AİLE PARA MUSLUĞUNU KESİNCE!

Funda ÖZKALYONCU
Tüm Yazıları
Her ülkenin kadın erkek ilişkilerine bakışı var, anlayışı var.

Bir haftadır, gazeteler, köşe yazarları, magazin siteleri yazıyor.

Ünlü zengin bir ailenin bekar oğlu kendinden yaşça büyük, çocuğu olan bir kadın ile evlenmiş.

Evlilik bir teknede ve gizlice.

Ailenin haberi yok.

İş adamı baba oğluna yaptığı tüm maddi desteği kesmiş.

Hatta şirkete girişini yasaklamış.

Köşe yazarı "aile kusura bakmasın ama iki tarafı fena halde küçümseyen çağdışı bir hareket" diyor.

Valla sen kusura bakma marjinal yazar.

Her ülkenin kadın erkek ilişkilerine bakışı var, anlayışı var.

Annelerin babaların, oğlunun kızının evlenmesini istediği düşündüğü hayal ettiği insanlar olur.

Sen beğensen de beğenmesen de bu böyledir.

Sizin çağınız nedir bilmem ama sen kusura bakma normal olanı aramak annenin babanın en doğal hakkıdır 

Emek verenlerin en çok hakkıdır.

Neyse adam yazıyor devam ediyor.

Anne ve baba;

Oğluna; parayı keserek madem öyle seni parasızlıkla hizaya getiririm,

Kadın tarafına benim oğlum çok daha genç, daha önce evlenmemiş, çocuksuz, birine layık mesajı veriliyor. 

"Her ikisi de çok ÇİRKİN" diyor.

Böyle baktığın zaman çocuklarının ilişkilerine müdahale eden anneler ve babalar.

Aşık çiftleri anlamayan onları ayırmaya çalışan insanlar diyebiliriz.

Aşk bilmeyen insanlar.

Ne kadar anlayışsız insanlar diyebiliriz.

Üstelik oğlunun gelirini kesen baba ne kadar hain diyebiliriz.

O zaman.

Anne baba tarafından baktığımız zaman ne diyebiliriz.

Anne ve baba öyle yetişmiş ve öyle öğrenmiştir ve öyle bilir, dengi dengine diye bir şey var.

Yaş farkını ileri de sorun olacağını, çocuk olmasının her iki taraf açısından problem olacağını bilir.

Kendi dengi dengine evlenmiş ya, oğlu kızı dengini bulsun evlensin ister. 

Yaşanmışlıkları şahididir.

Anneler babalar ne yapsın, olmazı söyleme hakkı da mı yok.

Burada en tuhaf olan şey gizlice evlenme olayı.

Anneler ve abalar oğlunun kızının mürvetini görmek çok isterler.

Beğen beğenme hatta kusura bakma evlat mürveti diye bir şey var.

İster kardeşim ister.

Anneden babadan gizlediğin şeyin nesini savunabiliriz.

Tamam gizlice evlendin yani anneni babanı takmadın, saygı duymayalım ama seni anlayalım.

O zaman senin zaten babandan beş kuruş almaman lazım.

Kabul etmemen lazım.

Davranışlarını uygun görmediğin, sana göre sana anlayışlı davranmayan, biricik eşini sana uygun görmeyen bir babanın parasını ne yapacaksın. 

Babanın şirketinin kapısının önünden otobüse binip geçme bence.

Hiç tenezzül etme.

Madem ki kadının işi var, o para kazanır, kadının evinde oturursunuz.

Aşk bu, kimin parasının, kimin evinin olduğunun pek de önemi olmaması lazım.

Teknede dans edip eğlenirken, ananın babanın o gece nasıl uyuduğunu düşüneceksin.

Annenin babanın olmazlarına da saygınız olmalı, saygınız olmasa bile anlamalısınız.

Ana baba acizliği nedir bilmeyen insanlar bu çağ falan palavralarını bırakın.

Zarafet öleli çok oldu, ana baba saygısı ve sorumluluğu öleli çok oldu.

Dünyanın sonu değil elbette.

Ama evlat kaderi var ise. 

Ana baba kaderi de var.

"Çocukların "ana baba" derdi var ise 

Ana babaların "çocuklar derdi" diye bir şey var.

Ahkam kesmek zor yani.

Funda'nın aklındakiler…

… Magazin sayfalarında haber olan zengin bir kadın var.

Kadın ünlü inşaatçı kocasından boşanıyor.

Eh olabilir.

Herkes evleniyor ve anlaşamayanlar boşanıyor. 

Neyse.

Boşandıktan sonra kadına bir iş adamı asılıyor.

Kadını sürekli rahatsız ediyor.

Kadın boşandığı kocasına durumu anlatıyor, kocası ve abisi bir mekanda bu adamı kıstırıp dövüyorlar.

Gazeteciler kadına soruyorlar haber doğru mu diye, doğru diyor, "boşanmadan sonra bu adam beni sürekli rahatsız ediyordu, eski eşime söyledim, tepkisiz kalmadı sağ olsun gereken neyse o oldu" demiş.

Ne kadar tuhaf değil mi?

Dayak dünyanın en doğal hareketi sanki.

Ben de neden? Adalete gitmedi demeyeceğim ama, dayak en tabi hakkımız gibi anlatmakta çok garip.

Dayakçı eski kocanın çocuğu neyi öğrenerek büyüyor.

Kadınlar kendini koruyamaz.

Erkekler gereğini yapar. 

Erkekler mekan basar ve başka erkekleri döver.

Ve bu erkeklerin hepsi iş adamı falan, iş dünyası falan. 

Herkes herkese dayak atsın dünyası.

O iş adamı da adamlarını toplasın bunlara dayak atsın, böyle mi olacak?

... O kadar saçma rekorlar var ki! Guinness rekorlar kitabına girmiş.

Okudukça çok şaşırırsınız.

Sanki dünyada her şeyin rekoru kırılmalı ve hepsi çok önemli 

Kafada klozet kırma rekoru;

Kevin bir dakika içinde kafasında 46 tane ahşap klozet kapağı kırmış.

Oturumla mum söndürme rekorun

Filipinli abuk Gerard tam tamına 5 kere osurarak mum söndürmüş.

Ayak ve koltuk altı koklama rekoru;

Bir laboratuvar çalışanı Madeline hayatı boyunca 5 bin 600 ayak ve 6 binden fazla koltuk altı koklayarak bu rekoru kırmış 

Sakala kürdan sığdırma rekoru;

Amerikalı Joel sakalına 3500 kürdan yerleştirmiş ve bu rekoru kırmış.

Metal yeme rekoru;

Michel diye bir adam hayatı boyunca 9 ton metal yemiş.

Daha ne saçma sapan rekorlar ve inanamazsınız.

Bu rekorlar kitabının da benim için pek ciddiyeti kalmadı.