Artık saldırılar politik, psikolojik, teknolojik, ekonomik hatta çeşitli virüslerle bile yapılıyor. Büyüyen gelişen her türlü pis oyundan yüzünün akıyla çıkan ülkemin başına da bin bir türlüsü geldi, geliyor. Suriye’de ki iç savaştan kaçan mültecilere kucak açan ülkeme pis bir saldırı daha yapıldı.

BBC Three kanalından Stacey Dooley ülkeme geliyor mültecilerle ilgili bir belgesel yapıyor. Yaptığı bu belgesel Mart 2016’da yayımlanıyor. Aralık 2018’de ise internette birçok platformda erişime açılıyor. Belgeselin adı da konusu da pek bir çirkin ‘‘Sex in Strange Places’’ yani ‘’Garip Yerlerde Seks.’’ Belgeselde anlatılan Suriye’den gelen 35 yaşındaki mülteci Fatma. Fatma Türkiye’den hiçbir destek görmemiş. Dileniyormuş ve para kazanamadığı zamanlarda da bedenini satıyormuş. Yapılan bu kötü belgesel biraz araştırıldığında anlaşılıyor ki bizim Fatma yıllardır Türkiye’de yaşayan Harranlı bir dilenciymiş. Hürriyet’in araştırması sonrası ortaya çıkan gerçekler BBC’ye bildiriyor. BBC kendi sitesinden ve YouTube hesabından belgesele ait tüm bölümleri kaldırıyor.

Yine tutmadı! Tıpkı Almaya Der Spiegel dergisinin muhabiri Claas Relotius’un Türkiye’deki göçmen çocuklarla ilgili haberinin kurgu olduğunu itirafı gibi bu da yalan çıktı.                                                   

Bu ve benzer haber yapanlara artık bir soru sorma hakkım doğduğuna inanarak, soruyorum! Siz ve haberlerinize göre kucak açtığımız Suriyeli vatandaşlarımıza madem biz iyi bakamıyoruz, siz neden ülkenize alıp daha iyi bakmıyorsunuz?

Ödül ödül müdür?

Başka bir ülkede de ilerlemek, tanınmak, ödül almak istiyorsan önce vatanına ve iktidara ‘’tüü kaka de, yoksa olmaz!’’ diyorlar utanmadan. Buna evet diyen vatan hainleri ödüller alıp alkışlanıyor gurbet ellerde. Geçici ve özenti sevgi selinin kısa süreli şaşası onlara iyi geliyor. Ama yıllar geçse de satılık ruhlarını kimse unutmuyor.                                                                                                                                                               

Ayla filminin yapıcısı Mustafa Uslu da "Özgürlüklerin olmadığı bir ülkede film yapmanın ne kadar zor olduğunu biliyor musunuz?’’ demediği için Oscar alamamış. Benim hatırladığım o ödül töreninde her yıl en az bir cesur oyuncu çıkar ve Trump’a ağzına geleni söyler. Sanırım sadece kendisine hakaret edilmesi canını sıkmış Trump’ın. Atladıkları bir şey var. O çok önemli sandığınız ödülden daha önemli şeyler var. Herkes satılık değil. O heykelciğiniz için herkes vatanını, yaşadığı ülkeyi satmıyor. O yüzden siz o ödülünüzü alında…

Test sürüşü zamanı!

Hadi gerçek sevgililer test zamanı. Gerçekten seviliyor musunuz? Sevdiğiniz sandığınız kişi sizinle vakit geçirmekten mutlu mu? Bunu anlamak ve beraberliğinizi test etmek istiyorsanız, onu baş başa bir tatile ikna edin. Altını çiziyorum baş başa. Çok uzun bir tatile gerek yok. 2-3 gün yeterli bir süre.         

Kış tatiline çıkıp her sevgili sağ salim dönemez. Yaz, sıcak, deniz, güneşlenme, kalabalık falan derken gün biter. Ama kış tatilinde yapılacak şeyler hemen hemen bellidir. Kayak merkezi tercihi yapılmışsa, kayak yapmak dışında sürekli berabersiniz. İlk günden sonra oyun oynama şansı her iki taraf içinde zor. Etekteki taşlar ama öyle ama böyle dökülür. Sürekli sosyal medyada gezip, arkadaşlarını arayıp yakınlarda birileri var mı diye aranmaya başlarsa tehlike çanları çalıyor demektir. Dikkat edin. Susmak hayra alamet değildir. Susuyorsa ya dakika saymaya başlamıştır ya da sohbet edecek ortak paylaşımlarınız yok demektir. Bu bir ilişki için kısa ömürlü olma olasılığını arttırır. Kavga etmek bile daha iyidir tabi ki sonunda barışıyorsanız. Ama susmak hayır! İşin aslı astarı; hadi riske girin ve tatile çıkın. Döndüğünüzde sizinse sizindir, değilse hiç sizin olmamıştır.