41 YIL 41 SES 41 NEFES'İN SAHİBİ: AHMET SELÇUK İLKAN

Micheal KUYUCU 24 Şub 2019

Micheal KUYUCU
Tüm Yazıları
Müzik dünyasının tüm zamanların en büyük şair ve şarkı sözü yazarı. Bir duygu fabrikası gibi, okyanusun dalgaları gibi buram buram duygu kokan şiirler yazıyor.

Ürettikçe daha başarılı oluyor, başarılı oldukça da daha çok üretiyor. Sayısız hit şarkının sözlerinin altında onun adı yazılı. Popüler müziğin son kırk yılına damgasını vuran şarkılarda gördük onu. Türkiye’de yayınlanan ilk şiir kasetini o hazırladı. Almanya’daki hayatından hayaller uğruna her şeyinden vazgeçti ve Türkiye’ye geldiğinde cebinde sadece şiirleri vardı. Meğer o şiirler Türk müzik endüstrisine yön veren şarkıların sözleriymiş.

Ahmet Selçuk İlkan, iki yıl önce yayınladığı “Unutulmayan Şarkılar” albümünün ikincisini kısa bir süre önce yayınladı. Bu albümde iki cd’lik mükemmel bir müzik ziyafeti sunan Ahmet Selçuk İlkan ile müzik ve hayat üzerine konuştuk.

“İbrahim Tatlıses’e Türk sanat müziği okutabilirdim”

 “Volume 2” albümümde yakıştırdığım sesler vardı ve şarkılar ne kadar birbiriyle özdeşleşirse sonuç da o kadar başarılı olur diye düşündüm. Bu şarkılar ezbere bilinen şarkılardı ama yeni neslin bu şarkıları tanımış olması ve bu şarkılara adapte olması bakımından onların sevdiği seslerle yola çıktım. Bundan da çok mutluyum. Albümlerimiz de tuttu bu yüzden kendimi şanslı hissediyorum. Bu albümde bir başkalık katmak istedim. Ben biraz ezber bozmayı seviyorum. Mümkün olsa daha neler yapacağım. Mesela İbrahim Tatlıses’e Türk sanat müziği okutabilirdim veya bir pop müziği şarkısı. Hiç beklemediğiniz sürpriz düetler yapabilirdim. Aykırı gelecek, ama sonunda tat verecek sürprizlere bayılıyorum, o yüzden de projelerden yanayım. Sevgili Polat Yağcı’nın bu albümde çok emeği var, büyük bir olanak sağladı. Günümüzde artık tek şarkılık yolculuklar başladı. Bu albümün maddi zahmetleri de var. Sanatçıların seçiminde zorlanmadım çünkü sanatçı dostlarım koşarak geldiler beni hiç yalnız bırakmadılar. İlk defa bir albüm daha yayınlanmadan 10 ayrı klip yayınlandı.

“Yaygınlık ile saygınlık arasında seçim yaptım”

Kökü yerde olmayan ağaç yıkılmaya mahkumdur. İki şeyden birini seçmem gerekiyordu; yaygın ya da saygın olmak. Geçici ya da kalıcı olmalıydım. Ben zor olmasına karşın kalıcı olmayı hedefledim. Şu an günümüzün en önemli sorunlarından biri bu. Bir hevesle şöhret olmak isteyen de var, her nefeste sanat yapmak isteyen de var. Arada uçurumlar var. Bazen yüksek tepelerde hem yılana hem de kuşa rastlarız, biri sürünerek biri uçarak gelmiştir. Yüksek tepelerde olmanın size yüklediği sorumluluklar var ve ben de bunların bilincinde olup hareket ediyorum.

 “Müzik sektörü yıllar önce çok iyiydi”

Müzik endüstrisinde yıllar içerisinde telif yasasının arzu ettiğimiz şekilde olmaması en çok canımı yakan şey. Dünyanın en varlıklı insanısınız diyelim, düşününki evde yorgun otururken müzik yok, radyo ve televizyonda müzik yok, sinemada yok, doğum günü kutluyorsunuz müzik yok, evlilik yıl dönümü kutluyorsunuz müzik yok. Bizde yürekler taş olsa bile ayrılınca ağlarmış, insan çok sevdiğini kaybedince anlarmış. Bu yalnız sevgili için geçerli değil, müzik için de geçerli. Kaybetmeden anlayamıyoruz hiçbir şeyi. Müzik sektörü yıllar önce iyiydi çünkü nefesini veren değerli sanatçılarımız vardı, hevesini veren değil! Spor dünyasına imreniyorum, çünkü 90 dakikalık maç 90 gün eleştiriliyor. Bizde şarkıların yüreğini çalıyorsun, albümün korsanını yapıyorsun bir kırmızı veya sarı kart gösteren yok. Daha önceden müzik eleştirmenlerimiz vardı. Şimdi bir Naim Dilmener var, bir de Michael Kuyucu. Yazdıkları yerler de sınırlı. Sanat sayfaları yok, şarkı sözü nasıl yazılır bilen yok. Şu an bizde şarkıların ömrü 3 ay. Bunu düşünen de düşündüren de yok. Herkes yaygınlığın ötesinde ekonomik açıdan huzura kavuşmak için kendinden fedakarlık yapıyor. Gündem yaratmaya çalışıyor. Oysa ne acıdır, bizlerden biri Oscar alsa, bir aşkın ayrılığı kadar yer kaplamaz.

“Ya Seninle Ya Sensiz, ilk yayınlanan şarkım”

 “Ya Seninle Ya Sensiz” beni çok heyecanlandırır. Almanya’dan gelmişim, şarkılar şiirler yazma heyecanı içindeyim. Selami Şahin’le tanışmışım şarkı sözlerimi vermişim, ilk şarkım hangisi olacak diye heyecan içindeyim. İlk çıkan şarkım “Ya Seninle Ya Sensiz”di. Işıl Yücesoy okumuştu ve yılın şarkısı olmuştu. Televizyon ekranlarında arkadaşlarıma “Bak bu şarkı benim” diyordum. Televizyonda ismim anons edildiğinde yaşadığım heyecanlar başkaydı.

“İstanbul şöhret mezarlığı oldu”

Şimdilerde müzik yarışmaları var, ama yarışmacılar değil jüri kazanıyor. Eskiden basın gerçekten çok cömertti. Her gazetenin bir sanat sayfası vardı. Sanat dergilerinin şiir köşeleri vardı ve orada ustaların şiirleri yayınlanırdı. 15 yıldır müzik yarışmaları yapılıyor ama 15 yılda 15 isim çıkaramadık. Yarışmacıları bir anda jet gibi göklere çıkarıp sonra açılmayan paraşütlerle yere bırakıyorlar. İstanbul şöhret mezarlığı oldu.

“Islak Medil, Neşe Karacaböcek’e gidecekken Ümit Besen’e kısmet oldu”

Selami Şahin ve Hüseyin Emre ile beraber yorgunluğumuzu atmak için Tarabya’ya giderdik. Ümit Besen’in sessiz sedasız sahne aldığı bir mekanda müzik dinlerdik. Ümit Besen de yanımıza gelirdi “Bende mi bir albüm yapsam?” derdi, biz de “Neden olmasın?” diye geçiştirirdik. Aylar sonra bir gün Hüseyin Emre’nin müzik şirketine gittim. Neşe Karaböcek’le randevum vardı ve ona şarkılar verecektim. Bir baktım Ümit Besen de orada. Biraz sohbet ettikten sonra gitmem gerektiğini söyledim. Nereye gideceğimi sordu. “Neşe Hanım’a gideceğim” dedim. “Neden” dedi. “Şarkılar var onları vereceğim” dedim. “Hangi şarkılar var?” diye sordu. “Tahta Masa” ve “Islak Mendil” vardı. “Ne olur bu şarkıları bana ver, biz hemşehriyiz” dedi. O gün o şarkıları ona verdim ama içime hüzün çöktü Neşe’ye veremeyeceğim diye. Ümit Besen’in albümü bir yayınlandı ortalık yıkıldı. İnsanın yıldızının parladığı anlar vardır tutamazsın onları.

***

Anadolu Ajansı, Avrasya Kitap Festivalinin global iletişim ortağı oldu

Anadolu Ajansının global iletişim ortağı olduğu, "1.Uluslararası Avrasya Kitap Festivali", 23 Şubat-3 Mart'ta gerçekleşecek. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Basın Yayın Birliği iş birliğiyle bu yıl ilk kez düzenlenecek festivalin teması "Bir Uzun Hikaye", onur yazarı ise Mustafa Kutlu olarak belirlendi.

Festival kapsamında şiir dinletileri, paneller, söyleşiler ve imza etkinlikleri düzenlenecek. 72 ülkeden festivale katılacak yayıncılar için İngilizce, Fransızca, Arapça ve Rusça dillerinde 50 tercüman yer alacak.


***

TRT’nin kültür kanalı açıldı

İbrahim Eren’in genel müdür olmasından sonra çok ciddi atılımlara imza atan TRT kurumu iddialı bir kültür kanalı kurdu. Bu kanal Türkiye’nin kültür kanalı TRT 2. Türkiye’de 16, yurt dışında 33 tane yayın yapan radyoya sahip olan TRT kurumu, kısa bir süre önce TRT Belgesel kanalına çok ciddi bir revizyon yapmış ve kısa bir sürede TRT Belgesel çok ciddi bir atılım yapmıştı. Geçmişte kimsenin adını bile anmadığı TRT Belgesel kanalı ile ilgili çevremdeki pek çok kişinin konuştuğuna şahit olmaya başladım son zamanlarda. TRT 1 başarılı dizileri artık ana akım kanallara meydan okumaya başladı. TRT Çocuk reyting listelerinde ilk yüze giren programları ile mucizelere imza atıyor. Bu başarılı kanalların yanına bir de kültür kanalının eklenmesi hem kamusal yayıncılık adına hem de televizyon yayıncılığı ve TRT adına çok güzel bir gelişme oldu.

Gençlere Seslenen Kanal

TRT 2 kanalı ile ilgili kurumun genel müdürü Eren, “Burada gençlere yönelik çok güzel içerikler üretmeyi hedefliyoruz.” derken “Burada gençlere yönelik çok güzel içerikler üretmeyi hedefliyoruz. Ana mecrasında olmayan ancak gençlerin ilgi duyduğu birçok içeriği bu kanalda yayınlamayı düşünüyoruz. Gençlik kanalı, televizyon kanalı olarak tartışmalı bir konu. Çünkü bu konuda kurulan televizyon kanalları bugüne kadar başarılı olmamış, televizyon seyretmedikleri için. Gençlere yönelik içeriği tanımlamak lazım, örneğin absürt komediler, daha popüler olmayan içerikleri TRT-2 kanalı kapsamında değerlendirmeyi düşünüyoruz” açıklamasını yaptı.

Bu çok önemli bir konu. Gençlerle iç içe bir hayatım var. Onların aldığı nefesi bile görecek kadar zaman geçiriyorum. TRT’nin bazı konularda gençleri yakalayamadığına çok şahit oldum. TRT 1 televizyonu dizileriyle gençleri yakaladı. TRT Spor başarılı spor programları ile gençleri en çok yakalayan iki TRT Markasından biri oldu. Gençleri yakalaması gereken en önemli kanal TRT Müzik’ti. Ama o kanal bunu başaramadı. TRT Müziğin bu açığını gördüğüm kadarıyla TRT 2 kapatacak ve hem didaktik hem de eğlenceli bir içerikle gençlere seslenecek. TRT 2 Kanal koordinatörlüğüne çok ciddi sektör tecrübesi olan Muhammed Selman Yılmaz atandı. Yılmaz kanal için canla başla çalışıyor. Kanalı ilk açıldığı gün bir süre izledim. Kanal görüntü kalitesi ve program kalitesi ile buram buram kalite kokuyor. Başarılı montajlarla hazırlanmış tanıtım jenerikleri ve HD kalitede programlar daha ilk bir iki gün kendisini hissettirdi. Bu kanal kısa sürede nitelikli işlere imza atarak gençleri de hedef kitlesine alacak bir yayına imza atacağını daha ilk açıldığı günlerde gösterdi. Kumandalarınıza TRT 2’ye özel bir yer ayırın.

Gülden'nin 'Mutlu'su yok

‘Yatsın Yanıma’, ‘Soğuk Odalar’ gibi art arda yaptığı şarkılarla rekorlar kıran başarılı şarkıcı Gülden Mutlu, geçtiğimiz hafta DMC etiketiyle yayınladığı ‘Kandırmışlar Aşk Diye’ şarkısı Youtube izlenme platformunda 1 haftada 1.500.000 izlenme oranına yaklaştı. Güzel bir başarı, Gülden Mutlu popüler müzik ikonu olmayı tercih etmeden kendi çizgisinde ilerleyen başarılı bir kadın müzisyen. Türkiye’nin onun gibilerinin başarılarına ihtiyacı var.

Sevgililer Günü mucizesi

Sinan Akçıl’ın Sevgililer Günü için özel olarak hazırladığı “Mucize” adlı şarkı müzik piyasasında dikkat çekmeye devam ediyor. Sinan Akçıl, ‘Mucize’ şarkısı için; ‘Umarım herkes bu şarkıyı dinlerken, yaşadığı mucizeye sahip çıkması gerektiğini hisseder. Ben öyle yaptım ve mucizemi yaşamaya devam ediyorum, bu şarkıyla evlenecek birçok çifte şahit olmayı çok isterim.’ dedi.

Bengü kalıcı bir hit peşinde

Bengü, ‘Altın Çağ’ albümünden sonra yeni teklisi ‘YAZIK’ı müzikseverle buluşturdu. Söz ve müziği Ersay Üner’e, düzenlemesi Volga Tamöz’e ait olan eser, Bengü’nün güçlü yorumuyla bütünleşerek sanatçının önümüzde yıllara bırakacağı kalıcı hitlerinden biri olmayı kendisine hedef olarak belirledi.

Buray babası ile klip çekti

3. stüdyo albümü ‘Kehanet’in çıkış şarkısı ‘Aşk Bitsin’ ile başarılı bir grafik çizen Buray, albümün ikinci video klibini ‘Kabahat Bende’ adlı şarkıya çekti. Performans klibi olarak tasarlanan videoda kendi orkestrası ile sahne alan Buray, renkli led ışıklar eşliğinde görsel şölene dönüşen klipte danslarıyla dikkat çekti. Klipte Buray’ın Kıbrıs’ta yaşayan ve Kıbrıs’ın sevilen müzisyenlerinden olan saz üstadı babası Turgay Salim de rol aldı. Şarkının saz solo bölümünde sazıyla kamera karşısına geçen Turgay Salim saz şovuyla klibin en özel sahnelerine imza attı.

EKOTÜRK’ten Kuşak ve Yol belgeseli

Türkiye’nin en son açılan ekonomi kanalı EKOTÜRK iddialı programlar yayınlamaya devam ediyor. Ekonomi ekranı olmanın ötesinde tematik içeriğe ve kültür yayıncılığına da önem veren bir misyonu olan kanal dünyanın yeni küresel düzeninde ekonominin geleceğine yön verecek Kuşak ve Yol Projesi hakkında yapılan en kapsamlı belgesel serisi olan “Kuşak ve Yol” belgeselini yayınlamaya başladı. Belgeselin ilk bölümü 26 Şubat Salı akşamı 22.00’de yayınlanacak. Belgesel meraklılarına duyurulur.