ALMANYA'DA 25 BİN KİŞİLİK ÖLÜM LİSTESİ

Ozan CEYHUN 03 Ağu 2018

Ozan CEYHUN
Tüm Yazıları
Galiba "Teşekkürler Mesut Özil" dememiz için bir çok yeni nedenimiz var. Mesut Özil'in Almanya'da yabancı düşmanlığı üzerine yaptığı açıklamalar sayesinde gerçekler peş peşe ortaya çıkmaya başladı.

Bugüne kadar Almanya’da yabancı düşmanlığının ve özellikle ırkçılığın vardığı boyutu ciddiye almayan ya da küçümseyenler nihayet uyandılar. 

Üstelik sorun sadece yabancı düşmanlığı ya da basit düzeyde bir ırkçılık da değil. Her gün yeni haberler okumakta ve şaşırmaktayız. Ama en önemlisi kaygılanmaktayız. Daha düne kadar PKK terör örgütü mensuplarının serbestçe faaliyetlerini sürdürmesi nedeniyle can korkusundan PKK’ya haraç vermek zorunda kalan kimi Almanyalı Türk ya da Kürt için kaygılanırken şimdi bir de buna Neo Nazi-ırkçı terör örgütlerinin “ölüm listelerinde” olanlar için kaygılanmamız gerektiği gerçeği ortaya çıktı.

Kimler Neo-Nazi-ırkçı terör örgütlerinin ölüm listelerinde bilmiyoruz? Öğrendiğimiz kadarıyla bunu sadece yetkililer biliyorlar.

Alman medyasında çıkan haberlere göre Alman ordusunda geçen sene tespit edilen ırkçı yapılanma ve suikast planlarının ardından şimdi de Neo Nazi örgütlerin bir  ölüm listesi ortaya çıktı. 8'i Türk 10 kişiyi katleden NSU terör örgütü ve bu yapıyla paralel çalışan ırkçı terör örgütlerine yönelik yeni belgeler açıklandı. Neo Nazi terör örgütleriyle ilgili olarak Federal Hükümete yöneltilen soru önergesine verilen bir cevapta, NSU terör örgütünün Almanya'da yalnız olmadığı, farklı isimler altında yapılanmaya gittikleri ve düşman listeleri oluşturdukları ve listeler arasındaki benzerliklere rastlandığı belirtildi. Federal Hükûmet, ırkçılara dönük 2011'den beri yapılan arama ve tutuklamalarda ele geçirilen belgelerde 25 bin kişiden fazla ismin adres ve telefonlarının bulunduğu ve bu listelerin “düşman listesi” olarak kaydedildiğini duyurdu.

Ele geçirilen belgeler ile NSU’nun ve “Nordkreuz” örgütünün elindeki listelerde de benzerlikler olduğu vurgulandı. Federal Kriminal Dairesi, eyalet kriminal daireleri üzerinden listede isimleri bulunan kişilerden sadece 3'üne ulaşarak, dikkatli olmaları konusunda uyarmış. Yani “ölüm listesinde” olan en az 24 bin 997 kişinin ise böyle bir listede yer aldıklarından hala haberler yok. Terörist canilerin hedefinde olduklarından habersiz yaşamlarını sürdürmekteler.

Bu gerçeği öğrenen Bundestag (Federal Meclis) milletvekillerinin ve bu konuda hassas olan demokratların gerekeni yapmaları beklentisi içindeyiz. 

Ayrıca AB Komisyonu’nun da artık bu tehlikeyi ciddiye almasında yarar var. Almanya’da ortaya çıkan 25 bin kişilik liste bizce “buzdağının sadece görünen sivri ucu”. Asıl büyük tehlike henüz üzerine konuşulmayan AB üyesi ülkeler ve listeler. 

AB genelinde güçlenen aşırı sağa paralel olarak gücünü arttıran Neo Nazi terör örgütleri ve hücreleri her geçen gün daha da tehlikeli bir hale gelmekteler. Ayrıca aralarında uluslararası bir iş birliği de söz konusu. Artık sadece aşırı sağcı partilerin Avrupa Parlamentosu seçimlerinde iş birliği yapması tek derdimiz olmayacak. Asıl vahim olanı AB üyesi olan ve olmayan Avrupa ülkelerindeki Neo Nazi terör örgütlerinin ve şiddet yanlısı ırkçı grupların kendi aralarında olan irtibatının vardığı boyut. 

Almanya’da ortaya çıkan listenin benzerlerinin Avusturya, İsviçre, Belçika, Hollanda, Danimarka, İsveç, Norveç ya da İngiltere’de aynı şekilde var oldukları şüphesi haklı bir şüphe.  

AB Komisyonu başta olmak üzere tüm Avrupa ülkeleri şimdiye kadar bu gelişmeyi yeterince ciddiye almadılar. Neo Nazi-ırkçı terör örgütlerine karşı mücadelede sıkı bir iş birliği kaçınılmaz olmasına rağmen bu konuda çok pasif kalındı. Neo Nazi-ırkçı terör örgütleri uluslararası düzeyde irtibatlarını geliştirirken onlarla mücadele sadece cılız ve yetersiz bir şekilde ulusal düzeyde verildiği sürece hiç bir başarı şansı yok.

AB polis teşkilatı Europol’un bu terör örgütleri ve faaliyetleri konusunda analizlerinin olduğunu umut etmekteyiz. 

AB ve tüm Avrupa ülkelerinden beklentimiz sadece Avrupa kıtası için değil tüm insanlık için bu büyük tehlikeyi nihayet ciddiye alarak gereken adımları atmaları. Geçmişte dünyayı kana bulayan insanlık düşmanı Hitler’lere ya da Mussolini’lere özenen ve onların yolunda gitmeye kalkan yeni insanlık düşmanlarının Avrupa demokrasisini daha fazla tehdit etmesine izin verilmemeli. 

Haklı olarak bu canilerin listelerinde yer alan ya da almayan en başta tüm Türkiye kökenli Avrupalılar ama tüm demokrat Avrupalılar için kaygılanmaktayız. 

Neo Nazi-ırkçı terör örgütlerine karşı mücadelede Türkiye ile iş birliği talebi olduğunda Türkiye’nin bu konuda her düzeyde terörle mücadele alanında kazandığı deneyimlerin de çok yararlı olacağını hatırlatmak isteriz.