​AHLAKSIZ POLİTİKA!

Osman ATAMAN 04 May 2017

Osman ATAMAN
Tüm Yazıları
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Türkiye'yi denetim altına almaktan bahsettiğinde Türkiye'de, Türkiye'nin menfaatini Batı'ya endeksli gören bir grup azınlık feryat figan içinde dövünmeye başlamıştı.

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Türkiye’yi denetim altına almaktan bahsettiğinde Türkiye’de, Türkiye’nin menfaatini Batı’ya endeksli gören bir grup azınlık feryat figan içinde dövünmeye başlamıştı. 

Onlara göre medenileşme imkân ve ihtimalini kaybediyorduk adeta. 

Referandum sürecinde “hayır” diye irademize ipotek koymaya kalkışan Batı’yı, özellikle Batı’ya gidip gelen ve Batı’ya hayran olanlar yeterince tanımıyor. 

Ne oldu?

Türkiye dik duruşunu bozmadı. 

“Hayır” çığlıklarıyla tehdit eden ve korku salan Batı, Avrupa Komisyonu Dış İlişkiler Komiserinin ağzından “Referandum sonucuna saygı duyuyoruz” dedi.

“Eyvah Batı bize sırtını dönüyor!” diyen arkadaşlar Batı’nın bizimle tarihsel ilişkilerini ve ahlaksız politikalarını yeterince dikkatli takip etmiyorlar herhalde. 

80’lerde Türkiye’nin atılmasını isteyen Fransa, İsveç, Norveç, Danimarka ve Lüksemburg “ihale” alarak susmuş ve geri adım atmışlardı. 

Güya demokrasi dayatanlar, paranın ucunu görünce anında kıvırmışlardı. 

İDO’nun Danimarka’dan aldığı deniz otobüsleri, Kabataş- Bağcılar için İsveç’ten alınan tramvay vagonları…

Daha neler neler…

Batı her zaman ahlaksız ilişkilere açık bir çizgide seyretmeyi tercih etmiştir. 

Bugün de yaptığı budur. 

Bu durumu anlayamayanlar zamanın değerli diplomatı Sencer Özsoy’a veya tecrübeli siyasetçi Kazım Oksay’a sorsunlar. 

Fakat Batı ilk defa doğrudan teslimiyet ve sus payı yerine, tavizsiz görünen bir Türkiye politikasıyla karşı karşıya ve bunun şaşkınlığını yaşıyor. 

Bugüne kadar söylediklerini yalayıp, yutup “pazarlık” peşine düşecekler. 

Bundan kimsenin şüphesi olmasın. 

Şu an bükemedikleri bir eli zorluyorlar. 

Bu bilek güreşi Batı açısından sıkıntılı bir noktaya doğru gidiyor. Ve farkındalar. 

İnat ederlerse bilekleri kırılacak ve bükemedikleri eli öpecekler. 

Ama her zamanki akıllı davranacaklar ve bu güreşi yok sayıp menfaatlerinin peşinde pazarlık ve uzlaşma için alternatifler üretecekler. İşaretlerini görüyoruz. 

Biz dik durdukça…

Millet oldukça…

Ve eğilmedikçe…

Yıkılmayız.