ALLAH BÖYLE KADINLARDAN ÇOK KORUSUN!

Funda ÖZKALYONCU
Tüm Yazıları
Tanışma ihtimalimin sıfır olduğu, bir kadındı.

Nasılsa nasıl, karşılaştık ve iş arkadaşı olduk.

Disiplinliydi, sertti, merhametsizdi, zart diye konuşan, zort diye bağıran,

kavga potansiyeli yüksek, dilinin ucu çok acı birisiydi.

Zaten normal hiç sohbet edemiyordu, hep kavga ve çemkirme halindeydi.

Hiç böyle bir kadın tanımamıştım.

İlk defa herkesin korktuğu bir kadını tanımıştım.

Zaman zaman düşünürdüm, anlamaya çalışırdım, bu kadın neler yaşadı da

bu hale geldi.

Aramızda bir defa olsun tartışma, bir defa olsun gözden göze bir ima,

ters bir şey yaşanmamıştı.

Her işinde olduğu gibi, bu işten de çıkartılmıştı.

Ve ben, nasıl olduğunu anlayamadığım o hatayı yaptığımda, kendi instagram sayfasından

bana demediğini bırakmamış, bir kahvenin kırk yıl hatırını bilememiş  beni acıtmıştı..

Ne hakaretler etmişti.

Patronun yalakası, diyerek başlayan satırlarında, pusu kurmuş sırtlan gibi üzerime

atlamıştı.

Kalbimi kırıp, ahımı almıştı.

Bela okumuştum ona.

Kadın.

Yönetmene senin belden aşağın Seda Sayan, belden yukarın, kafan Deniz Gezmiş

kafası demişti..

Varoş, kıskanç kadın, sen kimsin, diye bağırmıştı..

Bir baktım, bu kadının nikah şahidi olmuş ve nikahında baş köşede oturuyor.

Ve kadın.

Seda Sayan'ın programında hayat hikayesini anlatıyor.

Yapımcıya da demediğini bırakmamıştı.

Diğer erkek iş arkadaşına da inanılmaz hakaretler etmiş, onu bayıltacak

hale getirmişti.

Ve kadın.

Yeşim Salkım için, programda bohçasını almış, kanal kanal dolaşıyor,

işsiz güçsüz kadın demişti.. Bir baktım, kızının düğününde baş köşede.

Ve kadın.

Seren Serengil'e o da artık yaşını başını almış, genç kız gibi davranıyor, akılsız,

kafası da kocaman demişti. Bir baktım, Seren'in düğününde, kocaman aile olduk fotoğrafı

ile baş köşede. 

Ve kadın.

Beyaztv’den ayrılınca, tematik kanal, ben ulusal kanallarda iş yaparım demişti.

Bir baktım Beyaztv programında konuk olmuş, röportajda.

Daha nice örnekler verebilirim.

Kadın fenaydı.

Herkes korkuyordu.

Şimdi başı dertte.

Ama ben başka yerdeyim.

Bu kadına, hayran olan kadınlar var.

Bir gün senin annen ile niye bir tek fotoğrafın yok diye, ne zaman soracaklar merak içindeyim.

Kadının annesini soran, merak eden bir kişi yok.

Ahhhhh! Analık güzel de, ya evlatlık durumu.

Daima kızının kötü haberleri ile uyanan bir anne var.

Hepimiz anneyiz.

Ben annenin derdindeyim de.

Funda’ya takılanlar…

İçten yanmalıymış?

Adam heykeltraşmış.

Hiç tanımam, adını da bu haberde duydum, aklımda da tutmam.

Bir rezidansın en üst katında, yeni sergisinin tanıtımını parti vererek yapmış.

200 davetli gelmiş.

Erotik bir atmosfer varmış.

Herkesi kapıda bornoz ile karşılamış.

Gelen misafirlere iç çamaşırı dağıtmış.

Kendini "Annenizin uzak durun" dediği sanatçı olarak tanımlayan heykeltraş,

partisinin adını "içten yanmalı koymuş" ..

Erkek ve kadın dansçılar striptiz yapmışlar.

Herkes kendi anlayışına göre, anladığına göre, değerlendirebilir.

Aman bu ne ahlaksızlık diyebilir, yobazlığın lüzumu yok, devir değişti,

artık modern hayat, dünya neler yapıyor, siz hala bağnaz kafalar, tutucu insanlar,

ahlakı nerelerde arıyorsunuz, falan diyebilirler.

Kim ne derse desin anlarım.

Ya da anlamam.

Herkes desin..

Ama ben ne diyeceğim.

Ulan şehitlerin olduğu gün, böyle parti verilir mi?

Hiçbir şey umurunuz değil mi?

Bu ne aymazlık, bu ne terbiyesizlik, bu ne vicdansızlık.

İnsanların ocağına ateş düşmüş, analar ağlıyor, ülke ağlıyor, senin umurunda değil.

Gepgenç çocukların cenazesi ağıtlarla taşınıyor, hayalleri ile gömülüyor.

O, misafirleri karşıladığın donunda boğul emi.

Bilgisayar tutkunları..

... Eyvah olsun, eyvahlar olsun.

Ankara Şentepe semtinde, lise son sınıf öğrencisi iki çocuk, bilgisayara çok düşünmüş.

Bilgisayarda bir savaş oyunu oynuyorlar, çok etkileniyorlar, internetten iki pompalı silah

sipariş edip alıyorlar ve parka gidiyorlar.

Savaş oyununu parkta gerçek hayatta oynamaya başlıyorlar.

Ve birbirlerine pompalı ile ateş etmeye başlıyorlar.

O arada parkta olan bir kadına saçmalar geliyor, kadın yaralanıyor ve korku ile kaçıyor.

Bunlar aralarında kavga etmeye başlıyorlar, biri diğerini vuruyor, sonra da kendini vuruyor.

İkisi de olay yerinde ölüyor.

Aile isyan ediyor, liseli bir çocuk internetten nasıl pompalı tüfek sipariş ediyor ve alabiliyor.

Haklısınız.

Olamaz.

Olmamalı.

Ama bu arada bilgisayar savaş oyunundan etkilenen lise son öğrencisi, bilgisayar oyununu

gerçek hayata taşıyan, kocaman  çocuklarınızın psikolojisi için, kimi suçlayacaksınız.?