2023'E DOĞRU SPOR VE FUTBOL -1

Mehmet Arif DEMİR
Tüm Yazıları
Dün öğle saatlerinde Yüksek Seçim Kurulu'nun açıkladığı kesin olmayan seçim sonuçlarıyla Ülkemizde yeni bir dönem başladı. Önümüzdeki beş yıl için seçimler yapılarak fay hatlarında biriken enerji boşaltılmış oldu.

Cumhurbaşkanı/Devlet Başkanı odaklı bu yeni yönetim modelinde Yasama ve Yürütme organları birbirinden tamamen bağımsız bir konumda eşit ağırlıkta yer alacak. Gazi Meclisimiz sadece yasama/kanun üretme faaliyetleriyle meşgul olurken, Sn. Cumhurbaşkanı ise Yürütmenin başı olarak Ülkenin sevk ve idaresinden mes’ul olacaklar.

Meclis’te oluşan fiili koalisyon ile Yasama faaliyetlerinde belli bir operasyonel kolaylık öngörülmesine rağmen ikili bir yapı olduğu hatırda tutulmaya devam edilecektir (her ne kadar eski koalisyonlardan kalan travmatik hatıralar olsa bile köprülerin altından çok suların aktığı da bir gerçektir.)

Başbakan’ın bulunmadığı yapıda sayısal çoğunluğa sahip ittifaka ait Meclis Grup Başkanı, Yürütme ile Yasama arasında köprü görevi üstlenecektir.

Yeni modelde Yürütme organının eli-kolu durumunda olacak Kabine’nin teşkili için tek adres Yüce Meclis değil artık. Sn. Cumhurbaşkanı dilediği takdirde Meclis dışından Milletvekili olmayan kişileri de Bakan olarak atama yetkisine sahip. Daraltılmış bir bakanlar kurulu ile (son ifadeleri 16-18 Bakanlık üzerineydi) hızlı ve etkin bir idare vaat ediliyor.

Bu kısa girişten sonra gelelim ana konumuz spor ve futbola. 16-18 kişilik daraltılmış Kabine’de muhtemelen Spor Bakanlığı olmayacak. Bu faaliyetler Cumhurbaşkanı Yardımcılarından birisine bağlı Spor Genel Müdürlüğü yapısı üzerinden sevk ve idare olunacak. Bazı türdeş konuların da ilavesiyle çok eskiden olduğu gibi Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde Gençlik ve Spor Bakanlığı faaliyetleri de sürdürülecek. Aslında keşke bağımsız bir Spor Bakanlığı olabilseydi diye geçiyor içimizden. Hem Ülkenin bu kadar genç nüfusu varken hem de bu gençlere spor yaptırmak Anayasa hükmü iken Spor Bakanlığı’nın olmaması, dört tarafı denizlerle çevrili yurdumuzda Denizcilik Bakanlığı olmaması kadar eksiklik hissettirecek.

Gençliğinde profesyonel lisansla futbol oynayacak kadar futbola âşina bir Cumhurbaşkanı’nın olması futbolseverlerdeki endişeleri giderici bir etki bırakmasına rağmen bağımsız bir spor bakanı varken bile “bürokratik oligarşi” yüzünden yapılamayan hamleler, çıkmayan yasalar, hazırlanamayan kısa-orta-uzun vadeli plan-programlar hafızalarımızdadır. Bakalım Ülkenin içinde bulunduğu yoğun gündem, insanlara görece önemsiz gibi gelen ve fakat aslında Ülkenin geleceği olan gençler ve gençlerin sporlar-futbolla buluşturulması konularında ne kadar mesafe almamıza imkân tanıyacak.

TFF’nin yapısından ve delege sisteminden, Kulüpler Birliği Vakfı’nın Lig A.Ş.’yi tesisine, UEFA Finansal Fair Play’den, yapılandırılması planlanan kulüp borçlarına, altyapı ve özkaynak düzeninin teşvik edilmesinden, 2024 Avrupa Şampiyonası talipliğine ve hatta Süper Lig’deki takım sayısının arttırılmasına kadar irili ufaklı yüzlerce konu yeni dönemde Sn. Cumhurbaşkanı’nın ilgisine muhtaç.

Araya gündemle ilgili önemli konular girmezse önümüzdeki birkaç yazı boyunca bu konuları satır başlarıyla hatırlamak ve hatırlatmak istiyoruz, müsaadenizle.

Yeni sistemin memleketimize ve insanımıza hayırlar getirmesi temennisiyle, hepimize iyi haftalar diliyorum.