​ABD'NİN YENİ VİETNAM'I MI?

Abdullah AĞAR 22 Ağu 2017

Abdullah AĞAR
Tüm Yazıları
DEAŞ'a biat eden şeyhler, şimdi YPG/PKK'nın kucağında, ABD'nin masasında!

DEAŞ’a biat eden şeyhler, şimdi YPG/PKK’nın kucağında, ABD’nin masasında!

ABD’nin DEAŞ’la Mücadele Özel Temsilcisi Brett McGurk Rakka’da DEAŞ’a biat etmiş aşiret şeyhleriyle görüşmeler yapıyor. Ve bu toplantıyı Twitter hesabından “Mükemmel Toplantılar” (Excellent meetings) olarak duyuruyor.

Alttaki fotoğrafı McGurk kendi Twitter hesabından paylaştı.

Üstteki fotoğraf ise DEAŞ hesaplarından.

Her iki fotoğrafta da yer alan kişi, Hiwaywat (Huveyvay-Havivat) Aşiretinin şeyhi.

Adı: Mihidi el-Salih el-Ali el-Hacci el-Abin.

Aşiret, Rakka kırsalı, Tabka’nın batı bölgesi Dibsi Faraj ve Dibsi Aftan bölgelerinde konuşlu.

2014 yılında DEAŞ’a biat etmişlerdi.

Şimdi YPG-PKK’ya, dolayısıyla ABD’ye biat’teler.

Yani dün DEAŞ’ın otağında oturan şeyhler, bugün YPG-PKK-ABD kucağında-masasında oturuyor.

Hangisi doğru?

Peki ya yarın?

Güç ve menfaat odaklı yapılar, yarın kimin masasında ve kucağında oturacak?

DEAŞ’la mücadele bittiğinde Suriye’de kalmayacağını iddia eden ABD, Suriye’de kalmak zorunda mı kalacak, çıkmak zorunda mı?

Suriye ve Irak, ABD’nin yeni Vietnam’ı mı olacak?

Belki ABD yalnız kalmaz, insanlığın Vietnam’ı olur.

Oluyor, oldu da zaten!

2011’in sonlarında Irak’tan çıkan ABD, bugün Irak ve Suriye’deki 30 kadar üste, sahada ve havada neden var?

Ve neden sorunu, insan ve insanlık adına çözemiyor?

Ve neden masumlar ölmeye devam ediyor?

Ve ABD, neden hala kısa mesafe koşuyor?

Kavramlar, ilkeler ve değerler yerine, sahada poposu başka, başı başka oynayan yerel güçler ve terör örgütleriyle işbirliği yapmak, etki üretmeye çalışmak, siyasi kurgular peşinden gitmek nereden çıktı?

Hem de çok daha bozuk bir kimyayla!

Bilerek mi yapıyor, bilmeyerek mi?

ABD yaptıklarının bilincinde mi, yoksa başta Brett McGurk’ün olmak üzere karar vericilerin cehalet ve ihtiraslarının kurbanı mı?

ABD, daha önce çok daha doğru bir kurguyla (!), bugünlerdeki kaosun altyapısını oluşturmuşken, bugün çok daha bozuk bir kurguyla geleceğe ne ektiğinin farkında mı?

*

Artık ABD Irak’ta başaramadığını çok daha bozuk bir kimyayla Suriye’de deniyor.

2004 yılında 1.nci Felluce muharebelerinden sonra Sünni Araplardan bir tugay oluşturan ABD, kendisine karşı savaşan gruplara karşı bu tugayı kullanmayı planlamıştı. Sonra verdiği silahların kendisine karşı savaşan gruplardan çıktığını görünce 2. Felluce muharebeleri başlamıştı. Buna rağmen Sünni Araplara karşı Sünni Arapları kullanacağı SAHVA BİRLİKLERİNİ kurdu.

Aşiret güçlerine bağlı bu plan (Başat güç: El bu Rişa Aşireti idi) kısmen de başarılı oldu.

Ama sonrası tam bir fiyaskoydu.

ABD’nin oluşturduğu Sahva birlikleri Maliki döneminde dağıldı. Kimi silahlı yapılar oluşturdu, kimi silahlı yapılara girdi, kimi mafyalaştı, kimi adi suç örgütlerine girdi, kimi Tawari oldu, kimi DEAŞ gibi radikallerin silah ve insan kaynağını oluşturdu.

Irak’ta yaşanan iç savaşın, 2013 isyanının ve 2014 DEAŞ damgasının temel parametresi ABD’nin yanlış kurguları ve ortaya koyduğu yanlış etkidir.

Sonrası da zaten DEAŞ’tır.

Bugün ABD, kimyası çok daha bozuk bir şekilde PKK kimyalı DSG (Demokratik Suriye Güçleri) üzerinden yeni bir macera peşinde… Etnik düşmanlıklar, mezhebi düşmanlıklar, etnik ve mezhebi yapılar içinde iç düşmanlıklar!

Dahası DEAŞ’ın başını çektiği radikalizm gün geçtikçe derinleşiyor, evriliyor, mikrolaşıyor, alana ve zamana yayılıyor.

Düşmanlıkların yanına yeni düşmanlıklar ekleniyor.

Mezhebi düşmanlık genişler ve derinleşirken, etnik düşmanlıklar çeşitleniyor, dinler arası düşmanlıklar-İslamofobi evrenselleşiyor.

Artık sadece Ortadoğu’nun kimyası değil, dünyanın ve insanlığın kimyası değişiyor.

Kin, nefret, travma, akıl tutulması, mutsuzluk ve güvensizlik genetik kodlara dönüşüyor.

Ve bu çok karanlık bir gelecek demek!

“DEAŞ başatlı radikalizmin oluşmasına neden olan KOŞULLAR, NEDENLER ve GEREKÇELER ortadan kalkmadan – Radikalizm, Örgütleri ve Putları ile istismar edilen katmanlar ve kitleler arasına refah-bilgi-bilinç-özgürlük-esenlik üzerinden yalıtkanlar yerleştirilmeden” DEAŞ ve radikalizm ile yapılan mücadelenin kalıcı sonuçlar vermeyeceğini ABD, Brett McGurk bilmiyor mu?

Bilinmez, belki de her şey işlediği vukuat nedeniyle Büyükelçi olamayan Brett McGurk’ün Büyükelçi olması içindir.

Big-Bigger-Biggest Büyükelçi (Ambassador) olması için!

İhtiraslar, gerçeklerin ve insanlığın önüne geçmesin.

“İNSAN ve İNSANLIK GELECEĞİ; YPG-PKK-DEAŞ gibi radikaller, onların hamileri ve payandaları üzerinden ipoteğe alınmasın” derim.

Üstüne!

Sosyal ve demografik yapıları parçalayarak yol yapmanın sonuçlarını artık görmelisiniz!