Mevzu şu; AK Parti’nin üç büyük şehre yönelik yürütülen belediye başkan adayı isimleri! Bu resmen bir yıpratma operasyonu!

Zikredilen isimlerden en önemlisi ve bana göre en gaflet en cehalet en şaşkınlık vereni İzmir adayı olarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun gösterilmesi!

Günlerdir ağzım açık izliyorum ve daha fazla dayanamadım bu “algı kirliliğine.”

Görev süresi boyunca kendisini yıpratmak için “pes etmek bilmeyen güç” bu kez de Bakan Soylu gibi bir karakteri Belediye Başkanı olarak lanse etmeye çalışırken bir Allah’ın kulu da çıkıp “yok artık daha neler” demiyor ya burası çok daha enteresan. 

Bakan Soylu’nun isminin belediye başkanı olarak zikredilmesinin neden yanlış olduğunu eldeki veriler ışığında analiz edelim mi? 

Bu ADAM ne zaman İçişleri Bakanı oldu? Ülkenin tarihi boyunca yaşayıp yaşayabileceği en sıkıntılı günlerde… 
FETÖ, PKK, DEAŞ, Suriyeli mülteciler, yurtiçi ve yurtdışı entrikalar, AK Parti içi temizlenmeler, kayyumlar, sınır ötesi operasyonlar, art arda gerçekleşen seçimler, Güneydoğu’nun huzur ile buluşması, ekonomik sıkıntılar…

Peki yığınla sıkıntı içinde bu ADAM neler yaptı?
Güneydoğu başta olmak üzere ülkenin tamamında etkili olan terörün en büyük finansörü uyuşturucunun ekimi, temini ve satışına yönelik tüm kanallar kurutuldu. Şu an büyük kararlılıkla toprak altında kalan son zerrelerde yok ediliyor...

Şimdiye kadar hizmetten, eğitimden, huzurdan, sosyal ve kültürel etkinliklerden yana yüzü gülmeyen Güneydoğu illerindeki muazzam değişimlerden haberiniz var mı, desem kaç kişi yerinde görmüştür, halkla sohbet etmiştir ve bana aldığı görüşler doğrultusunda cevap verebilir? 

Yakın zamana kadar Güneydoğu çocuklarının, gençlerinin sebebini bilmeden askere ve polise taş atan ellerine ne oldu biliyor musunuz peki?
O eller kendilerine sunulan imkanlar ile resim odalarında hayallerini tuvale aktarıyor, spor salonlarında yetenekleri doğrultusunda ter döküyor, sınırsız müzik aletleri ile donatılan müzik odalarından “coşkulu yeşerme nağmeleri” ile Türkiye’ye merhaba diyor... 
Biliyor muyuz? Elbette ülke olarak hem bunları hem de daha fazlasını biliyoruz!

Bir yandan kanserli FETÖ hücreleri ile sarıp sarmalanan askeri ve emniyet kadrolarını arındıracaksın, diğer yandan tüm kurumların terörden yana rehabilitesini üstleneceksin, ülkeye huzurdan yana nefesler aldıracaksın sonra da adın belediye başkanı adayı olarak zikredilsin! 

Ülkenin A’dan Z’ye tüm güvenlik lokomotifini ustalıkla idare eden Bakan Soylu’yu bir belediye binasına hapsetmeye çalışmanın adı “vatana ihanet” değil mi? 
Tüm yaşadıklarıma, gördüklerime, duyduklarıma, yazdıklarıma, insanların fikrine ve en önemlisi hislerime dayanarak diyorum ki; İçişleri Bakanı Süleyman Soylu üzerinde kurulan kötü hayallerin en büyük zararı ülkeye olur! 
Ülke içi huzurdan yana alacağımız daha nice yol varken oturtulan huzur ve güvenlik taşlarının altına tonlarca dinamit yerleştirmek olur! 

Bu ADAM ülkede sahanın tozu ile terleyen, ağlayan, hiçbir menfaat gözetmeden cesurca adımlar atan, terör mağduru her genci kendi evladı gibi kucaklayan ve bundan sonraki süreçte ülkenin en fazla ihtiyaç duyacağı bir isim. Bu sebepten laf olsun torba dolsun konuşmalardan ziyade ülke menfaatleri doğrultusunda hareket etmek ve konuşmak gerekiyor... 

Bakan Soylu’yu bir belediyeye değil tüm ülkeye yediveren misali huzur ve güven vermeye devam etmeli!