ANALIK SENSÖRÜ

Funda ÖZKALYONCU
Tüm Yazıları
Geçen hafta Ayşe Arman, bir anne ile röportaj yapmış.

Annenin anlattıklarını, kaç defa, tekrar tekrar okuduğumu hatırlamıyorum.

Kızı 13 yaşında.

9 yaşından 13 yaşına kadar, cinsel taciz ve tecavüze uğramış.

Spor yapan küçücük kız, çocuk kız, antrenmana gidiyor ve yıllarca bu tacize uğruyor.

Tacizci ve tecavüzcü utanmaz sapık ağır hapis cezası alıyor.

Adam hapisten, aileyi tehdit ediyor ve kızın uygunsuz fotoğraflarını internette yayıyor.

Kızın yüzü ayan beyan ortada.

Anne haklı olarak çok acılı.

Çocuk kız psikolojik tedavi görüyor.

Beni alıyor, endişeli, acılı, bir karmaşa.

Bizim çocuklarımız neden, analarına babalarına, ailelerine yaşadıklarını anlatmazlar..

Neden ve niçin el alemin sapıklarının söylediklerinden korkarlar.

Bizim çocuklarımız, neden hem çok korkarlar, hem en yakını analarından her şeyi saklarlar.

Neden?

Yanlışı nerede yapıyoruz?

Böyle şey olabilir mi, bu anlaşılır bir şey mi?

Küçücük bir kız çocuk, 9 yaşından 13 yaşına kadar, tam 4 sene kendinden 50 yaş büyük, dedesi yaşında, iğrenç bir adamın isteklerini kabul eder.

Susar.

Katlanır.

Kimselere söylemez.

Aklım almıyor.

Neden mi?

Hani biz kadınların eti, teni, canı daha acır ya.

Adamın yaptıkları, bu çocuğun canını, etini yakmaz mı?

Anne, ben çocuğum, bu adam bana istemediğim, anlamadığım bir şeyler yapıyor, canım acıyor, beni yollamayın dese.

Anne, benim bu adamdan midem bulanıyor, gitmeyeceğim dese.

Anne, ben antrenmana artık gitmeyeceğim dese.

Anne, benim canım yemek yemek istemiyor dese.

Her gün, eve ağlayarak gelse.

Anne, kızın halinden, kızımın başına normal olmayan bir şeyler geliyor, anlamaz mı?

4 sene yahu.

Biz anneler, yeteri kadar çocuklarımıza bakmıyor muyuz?

Onların gözlerinin içine bakıp, analık sensörü hiç sinyal vermiyor mu?

Çocuğum mutlu mu, çocuğumun 9 yaşında ama, hem cep telefonu var, hem de cep telefonu şifreli.

Ya iç çamaşırları.

Hiç ele vermez mi?

Ve yaşadıklarını saklamak için evde, neleri gizlemek zorunda kalır? 

Çocuğun vücudu, hiç değişmez mi?

Sakın yanlış anlamayın, anayı ya da çocuğu suçlamak aklımdan geçmez.

Günah olduğunu bilirim.

Canımı sıkan, küçücük bir çocuk ve kocaman bir 4 sene.

Nerede hata yaptığımızı bulmaya çalışıyorum.

Neden çocuklarımız anadan babadan her şeyi saklarken, onlardan saklanırken,

Dışarıdaki sapıkların canlarını acıtmalarına izin verirler?

Neden çocuklarımız, hem ailelerinden, hem sapıklardan korkarlar?

Hazmedemediğim.

Gözümüzün bebeği olan çocuklarımız, dışarıda canları acır da.

El alemin sapığı, utanmazı çocuklarımıza dokunur da.

Ana, benim canım acıyor demez.

Beni koru.

Beni kurtar.

Demez.

Neden?

Funda'nın dert ettikleri..

... Yukarıda, 9 yaşından 13 yaşına kadar, 4 yıl küçücük kız çocuğunun başına gelenleri yazdım.

Çocuklarımızın, ana babaları ile, neden başına gelenleri, paylaşamadıklarını, olana bitene neden katlandıklarını anlayamadığımı yazdım.

Ya evimizdeki, sokaktaki, sapıkları ne yapacağız?

Kendi çocuğuna, kendi sporcusuna, küçücük kıza dokunan utanmaz sapkınları ne yapacağız?

Bu konuyu, genç arkadaşlarım ile paylaşırken, dertleşirken, anlayamadıklarımı anlatırken.

Ne oldu bilir misiniz?

Hepsi, çocukluğunda başına gelenleri anlattı? 

Yaşlı başlı sapıklar, bizim küçücük çocuklarımıza hep dokunmuşlar.

En sevdiklerimden, genç adam arkadaşım anlatıyor.

12 yaşındaydım Funda, parkta kocaman adam, gofreti penisinin üzerine koyup, bak bunu yemek istersen buradan al demişti diye anlattı.

Babama, anneme söyleyemedim, korktum demişti.

Anlattıklarından, sabaha kadar uyuyamadım.

Onun çocukluğuna gidip, onu oradan kurtarmak istedim.

Allah bin türlü belanızı versin, hepinizin, topunuzun.

... Cinsel taciz, tecavüz, sapıklar, sapkınlar, hepsinin Allah belasını versin.

Benim, 

Bir önerim var..

Her mahallenin bir şerifi olsun.

Mahalledeki küçük kızların ve erkek çocukların, genç kızların ve erkek çocukların, takibini yapsın. 

Onlara akrabaları nasıl davranıyor sorsun, her hafta, davet etsin, nasılsınız, anne ve babalarınız, akrabalarınız, öğretmenleriniz, size nasıl davranıyor.. Hayat nasıl gidiyor, sorsun, baksın, incelesin.

Her çocuğun ayrı ayrı dosyasını tutsun.

Çocuklar mahallenin şerif abisini sevsinler.

Bir abimiz var, bizi seviyor.

Bizi takip ediyor desinler.

Yani,

Bizim,

Kamera abimiz gibi.