ALMANYA'DA YAKINDA ERKEN SEÇİM Mİ VAR?

Ozan CEYHUN 10 Ağu 2019

Ozan CEYHUN
Avrupa Birliği'nin en güçlü ve en önemli ülkesi konumunda olan Almanya aynı zamanda Avrupa Birliği'ni ekonomik açından ayakta tutan ve "taşıyan" ülke olarak da tanımlanabilir.

Almanya bu çok özel konumu nedeniyle tüm Avrupa Birliği için hayati önem taşımakta. Almanya’da siyasi istikrarın ve dolayısıyla ekonomik gidişatın değişmesi Avrupa Birliği’ni de anında etkilemekte.

AB üyesi ülkeler içinde en sağlam olarak tanıdığımız Almanya son federal seçim sonrası gündeme gelen federal hükümet ortağı SPD’nin uğradığı hezimet ile artık dikkatle izlenen bir ülke oldu. Çünkü SPD, federal seçimlerdeki hezimet sonrası bugüne kadar hiç toparlanamadı. Daha da kötüye gitmekte. Bu da CDU/CSU ve SPD tarafından oluşturulan federal hükümetin ömrü konusunda kaygıları arttırmakta.

Son olarak 5 Ağustos 2019 tarihinde INSA isimli bir araştırma şirketinin yaptığı kamuoyu araştırması sonuçlarına göre:

CDU/CSU yüzde 27,5 , SPD yüzde 11,5, Yeşiller yüzde 23,5, FDP yüzde 9, Sol Parti yüzde 9, AfD yüzde 15 ve diğerleri yüzde 4,5 oy oranına sahipler. Bu araştırma sonuçları son aylarda ve de son 7 gün içinde yapılan diğer kamuoyu araştırmaları da göz önünde tutulduğunda aşağı yukarı aynı sonuçları yansıtmakta. 

Şansölye Merkel’in partisi CDU/CSU yüzde 27 ve yüzde 30 arasında oy oranını korumakta. Yeşiller yüzde 23 ve yüzde 26 arasında başarılı bir grafiğe sahipler. AfD yüzde yüzde 11 ve yüzde 15 arasında değişken bir oy oranına sahip olsa da yüzde 10’un altına düşmemekte. 

Ancak SPD tarihininin belki de en kötü dönemini geçirmekte. Oy oranı yüzde 11 ve yüzde 14 arasında. Hatta ortalama olarak son aylarda yüzde 12 civarında bir durumda. Almanya’da ikinci parti konumunu Yeşiller’e kaptırmış olmasının yanı sıra genel olarak da üçüncü parti konumunda olan AFD’den  de sonra gelen dördüncü parti olmuş durumda. Bu yüzbinlerce SPD üyesi için “siyasi kıyamet” anlamına gelmekte. Federal koalisyon hükümeti ortağı olmalarının bu duruma neden olduğuna inanan ve bir an önce muhalefete geçilmesi talebini dile getiren SPD üyelerinin sayısı artmakta.

Federal hükümeti oluşturan koalisyon ortakları CDU ve CSU da bu durumu kaygıyla izlemekteler. Hatta CDU içinde “kurmaylar” yakın bir gelecekte Yeşiller ile kurulabilecek bir federal koalisyon hükümetinin “koşulları” üzerine planlar yapmaktalar.

Cem Özdemir dönemindeki “Türkiye düşmanlığı dışında” hiçbir siyaset yapmayan Yeşiller görünümünden sıyrılan ve kendilerini Almanya iç işlerine yönelik sorumluluk taşıyacak bir parti kimliği ile inandırıcı bir şekilde seçmene sunan yeni Yeşiller yönetimi de bir yandan muhtemel bir CDU/CSU ortaklığına hazırlanırken diğer yandan da Yeşil bir şansölyenin oluşturabileceği diğer hükümet modelleri konusunda sondajlar yapmaktalar. Örneğin muhtemel bir erken seçim sonrası Yeşiller, SPD ve Sol Parti federal koalisyonu kuracak çoğunluğa sahip oldukları takdirde Yeşiller bu alternatifi de denemeye niyetli gözükmekteler.

Bir CDU/CSU-Yeşiller koalisyonu aslında belki de Almanya’nın istikrarı açısından en doğru olanı. CDU/CSU’nun zayıf güçsüz bir SPD yerine güçlü bir Yeşiller partisi ile iş birliği Almanya’nın sorunlarının çözümü için çok daha yararlı olacaktır.

Şu anda Almanya’da medya “SPD’nin daha ne kadar dayanabileceği?” sorusuna cevap aramakta.

Aslında bu sorunun cevabı da bu yıl yapılacak üç eyalet parlamentosu seçiminde verileceğe benziyor.

1 Eylül 2019 tarihinde Brandenburg ve Sachsen eyaletlerinde ve de 27 Ekim 2019 tarihinde Thüringen eyaletinde eyalet meclisi seçimleri var. Son kamuoyu yoklamalarına göre SPD ve AfD Brandenburg’ta yüzde 19 oy oranı ile eşit konumda yarışmaktalar. Bu eyalette CDU’da yüzde 18 oy oranına sahip. Sachsen eyaletinde ise CDU ve AfD yüzde 26 oy oranları ile yarışırken SPD yüzde 9 civarında çok kötü durumda. Thüringen’de de durum farklı değil. Bu eyalette AfD yüzde 24 ile önde giderken CDU’nun oy oranı yüzde 21. SPD ise yüzde 8 ile kelimenin tam anlamı ile “perişan” bir durumda.

Bu üç eyalet seçimi sonucu SPD’nin “kaybeden” olacağı aslında şimdiden açık ve net gözükmekte. Bu seçimlerin ardından 6 ve 8 Aralık 2019 tarihlerinde gerçekleşecek olan SPD Kurultayı’nda “koalisyona son verelim” diyenlerin kazanma ihtimalı de çok yüksek. 

Böyle olduğunda Almanya 2020 yılına iki soruya cevap arayarak başlayacak “Erken seçime gidilsin mi?” ya da “CDU/CSU ve Yeşiller bir federal koalisyon hükümeti oluşturarak 2021 yılındaki genel seçimlere kadar yeni hükümeti mi oluştursunlar?”.

Biz de izlemeye devam edeceğiz.