Önce..

Yeni yıl 2018..

Yeni umutlar getirsin.

Hepimizin ihtiyacı olan tek şey umut etmektir.

Umut daha mutlu olmamızın anahtarıdır.

O anahtar hepimizin elinde, öylece baktığımız hayallerimizdir.

İnsan hayal ettiği sürece yaşar derler ya, umudunu hayal ede ede yaşayabilirsen ne mutlu sana.

Diye, yukarıda, yalandan, aman benim de bir 2018 yılı köşe yazım olsun, laf olsun biraz da torba dolsun diye yazdıklarımı, bir kenara bırakırsak.

2017 yılı ne kadar yorucu, ne kadar kavgalı, ne kadar öfke dolu bir yıldı öyle değil mi?

Ben o kadar yorgun ve o kadar kırgınım ki, yüzleşmeyi bile göze alamıyorum.

Ülke dertleri bir yanda.

Kadın cinayetleri bir yanda.

Çocuk istismarları bir yanda.

Boşanma istismarları bir yanda.

İnanılmaz hikayeler içeren cinayetler bir yanda.

Vay arkadaş, aaaaaaa, eyvahhhhh, diye diye, ENDIŞE YAZGISI içinde kıvranırken.

Kendimin

Yaşayıp gördüklerim, şahitliklerim, tanıdıklarım, hatta kendimden yansıyanları yazmam daha namuslu olacaktır.

Gayet yorucu, öfkeli ve ağır kusurlu bir 2017 yılı yaşanmıştır.

Sosyal medya, paylaşımlar, bize bizi çok iyi anlatmıştır.

Yalandan, filtreli suratlar, tatiller ,gezmeler, yemeler, içmeler, paylaşılan fotolar, sufice kelimeler, Mevlana deyişleri...

Sen ile paylaştığın sen arasındaki yalanlar.

O, sen değilsin değil mi?

İnsan yalanı en çok kendine söylermiş, bilirsiniz değil mi?

Hayırlı cumalar, falan.

Can dostlarım falan.

Herkesi çok seviyorsun, yalanı içinde, aslında herkesten nefret ediyorsun.

Yalan hepsi değil mi?

İçeriye, senin içine bir giriyorsun, bomboş.

Gösterişçi insanlar.

Karşınızda, "iyi kalmaya direnen irade" bile yetmiyor.

2017 yılı..

Özeti.

İnsanların birbirini sevmesi, anlaması, yardım etmesi, merhamet etmesi, arkadaşlık yapması için, "ŞART KOŞMA" halinin tavan yaptığı sene.

Arkadaşlık için şart mı koşulur?

Hayat hırsızları.

Umut hırsızları.

Berbatsınız.

Umarım.

Kendi yalanlarınız bir gün kendi canınıza tak edecektir.

2017 yılından, 2400 yıllık Kız Kulesi gibi yorgunum.

Kadınlar.

Ben, ülkemin kadınları iyi kalpli, merhametli olmadığı sürece, hiç bir şeyden umut etmeyeceğim.

Kalbi olmayan kadınlar, çoğaldıkça ümitlerim yok olacak.

Ama..

Bir gün kötü sular çekilir.

Aynaya bakarsın.

O kendin, en çok, o kendini kandırarak, yalandan ölüp gitmişsin.

Funda'ya takılanlar..

... Gazete sayfası.. 3 kadın haberi alt alta.

Bakın 1. kadın haberi. 

Muğla'da bir adam ölü bulunuyor. Karısı Rabia 10 gün önce kayıp başvurusunda bulunuyor, cenazede hüngür hüngür ağlıyor. Rabia, Suriye uyruklu sevgilisi ile, kocasının başına odun ile vuruyor, bıçaklıyor, sonra da tarlaya atıyor.

Ve utanmaz, katil Rabia ağlıyor.

2. kadın haberi.

İstanbul'da, din hocası evli Nurullah, Eda ile sevgili oluyor. Nurullah, Eda’nın evinde yatakta uyurken kadın fotoğraf çekiyor.. Ve adamın cep telefonundan, evinde oturan hiç kabahati olmayan zavallı eşine yolluyor.

Eşi arıyor, tartışıyorlar. Adam eşine, affet beni ve boşa diyor. Evden çıkıyor gidip, Eda’ya kurşun yağdırıyor. Eda ağır yaralı. Kimse kimseyi vuramaz, inşallah kurtulursun.

Ama, Eda yaptığın arsızlığı, haksızlığı beğendin mi? 

3. kadın haberi.

Hakim değil ama, hakim cüppesi giyiyor Habibe.. Aile Mahkemesi önünde cüppesi ile fotoğraf çektiriyor. Arsız arsız sosyal medyasından paylaşıyor. Ve sonra, arsız hırsıza dönüşüp, gariban insanları sana iş bulacağım diye kandırıyor, paralarını alıyor. Adamlar ağlıyor. Utanmaz Habibe.