin üçte birine denk geliyormuş. Akademik dünyada tek bir paragrafı intihal etmek bile kariyerin bitmesine sebep olacak kadar ciddi bir suçken Başkan, bayağı risk almış. Tabii o zamanlar tezler elle yazılıyor. Şimdi bilgisayarda yazıp intihal araştırma programlarına yüklüyoruz makaleleri. Kaçma ihtimali yok denecek kadar az ama 1991 yılının o ülkesinde tezin tamı tamına üçte birini başkasından çalarak adaleti uygulamaya yemin edip hukukçu olabiliyormuşsunuz. Daha ilginci fikir hırsızlığı yaparak hukukçu olan birinin devlet başkanı olabilmesi. Tabii bunlar hep medyaya yansıyan haberlerdi, geçtiğimiz ay boyunca devlet başkanından doğrulama ya da yalanlama gelmedi bu konuda. Ta ki bu hafta söz konusu diplomayı veren PanAmerican Üniversitesi olayı resmi olarak doğrulayana kadar. Ülkenin kanunları gereği o kadar eski bir suçun yaptırımı olamıyor. Zaten üniversite de yönetmelik gereği eski öğrencilerine ceza veremiyor. Meksika Devlet Başkanı Enrique Pena Nieto da böylece aklanmış sayılıyor.