Ne var ki bu kırmızı kartın direkt çıkacağını ve bir de penaltıya yol açacağını hiç tahmin etmemiştim.

Zemin muhteşem.

Beşiktaş’ın sevdiği gibi, penaltı pozisyonuna kadar maçın tüm kontrolü Beşiktaş’taydı. Takım oyununda tek sırıtan futbolcu Vagner Love’du.

Malmö maçında Gökhan Töre’ye 60 dakika dayanan Şenol Güneş’in Vagner Love ne kadar dayanacağını merakla bekledim.

Love’u oyundan almasını beklerken Şenol hoca ikinci yarı Quaresma’yı oyundan aldı. Sarı kartı olan Querasma’nın kırmızı kart görmesine böyle bir önlem almış oldu…

İkinci yarının hemen başında hakemin penaltı noktasını göstermesi bence çok komikti. Medel ve Uğur’un sarmaş dolmaş mücadelesinde uğur kendini yere bırakınca hakem Ümit Öztürk önce penaltı noktasını gösterdi ardından Medel’i sarı kart ile cezalandırdı. VAR’da izleyince penaltıdan vazgeçeceğini düşündüğüm hakem Ümit Öztürk beyaz noktada ısrar etti…

İlk penaltıyı gole çeviren Yatabere bu kez topu direğe nişanladı.

Penaltı penaltı gibi olmayınca, golde olmadı.

İlk yarı ne yaptığı belli olmayan Vagner love, ikinci yarı her tarafa koşmaya başlamıştı, ilk yarıdaki Love’den hiç eser yoktu. Love bu temposunu bir de gol ile süsledi, Beşiktaş’ın beraberlik golünü attı. Bu golün şaşkınlığını atamadan Lens 2. golü atması adeta bir mucizeydi.

10 kişi oynayan Beşiktaş’ın bir dakika içinde galip duruma geçmesi, adeta bir mucizeydi. Maçın uzatma dakikalarında Konyaspor beraberlik golünü atınca, Konya mucizesi bir anda bitmiş oldu.

Son yılların kart rekorunun kırıldığını zannediyorum. Hakem Ümit Öztürk 13 sarı kart bir de kırmızı kart gösterdi. Maçın başında Vida’ya tereddütsüz sarı kartı gösteren Ümit Öztürk’ün 13 sarı karta rağmen ikinci kırmızı kartı göstermemesine çok şaşırdım…

Beşiktaş’ın Konya’daki temposunu çok beğendim, uzun zamandır böyle mücadele eden Beşiktaş’a şahit olmamıştım. 10 kişi kalan kartal bana göre Konya’da üç puanı kaybetti, 1 puanı kaptı..