AVRUPA'DA NOEL VE MÜSLÜMANLARA YAPILAN AYRIMCILIK

Ozan CEYHUN 26 Ara 2018

Ozan CEYHUN
Tüm Yazıları
Avrupa Birliği'nde 512,6 milyon insan yaşamakta. 25 milyonu Müslümanlardan oluşmakta. AB üyesi olmayan Avrupa ülkelerini de ekleyecek olursak Avrupa'da takriben 120 milyona civarında Müslüman yaşamakta. 

Sadece AB üyesi ülkelere baktığımızda Fransa’da 5,72 milyon, Almanya’da 4,95 milyon, İngiltere’de 2,87 milyon, Hollanda’da 1,21 milyon, İspanya’da 1,18 milyon, Belçika’da 870.000, Bulgaristan’da 790.000 ve Yunanistan’da 620.000 Müslüman yaşamakta.

Müslümanlar bulundukları AB üyesi ülkelerde nüfusun oldukça önemli bir kesimini oluşturmaktalar. Bulgaristan’da yüzde 11,2, Fransa’da yüzde 8,8, İsveç’te yüzde 8,1, Belçika’da yüzde 7,6, Hollanda’da yüzde 7,1, Avusturya’da yüzde 6,9, İngiltere’de 6,3 ve Almanya’da yüzde 6,1 oranında Müslüman bulunmakta.

İlk önce hemen Avrupa’da yaşamakta olan tüm Hristiyanların Noel’ini yürekten kutladığımızı belirtelim. Avrupa’nın büyük bir çoğunluğu dün akşam saat 18.00’de aileleri ile Noellerini keyifli bir şekilde kutladılar. ABD’de olduğu gibi bir kesimi de bugün Noellerini kutlamaktalar. Ne mutlu onlara!

Ne Avrupa kıtası sadece Hristiyanların kıtası, ne de AB bir Hristiyan birliği! 

Ancak Hristiyanlar her türlü dini bayramlarını kutlarken Müslümanların böyle bir hakkı yok. Hristiyanların dini günleri resmi tatil olduğundan dinlerinin gereklerini rahatça yerine getirmekteler. Buna karşın Avrupalı Müslümanlar için tek bir resmi tatil söz konusu değil. Müslümanların dini bayramları olduğunda onlar Avrupa’da çalışmak zorundalar.

Kısacası Müslümanların kurumsal düzeyde dışlandıkları bir Avrupa’da Müslümanlara düşmanlığın engellenememesi ve sürekli artması da kimseyi şaşırtmamalı.

Geçenlerde Avrupa Komisyonu Birinci Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, son yapılan araştırmaların Müslümanlara yönelik hoşgörüsüzlüğün AB ülkelerinde arttığını gösterdiğini söyledi. Çok doğru. Maalesef öyle. Avrupa Birliği’nin Adalet, Tüketici ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komiseri Vera Jourova ise Avrupa Birliği’nde yaşayan 25 milyon Müslümana karşı yapılan ayrımcılık, hoşgörüsüzlük ya da ırkçı eylemlerin bu kişilerin temel haklarının ihlali olduğuna dikkat çekti.

Uluslararası ve sivil toplum örgütlerinden gelen raporlar ve son anketler, AB’deki Müslümanlara karşı hoşgörüsüzlük ve ırkçılığın arttığını belgelemekte.

AB genelinde artan Müslüman düşmanlığına sadece 2018 yılında Almanya’da gündeme gelen saldırıları örnek olarak paylaşmak bile yeterli durumun ne derece vahim olduğunu göstermek için. 

Almanya İçişleri Bakanlığı, Almanya’da Müslümanlara ve camilere 578’den fazla saldırı düzenlendiğini, bunun büyük bölümünün ırkçı saldırılar olduğunu açıkladı. 2018 Ocak-Eylül ayları arasındaki saldırılara ilişkin verilerin yıl sonuna kadar daha da artabileceği belirtildi. 2017 yılındaki kayıtlara göre ise 780 saldırı olduğu hatırlatıldı. Saldırılara nefret suçlarının da dahil edildiğini bundan dolayı hakaret saldırılarının yanı sıra kurum ve kuruluşlar ile şahıslara yapılan fiziki saldırıların da verilere ilave edildiği ifade edildi.

Yaralanan Müslümanların sayısında artış olduğu kaydedildi. İçişleri Bakanlığı verilerine göre 2017 yılında saldırılarda yaralanan Müslümanların sayısı 27 olurken 2018’in ilk 9 ayında yaralanan Müslümanların sayısının 40’a çıktığı aktarıldı. 

Müslüman sivil toplum örgütleri ise bu istatistiklerin tüm suçları kapsamadığını ve yalnızca kısmen gerçekliği yansıttığını belirtilerek “Almanya İçişleri Bakanlığının yaptığı açıklama kayıtlara geçen verilerdir. Birçok olay kayıtlara girmediği için sayılarda düşüş görünüyor. Saldırılarda birçok karanlık noktada bulunuyor” dediğini de hatırlatmak isteriz. 

Evet, bir 24 ve 25 Aralık günlerinde daha Avrupa Noeli kutlarken Avrupalı Müslümanların can ve mal güvenliği ciddi tehdit altında.

Avrupa’da Müslüman düşmanlığının yayılmasını önlemek için ilk önce AB genelinde Müslümanlara yönelik ayrımcılığa son vermek gerekiyor. Müslümanların dini bayramları da aynı Hristiyanların dini bayramlarında olduğu gibi resmi tatil olarak kabul edildiğinde yani eşit haklar gündeme geldiğinde normalleşme sağlanır. Irkçılara verilecek en doğru mesaj budur. 

AB, tüm insanların yani Hristiyanların, Müslümanların birliği ise bunu pratikte de ispatlamalıdır.