​ALLAH'A EMANET OL MESCİD-İ AKSA

Mahmut BIYIKLI 29 Haz 2017

Mahmut BIYIKLI
Tüm Yazıları
Bu senenin Kadir Gecesini Kudüs'te idrak etmek nasip oldu.

Bu senenin Kadir Gecesini Kudüs’te idrak etmek nasip oldu. Yine ramazanın son cumasını son teravihini de Kudüs’te geçirdik. Şehri doyasıya yaşamak dolu dolu gezme imkanımız oldu. Gittiğim bütün ülkelerde ve şehirlerde olduğu gibi yine ön okumalar yaparak gittim. Bir şehrin okunarak tam anlaşılmayacağını bizzat yaşanarak sokaklarını arşınlayarak çarşılarını dolaşarak  mabedlerini tanıyarak tepelerini adımlayarak o şehirle sağlıklı bir bağ kurulacağını yine bizzat yaşamış oldum. Gördüklerim konuştuklarım yaşadıklarımdan sonra okuduklarımın çoğunu çöpe attım. Dünyada hiçbir yer bize gösterildiği bize anlatıldığı kadar değil. Daha fazlasını bilmek için mutlaka gitmek ve görmek gerekiyor. 

Kudüs bir yazının sınırlarına sığamayacak tek cilt bir kitapta anlatılmayacak kadar derin anlamlarını sundu bize. Derin anlamlarla birlikte omuzlarımıza büyük ödevler yükledi. İslam olmanın daha da ötesinde insan olmanın gereği olarak bu ödevlere bigane kalmamız imkansız. Daha topraklarına basar basmaz biz buraya aitiz ya da bura tamamen bize ait hissi uyandıran şehir hemen içine çekiverdi hepimizi.

Mekke’den Medine’den sonra insanı yaratıcıya yakın kılan kulun Rabbiyle olan rabıtasını sağlayan kutlu bir belde Kudüs. Dinlerin medeniyetlerin kendisinden bir parça taşıyan bu kadim kente karşı yüzyıllarca ilgisi hiç eksik olmamış. Savaşlar görmüş yıkımlar yaşamış bu topraklar İslam’la fetihleri mutlu günleri ebedi hoşgörüyü tatmış. İslam’ın insanlığa sunduğu güzelliklerden dini ırkı ne olursa olsun doyasıya yaşamış doyasıya yaşamış. Oysa ki bugün Mescidi Aksa da dahil olmak üzere Müslümanların ayak bastığı nefes aldığı her yer Yahudiler tarafından dünyada görülmemiş adı konulmamış korkutucu bir zulmü yaşamaktadır. Mabedleri bombalanan, secdede öldürülen, bir gece yarısı evleri üzerine yıkılan, çocukların yanında hakarete uğrayan anneler, annelerinin gözleri önünde kurşuna dizilen çocuklar, duvar duvar boğulan hapishaneye çevrilen hayatlar. 

İşgalcilerin kinlerini gözlerinde görmek mümkün. Kanla dolu kara kalplerinde nefretle dolu bakışlarında kendilerinden olmayan hiç kimseye hayat hakkı tanımamak gibi ırkçı bir kibir var. Onlar için öldürmek yakmak yıkmak hafta sonu eğlencesine dönüşmüş durumda. Bütün insanlığa kalbini açacak kadar kudsiyete sahip bu şehri terör devletinin başkenti yapma ötekilere hayat hakkı tanımama planları her yerden gözleniyor. Eğer bu gözlemlerim olmasa idi ben de çarşılarıyla kaleleriyle kapılarıyla bütün renkleriyle keyifli bir gezi yazısı yazılabilirdim. Ama şahitliklerimiz kalbimizi yangın yerine çevirdi. Yaşadıkları bütün işkencelere rağmen Filistinlilerin mümin mütevekkil tavırları zalimlere direnen tebessümleri olmasa kendimizi toparlamamız mümkün olmayacaktı. 

Kudüs Hep Ah Kudüs

Hangi Filistinliyle konuşsak bir masumiyet hikâyesinin içinde kaybolup gidiyorsunuz. Bu acılar bu kederler bu çağda yaşanıyor bugün yaşanıyor olmasına bir türlü anlam veremiyorsunuz. 55 yaşın altındaki Müslümanların Mescidi Aksa’ya girmesini yasaklamalarına ulu mabedin emanetine sahip çıkmak için dağlar tepeler yırtıcı teller kalın duvarlar aşan kahramanlarla aynı çağda yaşıyor olmanın mutluluğu da yayılıyor gönlünüze. Türklere karşı Türkiye’ye karşı duyulan olağanüstü muhabbet ve güvenin karşısında eriyip gidiyorsunuz. Bir turist gibi geldiğiniz topraklarda bir Fatih gibi bir Abdülhamit gibi hüsnü kabul görmeniz içinizi kanatıyor. Hala atalarımızın kredisini tüketiyor olmanın sarsıcı gerçekliğiyle zihniniz allak bullak oluyor. Israrla evlerine davet edenlerden tutun da bayramda çocuklarına vereceği harçlığıyla size bir hediye alma yarışına giren aydınlık yüzlü bu insanların  samimiyeti karşısında eriyip gidiyorsunuz. Selamunaleykum’den sonra kulağınıza fısıldanan Erdoğan Erdoğan kelimesinin ne anlama geldiği daha iyi kavrıyorsunuz. Kubbestüssahra’nın merdivenlerinde tefekküre daldığınız bir vakitte omzunuza yaslanan bir Müslümanın Türkiye’nin omzuna yaslanmanın mutluluğunu yaşadığını görüyor Türkiye’nin onlar için ne büyük bir güven yurdu olduğunu bir kez daha anlıyorsunuz. Selahaddini bekleyen şehirde gözyaşıyla edilen yakıcı dualara amin demekten başka bir şey yapamıyor olmanın kederi yakanıza yapışıyor. Dilinizde gördüğünüz her hakikatten sonra aynı sözler dökülüyor Ah Kudüs Ah Kudüs.

Mescidi Aksa Çağrısı

Bütün Müslümanların sorumlu olduğu  Mescdi Aksa bugün Filistlinli mazlumların omzuna yüklenmiş durumda. Yahudileştirme projesine direnen yiğitler de hapislere atılmakta sürgünlere gönderilmekte vahşice öldürülmekte. Korkuya meydan okuyan müminler kutlu mabede saldıracak kadar gözü dönmüş kural tanımaz devlete karşı yürekleriyle imanlarıyla direnmekte Aksa’nın onurunu korumaya çalışmaktalar. Zulüm İnsan hakları dinlemiyor. Müslümanların sosyal dayanışma gerekçesiyle kurdukları vakıflar kapatılmış çalışanlar terörist ilan edilmiş. Bu vakıflar arasında hiçbir siyasi çalışması olmayan sadece yetimlerle ilgilenen vakıfların olması baskının anlaşılması açısından yeterli diye düşünüyorum.

Ezanların susturulmasından kurban etinin yoksullara dağıtılmasının yasaklanmasına kadar zalimliğin şiddeti Kudüs’te artmış durumda. İsrail diğer dinleri diğer milletleri diğer renkleri yok etmeyi kendisine vazife edinmiş. Kudüs ziyaretimizde bunu apaçık şekilde gördük. Dünya Müslümanlarının gözlerini Kudüs’e çevirmesi gerekiyor. Türklerin Kudüs’e daha çok gitmesi gerekiyor. 

Aksa Kime Emanet?

Aksa’yı koruyan murabıtlar türlü işkencelerle Aksa’dan uzaklaştırılmış. Yahudilere karşı sadece tekbirleriyle direnen kahraman Müslüman kadınlar da insanlık dışı zulümlere maruz kalmış. 

Bize Afgani Tekkesinde  Aksa’daki son durumu gözleri nemlenerek anlatan bir dervişe muhafızlar da çıkarıldıktan sonra kim koruyor Aksa’yı diye sorduk. Gözyaşları içinde Allah celle celaluhu deyiverdi. Allah’a Emanet Mescidi Aksa deyip sustu. Bu sükut bütün İslam alemine yöneltilmiş isyanlı bir sükuttu

Kudüs’e Gelin

Kıble Mescidinde kıldığımız Cuma Namazının Hutbesinde de İmam Efendi bütün Müslümanlara seslenerek Kudüs’e daha sık gelin çağrısı yaptı. Kadir Gecesi her yerden gelen Müslümanlara teşekkür ederek her zaman gelin hep gelin bu mukaddes beldeyi mahzun bırakmayın dedi. Türkiye’nin desteklerinden bütün Filistinliler memnun. Aynı yakınlığı diğer ülkelerden de görmek istediklerini sürekli zikrettiler.

Kudüs’te dolu dolu dört gün geçirdik. Sayılı zaman gelip geçiyor. Geçmeyen tek şey Kudüs’ün acıları Mescidi Aksa’nın hüznü. İşte geldik gidiyoruz. Allah’a Emanet ol Mescid-i Aksa…